Milletin ‘çok sevdiğim’ dediği ‘izlenme oranı yüksek’ olan dizilerin doğruluğuyla, hoş olup ‘tutmadı’ diye çöpe atılanların ‘yanlışlığı’ çelişki değildir.
Show TV’nin ‘Acil Servis’ten kaporta değiştirilip sunduğu ‘Acil Aşk Aranıyor’ buna iyi bir örnek.
Dizi, ‘Yama’, ‘toplama’ gibi dursa da, belki de şansına, ortaya hiç de fena olmayan bir ‘romantik komedi’ çıkmıştır. Kanalından, ‘psikolojik halinden’ etkilenip millet izlemiyor olabilir.
Mesela Kanal D ya da Star TV bu işle başlamış olsaydı bu dizinin ‘reytingi’ ne olurdu?
Buradan yazıyorum hiçbir umut taşımadan ve hatta ‘bir bakalım’ diye ev ahalisi oturduğumuz bir akşam bu diziyi izlerken bulduk kendimizi. ‘Aşk Yeniden’deki ikili kadar da işi iyi götürüyorlar.
‘Sinan’la ’Nisan mı’, ‘Zeynep’le ‘Fatih’ mi?
Sibel Kekilli’nin ‘Kösem Sultan’ olacağı yazıldı. Menajerlik şirketi, “Hayır” dedi. Peki Sibel Kekilli’nin diziyle hiç mi ilişkisi yok?
Bana gelen bilgilere göre var ama bir başka rol için düşünülüyor. Peki ‘Kösem Sultan’ın kim olacağı belli mi? Daha belli değil. Dizinin ilk bölümlerinde sultanın çocukluğu ve gençliği yer alacakmış. Şimdi bu rol için isim düşünülüyor.
‘Kösem Sultan’ Avrupa pazarına
Dizinin uluslararası pazar için düşünüldüğü kesin. ‘Muhteşem Yüzyıl’dan daha fazla ses getirmesi isteniyor. Yani pahalı bir dizi olacak ve Batı ekranlarına iyi fiyatlara satılması için uğraşılacak.
Tanıtım ve pazarlama işleri için de şimdiden çalışmalara başlandığını tahmin ediyorum. ‘Kösem Sultan’ı oynayacak ismin sürpriz olacağını, bilindik isimler arasından çıkmayacağı hatta ‘yabancı bile olabileceği’ görüşündeyim. Önümüzdeki ay Cannes’da gerçekleşecek olan MİP TV fuarında bu dizinin çok konuşulacağını düşünüyorum.
‘KAÇAK GELİNLER’ FİLM OLUYOR
Dizinin başrol oyuncularından Deniz Baysal, “Bir araya geldik, sürpriz olacak” diyordu. Neydi bu süpriz? ‘Kaçak Gelinler’ sinema filmi oluyor. Çekimleri bu yaz başlıyor. Hatta seri olarak düşünülüyor. Yani ‘Kaçak Gelinler 3’ bi
‘Asla Vazgeçmem’ ve ‘Kaderimin Yazıldığı Gün’ dizileri Ramazan’daki kola reklamlarının aileleri gibi...
Toplu halde yaşıyorlar. Böyle yaşayan ‘zengin aile’ kaldı mı? Bu dizinin maliyetini düşürüyor.
Birlikte yiyorlar, yatıyorlar ve kavga ediyorlar.
‘Şamanizm dini ele geçirdi’
Arif Verimli hoca tartışmayı başlattı: “Orta Asya’daki Şamanizm dininin bugün Anadolu’ya, İslamiyet’e sızmış biçimini yaşıyorsunuz.” Nerede söyledi? ATV’deki Müge Anlı’nın programında...
Konu, bir ailenin altınlarının ‘ermiş bir hanım’ vasıtasıyla iç edilmesi!
Haberi yaptı haberi yok
Geçen hafta “Benim babam milletvekili” diyen sarhoş genç haberi her kanalda yer aldı. Hatta ‘özlemiştik’ diye verenler de vardı. FOX da verdi haberi, sonrası Fatih Portakal: “Acaba bu arkadaş ayıldığında şu yaptıklarını bir izlettirsek ne der?”
‘Beş Kardeş’ dizisinden beklediğini bulmayan (fan kitle ne kadar sinirlense de!) Kanal D formülü, klasikleşen yarışmada buldu, ‘Ben Bilmem
Eşim Bilir’...
Peki nasıl bir sos buldular?
‘Ünlülerden’ oluşan ekip kurdular onları yarıştıracaklar. ‘Ben Bilmem Eşim Bilir Ünlüler’ her pazartesi Kanal D’de.
Bir yerde ‘Survivor’la rekabet edecek gibi görünüyor. Başarılı olur mu?
Kanalın hani nasıl denir etinden, sütünden yararlandığı bir yarışma.
Hafta sonu kanalın durumunu kurtarıyor, yılbaşı oluyor geceyi kurtarıyor, öyle bir yarışma. Şimdi yeni görevi pazartesi günü giden ‘reytingleri’ geri getirmek.
Kanal D’nin ‘Kara Kutu’ dizisi ikinci bölümde keyifli olmaya başladı.
Bakan Abdurrahman Çoşar ‘derin işlerin’ bakanı. Polis içinde polis ya da yolsuzluk üzerine giden bürokratın öldürülmesi... Senaryo bu ilişkiler yumağını güzel veriyor.
Ayrıntılarda hoş örnekler sergileniyor. ‘Cevahir’le eşi ‘Şükran’ın muhabbetleri ve ‘şeker hastalığı’ ritüeli hoş.
Son bölümde kiralık katiller ‘Rüştü’ ve ‘Macit’ karakterleri çok iyiydi. Bir yandan gözlerini kırpmadan öldürüyorlar, diğer yandan hesaplarına yatan paranın peşinde bankadan ayrıntı alıyorlar. ‘Adam öldürmenin ne kadar sıradan olabildiğinin’ çarpıcı bir ayrıntısıydı.
Bazı konularda hâlâ bir çözüm bulunamadı. Dizi hâlâ ‘Canan’ın ‘Mehmet’in kayboluşundaki acıyı, onu gerçekten özlediğini hissettiremedi.
Hatta son bölümde karşılaşmaları, üst perdeden bir final olarak beklenirken, ‘E ne olmuş yani’ halinde izlediğimi fark ettim.
EVLİYA AYAĞINA ALTIN GÖTÜRMÜŞ
ATV’de Müge Anlı’nın her sabah ‘hikayeleri’ bir başka. Bazıları ‘fantastik’ bile oluyor.
Mirgün Cabas canlı canlı ‘Son Mektup’ filminin galasına bağlandı. Başrol oyuncuları ve yönetmen soruları yanıtlıyor.
Cabas, sonlara doğru, “Geçen seçimlerde AKP’nin kullandığı ve televizyonlarda çok çalınan herkesin diline dolandığı şarkının da yazarı” diye anonsu patlattı ve ekledi: “Bu seçimde yeni şarkı var mı ?” Filmin yönetmeni Özhan Eren: “Doğrusu böyle bir gecede, aklımdan geçirmediğim tek konu” dedi.
Eee gazeteci milleti böyle işte!
Birden bu ‘özellik’ belirtilince ister istemez kafada ‘soru’ işaretleri olmadı değil!
20 milyon TL’ye mal olmuş bir film. Bu paraları bulmak her yiğidin harcı değildir, her yönetmene nasip olmaz böyle paralar!
Fragmanı izledik. Ev ahalisi ilk bakışta “Amatör olmuş” dedi. Kolay iş değil. Para dökünce de yetmiyor. Bu başka bir şey. Elin alışması gibi. 10 tane daha 20 milyon TL harcayıp Çanakkale filmi yapacaksın ki ancak, oturacak özetle!
GÜLMEK İSTİYORUZ
‘Komedi Türkiye’ bu akşam TV8’de başlıyor. Yetenekli gençler, Gülse Birsel ve Gani Müjde’nin kalemlerinden çıkacak skeçleri oynayacak.
‘Karadayı’ dizisi 8 Haziran’da final yapıyor.
Peki Bergüzar Korel ne yapmayı düşünüyor?
Korel, “Ocak ayına kadar dinleneceğim” diyor.
‘Bundan böyle dizi çekmeyecek’ haberlerine de “Yok öyle bir şey” demek istiyor.
Bence de şan şöhret yerinde, olabildiği kadar iş yapıp birikim sağlamakta fayda var.
Bergüzar Korel’in sık iş yapma gibi bir zorunluluğu olduğunu zannetmiyorum.
VÜCUT ŞOVUNA BUYURUNUZ!
B eyaz’a son programında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün ilk seyyar satıcısı konuk oldu.
El Cezire kanalı röportaj yapmış ekip de oradan uyanmış programa almışlar. İyi oluyor. Çünkü dizi ve film tanıtımı şeklinde geçince şov programlarında renk kalmıyor. Bu tarafta iki dizi oyuncusu oturuyor, hemen yanlarında iki film oyuncusu... Konuk araştırma uzmanlığı diye bir şey kalmadı. Bu açıdan önemliydi Fikret kardeşimiz. Tam 20 yıldır FSM üstünde satış yapıyor. Beyaz sordu: “Ünlülerle karşılaşıyor musun?” Beyaz’ın kendisi de ünlü tabii ki. Hakikaten Fikret kardeşimiz Beyazıt Öztürk’e rastlamış. “Hatta Range Rover cipte gördüm sizi’ dedi. Ciplerin içinde en babalarıdır. Binmek her kula nasip olmaz!
‘Baktım kesiyorlar jilet sattım’
Fikret, mesleğe küçük yaşlarda başlamış. Köprü üstünde gördüğü ünlüler arasında Müslüm Baba da var. Onunla ilgili bir anısını anlattı. Küçükken konserlerine gidiyormuş. “Baktım millet kesiyor (jiletle yani!), ben de jilet satmaya başladım.” Beyazıt biraz durdu.
O zamanlar Gülhane Parkı’nda ucu bucağı olmayan Müslüm Baba konserleri vardı. Kimbilir kaç jilet gitmiştir. Fikret kardeşimiz haklı. Boşuna 20 yıldır ayakta değil. “Ama artık polisten