TRT 1’in dizisi ‘Filinta’da ‘Lara’ ile ‘Filinta Mustafa’ arasındaki duygusal durumların yansımasında hâlâ bir ‘yapmacıklık’ var.
Entrikaların arasına ‘aşk’ bir türlü girememiş hakkıyla... Wilma Elles, ‘Anita Von Wilhelm’ olarak renk katmıştır diziye. Dizinin bütün ‘beyleri’nin dikkatini çekecektir.
Her ‘Alman’ gibi o da aslında bir ‘casus tadında’dır ve de pek fettandır! Bu hali iyi yansıtmıştır.
‘Filinta’nın bir ‘dönem ajan dizisi’ olma yolunda ilerlemesi ise takdir edilmelidir. Dekor, kostüm ve çekimleri tam puana yakın bir durumdayken, rollerin, bunların yanında biraz zayıf kaldığı görülmektedir. ‘Boris’, ‘Kadı Gıyasettin’, ‘Esat Paşa’ istisna olup kaideyi bozmamaktadır.
‘Filinta’ bir deneme olmuştur. Evet onun üzerinde çalışmalara devam edip kıvama getirilebilir. İstanbul casusların ve entrikaların başkenti olmuştur ve kendi ‘Filinta’sını yaratma hakkına ‘Sherlock Holmes’ kadar sahiptir...
‘AYŞE TEYZE’DEN ROL ÇALIYORLAR’
Şu lays cipsini millet yiyorsa, Ayşe Teyze’ye dua etsinler.
‘Esra Erol’un programında ‘ağır abi - abla’ tadında bir tanışma hikayesi vardı.
Sefa Bey programa katılanlar arasındaki ekibin ağdalı konuşan beyefendi halleriyle görünen isimlerinden biri...
Kendisine gelen aday, programın bugüne kadar gelmiş geçmiş en ‘yıldız’ isimlerinden.
Mine Hanım ünlü bir manken. Tek başına yaşamak istemediği ve Sefa Bey’i beğendiği için talip olmuş, gelmişti. İyi eğitim almış, Boğaz’da büyümüş, sonra şöhretin kapısını da aralamış... Şimdi de sakin bir hayatın içinde kendisine eş aradığını söyledi.
Aday olan Sefa Bey de iyi eğitim almış, kendi deyimiyle ‘İtalyan ve Alman sisteminde yetişmiş bir kişi’ydi.
Yani ortalama program adaylarının çok üzerinde bir ‘karşılaşma’ olacağı ve sonrasında ‘entelektüel düzeyi yüksek’ bir mutlu son olabileceği yönünde beklentiler vardı!
Ve bu tanışmanın ardından bir hafta sonra jenerik şöyleydi: “Dan dan dan Sefa Bey aleyhinde şok sözler”
Geçen günlerde DISCOP İstanbul gerçekleşti. Televizyon sektörü bir araya geldi. Türkiye, dünya televizyon sektörünün artık ‘önemsediği’ bir ülke oldu. Television Business International, bu sektörün ciddiye aldığı yayın.
Bu fuarla ilgili Stewart Clarke imzalı geniş bir haber yorumu yer almış. Edindiğim izlenim şu; Orta Doğu’nun keyfi yerinde değil. Bölgedeki istikrarsızlık, ödemeler vs. yaşanan sorunların yanı sıra Orta Doğu ülkelerinden eskisine göre gelen talepte azalma var.
Yeni mecramız, Güney Amerika ülkeleri, biraz daha zorlayarak ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya gibi ülkelere girmek. Temsilci bazında önemli şirket ITV Inter Medya sahibi Can Okan yeni piyasaların isimlerini dile getirmiş.
Güney Amerika’da yıldız ülkeler Şili, Brezilya ve Arjantin. Türk dizileri de ‘Telenovela’ gibi. Derginin yorumuna göre “Bu nedenle Latin Amerika’da karşılığını bulması sürpriz değil.” Peki fuarda hangi diziler pazarlandı?
Pazarlanan diziler
Dergideki yazıda Kanal D cephesinde ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ ve ‘Kuzey Güney’in yanı sıra ‘Kayıp’ da Latin Amerika piyasasında. TRT’nin ‘Diriliş’, ‘Filinta’ ve ‘Hayat Ağacı’ da görücüye çıkmış. ‘Kara Para Aşk’ konuşulan dizilerden.
IRAK IŞİD’E GÜLÜYOR
Iraklı senarist: “Irak’ı paralize eden bu korkuyu yensin diye diziyi yaptık...” böyle diyor (International Business Time). Irak Devlet Televizyonu (Iraqi TV)
30 bölüm olan diziyi yayınlıyor, ‘Hurafe Devleti’...
Hayali bir şehir IŞİD tarafından ele geçiriliyor. ‘İslami kuralları’ uygulamaya başlıyor. Dizi bu
‘uygulamaları’ mizahi bir dille anlatıyor. Dizide mesela IŞİD lideri Bağdadi evin salonunda elinde bir kılıç tutan cüceyle strateji hazırlıyor.
Şehrin manavı, erkek ve kadın isimleri (Arapça) taşıyan sebze ve meyveleri birbirinden ayırıyor. Yine şehrin sarhoşu artık bir IŞİD militanı, içki içenlerin peşinde. Fakat kendisi gizliden gizliye içmeye devam ediyor.
Asena aşk hayatıyla gündeme gelirken artık yaprak kımıldamıyormuş.
Magazin D haberde öyle dedi. Ve bu konuyu görüşmek üzere evine gitmişler.
En sevmediği gün 14 Şubat’mış. “Kolumuza takıp giremedik ki 14 Şubat’a” diyor. Gelen kaçıyormuş. O sırada ne tesadüf kapı çaldı ve gül geldi. Bir utandı Asena “Keselim” dedi. “Ayarlasanız böyle olmaz” dedi. Gelen güller kafa karıştırmış, kapıcı getirmiştir!
‘Dimitri’ votka getirr!
‘Kurtlar Vadisi Pusu’da ‘Raskoln’ boş şişelere bakıyor. ‘Dimitri’ geliyor, Bir misafiri var...‘Raskoln’ şişeyi fırlatıyor, “Votka getirdiyse, al içeri.” Gelen ‘Victor’. “İş konuşmak yok, votka istiyorum” diye ısrarlı ‘Raskoln’. ‘Victor’ anlamıyor. ‘Dimitri’ açıklık getiriyor:
“Başından vurulduktan sonra fiziksel bir sorun yaşamadı ama o günden beri böyle.” Bir şişe votka getirin işte hayret bir şey. Rakı istese RTÜK gençlere kötü örnek diye ceza verecek yoksa.
Ev ahalisiyle ‘Poyraz Karayel’i izlerken konusu geçti, “Sinan’ın annesi mutlaka ortaya çıkmalı” diye...
Benim tahminim olacak diyor bana...
Bu ‘karakter’ mutlaka yerini almalı dizide. İpuçlarını bir önceki bölümde vermişti, ‘Türkiye’ye geleceği konuşulmuştu. Biraz da buradan yola çıkarak, ‘Poyraz Karayel’in boşandığı eşinin gelip ortalığı karıştırabileceği senaryosunu yazayım dedim.
‘Sinan’ın annesi kim olsun?
Oyuncuyu da beraber bulalım.
Yukarıdaki mail adresinden olmadı, skologlu@gmail.com’dan ulaşabilirsiniz. Sinan’ın annesi rolünü hangi oyuncu oynasın? Bir deli kuyuya taş atmış misali!
Ev ahalisiyle ‘Paramparça’ dizisini izlerken dikkatimizi çekti; Nurgül Yeşilçay çok fazla görünmüyor. Ben de oturdum, son bölümde kaç dakika oynamış bakayım dedim. Saat 21.00’de yeni bölüm başladı. Aradaki reklamları çıkarınca kemiksiz 2 saat...
Nurgül Yeşilçay’ın yaklaşık oynadığı süre, 19 dakika...
Bundan önceki bölümde yaklaşık oynadığı süre 10 dakika...
Ekip iyi olunca
İki saat kemiksiz dizinin 19 dakikasında Nurgül Yeşilçay son 8 dakika hariç dizideki yakın arkadaşı ‘Derya’nın evinde. Bu bölümde Elvin Aydoğdu (Derya) ile aynı süreyi paylaşmış oldular.
Geriye kalan yaklaşık 101 dakikayı ise, diğer oyuncular aralarında pay ediyorlar. Bütün hikaye burada başlıyor.
Milletvekili aday adayı olan gazeteciler şanslı... Neredeyse hepsi kanal kanal dolaştı. Hani milyarlar verseler, böyle tanıtım olmazdı.
Resim çektir, video çek, tanıtım için adam tut vs. Masrafı çok tanıtımın. Gazeteci aday adayları tüm bunları ‘bedavaya’ getirdi.
Onları tüm Türkiye tanıyor. Üstüne para verseniz bu kadar tanıtım olmaz diye düşündüm.
Peki kim kaç defa çıkmış? Bunu merak ettim ve Interpress Ajansı’na sordum.
Aday adayı gazetecilerin geçen yıl ekranda yer aldıkları dökümleri çıkardılar.
En çok kim göründü?