FEDERASYON BAŞKANINDAN BUZLU AÇIKLAMA

1 Ekim 2013

TGRT Haber’de geçen pazar akşamı “Futbol Gecesi” programını izlerken buzlanmada sözün bittiği yere tanık olduk. Maçlardan sonra basın toplantılarında, arkada sponsorların reklamı olur ve onun önünde konuşulur ya.
Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören de arkasında sponsorların bulunduğu masada konuşuyor. Bütün kanallarda bu ve benzeri görüntüler vardı. Ama kimsenin aklına arkadaki sponsorları buzlamak gelmemişti. Bu RTÜK “gizli reklam”la ilgili yaptırımı da değildi. Bu TGRT’nin kendi kendine yaptığı bir sansürdü. Etrafı buzlanmış, Başkan konuşuyor. Tam bu sırada konuşmacılardan Tahir Kum konuyu gündeme getirdi.

“25 yıllık gazeteciyim böyle şey görmedim”
Kum, söz konusu görüntünün tekrar ekrana gelmesini istedi. “Bu görüntünün arkası neden mozaikli?” diye sordu. Seslerden anladığım, Kemal Belgin “Bozuk bozuk, görüntü bozuk” diye laf atıyordu. “Ben burada çalışıyorum, bir eleştiri yapmak zorundayım. 25 yıldır bu meslekteyim, böyle bir şey görmedim. Adam kafasını sağa çeviriyor orası da mozaikleniyor” dedi.
Cüneyt Şen yani sunucu, “Mecburen teknik olarak bu kadar yapabiliyoruz” demez mi?

Yazının Devamı

TELEVİZYONLARIN DİZİ POLİTİKASI

30 Eylül 2013

Her yıl yenisi, eskisi hatta daha eskisiyle ekranda ortalama 60’ın üzerinde dizi yayınlanır. Bu sayı hiç değişmez. Nitekim 2013-2014 yılında da ekranda yer alan dizi sayısı 78. Bunların 64 tanesi geçen sezondan... Yaz döneminden altı adet dizi var. 12 tanesi, daha önceki yıllarda
yayınlanıp sabah ve gece yarısı kuşaklarında gösterilenler...

Yeni sezonda dizilerin yarısı gider
Geçen sene fabrikalarda üretilen 14 yeni dizinin sekizi gitmiş, altı tanesi devam ediyor. Bu sene itibarı ile yayına giren yeni dizi sayısı yine 14. Bunların kafadan yedisi gidecek. Sanki yapımcılardan bunu biliyorlar da “Üretime devam” diyorlar.

Şimdiden yeni yedi dizimiz daha var

Yazının Devamı

BİR HAFTANIN KÜÇÜK AYRINTILARI

29 Eylül 2013

Üste bir dizi; hemen alt köşede, yeni dizinin başlamasına ne kadar kaldığı yazıyor: 02.22, 21, 20, 19... “
Fast food televizyonculuk” buna denir. (Cuma günü Kanal D, “Yalan Dünya” ekranda, alt köşede “Merhamet”in geri sayımı var.)
Candaş Tolga’nın Kanaltürk’teki “Bunu Konuşalım” programı yeni sezona Eser Yenenler’le girdi. En çok sevdiği oyuncunun Farah Zeynep Abdullah olduğunu açıkladı genç oyuncu. İkisinin sevgili olduğunu bilmeyen, “Ne de olsa BKM’liyiz durumu mu?” diye sorabilir...
Reklamlardan bir slogan: “Türkiye’nin en bonkör kartı!” Yani “en eli açık kartı” demek istemişler. Bu iş karşılıksız olur. Biz öyle gördük. Bu kart acaba öyle mi?
Bennu Gerede, Samanyolu TV’de ‘Yeşil Elma’ya konuk oldu. Gerede, Oktay Usta’ya, yakında yeni bir televizyon programına başlayacağını söyledi. Yapmayanı dövüyorlar zaten...
Samanyolu TV’nin yeni dizisinin adı “Hıyanet Sarmalı”. Samanyolu usulü “ideolojik” bir dizi. Hadi bakalım merakla bekliyoruz. Adı yeter, adı...
“Telegol”de duyunca “Dünyaya rezil olduk” sözünü, yazmadan edemedim. Millet sahaya girdi, onun görüntüleri konuşuluyor. Kaç defa rezil olduk sayısını bilemem. Ama vezir de oluyoruz arada,

Yazının Devamı

‘A.Ş.K.’TA ÜÇ HARFTEN HANGİSİ KAZANACAK?

27 Eylül 2013

Tantanası bol bir yerli dizi daha başladı, “A.Ş.K.”... Laf bitti, görüntü geldi. Seneye Hazal Kaya için yeni bir proje daha yapılır. Seviliyor, gayet güzel pazarlanıyor projeleri, reklamların vazgeçilmezi ve yine öyle olacak; sonra gayet güzel bir kazanç var. Kıskananı çok, onun gibi olmak isteyeni çok. Bütün bunları yan yana getirince bir dizi daha bitmiş, olsun sorun yok.
“A.Ş.K.” böyle bir dizi. Yok o filme benziyormuş yok bundan çalınmış vs. Geçerim bunları, bakarım saf saf; kardeşim ne oynuyorlar diye. Evde toplu gösterim vardı. Böyle daha iyi oluyor. Fikirler yarışıyor.
Hikaye şöyle bağlandı. Azra’yla Kerem birbirlerine aşık. Araya Şebnem girdi. Azra’nın hayalinde Boğaz manzaralı, denize sıfır bir hayat var. Kerem züğürt. Aralarında konusu geçiyor; Kerem, “Hadi sen zengin koca bul o zaman” diyor. Azra, “Bu işi sen bana bırak, bak nasıl zengin olacağız gör” diyor. Diyalogların özeti bu.
Neyse şimdi av Şebnem. Zengin, 6 aylık ömrü kaldı ve Kerem’e aşık. Azra bunları evlendirecek. Şebnem sizlere ömür olacak. Kerem zengin bir dul koca olarak Azra’yla evlenecek ve denize sıfır hayata kavuşmuş olacaklar. Mafyanın Kerem’in babasından kalan 500 bin TL’lik borcunu da

Yazının Devamı

‘ÇALIKUŞU’ YURT DIŞINA SATILDI BİLE

26 Eylül 2013

Edebiyat uyarlaması “Çalıkuşu” yeni haliyle başladı. Romanı okunmuş ya da Aydan Şener’li haliyle kıyaslanmış olması beni ilgilendirmiyor. Oturdum bir dizi izledim. Konu pek sarmadı. Peki oyuncular? Hani beni alıp götüren olmadı. Vatandaş sever mi?
Böyle konuları sever. Sever de takılıp kalır mı bilemem. Seneye bu zaman bu dizi olur mu? Onu da göreceğiz.
Aslında tüm bu soruların cevabı galiba jenerikte gizliydi. Dizi kartvizitinin (yönetmen, senarist oyuncular vs.) hem yerlisi hem de İngilizcesi yer alıyordu. Yani dizinin pazarlaması yapılmış, birçok ülke televizyonuyla bağlantılar kurulmuş bile. Onun için benim yazdıklarım hikaye. Bu arada dekor ve kostümler yerindeydi. Artık biz bu işi öğrendik galiba.

“KAÇAK”TA ÖZEL HAREKAT’A GÖNDERME
Aksiyonu sırıtmayan bir dizi “Kaçak”. Hatta hayli sert sahneleri de mevcut. Yönetmen “Şubat”ın yönetmeni Volkan Kocatürk. Hız kesmemek adına epey uğraşmış. Senaryo bildik. Bilinmedik bir senaryo yok. Fark “ne anlatmak istediğini kıvamında ifade edebilmek”te. Bunu ne oranda gerçekleştirecek, önümüzdeki maçlara bakacağız.
Açılış, “Hadi bakalım yolun açık olsun” şeklindeydi. Kadro doğru seçilmiş. Seslendirme keyifli

Yazının Devamı

NECO, KIZINA ‘BUZLU’ SARILDI

25 Eylül 2013

“Bu benim özel hayatım karışamazsınız” lafı vardır ya. Bu buzlama galiba tam da böyle bir hal almaya başladı. Show TV’de “Her Şey Dahil”de Neco ile kızı Ayşe Özyılmazel’in Bodrum’da bir konser sırasında buluşma anları ekrana geldi. Vallahi görmedim ama buzlayınca fark ettim meğer Neco’nun elinde sigara varmış!
Eğer bu görüntüye “sigara görüldü” diye ceza verilecekse “Yuh” derim. Ama “Bu görüntüyle ceza yeriz” diye düşünen kanalın kendisiyse onlara da bir “Yuh” derim.
RTÜK’ün, “Efendim abartıyorlar, kanallar kendileri yapıyor” lafının altında başka bir gerçek var; bu baskı yaratıldı mı? Bir baba, kızıyla kucaklaşıyor, elinde sigara varmış. Millet “Vay sigara içiyor” diye mi izliyor?
Yukarıda söyledim “buzlama” işi özel yaşama giriyor ve amacını aşıyor.

NEZEN GERMİYEN: BİZİM LAURA PALMER
Müge Anlı’nın Nezen Germiyen olayı giderek bir “fenomen” halini alıyor. Bilmem kendisi farkında mı? Bir cinayet takibi ya da bir toplumsal kötüleşmenin en uç örneği... Bu cinayetin ardında “kötülük” adına her şey var.

Yazının Devamı

SAHAYA GİRENLERİN EKRAN YANSIMALARI

24 Eylül 2013

Beşiktaş - Galatasaray maçını zevcemle izledim. Önce bazı kavga görüntüleri ardından malum “Türk islam sentezi” sloganı duyuldu. Ben, “İlk defa oluyor” dedim. Kendisi, “Yok daha önce de duymuştum bazı Beşiktaş taraftarı atıyor bu sloganı” dedi. Ben, “Bu taraftar kavgası değil, idoolojik bir hali var” dedim. Sonra kırmızı kart Melo’ya çıktı ve saha karıştı...
Sahaya girenler özel güvenlik ve az sayıda polisi önlerine kattı, soyunma odasının girişine kadar kovaladı. Sonra da gerisin geriye koşarak, tribünlere döndüler. Her haliyle garip, trajikomik, kara mizah bir durum vardı. Ekran hali de öyleydi.



En heyecanlı kanal
Tüm “ajitasyon propaganda” sözcüklerinin yer aldığı futbol programı tahmin edileceği üzre “Beyaz Futbol” oldu. Kanalın yayın politikası, “ver coşkuyu” olduğu için, program içerikleri ve onların seçilen figürleri de öyle oluyor. “Kara propaganda”, “kalkışma”, “iç karışıklık” sözleri havada uçuştu... Tam Rasim Ozan Kütahyalı’nın havasında bir maçtı. Heyecanını bizlere yansıtacak kıvamda görüntüler ve olaylar olmuştu. Sular, seller gibi döktürdü. Kütahyalı, bol manşet veriyor ve bunu bilerek yapıyor. Millet gıcık kaparak, şimdi ne diyecek diye merak

Yazının Devamı

BİR KOLTUKTA ÜÇ KİŞİ

23 Eylül 2013

"Aramızda kalsın"da otobüste bir koltuğa üç kişinin oturduğu sahne enteresandı. Şimdi yapımcılar, oyuncular, "Aklında kala kala bu mu kaldı?" diye kızacak. Ama öyle bir sahneydi ki...
Yadigar, İstanbul'a iki çocuğuyla gidecek. Ancak tek kişilik koltuk parası çıkıyor. Otobüs şirketinin terminal bürosundaki bilet kesen vatandaşla muhabbet baştan sona "hayali". Türkiye otobüs yolculuğu tarihinde böyle örnekler vardır, hatta otobüse tavuklarla binildiği görülmüştür diye anlatacaklardır. Her senaryonun böyle uçlarda dolaştığını düşünürsek, vay o dizinin haline... Otobüsteki görüntüde ise yan koltukta oturan amca durumu kabullenmiş. Ta Gaziantep'ten İstanbul'a böyle bir seyahat yapıyor. Yolculardan arkada oturan teyze ise sadece tek kişilik koltuğa üç kişinin binmesi üzerine dedikodu yapıyor yüksek sesle... Hayır bu sahneyi görenler örnek gösterip aynı şekilde bilet almaya kalkarlarsa şaşırmayın. Hatta buna benzer örnekler şu an oluyordur diye düşünüyorum!


Seslendirmede sorun mu var?
"Aramızda Kalsın"da ses sorunu vardı. Bu durumda diyaloglar arada kaynıyor. Dizinin "Bakalım ne olacak?" merakını törpülüyor. İkinci bölümde bu sorun giderilir diye düşünüyorum. Çünkü bu

Yazının Devamı