TÜRK FİLMLERİ MEKSİKA TV’SİNDE

3 Mayıs 2018

Dizilerden sonra filmler de sırada... Meksika’nın önemli medya grubu, Grupo Imagen’e bağlı Imagen TV, yerli filmlerden bir paket satın aldı. Murat Yıldırım ve Fahriye Evcen’in başrollerini paylaştığı ‘Sonsuz Aşk’, bunlardan biri...
‘Kardeşim Benim’ ve devamı da listede... Özcan Deniz’le Nurgül Yeşilçay’ın başrolleri paylaştıkları ‘İkinci Şans’ ise bir diğeri...

OYUNCULUĞUNU ELEŞTİRDİ

‘Siyah Beyaz Aşk’ın Aslı’sı Birce Akalay, sektörün tek televizyon dergisi ‘Episode’un, (Gerçekten güzel. Yerli ve yabancı dizilere dair söyleşi ve makaleler yer alıyor, tavsiye ederim.) son sayısında, “Oyunculuk, yaş aldıkça güzelleşiyor” dedi.
‘Yer Gök Aşk’ta, Havva rolündeydi ve iki sezon oynamıştı. Sonra ayrıldı. Örnek
verdi: “Dizinin reytingini artırmak için hikayeye yüklendiler. O dönemdeki deneyimsizliğim ve kamerayı tanımamam nedeniyle altından kalkamadım.”

Karakteri hamile bırakınca

Oyuncu, “21 yaşındaydım. Ruhum oturmamıştı. Bir anda karakteri hamile bıraktılar ve başına gelenlerin ardı arkası kesilmedi. Gerekçelendirecek ve hissedecek ruh bende yoktu. Dört bölüm taşıyabildim projeyi (...) O iş tutsaydı, bir yere gelseydim, birçok şeyi göz ardı edip, yol alacaktım” diye konuşmuş. Bu öz eleştiri

Yazının Devamı

PICASSO, GUERNIACA’YI BÖYLE Mİ YAPTI?

2 Mayıs 2018

National Geography’nin ‘Genius’ (Deha) serisi büyük ses getiriyor. Çekimleri, ışığı, akıcılığı ve oyuncularıyla görsel bir ziyafet var. 10 bölümlük drama belgesel, bizde de gösterimde... İlk bölümde, Einstein’ın hayatı vardı. İkinci sezonda,
bizde Picasso’nun çalkantılı hayatı, 22 Nisan’da başladı, ‘Deha: Picasso’... 29 Nisan’da ikinci bölüm ekrandaydı. 6 Mayıs’ta ise üçüncüsü yayınlanacak. New York Times, Picasso bölümüyle ilgili ‘sert eleştiriler’ getiriyor. 23 Nisan’daki gazetenin internet sayfasında ‘Deha, Picasso’yu sayılarla boyuyor’ başlıklı Mike Hale imzalı bir yazı vardı.

Hollywood tadında olunca!

Yazıda, belgeselin en belirgin özelliğinin ‘Hollywood geleneğine katılım’ olduğundan bahsediliyor. İkinci sezondaki Picasso’da bunu net görüyoruz, yazıya göre... ‘Klasik bir melodram, bütün klişeleriyle genç bir adamın öfkesi söz konusu olan’ diye bahsediliyor. Yazıda, genç Picasso’nun, (Alex Rich oynuyor) ilk bölümde, “Sevdiğim resmi yapmak için özgür olmak istiyorum” diye bağırması, olgun Picasso’nun (Antonio Banderas) bahçıvana gülleri koparmaması gerektiğini, onların da özgür yaşam hakları bulunduğunu söylediği sahneler, ‘Hollywood tarzı film klişeleri’ olarak gösteriliyor.

San

Yazının Devamı

‘ÇUKUR ERKEKLERİ’ ÖZÜR DİLER Mİ?

1 Mayıs 2018

'Çukur' dizisinde, ‘Türk televizyonlarında ilk kez gerçekleşen bir uygulama’ diyerek, seyirciye söz hakkı tanındı. İzleyici, Smart TV ve sosyal medyada, anketleriyle katıldığı oylamada, Vartolu, Yamaç, Cemil ve Metin karakterleri arasından
hangisinin partnerinden özür dileyeceğini belirledi. En çok oyu alan Vartolu ve Yamaç karakterleri, partnerlerinden özür diledi.

Hikayenin aslı...

Hikayenin aslı, erkek bakım markası, Axe’ın ‘Kırdıysak Özür Dileriz’ kampanyası... Marka, geçtiğimiz yıl, “Erkekler de Ağlar” diyerek tabuyu yıktıklarını belirtiyor. En erkek dizi ‘Çukur’, tam da bu işe elverişli bulundu sanırım. Dizinin erkekleri fena halde özgürleşti. Gerçekten öyle mi? Senarist Gökhan Horzum’a sordum, “Bu bir iş birliğiydi, doğru... Ama bu tip entegrasyonlarda ‘Çukur’un ruhuna aykırı hiçbir şey yapmamaya, özellikle özen gösteriyoruz. Bence, dizinin ruhuna da aykırı değil, erkeklerin özür dilemesi” dedi.

Bugün selam, yarın silah

“‘Çukur’un da bir raconu var. Özür dileriz ama yarın belli olmaz, silahlar fora!” dedim. Horzum, “Söylediğiniz doğru, karakterlerin yaralarına basıldığında, kırmızı çizgileri geçildiğinde, neye zarar verdiklerine bile bakmadan kopabiliyor olması, bu kadar

Yazının Devamı

‘SEN BENİM OĞLUMSUN’ HİKAYELERİ

30 Nisan 2018

'Adı Zehra' dizisinde Nadir Yaman (Hakkı Ergök), hastanede yatakta, millet etrafında. Böyle olunca zaten ‘bir sırrı paylaşacağı’ gün gibi aşikar. “Şule’yle bunca yıldır bir sırrı paylaşıyoruz. Uzun yıllardır ilişki yaşıyorduk. Sen Serkan’la kardeşsin.” Neden sakladılar? Bir zarar gelmesin diye.

Şimdi hepsi sakallı, bıyıklı koca herif olduklarından, söylemek için uygun zamandır. Her daim geçerlidir bu formül, izleyici nezninde heyecan ve ilgiyi artırır. Meksika ve Brezilya dizilerinin vazgeçilmezidir. ‘Esteban senin baban’ formülü de diyebiliriz. Bir tık öteye gidiyor, Nadir Bey, “Seninle evlenmek istiyorum Şule” diyor. Genco, Serkan, Şule, Zehra ve Ceren için kartlar yeniden açılacak filan. ‘Yahu izleyicinin zevkine uygun her numarayı yapıyoruz, artık bizi görün’ diye sesleniyor dizi. Gerçi yayınlandığı cumartesi, izlenme oranları genelde düşük. Ama işte diyorlar ya, ‘Yüzde 5 alacaksın’ diye. Bakalım bu hikaye diziye ilgi ve alakayı artıracak mı?

‘CEMAL’İ ATAMADIM, SİZİ ATTIM’

Kanal D’nin dizisi ‘İnsanlık Suçu’nda Gökhan, yakışıklı patron oğlu. Ev ahalisi, “Mankenlik yaptı mı çünkü öyle yürüyor” dedi. Halbuki ‘Survivor’ın bizlere kazandırdığı bir şöhrete sahip. “Siz Cemal’le kanka mı

Yazının Devamı

MARDİNLİ PROFESÖR GİBİ OLACAK

29 Nisan 2018

'Savaşçı'dan bir sahne... Seyfi, Albay Kopuz’un karşısında, masaya bir resim koyuyor: “Bu, kızımdır. Benim hayatım yok, onunki olabilir. Notları çok iyiymiş. Bir keresinde gece gittim, uyuyordu. Baş ucunda bir fotoğraf vardı. Bu şey var ya, büyük bir profesör hani, Mardinli işte.” Albay, “Aziz Sancar” dedi. Seyfi, “Heh işte, onun resmi... Anasına diyormuş, ‘Ben de büyüyünce onun gibi olacağım’ diye...”

Umudun, bir küçük fotoğraf karesinde nasıl da kocaman durduğunu hissettim.

Burjuvazi nerede oturacağını bilmez

‘Teke Tek’te İlber Ortaylı’dan bir saptama, “Türkiye’nin burjuvazisi o kadar zevksiz ki, şehrin en güzel manzaraları, yerini gecekonduya bırakıyor. Bu Şişli’nin Osmanbey’in neresi makbul? Deniz yok diye çocukken anlamazdım, sorardım.” Şimdi burjuvazi, Ege’ye doğru yol almaya başladı hocam (!)

Hayır demek ne mümkün!

Show haberde vardı. Manisa’da olmuş bu olay... Bir çift evlenmeye karar vermiş, nikah günü gelmiş. Nikah memuru, malum soruyu sormuş... Gelin, “Hayır demek ne mümkün” diye espri yapmış. Vay sen misin bunu diyen! Memur, “Ben bu nikahı kıymam” diye tutturmuş. Alkışlayan davetlileri de, “Alkışlamayacağız, gelin hanım hayır dedi” diye uyardığı görüntüler de Seda

Yazının Devamı

‘La Casa De Papel’ ne anlatıyor?

27 Nisan 2018

'La Casa De Papel' dizisi için, “Gençleri isyana teşvik ediyor aman dikkat!” diyenler oldu! Le Monde gazetesinde bir yazı yer aldı. ‘La Casa De Papel; İsyana Teşvik’ başlığıyla. (‘La Casa De Papel’, une incitation à la rébellion?’ 22 Nisan’da gazetenin internet sitesinde) Peki neyin isyanı?

Ekonomik düzene karşıyız

Yazıda, “İsyan, senaryonun özü” diyor. Pekin nedir özü? ‘Sekiz silahlı soyguncu, Madrit’te darphaneyi basıyor ve 67 kişiyi rehin alıyor. Amaç, kendi paralarını basmak.’ Yazının girişinde ise, ‘Dizi soygun girişimi temasında, toplumsal bir ütopyayı kendine mal ediyor’ şeklinde bir ifade yer alıyor. Projenin ‘Profesör’ karakterinin (Alvaro Morte) soygun ekibini motive etmek için şu mesajı verdiği belirtiliyor: ‘Ekonomik ve finansal sistemi reddetmek.’

Her yerde görülüyor

Yazıda, bu ret olayının, diyalogların özünde ve birçok ayrıntıda kendini gösterdiği söyleniyor. Mesela İtalyan devrimci şarkısı ‘Ciao Bella’nın sürekli çalınması, soyguncuların kıyafetlerinin Guantanamo esirlerininkiyle benzerliği, maskelerinin Anonymous ve Salvador Dali’nin yüz ifadesini çağrıştırması gibi...

Aslında soygun dizisi değil

Yazıda, soygun temasını işleyen dizilerde zamana karşı yarışın olduğunu, h

Yazının Devamı

NE OLACAK BU CİNAYET?

26 Nisan 2018

'Ufak Tefek Cinayetler' dizisinin giderek kendini tekrarlama hali, ev ahalisini pek üzdü. Oyuncular, bugüne kadar kendilerine verilen görevi layıkıyla yerine getirdi.

Narin yazılımların, kaba saba format şartlarına uymadığı, bu dizide de kendini gösterdi. Öyle karakter analizi, sürprizler filan düşleyerek, tasarlayarak ilerlemek ne mümkün bu düzende. ‘Ufak Tefek Cinayetler’, işte bu anlamda pes etti.

100 BÖLÜM, İŞLER MASADA BİTER

‘EDHO’nun 100’üncü bölümü yayınlandı. Ben, müzikleri (akustik orkestra kayıtları), mafya karakter ayrıntılarındaki gerçeklik payını ve bunları bizlere başarıyla yansıtan oyuncuları, ‘Bunlar gibi olalım’ yanını bir yana bırakarak, keyifle izledim. Öte yandan istihbarat örgütleri savaşı göndermeleri, stratejik uzman cümleleri, silah ticaretinin tehlikeli hali, beni masanın çok önemli ve ülkenin kaderi berlirleyen çapta olduğuna ikna edemedi doğrusu. Masa önemliydi, giderek yeknesak olmaya başladı.

Osmanlı usulü infaz

Pudra Hakkı’nın (Levnet Özdilek) “Masadakiler birbirini öldüremez” sözlerine, “Masadayız Hakkı ve sen yokken ölümünü oyladık” dedi Hızır. İpi boynuna doladı ve yavaş yavaş boğarak öldürdü Pudra’yı. O sırada müzik ‘Osmanlı usulü’ infazın notalarınday

Yazının Devamı

‘YEMEKTEYİZ’ VE YEMEK FOBİSİ

25 Nisan 2018

'Yemekteyiz'in son bölümünde yarışmacılardan Sibel Hanım, kendisini şöyle tanıttı: “Ses sanatçısıyım. Dışarıda yemek yemediğim için, buraya katıldım.” Önüne gelen tabağa bakan, ucuna değerken çekinen, bir görüntüsü vardı.

‘Aslında doktora gitmeli’

Bu durumdan hayli tedirgin olan programın sunucusu Onur Büyüktopçu, şöyle konuştu: “Sibel Hanım’ın durumunu algılayamadım. Dışarıda hiçbir şey yemiyor, ‘Yemekteyiz’e katılıyor. Bu huyunu atmak için sebebi var. Ben ne yapacağımı şaşırdım. İnşallah yardımcı oluruz da, bu olaydan kurtulur.
Çok zor bir şey. Onun doktorla ciddi bir terapi alması lazım.”

Ablasında çay bile içmiyor!

Sibel Hanım, bu vesileyle ilk defa hayatında evinin dışında bir mekanda ağzına lokma koymuş. Ablasına ziyarete gittiğinde bile çay içmiyormuş.
Valla benim de bir şimşek fobim var evde, ne hale geldiğimi bir ben bilirim!

Yazının Devamı