İktidar ve ana muhalefet partilerinin seçim kampanyalarının startı bugün veriliyor.
Seçim bildirgeleri ve aday tanıtım toplantılarının ardından, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün yollara düşüyorlar.
Davutoğlu’nun mitinglerini başlatacağı iller Erzurum ve Sivas.
CHP lideri ise, bugün Erzurum ve Sivas’tan epey uzakta olacak. 7 Haziran’da sandıktan çıkacak sonucu etkileme gücüne sahip olan gurbetçilerle buluşacak. İlk durak, Almanya-Düsseldorf.
41 kentte de olsa ön seçim yaparak parti içi demokrasi hanesine uzun süredir ilk kez, “artı 1” yazdıran CHP’de, ezber bozan seçim bildirgesinin verdiği havayla bir özgüven patlaması yaşanıyor.
“O olmasın da kim olursa olsun” stratejisinden sıyrılışın, sosyal demokrasiyi önceleyen vaatler silsilesinin ve bunun Ak Parti’de yarattığı huzursuzluğun rüzgârı, 7 Haziran’a kadar aynı sertlikte estirilebilecek mi hep birlikte göreceğiz.
Dört aşamalı kampanya
İktidar cephesinde de çok boyutlu bir kampanya başlatılıyor.
Genel Başkan Davutoğlu, Erzurum’la başlayıp memleketi Konya’da bitireceği seçim mitingleri kapsamında 70 kente gidecek.
Başbakan’ın yakın ekibinden aldığımız bilgilere göre, seçim kampanyası dört aşamalı yürütülecek. Seçmene dört ana başlıkta mesajlar verilecek. Davutoğlu da konuşmalarını bu başlıklar üzerine oturtacak. Bu aşamalar şöyle sıralanıyor:
- Ak Parti iktidarının Davutoğlu’nun Başbakanlığı devralmasından önceki icraatlarının anlatılması.
- Davutoğlu dönemi ve bu dönemde icraatlar, açıklanan paketler.
- Seçim bildirgesindeki vaatler.
- Yeni Türkiye vizyonu.
Bu dört ayak için ayrı ayrı sloganlar da üretilmiş.
7 Haziran’a giderken geçilecek kritik eşiklere göre de güncellemeler yapılacak. Örneğin 1 Mayıs.
Seçim kampanyası boyunca muhalefet kaynaklı eleştiriler ve yaşanabilecek olaylar nedeniyle zorunlu “ayarlar” hesaplanmış durumda. Buna karşın Davutoğlu’nun polemik odaklı bir dil kullanmayacağı anlaşılıyor.
HDP ile doğuda yarış
Başbakan’ın yakın çevresinden yansıyan anket sonuçlarına gelince...
Sunulan son ankette Ak Parti’nin oy oranının yüzde 46, CHP’nin yüzde 24-25 olduğunu söylüyorlar.
Barajı aşıp aşmaması 7 Haziran sonrasındaki Türkiye’yi belirlemeye aday olan HDP’nin oy oranı ise yüzde 9.7 görünüyormuş.
Davutoğlu, seçim kampanyası çerçevesinde doğu-güneydoğuya üç kez gidecek.
Kampanyanın başında, ortasında ve sonunda. Bölge seçmenine çözüm süreci, yeni anayasa ve bölgesel kalkınma mesajlarını üç kez verecek.
Ak Parti’nin, bu seçimde HDP’yle, “batıda değil doğuda” yarışma stratejisini yürüteceği belirtiliyor.
Kendi oyunu korurken, barajı geçmek için enerjisinin önemli bir bölümünü batıya kaydırmak zorunda olan HDP’yi oy geçişkenliğine en açık bölgelerde CHP’yle baş başa bırakmanın fayda-maliyet analizi yapılmış durumda. Ak Parti, HDP’ye doğuda yüklenecek.
Kim, başkanlığa niye karşı?
Davutoğlu’nun, meydanlarda başkanlık sistemine ilişkin tartışmaya yeni anayasa ihtiyacı bağlamında değineceği anlaşılıyor.
Zaten, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, kimi gazetelerde iddia edilenin aksine vatandaşlarla buluşma programlarını iptal etmediğini duyurması, başkanlık sisteminin meydanlardaki özgül ağırlığını koruyacağını gösteriyor.
CHP’nin, HDP’nin ve MHP’nin miting gündemlerinde her durumda yer alacak olan başkanlık meselesinde not ettiğim birkaç cümleyi de paylaşarak yazıyı noktalayayım.
Bünyesinde 200’ü aşkın sivil toplum kuruluşunu barındıran Denge ve Denetleme Ağı’nın gerçekleştirdiği toplantıya bizim gibi konuk olan AG araştırma şirketinin başkanı Adil Gür’ün, yaptırdıkları anketlerde halkın yüzde 70’inin başkanlık sistemine karşı olduğuna ilişkin sözleri kamuoyuna yansıdı.
Aynı anketlere göre, Ak Parti’ye oy verenlerin de yüzde 35-40’ı başkanlık sistemine karşı olduğunu söylüyor.
Bu veriler önemli. Daha önemli olanı ise karşı olma gerekçeleri.
Adil Gür’ün, anketler ve saha çalışmalarına dayanarak verdiği bilgiye göre, muhalefet partilerine oy veren seçmen, başkanlık sistemine çoğunlukla otoriterleşme kaygısı nedeniyle karşı. Ak Parti seçmeninde ise, “Türkiye bu sisteme geçerse federasyona gidilir. Başkanlık eşittir federasyon” algısı hakim.
Bir yanda çözüm süreci ve yeni anayasa ihtiyacı, diğer yanda kafalardaki algılar.
8 Haziran sabahında oluşacak siyasi tabloyu bekleyen başkanlık meselesi zor bir konu.
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025