Sina Koloğlu

Hülya Avşar’la kızı Zehra apartman reklamında oynamışlar. Evler Ankara’da. Senaryoya göre Zehra buradan bir okul kazanırsa evi hazır! Artık mecbur Zehra, Ankara’da okuyacak. Reklam inandırıcı olmalı. Vatandaş ev alacak, yolda da görmek ister Zehra’yı.

İşadamı ve yakışıklı olsun

‘Evleneceksen Gel’de eş arayan Aynur kızımız, aday profiliyle ilgili net konuştu:
“İşadamı olabilir. Seyahat etmek istediğimde , sosyal aktivite yapmak istediğimde sıkıntı olmasın. Solistim kendi isteğine bağlı bırakabilirim. Özellikle yakışıklı olsun yanıma yakışsın.” Evlilik bir müessese ise yürümesi için şartları net koymak lazım!

Ne anlamlı manşet!

Fenerbahçe kafilesine yapılan saldırı sonrası liglere bir hafta ara verildi. S Haber olaya ‘farklı’ bir bakış açısı getirmiş:
“Liglere bir hafta kurşun arası verildi!”

Osman Tamburacı böyle dedi

‘Poyraz Karayel’de ‘Malatyalı Sabri’, ‘Sefer’, ‘Zülfikar’, ‘Taşkafa’ ve ‘Sadrettin’i tuzağa düşürmüş elinde. ‘Taşkafa’nın karnı açıkmış. “Karnımız acıktı, bir dürüm söyleseniz.” ‘Sabri’ ve adamları oralı değil dönüp gidiyorlar. ‘Taşkafa’ arkalarından bağırıyor:
“En azından bir püskevit, müskevit bir şey söyleseydiniz” Bahçeli’nin “Reklama çıkan çocuklar ellerinde çikolatalar, püskevitler (...) O çocuk aklında geçiriyor benim de bir çikolatam olsa, benim de bir püskevitim olsa” diye devam eden ve izlenme rekorları kıran konuşmasına hoş bir gönderme olmuş dizide...

‘Poyraz Karayel’, 3 saat 30 dakika
‘Poyraz’la ‘Ayşegül’ evde dizi izliyor. “Yuh kalan süre 417 dakika diyor. Böyle dizi mi olur?” cümlesi ‘Poyraz’dan. ‘Ayşegül’: “Sence de yerli diziler yersiz uzun değil mi?” Senaryo böyle söylüyor.
Peki ‘gerçek dizinin’ uzunluğu nedir? Kemiksiz (yani reklamsız) 120 dakika. Reklamla birlikte 150 dakika. Peki ‘tekrarı’ ve aradaki reklamla birlikte toplam kapladığı süre, 3 saat 30 dakika.

‘Kaderimin Yazıldığı Gün’de ‘Ziya Yörükhan’:
“Bu evde olanlara aklım almıyor. Annenin yaptıklarından sonra ‘Kerem’ nişan diye tutturdu. Ben karşı çıktım. ‘Kerem’ seviyordu, ‘Elif’ önce ‘istiyorum’ demişti, sonra vazgeçmişler. Şimdi sen de gelmiş, evleneceğim diyorsun (...) ‘Kerem’e yakışık almaz’ dedim ama senin vaziyetin de ondan aşağı değil”...
“Baba ‘Elif’ benim bebeğimin annesi’ lafı da ‘Kahraman’dan. ‘Ziya Bey’ “Defne ne olacak?” diye soruyor. ‘Defne’yle zaten ayrılma aşamasına gelmişler. ‘Elif’ yüzünden ayrılmıyorlarmış. O olmasa zaten iş bitmiş. Senaryo böyle bir tablo çiziyor.
Yahu ‘Defne’yi kafa kola alıp “Çocuk yapacağız sana” dediler (senaryo dedi tabii ki!). Kız kafayı yedi. ‘Kıymet Hanım’ ‘Orta Doğu’yu karıştırır’ gibi yüzüne gözüne bulaştırdı.
‘Ziya Bey’ benden söylemesi, dizi adam olmaz. Kafayı daha çok yersin. İyisi mi, rolü bırak, eve git, bir süre dinlen, şu ‘Ziya’yı unut. Onlar sen olmasan da götürürler işi! Diziyi izlerken ev ahalisiyle böyle düşündük!

GÜLDÜRMÜYOR

‘Aşk Yeniden’in ilk bölümü ne hoştu, öyle de yazmıştım. Tekrar bölümünü izlemeye çalıştım. Nerede o ilk bölüm? ‘Zeynep’le ‘Fatih’ bir kararsız. Daha doğrusu senaryo ‘dramla - komedi’

Stephen King romanı olan ‘Mısır Çocuk’un filminde, düşünceli gözlerle, soluk ciltli, tiz bir sesle konuşan ve öldüren bir çocuğu anlatır. Küçük bir kasaba olan Gatlin’de şeytanın çocuğu olan ‘Isaac’ bizim ‘Paramparça’daki ‘Hazal’ (Alina Boz) neredeyse.
‘Hazal’ son bölümde ahırı ateşe verdi. Bu gidişle yalıyı da ateşe verir sonra gider annesinin börekçi dükkanı yakar filan.
Senarist abiler, ablalar, biraz insaflı
olun da, şu kızı topluma kazandırın!

‘Ozan’ ulusalcı olur mu?
Yine ‘Parampara’da ‘Ozan’ arabayı parçalayınca, kredi kartı ‘Dilara’ tarafından alınıp ‘kendi paranı kendin kazan’ cezasına çarptırılıyor. Lüks bir otelde valiz çanta taşıyor. Resepsiyonda çalışan ‘Müge’yle yakınlaşıyorlar. ‘Müge’ işçi sınıfı bilincine sahip! Buluşuyorlar, ‘Ozan’ bir gül almış.

‘Acil Aşk Aranıyor’da Pamela konuk oyuncu. İyi de oynadı, söyleyeyim. Konser sahnesi vardı, ‘Sinan’ı sahneye davet etti. ‘Aşk Yoruyor’ hoş şarkılarından biridir Pamela’nın. Şarkıda ‘Boktan bir cumartesi / Niye çıktım ki dün gece’ diye bir bölüm var. ‘Biip’lendi. RTÜK korkusuna...

Kötü geçen bir cumartesiyi en iyi tarif eden haldir bu laf. Bir başka soru; bip’lemeyeceğiniz romantik şarkısı yok muydu Pamela’nın?

BU KADAR GEÇ YAYINLANMAZ

‘Ve Kazanan’ yarışması için ev ahalisinden “Dün epey geç yattım yarışma bitmedi” diye bir şikayet geldi. Elektronik postaya da ‘Ali Eken’ adlı okurumdan bir not gelmiş:
“Saat 01.40’da Star’da ‘Ve Kazanan’ yarışması. Çok merak ediyorum bu saatte bu program ne reyting alıyor? Total izleyicide 97’nci olmuş AB’de ise 68’inci!”

‘AMCA BİZ USLU DURDUK AMA!’

‘Bugün TV’nin cumartesi gece haber bültenindeki haber; şehit savcının görüntüsünü yayınlayan gazetelere cenaze yasağıyla ilgiliydi.

TRT 1’in ‘Milat’ dizisinin ilk bölümü yayınlandı. Yine çok para harcanmış, çekimlerde epey uğraşılmış, özen gösterilmiş.
Peki oyunculuk? Ben Ufuk Bayraktar’ı beğendim. Deli dolu ajan raconu rolünün hakkını vermiş. Mustafa Uğurlu da önemli tabii ki seyredilmesi keyifli. Kızlar? Eh işte... Yan roller? Yerlerde. Aksiyon durumları? Bu işleri hâlâ beceremiyoruz (Diriliş - Ertuğrul’da tavan oldu sadece.)

Propaganda yap kıvamında olsun!
Buna da karşı değilim. Propaganda yapıyorlar ama “Akıllı yapıyorlar işi” derim geçerim. Propaganda yedirerek, göze sokmadan olmuyor mu? ‘Gökçe’ (Burcu Kara) MİT içinde kurulan özel ekibe slayt gösterisiyle kimlerle savaşacaklarını anlatıyor.
‘Yıldıray Gürata’ iş adamı finans ve medya patronu. Dış güçlerin Türkiye’deki en büyük temsilcisi. Böyle sıfatta bir adam var mı? Şu şu işleri yapmıştır, takip edilmesi lazım dersin mesela! ‘Erman Yılmaz’ bilişim şirketi sahibi paralel yapılanmanın iş adamı. Gizli dinleme, kayıtlar bilgi ve belge sızdırma Erman’ın yönetiminde... Bu anlaşılır bir ‘ajitasyon’!
“Ahh ahh beraber yürüyordunuz o yollarda” diye içimden geçirdim. ‘Figen Argun Gürata’, ‘Yıldıray’ın gelini, eğitimci, kendisini batılı addediyor.

RTL kanalı üşenmemiş gelmiş Wilma Elles’in belgeselini çekmiş. Boğaz’daki villasına yeni taşındığı, havuz ve tenis kortunu hamilelik nedeniyle kullanmadığı belgeselde vurgulanmış. Wilma kızımız Almanya’da RTL’in kapısından ziyaretçi olarak girebilirdi. Hayat böyle işte!

‘Ozan’ ne zaman çıkar?

‘Paramparça’da ‘Ozan’ bölüm finallerinin olaylı ismi. Arkadaşını bıçakladı, ehliyetsiz otomobil kullandı, son bölümde kaza yaptı. Senaryo, ‘Ozan’ı başı belaya girsin diye seçmiş anlaşılan!

Orak mevsimi ne zaman?

‘Ebru Şallı ile Ebruli’ TVEM’de başladı. Programda rüya yorumcusu Emine Akkaya var. Rüyasını anlatan izleyiciye “Orak mevsimi mayıs ayı mı?” diye sordu. Telefondaki ses, “doğrudur” dedi. Yorumcumuz “Sizin rahatlık aydınlanma döneminiz” dedi. Ev ahalisi bunu ekip biçmek olarak anlıyor. “Haziranda ekinler biçilir” dediler. Bu durumda rahatlık hazirana kaldı!

Yerli ‘Zor baba’

Esra Erol’un damat adaylarından Yıldıray Bey, saçlarını uzun kuyruk yapıyor. Yıldıray Bey, ilk talibiyle buluşmak üzere sahneye çıktı. Esra Erol sordu: “Kaç yıldır uzatıyorsunuz?” Yanıt: “Kızlarımı kendim büyüttüğüm için, anne özlemi çekmesinler diye saçımı uzattım. Arkadan anne, önden baba

‘Poyraz Karayel’in ‘Küresel Sermaye’si başlı başına bir konu.
Dizinin son bölümünde Twitter’a gönderme vardı.
‘Taşkafa’ elinde telefonla odaya girdi:
“Güzel de bir yazmışlar Twitter’da” diye.
‘Züfikar’ cellallendi:
“Twitter, 140 karakterle sanal aleme hapseden dünyanın en çakal fikri. Zaten bu küreselcilerin en büyük numarası ne biliyor musun? Özgürlük. Oraya böyle yazıyoruz ya özgürüz biz (...) Herif (yani sizler, bizler!) evinde oturuyor, çayı, çorbası yanında (o sırada ‘Zülfikar’ yazma pozisyonunda şıkıdı şıkıdı) ‘Kadına şiddete karşıyım’, ‘Gazze’de yaşananları protesto ediyorum.’ La yemişim senin protestonu.” ‘Zülfikar’ daha da kızıyor:
“Madem o kadar muhalifsin çıkarsın sokağa.”