Don kafa don

En güzel hayalini seç dolaptan üstüne giy/ Ne güzel yakıştı bak üstüne/ Bir ses duyunca, zamanın sesini duyunca/ Üstüne gelince yıllar birer birer/ Yine de güzelsin, güzel çizgilerle/ Yine de yürürüz...” Asfalt Dünya isimli bir müzik grubu duymuş muydunuz? Ben duymamıştım, öğrendim ve bir daha asla unutmam.

Geçenlerde acayip eğlenceli bir grup genç arkadaşın akşam sofrası muhabbetinde geçti bu grubun ismi. Gece geç saatlere kadar sinemada, televizyonda, oyuncularda, müzikte çılgıncasına popüler olmayan ne varsa, kim varsa o konuşuldu masada. Eski yazılarımdan birinde demiştim, artık yol üzerindeki büyük mekanlarda yemek yemek istemiyoruz, ara sokaklardaki küçük, karakteristik kafelere dalıyoruz diye. Aslında bu bakış açısı giderek her alana sıçramaya başladı. Popüler olan şeyler gözümüze gözümüze sokuldukça bilinmeyeni keşfetme arzusu oluşmaya başladı bünyede.

Kafiye olsun diye değil

Nevi şahsına münhasır, müziğini içinden geldiği gibi yapan müzik gruplarıyla ilgili bilgi dopingi ise ekstra ilgimi çekti. Çünkü karar verdim, bu yıl sosyal hayatımdaki ezberimi tamamen bozacağım. İlerleyen haftalarda katıldığım aktiviteleri okudukça “Hayırlara vesile...” demeyin diye ön bilgi veriyorum. Hatta varsa kafanızda orijinal birkaç öneri, paylaşmaktan çekinmeyin lütfen.

Cemiyette Pişiyorum, Kaç Canım Kalmış, Son Feci Bisiklet, Adamlar... Hepsi farklı telden çalan müzik grupları. Eve gelir gelmez YouTube’dan açıp tek tek dinlediğim şarkı sözleri gerçek, anlamlı, kafiye olsun diye değil.

Yok Öyle Kararlı Şeyler grubunun “Kalabalıklar” isimli şarkısına buyurun mesela: “Henüz fikrine bir inanan olmadıysa/ Fazla düşünme ne olur kendinden bir şüphe duyma/ Ben size uymadıysam bu benim ihtiyacım olmadığından/ İster az olun ister çok kendim olmadan yaşayamam/ Beni sevmiyor kalabalıklar hiç tükenmiyor bu saçmalıklar...” Ya da Peyk isimli grubun şu şarkısı: “Don kafa don/ Öyle feci don ki/ Atıp yaka paça bu hayatı taça...”

Zardanadam isimli müzik grubunun vokali Erbatur Çavuşoğlu’nun sesine bayıldım. Adeta medite ediyor insanı. Sonra masadaki arkadaşlar bir anda “Flört bilir misin?” diye sorunca “Eh, biz de kendi çapımızda flört edebiliyoruz çok şükür” diye cevap verdim lakin Flört de başka bir müzik grubuymuş. Elemanlar süper tarz, adeta geçmişten fırlamışlar. Ve bir an MFÖ’yü dinliyorum sandım.

Böyle çok güzelsiniz

Aslında olabildiğine doğal ve özgün bu müzik insanlarını daha fazla dinlemek için iştahımın kabarması bu yaz Çeşme’de Evrencan Gündüz’le başladı. Öylesine adım attığımız mekandan bir türlü çıkamadık o gece. Enerjisi, tatlılığı, ezber bozan vokali, orkestrası ve elinde gitarıyla adeta bir DJ performansı sergiledi. Çıkışta tebrik ettim, tüm kibarlığıyla teşekkür etti. “Soru göndersem cevaplar mısın?” dedim. “Kesinlikle” dedi. Cevaplamadı ama olsun, sevdim Evrencan’ı. Müzikle, sanatla doldurun dünyamızı. Devam edin lütfen. Böyle çok güzelsiniz.