Sina Koloğlu

‘O Hayat Benim’de Jandarma ‘Nuran’ın ablasına (dizinin yeni oyuncusu Oya Başar) “Yandığı için ceset tanınmaz hale gelmiş. Kimlik tespiti neredeyse mümkün değil” diyor.
Yani o derece kızmış yapımcılar. Otobüs yandı, kül oldu! Tam 50 bölüm ‘Nuran’ (Yeşim Ceren Bozoğlu) bu diziyi götürdü. Aslında iki ‘Ceren’ götürdü. Bir de Ceren Moray var. Millet dram niyetine diziyi izliyor.
Ben ‘sanki o tanıdığım kişinin karşımda durduğu’ hissiyle izliyordum. Çok yakından tanıdığım birinin sahici haliydi ‘Nuran’ ve beni çok güldürüyordu. O ikircikli haller, kendini acındırma durumları.
Gıcıktı, ya oyuncu arkadaşlarını çıldırttı ya da onu çekemediler. İkisinin ortası yok. Sadece şu var; dizi artık gittiği yere kadar gider ve biter. Yeşim Ceren Bozoğlu için yeni dizi başlar.

BEŞİKÇİOĞLU ARTIK DİZİ ÇEKMESİN!

Erdal Beşikçioğlu sahneye koyduğu ‘Woyzeck Masalı’yla ilgili bir eleştiri yazısı yazan Radikal yazarı Bahar Çuhadar’a ‘kızmış’. Sarf ettiği bir cümle var:
“TV dizisi eleştirir gibi tiyatro eleştirilmez...”

Bu yazı 27 Ocak tarihinde yazıldı; ‘Ev ahalisiyle ‘Poyraz Karayel’i izlerken konusu geçti, “Sinan’ın annesi mutlaka ortaya çıkmalı” diye. Benim tahminim olacak diyor. Bu karakter mutlaka yerini almalı dizide. İpuçlarını bir önceki bölümde vermişti. Yazı bu. Nitekim oldu. Şebnem Hassanisoughi’nun bu karakteri canlandıracağı yazıldı. Ben ‘hem güzel, hem yetenekli, hem de restorandan çıkarken
fotoğrafı çekilmeyen oyuncuları’ severim. Şebnem Hanım öyle bir isim.

Sema’yı da çözdüm
Aynı yazıda; ‘Sema’nın suskunluğu sanki onda bir gün patlayacak gibi duruyor.
Dizinin sürpriz açılımlarından biri de ‘Sema’ karakteri üzerinden olacak gibi... E öyle oldu. Hatta yeni damar burası dizide.

KEREM BÜRSİN ACELE Mİ ETTİ?

Kerem Bürsin, iki ay önce lise öğrencisi, hayta bir çocuktu. Sonra alıp ‘genç mafya babası’ yaptılar. Ev ahalisi Şeref Meselesi dizinin yeni bölüm fragmanını izlerken şöyle bir yorum yaptı;

Hande Yener’in ‘Sebastian’ şarkısının ‘mimarı’ Erol Köse’ymiş. 2011 yılında Twitter ortamında ‘Sebastian, Alfonzo geyiği’ yapmış şarkıda oradan çıkmış. TVEM kanalında ‘Her şeyi Konuşalım’da söyledi. Yeni bir tartışma konumuz olabilir!

Bülent Ersoy hangi kuaföre gidiyor?

Yılmaz Morgül Bülent Ersoy’a sitem etmiş:
“Ben genç isimlere programımda destek oluyorum sizin bizlere vermediğiniz eller gibi” Beyaz TV’de ‘Söylemezsem Olmaz’da Oya Aydoğan sordu:
“Peki nerede karşılaştınız?” Yanıt:
“Paris Kuaför’de ayyy.” Ayy tabii gizli reklam! Kuaförü de Mehmet Bey’miş bu arada onu da öğrenmiş olduk!

Yaşasın global genç

Gofret reklamı sorar:

Dolar 2.70’i aştı. Eee gayet normal. Dolar fırladı diye bu ülkede iktidar değişmişti bir zamanlar!
Demek, yeni Türkiye bu işlere
alıştı. Bu da güzel bir şey. Ya da böyle isteniyor ama borcu olanlar için durum öyle mi?
Bakın yükselen dolar haberinden sonra Fatih Portakal ekrandan samimi itiraflarda bulundu:
“Kendimden örnek vereyim. Dolar borcum var. Yükseliyor
nasıl ödeyeceğim,
çok merak ediyorum.

‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ ‘Kanal D’nin kurtarıcı yarışması diyeyim. Kanal, pazartesi ve salı günleri dizi boşluklarını ‘Ben Bilmem Eşim Bilir - Ünlüler’le dolduruyor.
Yarışma bölümleri genelde akıllı işlerden oluşur. Bu hafta iki yarışma beni rahatsız etti. Birinde Çılgın Sedat fena halde düştü ve ayağını masaya vurdu, başka şeyler de olabilirdi!

Tepsi içinde bardakla koşturmak
Oyunun amacı, kolbastı folklor ekibinin arasından geçip, su dolu bardakların olduğu tepsiyi masaya ulaştırmak. Sonra tekrar koşturup diğer masadaki tepsiyi almak. O sırada her şey oluyor; folklor ekibini itip kakmak, suların dökülmesi ve en kötüsü kaygan yerde kayıp, kafayı kolu bacağı vurmak...

‘Paramparça’ ev ahalisinin haftalık dizi listesinde yer alır. Ahali son bölümü zor bitirdi.
“Sürekli bir şeylerin engellenmesi ve tekrarlanması rahatsız etmeye başladı” diyorlar.
“Peki engellenen nedir?” diye sordum. “Boşanma, sürekli oradan buradan çıkan ‘Özkan’ ve ‘Rahmi’ bitmeyen senfoni...” yanıtını aldım.
Hep söylüyorum kimse “Yahu bu kadar uzun dizi olmaz” demiyor. Beyinler otomatiğe bağlı dizilerin uzunluğu konusunda. Mesela “Aaa erken reklama girdi” dedim.
İlk bölüm 25 dakika gibi
bir sürede bitti. 30 dakika olmasına alışmışız! Yani bir Amerikan dizisinin neredeyse yarısı kadar süre, bizde ‘çekirdek’ niyetine izleniyor! Bu sistem içinde, biz senaryodan hem mantık, hem heyecan, hem zeka vs. bekliyoruz, olamaz imkânsız. ‘Paramparça’ için de aynı şey geçerli.
Hep bir sürpriz, her bölüm bir heyecan ve yaratıcılık beklemek mümkün değil.

‘Maral: En Güzel Hikayem dizisi ‘TV8’de dizi izlenmiyor’ fikrinin yanlış olduğunu ispatlıyor. ‘Maral’, Vakko ya da Beymen marka çok katlı mekanlardaki (Tabii AVM aslında!) hayatı ekrana getiriyor. Bu tarz yerler ortalama 800 lira ve üzeri gömleğe “Taksit yapalım mı?” sorusuna “Gerek yok” cevabının sıkça verildiği yerlerdir. ‘Maral’ da oralarda çalışan ‘minibüsle’ evine giderken birden ‘sınıf atlama’ şansıyla burun buruna gelen genç kızımız. Bu rolü başarılı bir şekilde oynuyor.Bu dizide bir genç kızımız daha benim ilgi çekiyor; Bige Önal. Kendisinin ayrıca hiçbir ‘dizi magazin’ programlarında rastlamamış olmam bu ilgimi daha da arttırdı.

‘Benim Adım Gültepe’de yolu açıldı
Seyirci ‘Benim Adım Gültepe’deki ‘Nazlı’yla onu tanıdı. ‘Seyfi’yle sahneleri gerçekten unutulmadı. ‘Maral’da da benzer bir rolde; şımarık zengin kızı ‘Alara’. Fakir ama yakışıklı ‘Sarp’ onun ilgi alanında. Umarım farklı rollerin de oyuncusu olur kendisi. Hiç dedikodusunu duydunuz mu? Hiç çorbacıdan çıkarken gördünüz mü? Ya da alış veriş yaptıktan sonra arabasına binerken?

KIZILAY ÇEHRE’YE NE TEKLİF ETMİŞ?

Cine5’te İpek Tuzcuoğlu’nun konuğu Nebahat Çehre’ydi. Soma faciası ve yardımlar üzerine bir

‘Borgen’, ‘Soprano’, ‘True Dedective’ ve daha fazlası. Nouvel Observateur dergisinde çıkan dünyada çok iş yapan dizilerin senaristleriyle yapılan söyleşiden kısa notlar...
Bize de yararı olur diye düşündüm. Sonuçta diziler nerede çekilirse
çekilsin, ‘ortak kanunları’ var.
Uzun bir yazıdan hap niyetine küçük notlar aldım. Okurken belki de “Neden ben bu diziyi izliyorum?” sorusunun da cevaplarını içinde bulabilirsiniz. Ben de bizim yerli dizilerden küçük dipnotları ekledim.

Yazarın matematiği iyi olmalı
David Chase’in (Soprano) formülü, endişe, şüphe, iyi diyalog, iyi yalan, önemli kişilerin tespiti ve matematik bilmek. Yaşattığınızı, dizide seyirciye yaşatmak...