Yıllardır ANAP dostu olarak bildiğimiz Süzeri arayıp; "Neler oluyor" diye sorduğumda, işin aslını öğrendim.Yaptırdığı ankette, AKP yüzde 25 ile birinci, DYPde yüzde 15 ile ikinci parti, CHP yüzde 10larda, ANAP ise yüzde 6larda çıkınca, DYPden yana olmaya karar veriyor.Tam da bu sırada DYP, İstanbul İl Başkanlığı için, geçmiş dönemlerde il yönetiminde yer alan Seyit Şahini, "seçimlere kadar" koşulu ile Süzerden istiyor, o da veriyor.Süzere Dervişe yönelik eleştirilerinin altında, bankası Kentbanka el konulmasının bir etken olup, olmadığını soruyorum, "Dervişin bu olayda kusuru yok" diyor ve ekliyor.Örneğin, BDDK Başkanı Engin Akçakocanın atandığı bir günün hikayesi...Süzerin aldığı bilgilere göre, Derviş BDDK başkanlığı için sabah saatlerinde o zaman Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfının başında olan eski bankacı İbrahim Betilin adını Başbakan Bülent Ecevite gönderiyor. Ecevit, kabul etmiyor. Öğleden sonra, gelen önerileri dikkate alarak Çukurova Grubunun yöneticisi ve SPK eski Başkanı Ali İhsan Karacanı ABDde buluyor, görüşüyor. Karacan kabul etmiyor. Akşam saatlerine doğru, Arçelik bayisi de olan bir DSP milletvekilinin önerisi üzerine, TMSFye geçen Demirbankın başındaki Akçakocayı Ankaraya davet ediyor ve atama yapılıyor.Süzer bu süreci "Şaşkın bir acelecilik" olarak yorumluyor.Başka diyorum Süzere..."Meksikanın 1982de yaptığını yapabilirdi. ABDye olan borçlar için libor artı yüzde 1 faizle kredi, 20 yıl vade alsaydı, diğer dış borçlara da ABDyi kefil etseydi ayağının suyunu içerdim. Ortalama yüzde 11 faizle IMFden kredi kullanıyoruz, yılda 13 milyar dolar dış borç ödüyoruz."Derviş için "O kadar da yetenekli değil" diyen Süzer, Turgut Özalı referans alıyor; şahidi Ahmet Özal...Derviş Dünya Bankasındayken, Merkez Bankası eski başkanlarından Rüşdü Saracoğlu ile Ahmet Özal tarafından, Turgut Özal ile tanıştırılıyor. Özal, Dervişi tutmuyor.Bunu belirtemeden geçemem. Tabii Özal, Dervişi tutmaz. Derviş o sıralarda dünyada az gelişmiş ülkelerde gelir dağılımı ile uğraşırken, Özal zengin yaratma peşindeydi.Neyse Süzer, DYP lideri Tansu Çillerin ve ekonomi ekibinin başaracağından emin!Çiller ile ilgili deneyimlerimizi hatılatıyorum, kısacası "O kadar da olsun" der gibi...Bir derin kulis daha; bir büyük holdingin tepe yönetimindeki sohbette şu oylama yapılıyor:Seçimlere iki aday katılsa, bunlardan biri Yılmaz, öbürü de Çiller olsa kime oy verirdiniz?Çok düşünüyorlar, (Baraj sorununu yok sayıyorlar) Çiller ağır basıyor.AByi flama gibi taşıyan ANAP tüm manevralarına rağmen artık iş dünyasına bile yaranamıyor.Korku büyük; MHP ve AKPli bir hükümet hesapları alt üst edebilir. Çalıştırdığı işçi sayısı, cirosu, ihracatı hiç önemli değil, uluslararası alanda tanınmış ünlü ve hatırlı bir işadamı, Süzer Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzeri arıyor, "Kemal Derviş hakkında söylediklerini duyunca çok üzüldüğünü iletmemi istedi" diyor. Türker BDDKya takmış BDDK hakkında rapor hazırlıyorlarmış.Pamukbank ile Yapı Kredinin birleşme imkanı yeterince araştırılmış mı?Grubun bir bankası Fona geçerken, diğerini koruyacak önlemler alınmalıymış.Türk şirketlerini yabancılara asla peşkeş çektirmezmiş.BDDKnın özgürlüğünün dozu kaçmış.Önlem alınmazsa, yabancı bankalar cirit atarmış.Sizce bu sözlerin, IMF ile yapılan görüşmelerde Yapı Kredinin geleceği için belirlenen son karar günü 16 Eylülden, 6 gün önceye rastlaması yalnızca bir rastlantı olabilir mi?Yapı Kredinin piyasadaki hisselerinin yüzde 7sinin Citibanka geçtiği, Mehmet Emin Karamehmete ait gözüken yüzde 45 hisseye de talip oldukları söylenirken...Yapı Kredi sorunu, "ulusal ekonomi" tezini işleyen Türkerin, 57. Hükümetteki Ekonomi Bakanlığı döneminde önüne çıkan belki de tek fırsat olacak. Bakalım ne yapacak? syilmaz@milliyet.com.tr Devlet Bakanı Masum Türker, geçtiğimiz akşam bir TV kanalındaki söyleşisinde BDDKya giydirdi.