Portekiz Cumhurbaşkanı Anibal Cavaco Silva, “Portekiz’e göre Türkiye’ye AB’de yer var. Şimdi önemli olan, müzakerelerin önündeki engellerin aşılması ve dondurulmuş olan fasılların açılması için orta yolların bulunmasıdır” dedi
Fransa ile Almanya liderlerinin Türkiye’nin AB üyeliği konusunda karamsarlık yaymaya çalışmalarına rağmen, Avrupa’da birçok liderin kendileri gibi düşünmedikleri bilinen bir gerçek. Türkiye’ye hafta içinde resmi ziyarette bulunan Portekiz Cumhurbaşkanı Anibal Cavaco Silva da bu liderlerden biri.
İstanbul’da kısa bir söyleşi yapma fırsatını bulduğumuz Cavaco Silva, Portekiz’in başından beri Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini vurguladı. Türkiye’nin AB’ye getireceği siyasi ve ekonomik katkılardan söz eden Cavaco Silva, Türkiye’nin de bu üyelik sayesinde zaten güçlü olan uluslararası konumunu daha da güçlendireceğini belirtti.
‘Orta yol bulunmalı’AB üyeliğinin, demokrasinin tüm gereklerini konsolide edeceğini de vurgulayan Portekiz Cumhurbaşkanı, herkesin basın özgürlüğünün Avrupa için en önemli değerlerden biri olduğunu bildiğini söyledi. Sözleriyle AB yolundaki Türkiye’ye büyük moral veren Cumhurbaşkanı Cavaco Silva’ya sorduğumuz sorular ve verdiği yanıtlar şöyle:
Türkiye’nin AB üyesi olamayacağını söyleyen ve “özel” bir ortaklıktan söz eden AB liderine yanıtınız nedir? Cavaco Silva: Üye ülkeler arasında genişleme konusunda görüş farklılıklarının olduğu ilk örnek değil bu. Başka ülkelerin liderlerinin söylediklerini yorumlamayacağım. Sadece Portekiz’in açık ve farklı hükümetlerle değişmemiş olan pozisyonundan söz edeceğim. Bu da anlaşılabilir ve tutarlı olmuştur. Portekiz’e göre Türkiye’ye AB’de yer var. Bu arada, müzakerelerin açılması konusunda AB’nin en üst düzey organı olan Avrupa Konseyi’nce verilen taahhütler var. Şimdi önemli olan, müzakerelerin önündeki engellerin aşılması ve dondurulmuş olan fasılların açılması için orta yolların bulunmasıdır.
Biz Türkiye’nin üyeliğinin hem Avrupa hem de Türkiye için önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu arada bazı Avrupa projelerine geçmişte çok şiddetle çıkanların olduğunu anımsıyorum. Örneğin dönemin İngiliz başbakanı Margaret Thatcher para birliğine şiddetle karşıydı. Bunu veto edeceğini söylerdi.
Ancak sonunda, bu büyük devletin itirazına rağmen, hem siyasi hem de ekonomik açıdan devasa olan bu adımın atılması için orta yol bulundu. Onun için mevcut sorunların aşılmasını ve Türkiye’nin bir gün AB üyesi olmasını umuyorum.
Özetle, AB’nin Türkiye hakkında bilge bir karara varabileceği konusunda umutlusunuz.Cavaco Silva: AB’nin geçmişine ve Portekiz’in AB Konseyi’ndeki 10 yıllık deneyimlerine bakarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu söylediniz. Bunu biraz açabilir misiniz? Cavaco Silva: Türkiye Avrupa için neden önemli? Burada enerji ve dış politika konularına bakalım. Herkes Türkiye’nin Avrupa’nın enerji ve güvenlik gereksinmeleri açısından hayati bir rol oynadığını biliyor. Türkiye, doğalgazın taşınması açısından kilit bir transit ülkedir. Mevcut boru hatlarının nereden geçtiğini biliyoruz. Gelecektekilerin nereden geçeceğini de biliyoruz. Avrupa’nın, arzı garanti eden ve bunun altyapısını oluşturacak ortak bir enerji politikasına gereksinimi var. Portekiz’e göre, Türkiye’nin bu açıdan katkısı hayati önem taşıyacaktır.
‘Türkiye kilit konumda’Türkiye ayrıca kilit bir jeostratejik konuma sahip. Bu konumuyla sadece bazı sorunların çözümüne katkıda bulunmuyor, aynı zamanda iki kıta arasında köprü rolü oynuyor. Böylece barış, istikrar ve güvenliğe katkıda bulunuyor. Sadece Pakistan ile Afganistan arasındaki diyalog da değil, İsrail ve Suriye arasındaki diyalogda da oynadığı rolü biliyoruz. Ortadoğu barış sürecine ve Kafkaslar’daki sorunların çözümüne de katkıda bulunabileceğini düşünüyoruz. Özetle, Türkiye Avrupa için çok önemli olan bir bölgede güvenlik ve istikrara katkıda bulunuyor.
Peki, Türkiye’nin Avrupa’ya niçin ihtiyacı var sizce? Cavaco Silva: Portekiz deneyimine dayanarak söyleyebilirim. Üyelik Türkiye’ye ekonomik kalkınma ve modernizasyon açısından çok büyük yararlar sağlayacaktır. Türkiye aynı zamanda Avrupa sayesinde uluslararası konumunu güçlendirecektir. 70 milyonluk büyük bir ülke de olsa, tek başına bir konumda bulunmak ile şu anda 27 üyesi olan AB gibi önemli bir gruba dahil olmak aynı şey değil bir ülke için.
Önemli dış politika konularında ortak pozisyonlar oluşturan bir gruba dahil olmak, şu anda zaten güçlü bir konumda olan Türkiye’yi daha da güçlendirecektir. Portekiz de bu sayede tarihi bağları olan Afrika ile AB arasında çok önemli bir zirvenin yapılmasını sağladı. Belki AB içinde bunu sağlayabilecek tek ülkeydi o sırada. Bu arada AB ile Brezilya arasındaki köprüyü de Portekiz sağladı.
Ekonomik açıdan bakıldığında da, Türkiye AB’nin yapısal fonlarından yararlanacaktır ki bu da halkınızın refahına ve mutluluğuna önemli katkıda bulunacaktır.
Basın özgürlüğünü sorgulayan kalmadı
AB süreci Portekiz’de demokratikleşme, insan hakları, basın özgürlüğünün oturtulması gibi konular açısından nasıl bir rol oynadı?
Cavaco Silva: AB süreci demokrasinin konsolidasyonu açısından çok önemli bir rol oynadı. Bildiğiniz gibi 1974’te bir devrim yaşadık. Üyelik başvurumuz ise 1977’de kabul edildi. Müzakereler de 1978’de başladı. Bunlar da yedi yıl sürdü ve nihayet 1 Ocak 1986’da üye olduk. Bu süreç hem demokrasimizi hem de demokrasiyle gelen tüm değerlerin güçlendirilip yerine oturtulmasına çok büyük katkıda bulundu.
Burada tabii ki insan hakları ve basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü gibi değerlerden söz ediyoruz. Onun için hiç kimse AB’nin bu açıdan önemini göz ardı etmiyor. Portekiz’de de bu değerleri bugün sorgulayan kalmadı. AB demokratik ülkelerden oluşan ve bunun gerektirdiği tüm değerleri içeren bir birliktir. O kadar ki, Lizbon Antlaşması’na, demokratik değerlerden uzaklaşan ülkelerin üyelikten çıkarılmasını öngören bir madde bile koyduk.
Türkiye’de bu konularda ve özellikle de basın özgürlüğü konusunda hâlâ ciddi sorunlar yaşanıyor. Bunlar da AB’de biliniyor ve sık sık en üst düzeylerde dile getiriliyor. Siz burada Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ana muhalefet lideriyle görüştünüz. Bu konuyu gündeme getirdiniz mi?
Cavaco Silva: Bazı konular var ki liderler bu konularda konuşmamalı bence. Onun için liderlerinizle yaptığım görüşmeler hakkında bir açıklamada bulunmam.
Fakat basın ve düşünce özgürlüğü Avrupa açısından hayati derecede önemli sayılıyor.
Cavaco Silva: Tabii bunu herkes biliyor. Bunda yeni bir şey yok. Muhalefet lideriniz de bazı konuları gündeme getirdi. Ama bu da normaldir.