Sina Koloğlu

Yılbaşı gecesi toplaştık. Neler izledik? “Açın Flash TV’yi içimiz bayıldı” diye bir ses yükseldi. Ankara havaları ekranda... “Nasıl oynatacağını biliyor kanal, uzmanı bu işin” yorumu yapıldı. Ne ‘yılbaşılı diziler’, ne yeni yıla özel ‘Beyaz Show’ rağbet görmedi. TRT Müzik’e ‘Oynak türkü, şarkı var mıdır?’ diye bakıldı. Ha bir de 360’ta Mustafa Keser’e takılmaca oldu. Valla ‘O Ses Türkiye’ jürisine dayanamıyor bizimkiler, onun için şöyle bir geçildi.

En samimi onlar

Geceden yorumlar; “Sibel Can ile Seda Sayan harbi kadınlar valla...” Sibel Can’ın şovu vardı Show TV’de onu izlerken bunlar söylendi. Yalakalık yapmıyorlarmış, erkeklerden çok çekmişler, geçmişlerini hiç reddetmemişler.

Yıldız Tilbe nerede?

NTV’de Sefa Doğanay kardeşimiz Yıldız Tilbe taklidi yaparken ev ahalisi seslendi: “Şu yılbaşı gecesi Yıldız Tilbe olmaz mı?” Hani böyle damardan deli dolu söyleyecekti!

Cansu Canan Özgen “Yıldızlar Ne Söylüyor?” diye sordu. Hakan Kırkoğlu konuklardan biri, (Hande Kazanova diğer konuk) anlattı. “2020 ile beraber yepyeni liderler, ekonomik ve sosyal modeller çıkacak. Kapitalist sistemde, bir ölçüde dönüştüğü sosyal değerlerin daha fazla öne çıktığı bir döneme giriyoru

Hava kirliliği, deprem, sel, tayfun, enerji... Haber bültenlerinde yer aldığı oran giderek artıyor. Fransa Ulusal Görsel İşitsel Enstitüsü (INA) 2011 - 2014 yılları arasında dünyadaki haber bültenlerinde yer alan çevre haberlerini incelemiş. Yüzde 52’si panik havası içinde verilen çevre katliamı ve felaketler üzerine. Sel deprem, tayfun giderek artıyor, enerji giderek dünyanın savaş halini alıyorsa haberlerdeki artış şaşırtmamalı.

Roland Emmerich halt etmiş

Felaket filmlerinin senaryoları artık hayal değil. Roland Emmerich’in ‘2012’ filmi artık hayal değil. Ya da ‘The Day After Tomorrow’ ya da ‘Volcano’... INA’nın araştırmasına göre 2011 - 2014 yılları arasında haber bültenlerinin yüzde 8.25’i bu sel, deprem ve tayfun vs. haberleriyle ilgili. Giderek artacak çünkü; daha çok sel, daha çok tayfun, daha çok heyelan, daha çok deprem olacak!

Her ülke kendi derdinde

Dört yıl içinde toplam 7607 haber yapılmış. ABD’de haber bültenlerinin yüzde 7.1’i (784 haber) çevreye ilgili. Tornado, Sandy kasırgası gibi durumların yaşandığı bu ülke ekranı, bundan böyle daha çok haber yapacak gibi görünüyor. Bir başka felaketin vurduğu ülke Japonya. Fukuşima faciası ve sonrasındaki nükleer

Televizyon bizde eşittir dizi olarak algılanır oldu. Dizilerin dışında da bir ekran var. Buyurun notlarımla bir gezintiye...

TRT PAYI DÜŞTÜHer yıl TRT’nin elektrikten aldığı pay konuşulur. 2015’te “Yeter bu kadar tırtıkladığın” diyerek pay yüzde 15 ila 20 arasında düşürülmüş...

SEN DE Mi ATV? Emine Şenlikoğlu’nun bir misafirlikte gözüne ‘Kara Para Aşk’ dizisi takılmış. “Nikahsız yaşamaya alışın nikahsız da her halt yenir alıştırması yapanlara neden karışan yok?” diye tweet atmış. “ATV, sen de Kanal D’yi geçtin” diye sitemde bulunmuş! Emine Hanım, siz hiç izlemeyin bence.

EN ÇOK REKLAMA O ÇIKTI Burcu Esmersoy’un çıkmadığı reklam kalmamış. Ekranda görmediğimiz zaman “Nerede Burcu?” diye sorar olduk. 6 ayda 1 milyon 650 bin TL kazanmış.

MiNi GiYDi REYTiNG FIRLADI‘Maral’ dizisinin 10’uncu bölümünde Hazal Kaya’ mini etek giyince dizinin ‘reyting’lerde üçüncü sıraya oturduğu yazıldı. Bu arada dizi final yaptı hatırlatayım!

DiLiMDE TÜY BiTTi Uğur Dündar; “Artık ben bu ses sorunundan çok sıkıldım. Her programda aynı sorun. Dilimde, damağımda tüy bitti” diyerek ‘Halk Arenası’nın Çanakkale yayınını kesti.

BEREN SAAT MiTiNGi Beren Saat’in rol aldığı televizyon

Bir haber sonrası kuşağı bir de, ‘yeni yıla girilen programlar’ durumu var. Bana göre çok izlenen zaman dilimini kapmaya adaya üç isim var; ‘Güldür Güldür Show’ (Show TV), ‘Geniş Aile Yapıştır’ (Star TV), ‘O Ses Türkiye’ (TV8)... Bir not ‘Güldür Güldür Show’ tekrar

olmasına rağmen yine de ben kendisine

bu şansı veriyorum.

Yanlış diziler

ATV mesela ‘Yeter’ dizisinin ilk bölümünü yayınlıyor perşembe. Yeni yıla giren ekranın har gürü içinde kaynar. ‘Arka Sokaklar’ın ruhu yeni yıl özel için müsait mi? Kanal D yerine bir film koysaydı. TRT yeni yıla ‘Yeşil Deniz’le giriyor. Öncesinde animasyon filmi olan ‘Cesur’u koymuşlar. Biz fazla sulandırmayacağız diyor TRT. Bakalım ne kadar rağbet görecek? FOX yılbaşına özel bir operasyon yapmıyor. ‘İnadına Aşk’ı gününde yayınlıyor. Dizinin izlenme oranı kendisine olan ilgi ve alakanın durumu belli. Yılbaşında da değişen bir şey olmaz.

Yeni yıla kim girer?

‘Beyaz Show Özel’ ben bu işin uzmanıyım rahatlığı veriyor Kanal D’ye. Gerçi ‘Çizgili pijamalar giyilsin, çaylar demlensin mandalinalar soyulsun’ diye bir tanıtım yaparak kitleyi şimdiden belirlemişler! Serdar Ortaç, Hande Yener eh çizgili pijamaların kıskanacağı bir de Çağatay Ulusoy var... Ekip

Kanal D’nin dizisi ‘Hayat Mucizelere Gebe’ için ev ahalisi “Pazar akşamı bunalım diziler arasında nefes payı oluyor” yorumunu yaptı. Başladığından bu yana izliyorlar. Özellikle Suat’la Züleyha ikilisinin sahneleri pek hoşlarına gidiyor. Şahsen ‘Evli ve Öfkeli’ başladığında pek bir hoşlaşmıştım. Sonra ‘ciddiyete’ bağladılar, mizahi halinden koptu dizi.

Ev ahalisi olarak bizim bir Brezilya dizisi kategorimiz mevcut; ‘Asla Vazgeçmem’, ‘Güllerin Savaşı’ bu gözle izlenir ve neşe verir... Ne ‘Aşk Acısı’, ne de ‘Hatırla Gönül’ bu havada değil. Dram, acı ve gözyaşının ciddi hali evde pek istek görmüyor.

Bir nebze ‘Paramparça’ samimi bulunur.

Pazar akşamları bizde böyle şimdilik.

Evladım söyledin ya!

‘Hayat Mucizeler Gebe’de Engin; “Seni çok özel bir yere götüreceğim” diyor İnci’ye. Gidiyorlar göl manzaralı ağaçlı bir yer...

İnci; “Sizin için güzel değil, özel bir yer” diyor. Yahu dedi ya adam “Seni özel bir yere götüreceğim” diye. İnci’nin bir kabahati yok. Senaryo unutmuş ne dediğini!

Oyuncuların kendisine kızıyoruz “Böyle söylenir mi?” diye. Unutuyoruz, onlar kendilerine verilen metinleri bizlere sunuyor!

Meltem Cumbul’un “Bebekler uyumasın diye biberona kahve konuluyor” açıklamasından sonra ev ahalisinin, dizilerdeki bebeklere dikkati arttı. Üstüne ‘İlişki Durumu: Karışık’taki İso bebek geldi. Benim saydığım 10 sahnede İso mevcuttu. Ortalama birer dakikadan izledik. Bu daha da fazla olabilir. Yani ortalama bir dizi oyuncusunun rol aldığı miktarda İso bebek farkında olmadan oynadı.

Kucaktan kucağa

Bir kucaktan kucağa durumu hasıl oluyordu. Ayşegül alıyor o bırakıyor, Murat kızdan dolayı ilgileniyor. Sırada Can var. Kapı çalıyor, teşrif ediyorlar. Haydi onun kucağına veriliyor. Ayşegül roman yazacak ünlü olacak. Menajer Handan, duruma el koyuyor. İso, yazıhanede kendisine bir dadı bulunduğu müjdesini alıyor! İsmet hanım adı. Babası erkek olsun istemiş kız olmuş yine de, İsmet demişler. O biraz “Dokunmayın, ellemeyin” diyerek İso için ümit ışığı oluyor. “Bırakın ağlayacak, susmayı kendi öğrenecek kucağa almak yok” komutu ipleri koparıyor. Ayşegül kovuyor. İso yine kucakta. Bazen kamera yüzünü gösterdiğinde ev ahalisi; “Yahu yorgunluktan bayılmış gaz çıkaracak hali mi var?” durum tespiti yapıyor. Çünkü bu sahnelerin büyük çoğunluğunda İso’nun altı değişiyor. Programa ilaveten

ATV’nin dizisi ‘Kara Ekmek’ de final yaptı. Dizilerin ‘final’leri bir nevi ‘bitse de kurtulsak’ şeklinde oluyor. Eskiden ne kıymetliydi final zamanları, sokakta adam bulamazdınız.

İtalya’daki kanallarda yayınlanan sohbet şov programlarının sayısı 148’e ulaşıyormuş. Özel kanal La 7, haftada 27 talk show yayınlanıyormuş. Fransız Nouvel Observateur dergisinde ‘İtalya Talk Show Çılgınlığı’ başlıklı Marcelle Padovani imzalı makalede yer alıyor bu rakamlar. İtalyanların içindeki ‘ring, gösteri, panayır’ hissinin, aklı iğneyle uyuşturması olarak yorumlanıyor bu çılgınlık. Temel felsefe kavga, gürültü ve kargaşa...

Kafeste sohbet!

‘La Gabbia’ (Kafes) en güzel örnek. Arena şeklinde stüdyonun çevresi metal bariyerlerle örülü. Sunucu ve konuklar bir dövüşe hazırlanıyorlar. Konukların çığlıklarının zaman zaman sohbetin (!) üstüne çıktığı yazıda belirtiliyor. Bir başka program ‘Piazzapulita’ (Temiz Meydan) için gelen yorumlar şöyle, “Ekran bu programlarla hasım ve uzlaşmaz İtalyanlar’la doldu.”

Berlusconi gibi gelmedi

İtalyan ‘talk show’larında artık eski hava yokmuş. Nedenlerinden biri Berlusconi’nin emekli olması! ‘Porta a Porta’ya (Rai Uno) katıldığı programlar hâlâ unutulmamış. İtalya o zamanlar ‘Berlusconi yanlıları’ ve karşıtları olarak ikiye ayrılmış ekranda. Bu kadar çok sohbet olunca konuk sıkıntısı da çıkıyor. İzlenecek özel konuklar da kalmamış.