Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Khalilzad, Güvenlik Konseyi'ndeki tasarıyı destekleyen Washington'un aynı zamanda, BM gözetiminde yapılacak olan ve Irak'ın komşularının katılacakları bir konferans da istediğini açıkladı. Bu komşuların arasında tabii ki Türkiye de var. Diğer ülkeler ise Suudi Arabistan, İran, Kuveyt, Ürdün ve Suriye. Washington'un İran ve Suriye'yi de dahil etmesi, Bush yönetiminin Irak'ta içine düştüğü çaresizliği açıkça sergiliyor. Khalilzad'ın "Iraklıların bir araya gelmelerini sağlamak için bölgesel yardıma ihtiyacımız var. Bizim bunu başarmamız zor" sözleri de bunu teyit ediyor. Irak açmazı, Washington'u başında atması gereken adımları atmaya zorluyor. BM'nin Irak'taki rolünü artırmayı amaçlayan son tasarı bunun önemli bir göstergesidir. Bir diğer gösterge ise ABD'nin BM Büyükelçisi Zalmay Khalilzad'ın Washington Post gazetesinde cuma günü çıkan sözleridir. Hal böyle olunca Irak Başbakanı Nuri el Maliki'nin geçen hafta Ankara ve Tahran'a peş peşe yaptığı ziyaretler de farklı bir anlam kazanıyor. Zira, Bağdat da artık kendisini ABD'nin Irak'tan çekilme olasılığına hazırlıyor. Iraklı yetkililer, Washington'da gece gündüz tartışılan bu çekilmenin gerçekleşmesi halinde iyi geçinmek zorunda oldukları komşularla karşı karşıya kalacaklarını biliyorlar. Maliki'nin Ankara'da Washington'u memnun eden fakat Iraklı Kürtleri kızdıran bazı "niyet beyanlarında" bulunmasını; Tahran'daysa Cumhurbaşkanı Ahmedinecad ile -bu kez Başkan Bush'u kızdıran- samimi pozlar vermesini bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Maliki'nin beyanları "Irak'ın komşuları" deyince "güvenlik" açısından burada ilk etapta önemli olan ülkelerin Türkiye, İran ve Suudi Arabistan olduğu açık. Suriye, Ürdün ve Kuveyt ise daha çok insani açıdan önem taşıyor. Zira, Irak'tan kaçan milyonlarca mültecinin önemli bölümü bu ülkelere sığınmış durumdalar. Bu gelişmeler, Türkiye'nin Irak'a sadece PKK sorunu açısından bakamayacağını da ortaya koyuyor. "Büyük görüntüyü" hesaba katmadığı takdirde, Ankara'nın bölgede ortaya çıkan ve Türkiye'yi de yakından ilgilendiren yeni dengeler açısından tekrar oyun dışı kalması olasılığı göz ardı edilemez. Oyun dışı kalma olasılığı Ancak bu gelişmeler, PKK konusunda ABD ile de farklı düşmeye başlayan Iraklı Kürtler açısından da düşündürücü olmalıdır. Zira, Kuzey Irak'ı bir PKK barınağı yapmaları, Washington tarafından her zaman İran ve Suriye'ye tercih edilecek olan, Türkiye'nin Irak'ta arzulanan istikrara katkıda bulunmasını zorlaştıracaktır.Bu durumda Türkiye'nin değil, Kürtlerin bölgesel yalnızlığa itilmeleri olasılığı daha büyüktür. Nitekim, PKK konusunda takındıkları ve ABD'yi de zora sokan tutumları nedeniyle Washington'da neden oldukları hoşnutsuzluk Iraklı Kürtlerin gözünden kaçmış olamaz.Bu nedenle, Türkiye'ye duydukları düşmanlığı başta belli etmiş olan Mahmud Osman gibi Kürtlerin, "PKK değil, asıl TSK teröristtir" söyleminin arkasında durmanın ne orta ne de uzun vadede Iraklı Kürtlere bir şey sağlamayacağını görmek zorundalar. sidiz@milliyet.com.tr Kürtler yalnızlığa itilebilir