Senim Tanay Karakuş

Günlük kalori tüketiminin yüzde 14’ten azını akşam yemeği öncesinde almak ciddi metabolik kontrol sağlayabilir. Kan şekerinin daha düzenli olmasını mümkün kılan akşam yemeğini atlamak, aynı zamanda kalori kısıtlaması için de çok iyi bir alternatif. Ek olarak kilo vermek için atılacak en önemli adımlardan biri. Vücutta hücre onarımında ve gençleşmede en önemli iki hormon olan büyüme hormonu ve melatonin akşam açlığında daha çok salgılanıyor. Bu iki hormon uykuda vücudu onarmayı sağlıyor ve hücresel bakım sürecini başlatıyor. Gençleşmek için kullanılan yüksek maliyetli büyüme hormonunu bu şekilde bir yaşam tarzı benimseyerek, vücudunuza kendiniz de salgılatabilirsiniz.

Akşam yemeğinden sonra meyve yemek ise vücuda fazladan insülin salgılatıyor ve fazla insülin hızlı yaşlanmaya neden olabiliyor. Akşam yemeği atlandığında uykular daha düzenli olabilir. Sindirim için harcayacağı çabayı vücut kendini onarım için harcadığı için kişi sabah daha dinlenmiş ve daha enerjik

Yapılan bir araştırmada, uzun süre loş ışıkta tutulan farelerin daha sonra bir ay boyunca parlak ışığa maruz bırakıldığı, bu süre sonunda beyin kapasitelerinin tamamen iyileştiği ifade edilmişti. Ancak Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin desteklediği araştırma ekibinden Joel Soler, loş ışığın beyindeki hipokampüs bölümünde nöronların ve sağlıklı bağlantıların devamlılığına yardım eden bir peptitin eksilmesine neden olduğunu söyledi. Loş ışığa maruz bırakılan farelerin beyinlerinde, öğrenme ve hafızayla bağlantılı hipokampüs bölümünde yüzde 30 civarında kapasite kaybı olabiliyor. Hayvanların öncesinde öğrenilen uzamsal bir görevi yerine getirmekte zorlandığı da bu araştırmada ortaya koyuldu.

Işıkla beyne bilgi ulaşıyor

Gözler farklı ışık ortamlarına uyum sağlayacak şekilde gelişiyor. Az ışıkta kitap okunduğunda, retinaya daha fazla ışık alabilmek için göz bebekleri büyüyor. Retinadaki çubuk ve koni hücreleri bu ışığı kullanarak görülen şey hakkında beyne bilgi ulaştırıyor. Karanlık bir odada uyandığınızda gözlerinizin yavaş yavaş o ortama uyum

Pirinç patlakları son derece değerli, sağlıklı seçenekler olarak görülebilir. Ancak bu atıştırmalığın kan şekerinde bir zıplamaya sebep olduğunu da söylenebilir. Pirincin glisemik indeksi 91 ve neredeyse glisemik indeksi 100 olan glikoz ile yarışacak seviyede. Ek olarak yarım paket mısır ve pirinç patlağı, 2 dilim ekmek ile eşdeğer. Queen's Üniversitesi'nin araştırmasına göre, özellikle sütten yapılmayan pirinç patlağıyla beslenen bebeklerde tehlikeli seviyelerde organik olmayan arseniğe rastlandı. Yüksek oranda arsenik, kanser dâhil bir dizi hastalıkla ilişkilendiriliyor ve bebeklerin fiziksel ve zihinsel gelişimini önemli ölçüde etkiliyor.

BEBEK VE ÇOCUKLAR İÇİN ÇOK RİSKLİ

Guardian gazetesine göre, araştırma heyetine başkanlık eden bitki ve toprak bilimleri uzmanı Prof. Andy Meharg, "Arseniğin zarar verici etkilerine özellikle bebekler daha açık. Arsenik bebeklerin gelişimini, zekâsını ve bağışıklık sistemini etkiliyor ve bunlar zararlarından sadece birkaçı" diyor. Prof. Meharg’a göre, bebekler için pirinç

Pek çok kız çocuğu uzun saçlı olmak istemişse de ebeveynlerinden hep benzer şeyler duymuştur: “Saçlarını kesmezsek boyun uzamaz.” Peki, bu gerçekten böyle mi yoksa doğru bilenen yanlışlardan biri mi? 

Kız ya da erkek olsun çocukların bebeklik döneminden itibaren saçlarının sürekli kısa kesilmesinin vücut gelişimine hiçbir katkısının olmadığını ifade eden uzmanlar, ''Saçın uzatılmasının vücudun gücünü azaltıp büyümeyi engelleyeceği yönündeki söylentilerin hiçbir bilimsel dayanağı bulunmuyor'' diyor. Bebeklerin saçlarını güçlendirmek için vitamin desteği almaları öneriliyor. Özellikle A, C, E, B vitamini, biotin ve çinko içeren gıdalar/ vitamin takviyeleri saç büyümesini gözle görülür şekilde destekleyebilir.

Boy kısalığının sebepleri

Boy kısalığı ve büyüme geriliği nedenleri arasında beslenme yetersizliği, kronik hastalıklar, raşitizm ve diğer kemik hastalıkları, gebelik haftasına göre küçük (SGA) doğum, genetik

Dünyanın en sağlıklı yiyeceği olarak kabul edilen ve pek çok uzman tarafından önerilen yiyecek, genellikle ‘süper besin’ olarak adlandırılan ıspanak, sağlık açısından birçok fayda sağlayan besin maddeleriyle dolu. Ispanak, pazı, pancar yaprağı gibi sebzelerden yapılan yemekler genellikle yoğurtla birlikte yeniyor. Bunun sağlık açısından bir sakıncası yok. Ancak ıspanağın yoğurtla birlikte yenmemesine dayanak olarak yoğurttaki kalsiyumun yararlılığının azalması gösteriliyor. Ispanağın içindeki demirin emilimini engelleyen yoğurt veya süt değil. Ispanağın içinde zaten var olan kalsiyum ve okzalat, demir emilimini azaltıyor. Ancak engellenmesi demek hiç emilmemesi anlamını taşımıyor. Bir miktar demir ve bir miktar kalsiyum yine de emiliyor. 

DEMİRİN EMİLİMİ ÇOK DÜŞÜK

Ispanağın içindeki demirin emilimi de çok düşük. Çünkü ıspanak aynı zamanda okzalat adının verdiğimiz bir bileşiği de bol miktarda içeriyor. okzalat da demirin emilimini engelliyor. Ispanak, bu nedenle kullanılabilir demir kaynağı olarak zengin değil. Demir; ‘hem

Kimyasal karasinek kovucuları bir kenara bırakmak istiyorsanız, sineklerden kurtulmak için pek çok doğal yol var. Karasinekler, bazı bitkilerin ve gıdaların olduğu yerlerde durmaktan hoşlanmaz ve kaçar. Bu bitkilerden ve gıdalardan yararlanarak karasinek derdine de son verebilirsiniz. Karasineklere çözüm olarak; fesleğen, sirke, sarımsak, lavanta yağı, limon ve karanfil kullanabilirsiniz.

Bir kaba elma sirkesi koyun ve bir miktar bulaşık deterjanı ilave edin. Karışımın bulunduğu kabın üstünü streç film veya bir kapakla kapatın. Filmin ya da kapağın üstünde çok küçük ya da büyük olmayan bir delik açın, böylece sinekler sirkenin kokusunu alıp kabın üstüne açtığınız delikten içeri girecek ancak dışarı çıkamayacaklar. Kokusu bizler için çekici olan ancak sinekleri kaçıran lavanta, tıpkı fesleğen gibi karasineklerin sizi rahatsız etmesine engel olur. Pencerelerin kenarına koyacağınız lavanta, sizi karasineklerden korumak için etkili bir çözüm olabilir. Kapalı alanda karasinekleri uzaklaştıracak

Cilt bariyeri, cildin en üst katmanını tanımlamak için kullanılır. Bu katman, diğer cilt tabakalarını güneşin zararlı ışınlarından, kimyasal maddelerden, alerjenik koşullardan, zararlı bakterilerden ve değişken hava koşullarından korur. Cilt bariyeri deri hücrelerinden ve yağ dokularından oluşan nem dengesini sağlayan ve zararlı bakterilerin dışarıda kalmasını sağlayan bir yapı olma özelliğine sahip. Bozulan cilt bariyeri kızarıklık, kuruluk, kaşıntı, nemsiz görünen ve tahriş olmuş cilt yüzeyi gibi bazı cilt problemlerini de beraberinde getirebilir. Cilt bariyerinin bozulması cildin kuruması gibi birçok probleme de sebep olur. Bu nedenle uzmanlara göre cilt bariyerinin bozulmaması için seçip kullandığınız ürünlere, çevresel faktörlere ve günlük yeterli düzeyde su içmeye dikkat etmeniz gerekir.

Güneş kremi kullanın

Cildinizi sabah ve akşam düzenli şekilde yıkayarak hem cildinizin temizliğinizi sağlayabilir hem de cildinizin ideal pH dengesine kavuşması için en büyük adımı atabilirsiniz. Cilt yüzeyinde güneşin zararlı ışınları nedeniyle

Türk kahvesi bünyeye enerji sağlar ve zihni açar. Bu etki kahve tüketiminden kısa bir süre sonra başlar ve 8 saat boyunca bünyede kahvenin etkisi devam eder. Türk kahvesinin en önemli etkilerinden birisi de depresyon ve stres sorunlarına iyi gelmesi. Kalp sağlığı başta olmak üzere kanser, cilt sağlığı gibi noktalarda önemli bir etkisi olan kahve, çok fazla tüketilmemeli. Günde ortalama 2 fincan Türk kahvesi tüketimi sağlık açısından risk taşımıyor. Bir fincan sade Türk kahvesinde 7 kalori bulunuyor. Potasyum, magnezyum, fosfor içeriğine sahip bir içecek olan kahve, gün içerisinde 2 fincan kadar tüketilebiliyor. Bir fincan orta şekerli Türk kahvesi içerisinde 17 kalori bulunuyor. Bir fincan şekerli Türk kahvesinde ise 42 kalori bulunuyor.

2 FİNCAN, SAYISIZ FAYDA

Günde 2 fincan kahve içmek astım tehlikesini azaltıyor. Türk kahvesi düzenli olarak günde 2 fincan tüketildiğinde kolon ve meme kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Günde 3 fincanın üzerinde kahve tüketiminin doğurganlığı olumsuz