Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ergenekon ve Balyoz davalarında en ağır darbeyi Deniz Kuvvetleri’nin yediği biliniyor. Peki, aradan geçen süreçte Deniz Kuvvetleri Balyoz’un tahribatını onarabildi mi? 23 Mayıs’ta Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bostanoğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaptığı sunum sorunun cevabını veriyor

Milliyet

Ergenekon ve Balyoz davalarında en ağır darbeyi Deniz Kuvvetleri’nin yediği biliniyor. Balyoz davasında 24 amiral ve 74 kurmay albayın büyük çoğunluğunun görevlerine son verildi, kalanların da terfileri olanaksız hale geldi.

Haberin Devamı

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Eşref Uğur Yiğit’in, İzmir’de intihar eden Deniz Kurmay Albay Berk Erden’in cenazesinde yaptığı konuşma; Deniz Kuvvetleri Komutanı olması beklenen Donanma Komutanı Koramiral Nusret Güner’in istifası, komutanlık yolu açık deniz saha komutanlarının emekliye sevk edilmeleri, alınan yaranın büyüklüğünü gösteriyor.

Yüzlerce sicili parlak subayın geleceği 4-5 yıl süren bu davalar yüzünden karardı. Kendileri cezaevinde, aileleri dışarıda çile çektiler. Genç yaşta ordudan ayrılmak zorunda kalan bu subayların birçoğu da işsiz durumda.

Bu süreçte, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın karargâhında yeterli amiral ve kurmay subay kalmadığı, birçok görevin daha alt rütbedeki subaylar tarafından üstlenildiği, fazla mesailerle görevlerin tamamlandığı, böyle giderse Deniz Kuvvetleri’nin görevini hakkıyla yapamayacak duruma düşeceği de sık sık dillendiriliyordu.

Genelkurmay Başkanı ve Deniz Kuvvetleri komutanları, her vesileyle personelin moralini yükseltecek konuşmalar yaparak, olumsuz etkiyi en aza indirmeye çalışıyorlardı.

Balyoz Davası beraatle sonuçlandı ama yarattığı dram ortadan kalkmadı.

Peki, bu zorlu süreçte Deniz Kuvvetleri Balyoz’un tahribatını onarabildi mi? Görevlerini yerine getirebildi mi?

Bu sorunun yanıtını ararken, Deniz Kurdu 2015 tatbikatı çerçevesinde, 23 Mayıs günü Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Salih Reis’te yaptığı sunuma bakmak sağlıklı fikir verebilir.

42 tatbikat Son iki yıl içinde (2013-2015) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın gerçekleştirdiği faaliyetlerden öne çıkanları içeren bu sunumun bir özetini okurlarımızla paylaşmak istiyorum:

Haberin Devamı

n İki yıl içerisinde milli tatbikatlar ile NATO ve davet tatbikatları olmak üzere toplam 42 tatbikat icra edilmiş.

Okyanus Kalkanı Harekâtı ve Görev Kuvveti-151 emrine birer fırkateyn görevlendirilmiş.

İki yıl içerisinde altı fırkateyn ve altı mayın gemisi ile NATO Daimi Deniz Görev gruplarına dahil olmuş.

2014 yılında, 4 gemiden oluşan Barbaros Görev Grubu ile Afrika kıtasında 24 ülke ziyaret edilmiş, 148 yıl sonra Ümit Burnu geçilmiş, Güney Afrika’da insansız su üstü ve hava hedeflerine karşı sekiz güdümlü mermiyle top atışları icra edilmiş.

Milli gemi TCG BÜYÜKADA tarafından Körfez ülkeleri ziyaret edilmiş ve bu görev esnasında Yemen’de mahsur kalan 55 vatandaşın tahliyesi gerçekleştirilmiş.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi adına sondaj ve sismik araştırma faaliyeti icra eden gemiler kesintisiz olarak yedi ay süreyle takip edilmiş, sismik araştırma yapan Barbaros Hayrettin Paşa gemisine refakat edilmiş.

Haberin Devamı

Türkiye’nin deniz yetki alanlarında izinsiz araştırma yapan 3 yabancı bandıralı gemi bölgeden uzaklaştırılmış.

Ege’nin uluslararası sularında Yunanistan adına sismik araştırma yapan gemiler bölgeden uzaklaştırılmış.

Suriye’den tahliye edilen kimyasal harp maddelerinin imhasını yapan gemilere refakat edilmiş.

Doğu Akdeniz’de icra edilen Akdeniz Kalkanı ve UNIFIL Deniz Harekatı’na 7 korvet, 4 fırkateyn, 1 karakol gemisi ve 9 hücumbot ile katılınmış.

2013 yılında hizmete giren deniz karakol uçaklarıyla ulusal ve uluslararası harekâtlarda her ay 27 sorti yapılmaya başlanmış.

220 bin saat seyir

Tüm bu görevler esnasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı gemileri bir yıl içerisinde 220.000 saat seyir, deniz karakol uçakları ve helikopterleri ise 180.000 saat uçuş yapmış. Fırkateynler ortalama 2.900 saat, denizaltılar 1.050 saat seyir gerçekleştirmiş.

Ayrıca, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, NATO Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu 2’nin ve Görev Kuvveti-151’in komutasını önümüzdeki temmuz ve ağustos aylarında devralacak. Deniz Kuvvetleri’nin uluslararası iki kuvvetin emir komutasını aynı anda devralacak olması da dikkat çekici. Başta söylediğim gibi, Balyoz davasının yarattığı dramın ortadan kalkması çok uzun zaman alacak. Ancak, özetini paylaştığım sunum önemli. Bu sunumla, Cumhurbaşkanı’na, her koşul altında güçlü bir kurumsal yapıyla görevin sürdürülebildiği mesajı da verilmiş anlaşılan.

Milliyet

Talimatı veren Başkomutan

Geçtiğimiz cumartesi günü İstanbul Yenikapı’da, İstanbul’un fethinin 562. yıldönümü nedeniyle düzenlenen Fetih Şenliği’nin yankıları hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hem de askerlere dönük eleştiriler üzerinden sürüyor.
Muhalefet liderleri ve temsilcileri bu yıl şenlikler için 478 kişilik bir fetih birliği oluşturan Genelkurmay’ın, dolayısıyla askerlerin siyasi propagandaya alet olduğunu savunuyor. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türk yıldızlarının gösteri uçuşunu da bu bağlamda eleştirdi.
Seçim kampanyalarında olanakların kullanımı konusunda yaşanan dengesizliklerin muhalefet tarafından eleştiri konusu yapılmasını normal buluyorum.
Devlet töreni ile parti töreni arasındaki geçişkenliğin yarattığı haksızlıkların siyasiler arasında polemiğe dönüşmesini de doğal karşılıyorum. Ancak Erdoğan’ı ya da şölende yer alan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu eleştirmek için Fetih Şöleni gibi bir organizasyon üzerinden askerin hırpalanması ne kadar doğru?
Dün sordum, soruşturdum. Aldığım bilgiler şöyle diyor:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fetih Birliği oluşturulması talimatını birkaç ay önce Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e şifahi olarak iletiyor. Talimatı veren makam Cumhurbaşkanı. Aynı zamanda Başkomutan.
Cumhurbaşkanı’nın bu yıl şölene ayrı bir önem verdiği ortada. Genelkurmay Başkanlığı açısından bunun nedenini sorgulamak ne kadar zorsa, talimatın gereğini yerine getirmemek de o kadar zor.
Cumhurbaşkanı’nın talimatı üzerine komutanın aşağıya verdiği direktif çerçevesinde yaklaşık 1 ay önce hazırlıklar başlıyor.
1. Ordu bünyesindeki 478 er çeşitli kriterlere göre seçiliyor. Bir ay boyunca kışlalarında prova yapıyorlar. Eski mehteranların gösterileri, neler yapmaları gerektiğini videolardan izliyorlar.
Her yıl fetih şenliğinde sahne alan, profesyonel kadrolu sanatçılardan oluşan 84 kişilik Mehteran Bölüğü’ne ekleniyorlar ve 562 kişilik Fetih Birliği’ni oluşturuyorlar.
Kıyafetlerinin finansmanı İstanbul Büyükşehir Belediyesi.
Fetih Birliği, bu yıla özel olarak oluşturuluyor. Seneye aynı birlik gösteri yapacak mı belli değil. Konuştuğum kaynaklar önümüzdeki sene için bir konuşma geçmediğini belirttiler.
Gelelim Türk Yıldızları’nın gösterisine.
Kaynaklar, hemen bütün törenlerde vatandaşın göğsünü kabartan Türk Yıldızları’nın asıl fetih şöleninde olmamasının anormal karşılanacağını söylüyor. “Kutlamanın ruhuna baktığımızda bu çok normal. Türk Yıldızları milletin yıldızları” diyor.