Ankara patlaması, iç içe geçmiş bir terör sarmalıyla çevrelenmek istenen Türkiye’nin ne kadar ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Geçtiğimiz temmuzdaki Suruç saldırısından bu yana IŞİD ve PKK eylemleri, birçoğu önlenen DHKP-C girişimleri, derken Suriye kuzeyindeki konjonktürel gelişmelerin tetiklediği son PYD-YPG bombalaması bu gerçeğin parçaları.
PKK terörüyle baş etme yolunda Güneydoğu’da yeni bir konsepte geçen Ankara açısından sorun artık içeride değil, sınırımızın öte yanını da kapsayacak şekilde bölgeselleşti.
PKK eşittir PYD söylemi bunun özeti.
Bu nedenle bir tarafa yoğunlaşmanın maliyetinin de ağır olacağı zamanlardayız.
Farklı köşelerde, farklı planlamalarla pusuda bekleyen çok fazla düşman var.
Ankara, bugünlerde birbirine bağlı üç odakla aynı anda mücadele ediyor.
Bir yandan Azez-Cerablus hattının PYD’nin (Rusya-PYD-Esad rejimi) eline geçerek Suriye sınırında bir Kürt kantonal bölgesi oluşmasını engellemeye çalışıyor, bir yandan Güneydoğu’da iki ilçede tamamlanan, bir ilçede mesafe kat edilen, birinde de yeni başlanan bir güvenlik harekâtı sürdürüyor, diğer yandan da Kuzey Irak’ta Kandil ve çevresine dönük operasyonlar yürütüyor.
Kritik isimlere operasyon
Güneydoğu’da Sur, Cizre ve Silopi’ye dönük operasyonlarda son aşamaya gelindi. Güvenlik birimlerinin aktardığı bilgilere göre Silopi’de sokağa çıkma yasağı bitti, Cizre’de operasyonlar tamamlandı, Sur’da ise yüzde 95’i nihayetlendi.
Ancak İdil başta olmak üzere bölgedeki başka kritik ilçelerde de operasyonlar yapılıyor.
Buna paralel olarak Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine ve Kandil’e yönelik hava harekâtları aralıksız sürüyor.
Ankara’daki bombalı saldırıdan 2 saat sonra Haftanin Kampı’nda örgüt yöneticilerinin bulunduğunun anlaşılarak buranın bombalanması bölgenin ne kadar yakından takip edildiğinin göstergesi.
Haftanin’de son olarak vurulan 70’e yakın PKK’lının içinde, örgüt açısından kritik öneme sahip bazı isimler de var.
Güvenlik kaynakları daha fazla ayrıntı vermek istemedikleri bu grubu, “dinamik hedef” olarak nitelendiriyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kandil, Haftanin, Avaşin, Basyan’a dönük hava operasyonlarında önemli mesafe kat edilmiş durumda.
Bu noktada Kandil’deki PKK’lı varlığının hangi seviyede olduğu da kritik önem taşıyor.
Kandil’de mevcut bin 200
Kaynaklar, örgütün yönetim merkezi Kandil’de operasyonların başladığı günlerde 4 bin 800 civarında PKK’lının bulunduğunu, bunların yaklaşık 2 bin 500’ünün Kuzey Suriye’ye geçerek bir bölümünün YPG saflarında savaştığının tespit edildiğini belirtiyor.
Güvenlik kaynaklarının tespitlerine göre, Suriye’ye geçenler ve operasyonlarda etkisiz hale getirilenlerden sonra şu anda Kandil’de kalan örgüt mensubu sayısı bin 200 civarında.
Ancak bunların büyük bölümü örgütün yetişmiş ve militanları komuta eden kesiminden değil, daha genç ve tecrübesiz kadrolardan oluşuyor.
Örgütün liderlerinin nerede olduğuna gelince...
Yer değiştiriyorlar
TSK’nın Kandil’e dönük yoğun operasyonlarının gerçekleştiği dönemden itibaren Mustafa Karasu, Sofi Nureddin ve Bahoz Erdal’ın da aralarında bulunduğu lider kadrosundan bazı isimler Suriye’nin kuzeyine geçmişlerdi.
Murat Karayılan, Cemil Bayık gibi örgütün tepe noktasındaki isimlerin ise son günlerde sürekli yer değiştirdikleri, sabit bir yerde kalmadıkları belirtiliyor.
Sadece Fehman Hüseyin ve etrafındaki bazı isimlerin Kuzey Suriye’de kaldığı da ifade ediliyor.
120 yönetici
PKK ile PYD daha doğrusu silahlı kolu olan YPG iç içe geçmiş yapılar.
Kuzey Suriye’de PYD’nin operasyonlarını yönetenlerden 120’ye yakını PKK orijinli yöneticiler.
Bunlardan bir bölümü zamanında PKK’nın Avrupa kadrolarında görev yapmış isimler.
PKK ve PYD’nin ayrı kampları bulunsa da bunlar arasındaki geçişgenliğin hangi düzeyde olduğuna ilişkin bilgi ve kanıtlar devletin elinde. Bunlar, PKK ile PYD’yi ısrarla ayırmayı tercih eden ülkelere iletildi.
İstihbarat raporları, PKK’nın bahar aylarında terör saldırıları için ciddi bir hazırlık içinde olduğunu gösteriyor.
Güvenlik birimleri, bu raporlar doğrultusunda nokta atışlarla örgütü etkisiz kılma gayretinde.
Bir yandan sınır dışındaki PKK hedefleri, bir yandan içeride süren operasyonlar, bir yandan PYD-YPG’ye yönelik devam eden top atışları ve gelişen süreç.
Ciddi bir terör sarmalı içinde bölgeye yönelik demokratik adımlar atılması hedefleri.
Türkiye, zorlu bir dönemeçte baharı karşılıyor.
