Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam dün Milliyet’in konuğuydu.
7 Haziran seçimlerinde Sakarya’da liste başında yer alan İslam’ın, Ak Parti’ye oy isterken kullanabileceği argümanlar diğer kabine üyelerine nazaran daha özellikli.
Üstelik, bu seçimde yarışan vaatlere bakıldığında, “sosyal politikalar” hanesine girenler epey baskın olduğuna göre İslam açısından muhalefeti süregelen icraatlarla eleştirebilme avantajı da var. Çünkü yapılanları en iyi bilenlerin başında geliyor.
Bu nedenledir ki dünkü sohbetimizde özgüvenini yansıtan şu ifadeleri kullandı:
“’Günaydın, doğru yola hoş geldiniz’ diyorum bütün partilere. CHP’nin açıkladığı sosyal politika vaatlerinin tümünü, diğerlerinin de pek çoğunu biz zaten 13 yıldır yapıyoruz. Bizi vatandaşa rüşvet vermekle, oy avcılığı yapmakla suçluyorlardı. Fakat her ne hikmetse, 180 derece dönüş yaptılar ve bunun çok önemli bir sosyal politika olduğunu keşfettiler. 2 ay kadar önce TBMM’ye bir kanun gönderdik. Kadınların iş ve ev hayatını düzenleyebilmek için yarı zamanlı çalışma imkânı sağlamak istedik. CHP, MHP ve HDP bu kanunun çıkmasına mani oldular. Şimdi bunu bir vaat olarak kendi programlarına koyuyorlar. Biz nasıl olsa iktidar olacağız, bu kanunu tekrar getireceğiz. Tekrar mani olmaya kalkıştıklarında kendi beyannamelerini önlerine koyacağız. Bizim insanımız sanılanın aksine son derece zekidir ve neyin palavra, neyin gerçek olduğunu ayırabilecek bir sağduyuya sahiptir.”
Zamanlama manidar
Son dönemde art arda kamuoyuna yansıyan, aslında epeydir unuttuğumuz bir gündem maddesi var.
Geçmişte Ankara’dan, Malatya’dan, ülkenin her köşesinden yansıyan, toplumun vicdanını kanatan haberler.
Kimi bakımevlerinde çocuklara, yaşlılara, engellilere reva görülen insanlık dışı muameleler.
İslam’ın bu konudaki şu değerlendirmesi de dikkat çekiciydi:
“Tümü eski. Müdahale edilmiş, tedbir alınmış, mahkemeye, savcılığa intikal etmiş, üzerinde soruşturma başlatılmış, idari cezalar verilmiş olaylar bunlar. Bu olayların son dönemde yoğun olarak gündeme gelmesinin seçim atmosferiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Bakanlığın bir şekilde yıpratılması amacıyla eski olayların ortaya çıkarılması söz konusu.”
Şiddette düşüş var
2008-2014 yılları esas alındığında kadına yönelik şiddette kayda değer bir düşüş yaşandığını belirten İslam’ın verdiği rakamlar da önemli. Tablo şöyle:
- Ülke genelinde hayatının herhangi bir döneminde eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı 2008’de yüzde 39, 2014’te yüzde 36.
- Hayatının herhangi bir döneminde cinsel şiddete maruz kalan kadınların oranı 2008’de yüzde 15, 2014’te yüzde 12.
- Kentte fiziksel şiddet oranı 2008’de yüzde 38, 2014’te yüzde 35.
- Kırda ise fiziksel şiddet oranı 2008’de yüzde 43, 2014’te yüzde 38.
Hâkimlere çağrı
Kadına ve çocuğa karşı işlenen suçların cezalandırılması konusunda İslam’ın yaptığı şu çağrıyı da not ettik:
“Hâkimlerin inisiyatif alanları var; biz o alanlara müdahale edemiyoruz. Ama bu tür davalarda, kamu vicdanını rahatsız edici birtakım kararlar verildiğinde hemen o davaya müdahil oluyoruz ve kararın bozulması için gayret sarf ediyoruz. Hâkimin inisiyatifi ile oynadığınız zaman hukuk sistemini allak bullak etmeniz söz konusu oluyor. Davalarda mağdurun lehine inisiyatif kullanılması gerektiğini düşünüyorum.”