Bizde ekran eşittir, diziler olarak görülüyor. Mesela siyasi tartışmalar vardır. Şu sıralar belgesel izlemek daha yararlı gibi, kafa karışıklığını önler.
Ya da ufuk açıcı, bilgi dağarcığında
sorular uçuşturan programlar...
Az sayıda da olsa mevcut...
Ulusal Kanal’da Prof. Dr. Şahin Filiz’in ‘Felsefe ve İnsan’ programında ‘İslam felsefesi dönemleri’ anlatılıyordu. Filiz, “İslam felsefesi ve medeniyetlerle ilgili yazılan bilgilere, çeviri eserlere baktığımızda Arap felsefesi diye adlandırıldığını görüyoruz. Koskoca İslam uygarlığını, Arapların tekeline vermek gibi ilkel bir alışkanlık var. Bunu batılılar da yapıyor. Tam tersi... Ben de diyorum ki, İslam felsefesi bir Türk felsefesidir.
Neden? 9-14. yy arasını İslam felsefesi olarak belirlemiştik. İslam rönesansı dediğimiz bu 500 yıllık
dönem, acaba kimin adıyla geçiyor? Farabi’yle anılıyor. İslam felsefesini sistemleştiren bir Türk filozofuydu. Kendinden sonra gelen İbn-i Sina da bir Türk filozofudur” şeklinde konuştu.
Beyazıt Öztürk’ün Kanal D’den ayrılacağı yönünde haberler çıktı. Sordum bu konuyu kanala... “Kendisi uzun bir zamandır ara vermek istiyordu. Kanada’ya gitti. Dönüşte yeni bir format üzerine konuşacağız” yanıtını aldım. Bir yıl ara da, kanalın opsiyonlarından biri.Zaman gösterecek...
HAZAL KAYA, KENDİNE HAKSIZLIK EDİYOR
Hazal Kaya, Life Time’da, Esra Oflaz Güvenkaya ve Lütfiye Pekcan ile ‘Senin Mucizen’ programındaydı. Bir şöhretin, geçmişten bugüne yolculuğunu merak edenler için başarılı bir program.
Sürekli bir şikayet hali
Hayatının travması bir kaza... Ve bugün, yakalanan şöhret... Büyük insanlara söylenecek sözleri, 17 yaşında duyduğunu söyledi Kaya... Ev ahalisi, “17 yaşında koca insanların kazanamayacağı parayı kazandın” dedi. Kaya’nın “Yaptığım iş değil, boyumun kısalığı konuşuluyor”, “O kadar güven kırıcı sözler söylüyorlar ki, acımasızlar” cümleleri de not aldıklarım arasında... ‘Başarılıyım’ın ispatı... “Ataerkil yargılamalar, öfkelenilmiş şeyler” yine ilginç saptamalardan. Bir yerde “Asla öz güvenli biri değilim” dedi.
‘Çağatay da kullandı’
'Ufak Tefek Cinayetler' sezon finali mi yapacak, yoksa final mi yapacak? Dizinin, 12 Haziran’da sezon finali yapacağı yazıldı. 32’nci bölümde, yani, '5 Haziran’da sezon finali olacak’ bilgisini aldım. Bir de final yapacağı söylentisi çıktı. Star TV cephesinde ‘sezon finali’ olduğu belirtiliyor. “Ters köşeler olacak mı?” diye sordum. “Ortalık büyük karışacak, beklenmedik dönemeçler olacak. Epey şaşırtacak ve unutulmayacak bir final garantisi var” yanıtını aldım. Durum böyle... Oya ile Serhan’ın mutlu sonu olacak mı? Cinayetlerin failleri Merve mi yoksa kara sevdalı Burcu mu? Arzu mu kurban gidecek, yoksa Mehmet mi? Edip ise bir muamma... Merve’yle sürpriz bir birliktelik yaşayacaklar mı, yoksa ortak bir cinayetin planlayıcısı mı olacaklar?
Taylan’la Pelin bu ekibin içinde çok mu masum bir final yapacak? Benim sorularım bunlar... Bir başka ipucu, ‘cinayet işlenecek ama katili göremeyeceğiz’ şeklinde... Bence sezon değil ama harbi final yakışırdı. Zamanını doldurduğu kanaatindeyim. Son bölümlerde, ‘Ben doldum, taştım bir final istiyorum’ havasını sezmiştim. Sezonun iyi işlerinden biri ya da biriydi diyebilirim.
Star TV’nin bu sezon final yapacak dizisinin ‘Fazilet Hanım ve Kızları’
Sevgili Mesut Yar, ‘Hülya Avşar, Kanal D’ye gidebilir’ diye yazmış. Sordum, “Yok öyle bir şey” yanıtını aldım. “Nereden çıkıyor bunlar?” diye sordular. TV sektöründe belli olmaz bu işler... Kim haklı, zaman gösterecektir mutlaka...
Günü kurtarma hali...
Piyasanın önemli isimlerinden biriyle konuşuyordum. “Nedir piyasanın durumu, ‘iki dizi günleri geri gelir’ diyorlar” diye sordum. “Hepsi günü kurtarma üzerine. Bir dizinin bütçesiyle baş edemeyen kanallar, ikinciyi nasıl yapsın? Bir gecede iki kötü diziye niye ihtiyaç duyulsun?” dedi.
Hayır demek ne mümkün!
Piyasanın önemli isimlerinden biriyle konuşuyordum. “Nedir piyasanın durumu, ‘iki dizi günleri geri gelir’ diyorlar” diye sordum. “Hepsi günü kurtarma üzerine. Bir dizinin bütçesiyle baş edemeyen kanallar, ikinciyi nasıl yapsın? Bir gecede iki kötü diziye niye ihtiyaç duyulsun?” dedi.
Hayır demek ne mümkün!
Hamdi Alkan, Nurgül Yeşilçay ve Fırat Parlak’ın jüri olduğu, yakında Star TV’de başlayacak ‘Geleceğin Starı’nın elemelerinde adaylar, uzun kuyruklar oluşturuyor.
'Geleceğin Starı' elemelerini izlemek üzere İzmir ayağındaydım. Bizde sabahın 06.00’sı dedikleri olay mevcuttur... Emeklinin banka, insanların hastane önünde sırasını beklediği zamanlardır.Kuyrukta, 9.5 yaşında Safa da vardı, emekli Ümmü Hanım da... Şöhretin de bir beklemesi vardır. Söylenen, 4 bin başvuru içinden seçilen, 500 kişinin kuyruğu bu... Daha başlangıç... Programın seçmelerinin Ankara’sı, Eskişehir’i, Adana’sı, İstanbul’u ve Berlin’i var. 39 bin başvurudan bahsettiler. Bu koca rakamların, yıldız olma hayallerinin geleceği sayı 16... Evet bol sıfırlar, iki haneye düşecek. Ve o iki haneden de iki isim çıkacak.
‘Çok teşekkür ederiz’
Jüride yer alan Hamdi Alkan ve Fırat Parlak geldi, ardından, Nurgül Yeşilçay... İzmir Hilton Garden Inn’de yapılan elemelerde otelin önü ve lobi dolu... Bir ara itiş kakış olmuş, stres yükü fazla şöhret beklemesinde... Polis bile ziyaret etmek mecburiyetinde kalmış. Tirad hazırlayanı, hatta kostümüyle geleni bile vardı, işine sadık adaylar...
Çoğu, “Siz bana söyleyin, ben oynayayım”
2018 Eurovision da tamamlandı. Ortaya şöyle bir gerçek çıktı: Şarkı yarışmasının resmi dili İngilizce oldu! Yarışmanın yarı finalinde, 43 şarkının sadece 13’ü ‘kendidilinde’ söylenmiş. Eurovision’un müzik diliyle ilgili serüveni epey maceralı...
İngilizce şarkı yoktu
1956 yılında ilk yarışma yapıldığında, İngilizce şarkı yoktu. İngiltere katılmamıştı. İngilizce’yle tanışma, 1957 yılında Patricia Bredin’in ‘All’ parçasıyla oldu. Sonra İrlanda katıldı. İsveçli bariton İngvar Wixell’in ‘Annostades Vals’ parçasını İngilizce söylemesi galiba ilk kırılmaydı. 1966-1972 ve 1977-1998 yıllarında iki defa ‘her millet kendi dilinde şarkı söyleyecek’ kuralı uygulandı. Bu arada kuralın terk edildiği 1974’te dünya, ‘Waterloo’ ile ABBA’yı tanıdı. Sonraki üç yılda kazananlar da İngilizce söyledi.
Yüzde 90 İngilizce...
Son Eurovision’un finaldeki 43 şarkıdan 32’si İngilizce’ydi... 2016’da 42 şarkıdan 34’ü İngilizce, beşi kısmen İngilizce... 2017’de 42 şarkıdan 35’i İngilizce, üçü yarı İngilizce’ydi. Kendi dilinde söyleyen ülkeler yok mu?
Batı Avrupa söylüyor
Fransa, İspanya, İtalya, Portekiz ve Lüksemburg, kendi dillerinde söyleyen ülkeler... Müzikleri gelenekselleşmiş ve örnekleri dünya ülkelerinde
Latin Amerika dizi piyasası şu sıralar pek revaçta... Ortadoğu malum, Suudi Arabistan marifetiyle sekteye uğradı. Latin Amerika piyasası borsa gibi... Her an yeni bir Türk dizisi girişi görülüyor. Bir de Los Angeles Television Script Film Festivali var.
10 Haziran’da başlıyor. Bu, piyasaya girmek için önemli bir mecra... Yerli dizi pazarlama şirketleri buraya yükleniyor. Son Latin piyasasının halinden ve festivalde tanıtılacak yerli dizi haberlerinden bir demet sunayım.
EDHO, ‘Grand Family’ olursa..
‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ı şimdi nasıl çevireceksin? Global Agency’nin listesinde yer alıyor. ‘Grand Family’ adıyla Latin piyasasına girmiş. Yine ‘İstanbullu Gelin’ ,‘Evermore’ olmuş. Meksika TV, Azteca kanalıyla anlaşma sağlanmış. Bu piyasanın iddialı dizilerinden biri de ‘Kiralık Aşk’... ATV’nin pazarlama bölümü de hareketli... ‘Kırgın Çiçekler’ ile ‘Aşk ve Mavi’ dizilerinden sonra ‘Beni Bırakma’ ve ‘Sen Anlat Karadeniz’le piyasaya girmiş.
Forbidden diziler...
Calinos şirketi, ‘Aşk-ı Memnu’yu (Forbidden Love) ve taze dizilerden ‘Yasak Elma’yı (Forbidden Fruit) Latin piyasasına sunmuş. Latin piyasasına, “İspanyolca konuşan Amerika sektörü” de diyorlar. Los Angeles Television Script
“Türkiye’nin en iyi fotoğrafçılarından biridir. Muazzam bir caz fotoğrafları arşivi vardır. Bizzat fotoğraflamadığı (dünya çapında) caz ustası yok denecek kadar azdır”... Aykut Uslutekin için böyle diyorlar. İzmir, kendisini iyi tanır. Dışarıdan bir göz olarak gittim sanat galerisine (Galeri Fa). Bir yanda sergi, bir yanda piyano... Ender bulunan piyanolardan Steinway duvar piyanosu... Tuşlarda gezindim. İzmir’e gelip de uğramayan müzisyen yok gibi... Hatta piyanoyu gören, kapıdan giren genç müzisyenler de şöyle bir oturup çalıyor küçük gök kubbesinde galerinin... Asistanı ve sağ kolu Fulya Hanım’a seslendi: “Fotoğraflardan örnekleri getirir misin?” Galerinin FA,’Fulya ve Aykut’un kısaltılmışı oluyor. O derece bir yol arkadaşlığı diyeyim... Chick Korea’nın İzmir konserinden muhteşem bir an, büyük boy bir tablo gibi...
Bir müzik mabedi
Müzisyenin nirvanaya erdiği anları yakalamanın sihri, o enstrümanları yakından tanımasında yatıyor Aykut Bey’in. “Klarneti, Yahya Dai hediye etti” diye gösteriyor. Caz fotoğraf arşivi dünya çapında. Sadece caz değil, sanatçı portreleri ve özellikle bale gösterileri... “Bir konser ışığını yakalamak için 2-3 sene bale fotoğrafları çektim. Sonrası için