Sina Koloğlu

Mehmet Ali Erbil, uzun bir süre ara vermişti, Star’da ‘Eyvah Düşüyorum’la ekrana döndü. Oyunculuğu, zekası, Türkçe’si ve biraz daha yontulmuş esprileriyle “Şov benden sorulur” mesajını verdi.
Yarışmacı, onun için güldüreceği bir yakını, bir arkadaşı. Bunu yakalama yeteneğine sahip. Hem yarışmacıya hem de ekran başındakilere bunu hissettiriyor. Hem de öyle kolay yoldan değil. Yetenek, tecrübe ve biraz da eğitimle (konservatuvar)...
Son programıyla özel televizyonların tartışmasız en iyi şov adamı olduğunu gösterdi Mehmet Ali Erbil.
Bir yarışmanın başarısı; formatı kadar onu çekip çeviren, bir yerde yönetmeni olan sunucudadır. Onun için ekranın en zor programlarının başında yarışmalar gelir. Ve bu işi ülkemizde en iyi yapan isim de Mehmet Ali Erbil’dir.

CANSU DERE DÖNEM DİZİSİNDE

‘Ezel’ dizisinin senaristlerinden bir dönem dizisi; ‘Emanet’. Kerem-Pınar Bulut Deren çiftinin, uzun süredir üzerinde çalıştıkları bir senaryo; Cumhuriyet’in ilk yıllarında geçen bir aşk hikayesi. Cansu Dere ve Murat Yıldırım başrollerde...

Okan Bayülgen, önümüzdeki eylül ayında Star’da şovuna başlıyor. Adı henüz belli değil. Ama önümüzdeki yıl için bir başka sürprizi daha var; tiyatro... Bir oyun sahnelemeyi planlayan Okan, böylece haftada bir gün de tiyatro yapacak. Bayülgen, seneye başka bir işle uğraşmayacağını söylüyormuş yakın çevresindekilere.

TRT, MECLİS TV’Yİ HİÇ İSTEMİYOR

TRT’nin Meclis TV ile başı dertte. Muhalefetin eleştiri oklarını alan Meclis TV yayınları, sonunda gelip TRT’ye dayanıyordu. “TRT yayını kesti” eleştirileri alıyordu.
Kurum, Meclis TV’den rahatsız. Meclis TV’nin kendi haber ekibi var. TRT, sadece kanal tahsis ediyor. Bağlı olduğu yer TBMM Başkanlığı. TRT’nin yayınlara karışma yetkisi yok.
TRT, iki öneriyle gitlmiş TBMM Başkanlığına:
“Kanalı alın, isim hakkı ve markasıyla bizi rahat bırakın. Yok diyorsanız, kendiniz bir platformdan kanal kiralayın yayınları oradan yapın, bizim spor kanalını rahat bırakın.”

Tuğba Özerk, “Derin Darbe” (ismi de pek manidar) adında single çıkarmış. Cahit Baha Pars fotoğrafları çekmiş. Şarkıcı, CNN Türk’te Mesut Yar’ın programındaydı. Konuklardan biri de sevgili Cengiz Semercioğlu’ydu. Fotoğrafları pek beğenmiş. Ekrana geldi fotoğraflar. Yatağa sereserpe uzanmış Tuğba Hanım.
Hepimizin merak ettiği soruyu sordu Cengiz: “Senin yatak odan mı?”
Tuğba Hanım’dan yanıt geldi: “Hayır otelde çekildi.”

Kıvanç’ın yeni otomobili gazeteye göre değişiyor
Kıvanç Tatlıtuğ yeni bir otomobil almış. Sabah’ın Günaydın ilavesi; “180 bin euro” diye yazmış. Habertürk gazetesi; “450 bin euro” demiş. TV8’deki “Aramızda Kalsın” programında ekrana geldi. Aradaki farkı, galeri sahibi almış!

Dünya Kupası’nın TV ayağında sanırım bu sansür olayı çok tartışılacak. Özellikle Katar çıkışlı spor kanalı Bein Sport’un Dünya Kupası maç yayınları hakkını alması ve ‘açık yayın yapan’ kanallara karşı uydular üzerinde baskı yapması tepki çekiyor.
Alman kamu televizyonları ARD ve ZDF Dünya Kupası’nı uydudan ‘şifresiz’ yayınlıyor. Onlar da para verip yayın hakkını aldı. Eutelsat Hot Bird üzerinden yayın yapan bu iki kanalın yayınları kesilmesinde Ortadoğu ülkelerine bu uydudan yayın yapan Bein Sport’un etkili olduğu söyleniyor.
Uydudan yayınları kesilen ZDF, yayın zinciri içinde yer alan ZDFNeo kanalını devreye sokmuş. ARD ise bu ‘kesintinin’ nedeni anlatan bir metni yayınlıyor. Yani yayın yok!
ASTRA uydusunda (iki kanalın yayınlarının izlendiği bir başka uydu) ise şimdilik sorun yaşanmıyor.
Uydu üzerine uzman Fransız Tele et Sattelite dergisinin internet sitesinde yer alan habere, “Görüntü özgürlüğümüz elimizden alınmıştır. Katar’a kırmızı kart”, “FIFA böyle bir organizasyonun yayın haklarını neden şifreli yayın yapan bir kanala sattı?” gibi yorumlar yapılmış.
Dünya Kupası ile ilgili şu tartışma sanırım bundan sonra da devam edecek: Dünya Kupası

Ekranda 2013-14 kış dönemi sona ererken, yerli dizilerde tam bir yaprak dökümü yaşandı. Kanallar; eylülde başlayan yeni yayın dönemine, eski ve yeni toplam 78 yerli diziyle başladı; dokuz ayı aşkın sürede 48 yerli dizi ekrana veda etti.
Bu diziler içinde sadece bir bölümü yayınlanan ‘Saklı Kalan’ (Show TV), en hızlı finali yaptı. İkinci en hızlı biten dizi de Show TV’deki; ‘Altındağlı’ (3 bölüm).

EN ÇOK DİZİ BİTİREN, KANAL D
Hem ‘final’; hem de ‘erken final’ yapan kanal olarak bu senenin rekoru Kanal D’de. 11 dizisi final yaptı.
‘Erken final’e kıstas olarak ilk 7 bölümden sonra yayından kaldırılmasını aldım.
Üçüncü bölümde veda eden ‘Ne Diyosuun’ bu kanalındı. Sadece 5 bölüm yayınlanan bir dizisi, altı bölümden sonra yayından kalkan bir dizisi ve yedi bölüm dayanabilen üç dizisi var.

ATV’nin sevilen dizisi ‘Karadayı’, sezon finalini çok duygusal bir sahneyle bitirdi. Feride (Bergüzar Korel), Mahir’in (Kenan İmirzalıoğlu) kalemini kırmadan son sözünü sordu. Mahir, “Biz devrimciler” diye başlamadı ama finali; “Ben yanmasam/ Sen yanmasan / Biz yanmasak? Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” diyerek yaptı.
Tüm bunları yaşamak için neredeyse bir yarım yüzyılı geçirdik. Nazım Hikmet’in kitaplarını yaktık, okuyanları içeri tıktık.
Unutmam, Bulgaristan baskısı kitabı kütüphanede özel bir yerde dururdu evde... Yıl sanırım 1967... Şimdi en çok izlenen dizilerden birinin finalini Nazım’la yapıyoruz.

ŞAİR BAŞARILI OLUR MU?
Söz şairlerden açılmışken...
Amacım tabii ki karşılaştırmak değil. Aslında üzerinde duracağım bir söz: ‘Başarılı şair ve söz yazarı Ahmet Selçuk İlkan’...

D-Smart’ta İsviçre-Ekvador maçı başladı, yayın kesildi. Digitürk’e geçtim. Orada da kesik. Sonra D-Smart’ta, ‘Biss şifreli kanalı izleme yetkiniz yoktur’ yazısı çıktı.
Biss basit bir şifreleme tekniği.
Yayını şifrelemek istemeyen ancak buna mecbur olan kanallar kullanıyor.
Uluslararası spor etkinlikleri sırasında şifreleme yapılmak zorunda. Sebebi, yayın haklarını sadece Türkiye için almış olmaları ama bu basit şifre ‘bir şekilde’ kırılıyor. Her televizyon markasının bir biss şifre kırma yöntemi var!
Neyse, bu yazıdan bir süre sonra maça bağlandık.
Duyduğum benzer durumlar başka maçlarda da oluyor. Değişik sistemlerle bu şifre çözülüyor. TRT de benzer bir yöntem uyguluyor. ‘Adet yerini bulsun şifresi’ yani.

Dünya Kupası’nı izlerken bize has yayıncılık örnekleriyle karşılaşıyoruz. Son örnek; maç üzeri dizi tanıtımı...
Her kanal bunu yapar. TRT de hazır Dünya Kupası’nı yayınlarken, spikerlerine “Dizileri tanıt” talimatı vermiş belli ki.
Mahalle arasında dolaşan halı yıkama arabasının hoparlörü gibi geliyor bana. Sevmiyorum bu “N’olur seyredin” pazarlama şeklini.
Sonuçta burada görevli spiker arkadaşlarımız maç anlatırken; TRT’nin dizilerini, programlarını araya sıkıştırmakla görevli. Maçla diziyi nasıl bağlamak lazım, işte burada sorun yaşanıyor ister istemez.
Ersin Düzen İspanya-Hollanda maçını anlatıyordu. İspanya bir imparatorluk gibiydi ama yıkılmıştı. Sanırım tam da bu zaman dilimine dizi tanıtımı girmek gerekiyordu; şöyle bağladı konuyu: “İmparatorluk demişken bir imparatorluğun varoluş destanı da ‘Diriliş’, çok yakında TRT 1 ekranlarında olacak... Fabregas, Xavi...” Yani maça döndü.
Sanırım bu Dünya Kupası’nda ‘TRT’nin dizileri ve Dünya Kupası’ konulu ayrı bir yazı konusu çıkar.