Futbol müsabakası yayınının öncelikli hedefi ‘topu takip etmektir...’ Sonra şovunu yap, ağır çekim mi, tribünlerden enteresan kareler mi, ne yaparsan yap ama önce topu göster.
Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde pozisyon tekrarları ile top birbirine karıştı.
Maç devam ediyorsa, bir önceki pozisyon ne kadar merak edilir olsa da, dediğim gibi topun peşinde olacaksın.
Oyundan çıkan oyuncunun ruh hali, teknik direktörün bakışları, tribündeki hanımlar, seyirci portreleri vs. işin içine girince, hepsini verme telaşı da olunca ‘top’ ekrandan gitti!
Notlar aldım: Saatime baktığımda 20.41’de Alper Potuk ceza sahasına girerken düşürüldü, tekrarında izledik.
Mesela girip golü atsa ne olacaktı? Öyle önemli bir pozisyon...
83. dakika da enteresan bir pozisyondu.
Vatan gazetesinden Oya Doğan: “TV’ler yeni sezona 15’i yeni yapım, 36 diziyle başladı ancak hiçbiri zirve yapamadı. Bu diziler her an sona erebilir(...) Bu eylül sezonu öylesine hızlı, sert, acımasız başladı ki, hangi dizi start verdi, hangisi son buluyor anlayamaz hale geldik” diyor.
Beş yılda tükettiğimiz dizi sayısı 336...
Peki dağılım nasıl olmuş?
DİZİLER GİDEREK ARTTI
2010-2011 arasında bir önceki yıl eklenen dizilerle birlikte toplam 69 dizi ekrandaydı. Bir yıl sonra 2011-2012 yılları arasında yine aynı şekilde bir önceki yılda eklenerek, 79 dizi izledik.
2013-14 arasında 80 adet dizi ekrandaydı ve bu sezon 83 dizi... Yani giderek daha fazla dizi... Yurt dışına götürüyoruz! (Kaynak: Interpress Medya Takip Merkezi)
Dış ses: “Çıplaklar kampında bir tek sen çıplaksın herkes giyinik.” Tolga Çevik: “Şanslılar ne diyeyim.” Dış ses: “Ne açıdan?” Tolga Çevik: “Şimdi gönyeyle konuşmam gerekir!” Seyirci sahnede, rol icabı şöyle söylemesi isteniyor: “Şurama reçel damladı, bakar mısın ben yalayamıyorum da...” Dış ses: “3-2-1 atla.” Tolga Çevik: “Arkadan atlama diyorlar”. Dış ses: “Kim diyor?” Tolga Çevik: “Beni seven dostlarım.”
Eh göbek varmış
Star TV’nin yeni dizisi: ‘Gönül İşleri...’ Sinem Kobal’ın bu sahnesi bazı gerçekleri ortaya koymuş... Göbek varmış. Bu kadar iddialı kıyafet giyince göbeğe katlanmak mecburiyet oluyor. Hayır bana fark etmez ama magazin dünyamıza güzel bir malzeme. Göbek var mı, yok mu konuşurlar artık.
Hamd olsun paralelden kurtulduk
HSYK seçimleri sonrası Mehmet Metiner, A Haber’e konuştu: “Hakim ve savcılarımızı kutluyorum. Paralel vesayetin son kalesini de kendi hür iradeleriyle paramparça ettiler... Bugünleri de gösterdiği için Rabbimize hamd ediyorum.” Adalet mülkün temeli!
Benim programım birinci
Geçen pazartesi Cüneyt Özdemir söyledi: “Prime-time’da en çok seyredilen program” diye. “Ben birinciyim bana ne...”
Tuba Büyüküstün Emmy’nin ‘Uluslararası Ödülleri’nde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ kategorisinde aday...
Aday olmak bile ‘reyting’ olayıdır.
Bunu bir kenara koyalım ve adaylara bakalım.
ARJANTİN’DE pek SEVİLİR
Arjantin’li Romina Gaetani...
Ülkenin tanınmış dizi oyuncularından...
“Ağlak dizileri seviyoruz” diye genel bir kanı vardır...
Salı günü ‘bunun en yüksek’ seviyede yaşandığı günlerden biri oldu. Ağlama hikayesi saat 16.30’da başladı...
Esra Erol’un programındaki bir alt yazı...
“Göremediği evlatları ve gülmeyen yüzüyle, gözyaşları içinde anlattı yaşadıklarını...”
Mesela bu yazı sürekli ekrana geliyordu. Her gün bir ‘ağlama ve gözyaşı hikayesi’ bulunuyor.
Her yayında üç tane böyle hikaye varsa, yeme de yanında yat durumu...
Bir de “İzleyici bunu bekliyor hikayesi” var... Ardından ekrana bir alt yazı daha geliyor: “Çocukları tarafından sokağa terk edilen Sevdiye Hanım’ı gözyaşlarına boğacak büyük buluşma.”
‘Bugünün Saraylısı’nda Savaş’ın, arabası ile denize uçtuğu sanılıyor. Polis olay yerinde; vinç denizden arabayı çıkarıyor... O sırada Rezzan geliyor. Polis, Savaş’ın kimliğini gösteriyor; “Denizden 25-30 yaşlarında bir adam çıkardık kimliği bu” diyor. Rezzan feryat figan.
Kamera, denizden yavaş yavaş çıkarılan arabada... O da ne, araba kupkuru. Anlaşılan, arabanın suya sokulması konusunda yapım şirketi ile arabanın sahibi anlaşamamış.
Bir çözümü yok muydu?
Hani üstüne su dökülür filan, ne bileyim. Böyle kuru kuru da olur mu yani?
(Not: Bu bilginin kaynağı okurlarımdan Hakkı Koç’a teşekkürler... Bizde öyle haberi sahibinden çalmak racona uymaz!)
‘REAKSİYON’DA YAVUZ VE KCK
‘Reaksiyon’ son bölüm...
'Gönül İşleri' dizisindeki Servet (Bennu Yıldırımlar), disiplinli, toparlayıcı, titiz kadın. Hep öyle oldu. Sevda (Sinem Kobal) hoplayan, zıplayan İstinye Park kızı. Hep öyle oldu (Yalnız artık üniversiteye başka dizide daha gitmesin; bu son olsun!). Saadet (Selam Ergeç) saf ve temiz; e hep öyle oldu.
Dizi, üç ana karaktere alışık oldukları elbiseyi yine yeniden giydirince, şimdilik sorunsuz bir başlangıç yaptı; Timuçin Esen ve Fırat Çelik de işe koyulunca, "Ben bu işi götürmeye kararlıyım" mesajını verdi.
Doğrusu dizinin ortalarında bir "Nereye gidecek?" bölümü yaşandı.
İlk bölüm finalinde ters köşe yaptılar, ikinci bölüme bizi iyi hazırladılar.
HANDE ATAİZİ'NE GÖNDERME
Sevda'nın, sevgilisinden kaçmak için sığındığı tuvaletin penceresinden kaçma teşebbüsü, Hande Ataizi'ne göndermeydi.
‘Yetenek Sizsiniz Türkiye’de yurtdışından gelen, ‘dudak uçuklatan’ yarışmacılar yer alıyor. Azeri, genç bir sanatçı ‘Kurtlar Vadisi’ temasını, yerel çalgısı ve alt yapıda tuşlu desteği ile yorumladı... Konservatuvarlı kardeşimiz (Azerbeycan’da piyano çalmayanı döverler!) döktürdü.
Bu şovdan sonra Özgü Namal şöyle dedi:
“Acun’a bir şey söylemek istiyorum; gerçekten tebrik ediyorum seni ve ekibini. Bunca yıldır, bu yarışmayı yapıyorsunuz. Dünyanın dört bir yanından, Virginia’dan, Bakü’den, Bulgaristan’dan Saraybosna’dan herkesi yarışmacı olarak buraya toplamak, hakikaten ciddi bir başarı. Benim ülkemdeki bir yarışma bunu yaptığı için gurur duyuyorum...”
EN BAŞARILI ŞOV
Ben Acun Ilıcalı’nın televizyon sektöründen gelen bir isim olarak TV8’de başarılı bir patron olmasını istediğimi her daim söylemişimdir. Bu sistemin içinde doğru bir adam olduğuna inanıyorum.
‘Yetenek Sizsiniz’ başladığı günden bu yana, yetenekli isim kalitesini yükseltti. Bu ülkede sadece yetenek eşittir, Bülent Ersoy taklidi ve hip hop yapmak olmadığını da gösterdi.