Sina Koloğlu

Dünyada kamu televizyonları nasıl gelir elde ediyor? Sistem her ülkeye göre değişiyor....

Almanya, 7 milyar euro...

Almanya’da ‘mecburi katkı payı’ geçerli, 7 milyar euro gelir elde ediyor. Ayda 17.50, euro yılda 215 euro... 22 TV kanalı ve 67 radyo besleniyor. Almanya’da kamu yayıncılığı 2013-2016 yılları arasında 1.15 milyar euro kâr etmiş. Yüzde 85 mecburi katkı payından, yüzde 6 ise reklam gelirinden kazanıyor.

Finlandiya, gelir vergisinden Vatandaş, gelir vergisinden yüzde 0.68 payını, devlet televizyonuna veriyor. Ayda 70 euro, yılda 143 euro... Finlandiya 2013’te,
460 milyon euro gelir elde etmiş.

İtalya’da elektrik faturası

İtalya’da bizdeki gibi... Kişi başına 100 euro yıllık bir para veriliyor RAI’ye...

Japonya: ‘İstiyorsan beni izle’

Malum, Suudi Arabistan’da ‘sinema açılımı’ gerçekleşti. Yeni bir piyasa oluştu, bu işe uyandık. Ama ilk hareket, Almanya’daki bir Türk filmleri dağıtımcısından geldi, AF-Media... Variety dergisinin internet sitesinde bir haber vardı. AF-Media, Ali Fidan tarafından 2011’de kurulmuş ve Avrupa’daki Türklerin (yaklaşık 5 milyonluk bir nüfus) yanı sıra Orta Doğu ve Körfez ülkelerine Türk filmlerini pazarlıyor. Fidan’la bir söyleşi yapılmış. Arabistan’ın bu açılımından yararlanmayı düşünüyor. Cannes’daki film festivali sırasında Arabistanlı yetkililerle görüşmeler yapılmış. Fidan, “Türk dizileri, Balkanlar’da ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde çok popüler sonuçta... Bu, oyuncular için yüksek menfaat sağlıyor” derken, Türk filmlerinin buralarda neden iş yapabileceğini de anlatmış oluyor.

‘AYLA’ İYİ GİDİYOR

‘Ayla’ filmi, İspanyol European Dreams Factory ve Katar’lı Gulf Film şirketlerine satılmış. Büyük olasılıkla Suudi Arabistan’da gösterilecek. Almanya’daki şirketin bu pazara yönelik projeleri arasında ‘Emanet’ (TRT yapımı), çocuk filmi ‘Beyaz Balina’ ve ‘Ailecek Şaşkınız’ da yer alıyor. Listenin daha da genişlemesi bekleniyor.

CİNSEL TACİZ YARIŞMAYI BİTİRDİ

‘Koh-Lanta’, TF 1 kanalında

Fırat Parlak’la konuştum... Bugüne kadar Tolga Çevik’in şovunun sahne performans sayısı, 1 bin 50... “Bu, bizi gerçekten hem mutlu etti, hem de yordu” diyor Parlak...
13 yeni bölüm daha çekilmiş. FOX’ta yaz aylarında yayında olacak. Sonra? ‘Eh bir dinlenelim durumu’ var anladığım... Meşakkatli, çok çaba harcanan bir proje... Bunun gibi yabancı TV’lerde şov programı çok oluyor. Bizdeki ‘dizi furyası’ arasından sıyrılıp, bu kalitede bir yapıma imza atmak kolay bir iş değil.

‘Hadi Be Oğlum’ iyi gidiyor

‘Hadi Be Oğlum’un yapımcılığını Koray Şahin ile Fırat Parlak yapıyor. Yurt dışı satışlarından çok memnun Parlak... “Film, hem Arjantin hem de İspanya’da gösterilecek. Devamı da geliyor” dedi. İspanya, şu aralar bizim dizi ve filmlerin sıcak ülkesi...

YEŞİLÇAY’DAN ‘EĞRETİ GELİN’ İSYANI

Nurgül Yeşilçay’a konuyu ben açtım... ‘Eğreti Gelin’deki oyunculuğuyla ilgiliydi sözlerim... Oyuncunun da içinde kalmış bir konu olduğu ortaya çıktı. “Bu film, neden yurt dışında gösterilmez?” dedi. Şu sıralar Türk dizilerinin yanı sıra, filmlerimiz de büyük ilgi görmeye başladı. Projelerdeki oyuncuların bilinilir olması, Türk yapımlarına ilgiyi artırıyor. ‘Eğreti Gelin’in bu satış içinde yer almasını

Aksiyon, romantik komedi ve geyik yerli film furya örnekleri arasından sıyrılan ‘Katyn Katliamı’, bu akşam 21.15’te TV8,5’ta ekrana gelecek. Proje,
ünlü Polonyalı yönetmen Andrzej Wajda’nın da kişisel hikayesi... Wajda, babasını Katyn Ormanı katliamında kaybetti. Kim yaptı? Hitler mi, Stalin mi? Sonuçta bir katliam oldu ve 20 bin Polonyalı ormanda öldürüldü. “Film, Katyn’de ‘kimin sorumluluğu daha fazla?’nın mukayesesinden uzak, savaşın ortasında kalakalmış Polonyalıların hikayelerine yönelmiş.” (Barış Saydam/Avrupa Sineması blogu)... Bugün Suriye’de yaşananlara ne kadar çok benziyor. İnsanlar ölüyor fakat emperyalizm, savaşı bir güzel devam ettiriyor. Konuşulanlar, ‘foto montaj’lar ve ‘propaganda görüntüleri’... Sonuçta o
görüntülerde insanlar ölmüyor mu? Bu filmi, bugün yaşananları da düşünerek izlemekte fayda var.

İZLEYİCİYE BİR ŞEYLER SÖYLEYEN PROGRAM

Tartışma programlarında, ‘kadrolu’ isimler yer alıyor. Hangi görüşten olduğu fark etmiyor ‘yanlısı’, ‘yansızı’ her kanalda, ekipler mevcut... Ufuk açacak, alıp sizi düşünmeye sevk edecek konuk seçimi, neredeyse bir kenara bırakıldı. Bir elin parmakları kadar... KRT kanalında ‘Çağdaş Düşünme’ programında Prof. Dr. Niyazi Kahveci

Ev ahalisi, ‘Yasak Elma’yı izlerken masanın etrafında oturan üç bilinmezi konuşuyordu: Zehra, Erim ve Lila... Halit’in üç ayrı eşinden, üç ayrı çocuğu var. Şimdi yeni ve en genç cici anne geliyor, Yıldız... Masada oturanların ikisiyle aynı kuşaktan... Bu üç çocuğun ikisinin annesi biliniyor. Lila, Zerrin’nin kızı, Erim Ender’in oğlu... Ender, uzun süredir kardeşiyle tek göz odada kalıyor. Gündüz fakir, gece zengin havalarında olan Ender, her daim hareket halinde... Zerrin’le ittifak yaptı, taze gelin Yıldız’a karşı... ‘İttifak’lar çok moda... Eskiden ‘cephe’ diye söz edilirdi. Zengin dizilerin çapkınlarının meslek tercihleri, estetik cerrahlık... Galiba gerçek hayatta da böyle... Estetikçi Sinan, Ender’i kafaya almıştı, sırada Halit’in büyük kızı
Zehra var. Bir de Yıldız’la Zeynep’in anneleri de ortaya çıktı. Bütün milletin dönüp
dolaşıp geldiği nokta, Halit’in paraları...

‘Aile salonumuz vardır’ durumu

Bizim gazetede geçtiğimiz pazartesi Önder Yılmaz imzalı ‘Aile dostu yapımlara reklam teşviki verilsin’ diye bir haber vardı. TBMM’nin ‘izdivaç programları’ raporunda yer alan öneriler paketiyle ilgili...

Yukarıdaki dizimiz aile dostu mu? Evlilik bol miktarda... Biri bitiyor, biri

Hülya Avşar’ın ‘Selfi’ filmi, beklediği ilgiyi görmemiş. Bin 302 kişi izlemiş. Haberler böyleydi. Bu rakamlar ve ‘gişe’ işleri, ‘görsel başarı’yla eş değer tutulmamalı. Projelerin beğeni haliyle, ‘iyi film, iyi oyunculuk’ kıstasları karşılaştırılmamalı... Bunu bir kenara koyduktan sonra, Hülya Avşar örneğine gelelim... Avşar’ın ‘bilinirlilik’ oranıyla, ‘izlenilirlik’ oranları farklılık gösteriyor. Bunun da en belirgin örnekleri oynadığı dizilerdir. 2001’deki ‘Savunma’ 13 bölüm sonra ATV’de final yaptı. Yapım, Rutkay Aziz’le başroldeydi ve Nuran Devres’in kaleminden çıkmıştı. İddialı bir kadro vardı ve kurgusuyla dikkat çekiciydi. Başarılı avukat Şahnaz (Hülya Avşar), zor ve gizemli davaları, avukat eşi ve yardımcılarıyla çözmek için uğraş veriyordu. Anlaşılamayan ve bekleneni veremeyen proje olarak tarihe geçti. 2004’te ‘Kadın İsterse’ çekildi. Yine iddialı bir kadro ve Birol Güven imzası vardı. Cihan Ünal, Zerrin Sümer, Deniz Çakır, Derya Baykal, Kazım Akşar, Burçin Terzioğlu, Vildan Atasever, Ömür Arpacı, Turan Özdemir ve Özge Özberk, dizinin ekibiydi. Star TV’de başlamış, ikinci sezonunda Show TV’ye geçmiş ve 2006 Haziran’da final yapmıştı. Fena sayılmayacak bir zaman dilimi...

Baktım ki, ‘Söz’ bir ‘Medusa planı’ teması bulmuş, işin ‘gizem’ tarafını bununla götürüyor. “Ebu Zübeyir’den aldığımız bilgiye göre, ülkeye sokulmak istenen patlayıcı, İstanbul’da bir noktada patlatılırsa, şarbon basili birleştiğinde bir ilçe yok olabilir” diyor Erdem Yarbay. Yavuz, “Eğer başarabilirlerse, ki başaramayacaklar, bu ülkenin üzerine çöken kara bulutları temizlemek, onlarca yıl sürer. Üreteceği travma, bir nükleer reaktörün patlamasından, dokuz büyüklüğünde depremin yıkımından daha fazla olur belki” diyerek, Medusa planının boyutlarını çiziyor. Bu topraklarda daha nice ‘Medusa’lar yaratılır, bitmez. Dizi, bu bitmeyen Ortadoğu hikayelerini gayet güzel yakalamış, senaryo ömrüne ömür katıyor.

FAKİR ENDER ZENGİNE KARŞI

‘Yasak Elma’nın şu sıralar özeti: Gündüz fakir olan Ender’le kardeşi Caner, gece zengin olarak davetlerde boy gösteriyor. Ender, süslenip mekanlarda arz-ı endam ettikten sonra, ‘tek göz oda’larına geri dönüyor. Bakalım, bu ‘fakir ama zengin’ durumlar ne kadar devam edecek?

‘SANIRSAM’ NE DEMEK?

Sevgili Mehmet Karaca paylaşmış. beIN Sports muhabiri, Aykut Kocaman’la röportaj yaparken soruyor: “Hocam bugün Nabil Dirar’ın bir sakatlığı var sanırsam... Kendisine

İddia, ‘Kurtlar Vadisi’nin Kanal D’ de başlayacağı’ yönünde... Merak edip sordum. “Şu an tüm projeleri yeniden değerlendiriyoruz. İsmi söylenenler doğru değil” yanıtını aldım. Bir iddia da, ‘BBG’nin Kanal D’de başlayacağıydı’, onu da sordum, “Tüm bunlar için zaman lazım” dediler. Doğrusunu söylemek gerekirse, Murat Saygı’nın Kanal D’nin başına geçmesi doğru bir karar... Burada çalışmış, kanalın ruhunu bilen bir isim... Yine doğrusunu söylemek gerekirse, uzun bir süredir program ve dizi seçimlerinde epey sıkıntısı vardı kanalın... Saygı, bu anlamda ‘çözüm üretme’ konusunda faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Sektörde konuştuğum isimler kendisi için, “Rekabet hırsı ve refleksi olan bir isimdir. İlk aşamada yaz için 1-2 yeni proje alır, ama asıl ekime hazırlık yapacaktır” diyor.

UMUT IŞIĞI GÖRÜLDÜ

‘Ufak Tefek Cinayetler’, önümüzdeki hafta için umut ışığı verdi. Bölümün sonunda Oya, kendine kurulan ‘kumpas’ın farkına vardı ve mücadele başlatacağı yönünde bize mesaj verdi. Dizide, kendi ayakları üzerinde durabilen başarılı tek kadın olan Oya’nın, sürekli edilgen halde sunulması, itici gelmeye başlamıştı. Aynı şey, Serhan için de geçerliydi. Parayı bu kadar iyi yöneten birinin, insan