Senim Tanay Karakuş

Kağıt maskeler evde yapılan cilt bakımlarının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumda. Son zamanlarda çeşit çeşit üretilen ve ciltte farklı etkiler yaratmayı vadeden bu kağıt maskeler gerçekten işe yarıyor mu yoksa bir aldatmaca mı?

Kağıt maskeler, seruma batırılmış ince, kumaş benzeri yüz bakımlarıdır. Genellikle ince bir pamuk veya kağıt malzemeden yapılırlar. Bu maskeleri biyo-selüloz, hidrojel ve kolajen çeşitlerinde bulabilirsiniz. Dermatolog Dr. Blair Murphy Rose, "Genellikle kağıt maskeler nemlendirici ve besleyici içeriklerle formüle edilir ancak bazılarında cildi aydınlatmak için niasinamid, arındırmak için aktif kömür gibi içerikler bulunur" açıklamasında bulundu.

Tek kullanımlık kağıt maskeler temiz cilde uygulanır, yüzünüzün hatlarına uyum sağlar ve cildinizin içerikleri emmesi için 15 ile 30 dakika bekletilir. Bazı kişiler deneyimi geliştirmek için yüz silindiri, gua sha aleti veya soğutucu buz küreleri gibi diğer bakımları da eklemeyi sever. Daha sonra bunları çıkarır ve cilt bakım rutininizin geri

Çoğu insan en iyi uyku pozisyonunu bulmakta zorlanıyor. Vücudumuzdaki basınç noktaları, uyku sorunları ve hazımsızlık gibi durumların huzursuz uykuya yol açması gibi sorunlar sağlıklı bir uyku çekmenize engel olur. Sabahları vücudunuzun ağrıdığını hisseder ve yorgun kalkarsınız. Peki sağlıklı bir uykunun sırrı ne?

En sevdiğiniz uyku pozisyonunuzun aslında yarardan çok zarar verip vermediğini merak ediyor olabilirsiniz. Yüz üstü uyumak, bırakılması zor bir alışkanlık olsa da omurganız için zararlı olabilir. Boynunuzun nefes almak için garip bir pozisyonda olması ve alt sırtta oluşan ek stres, ağrıya, sertliğe, uyuşukluğa ve kas gerginliğine yol açabilir. Zamanla bu fiziksel etkiler omurgaya önemli hasarlar verebilecek uzun vadeli sorunlara dönüşür. Bunun yerine omurgayı uyurken ek stres ve gerginlikten kaçınmak için nötr bir pozisyonda tutmak en iyisidir. İşte tam olarak bunu yapmanıza yardımcı olabilecek 2 uyku pozisyonu var:

1- Sırt üstü uyumak: Omurganızı düz tutmanın en kolay yollarından birinin sırt üstü düz bir

İnsan vücuduna faydası olan çok sayıda vitamin ve mineral olsa da pek çok kişi bundan habersiz. En çok bilinenler arasında yer alan C, D, A ve B vitaminlerinin yanında H, yani B7 vitamini de sağlıklı yaşam konusunda önemli rol oynuyor. Peki B7 vücutta neler yapıyor? Uzmanlar sıraladı:

B7, vücudun fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için önemli görevleri olan vitaminlerden biri. İnsan vücudunda, çeşitli enzimatik reaksiyonlarda, kofaktör olarak yer alıyor. Ek olarak bu vitamin metabolizmanın sağlıklı düzeyde çalışmasında etkili. BiYotin (H vitamini) vücutta depolanma özelliği taşımıyor. Bağırsaktaki bazı faydalı bakteriler, çok az miktarda H vitamini sentezleme özelliğine sahip. Biyotinin emilimi, vücutta onikiparmak bağırsağında gerçekleşiyor. İnsan vücudunda B7 vitamini ise en fazla böbrek ve karaciğerde bulunuyor.

UV IŞINI VE OKSİJENE DAYANIKLI DEĞİL

B kompleks vitaminleri arasında bulunan B7 vitamini, sıcaklığa ve asidik ortamlara karşı dayanıklı yapıda. Ancak bu yapısı, UV ışınlarına ve oksijene karşı dayanıklı değil. B7 vitamini, yağların ve

İşlenmiş etlerin zararlı olduğunu çok duymuş olabilirsiniz. Bu etler arasında salam, sosis, sucuk sayılmış olsa de pek çok kişinin severek tükettiği hindi fümeler unutuluyor. Aslında bu ürünler pek de masum değil!

KİMİLERİNE GÖRE FAYDALI

Genellikle çok zor koşullara dayanabilen, tüketime uygun füme et kalori açısından da son derece makul. Füme et ateş dumanı ile kurutulduğundan zaman zaman füme et zararlı mı soruları doğal olarak gündeme geliyor. Bu konuda füme etin zararsız olduğunu söylemek mümkün.

KALORİSİ AZ, SPORCULARIN TERCİHİ

Eğer sporcu bir kimliğiniz varsa ya da son zamanlarda kendinizi spora verdiyseniz siz de hindi füme tüketmeye başlayabilirsiniz. Çünkü hindi füme, vücuda enerji veren düşük kalorili bir et ürünü. Bu besini tükettiğinizde doygunluğunuz artarken alacağınız kalori ise azalır. 1 dilim hindi füme (30 g) içinde 25 kadar kalori mevcut.

GERÇEK BAŞKA, KANSEROJEN MADDELER İÇERİYOR

Ciddi derecede inflamasyona neden olmasının yanında, pek çok katkı maddesi de içeren

Kış mevsiminde gün ışığı azalıyor ve havanın karanlığına bir de soğuk günler eklenince bütün gün yatak keyfi yapmak diğer tüm aktivitelerden daha cazip geliyor. Ancak bu ruh haline bir kez kapılırsanız sizi girdap gibi içine çeker ve bir bakmışsınız o enerjik halinizden eser kalmamış. Uzmanlar, özellikle kış mevsiminde enerjik olup zinde kalabilmenin püf noktaları olduğunu söylüyor.

Uzmanlara göre protein açısından zengin bir öğünle güne güçlü bir başlangıç ​​yapmak kaslarınıza enerji verebilir. Bu yüzden günlük beslenmenizde protein alımına dikkat etmeniz çok önemli. Uzmanlar enerjik hissetmek istiyorsanız egzersiz miktarınızı  artırmanız ve kan dolaşımınızı hızlandırmanız gerektiğini söylüyor.

Sadece tempolu bir yürüyüş bile kan dolaşımını artırabilir ve daha enerjik olmanızı sağlar. Susuz kalmamak besin taşınmasını destekler ve enerji seviyelerini korumaya yardımcı olur. Özellikle kış aylarında yorgunluğu uzak tutmaya yardımcı olmak için günde 8-10 bardak su tüketmeye de çalışın.

Ayva çekirdeği jeli, isminden anlaşılacağı üzere ayva meyvesinin çekirdeklerinden yapılıyor. Son zamanlarda popüler olan bu jel, doğal malzemelerden hazırlanıyor. Cilt ve saç için kullanılan ayva çekirdeği jeli, özellikle cilt çatlaklarının tedavisinde tercih ediliyor. 2-3 adet ayvanın çekirdekleri, 1 bardak temiz su (tercihen gül suyu da kullanılabilir) bu jeli yapmak için gerekli olan malzemelerden.

JEL NASIL YAPILIR?

Ayvaları ortadan ikiye bölün ve çekirdeklerine zarar vermeden çıkarın. Cam bir kabın içerisine temiz suyu koyun ve üzerine ayva çekirdeklerini ekleyerek, kabın üzerini kapatın. Ayva çekirdekleri 24 ila 48 saat boyunca bu şekilde bekletin. Jelimsi kıvam için, ara sıra karıştırmayı unutmamalısınız. Sürenin sonunda ayva çekirdeklerinin jelimsi bir kıvama gelecek. Cilt lekelerinin giderilmesine yardımcı olan ayva çekirdeği jeli, cilt üzerindeki çatlakları azaltır. Cilde parlak ve sağlıklı bir görünüm kazandırmaya yardımcı olur ve siyah noktaları azaltır. Saç dökülmelerini

Abrahamson metodu yeme alışkanlıklarınızı kökten değiştirerek sporsuz ve kolay bir şekilde sağlıklı beslenmeyle kilo verdiren son yılların en popüler yöntemi olarak öne çıkıyor. Bu metot, bir diyet programını takip etmek yerine, insanların yeme davranışlarını değiştirmelerini ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalarını amaçlıyor. Bu yöntem, şeker ve gluten gibi zararlı gıdalardan kaçınarak, sağlıklı yiyecekleri öncelikli olarak tüketmeye dayanıyor. Etkili şekilde uygulanması içinse 6 şart var!

ABRAHAMSON METODU NASIL UYGULANIR?

Rafine şekerler, vücutta yağ depolama sürecini hızlandırıyor. Rafine şekerlerin yerine, meyve ve sebzeler gibi kompleks karbonhidratlar tüketmeye özen gösterin. Düşük karbonhidratlı diyetler, özellikle karın bölgesindeki yağları azaltmak için etkili olabilir. Bu diyetler, vücutta insülin seviyelerinin düşük kalmasını sağlayarak yağ yakımını da hızlandırabilir. Yeterli protein tüketmek, kas kütlenizi korumanıza ve kilo vermenize yardımcı olabilir. Protein, metabolizmanızı hızlandırarak daha fazla kalori

Bıçak saplanma şekilde hissedilen topuk ağrısı çoğunlukla, topuk dikeni olarak da adlandırılan, plantar fasiitten kaynaklanıyor. Topuk ağrısı, stres kırığı, tendinit, artrit, sinir tahrişi veya nadiren kist gibi başka nedenlere de bağlı olabiliyor. Birkaç potansiyel neden olduğundan, topuk ağrısının doğru şekilde teşhis edilmesi son derece önemli. Çocukluk döneminde topuk ağrılarının yüzde 90’ı büyümeye bağlı olarak görülüyor. Büyüme dışında düşme, çarpma, topuk bölgesinin zedelenmesi gibi travma sonucu da meydana gelebiliyor. Nadiren de olsa tümör nedeniyle de topuk ağrısı gelişebiliyor.

AYAKTAKİ BAĞIN KISALMASINDAN KAYNAKLANABİLİR

Erişkin dönemde topuk ağrısının nedenleri arasında tümör varlığı ve geçirilen travmalar olabilir. Topuk ağrısı plantar fasial yani ayakaltındaki bağın kısalmasına ya da zedelenmesine bağlı da gelişebilir. Ayrıca topuk dikeni olarak bilinen rahatsızlık da topuk ağrısına neden oluyor. Topuk dikeni kendi kendine oluşmaz. İlk önce plantar fasial meydana gelir ve eğer bu durum tedavi edilmezse topuk dikenine dönebilir.