AŞK VE CEZA: BiTSiN BU TÖRE

24 Mart 2011

Filiz Akyol dizi fanları adına uzun bir ‘Aşk ve Ceza’ yazısı kaleme almış. Yapımcısına, senaristine yazmış. “Hikayenin omurgasını oluşturan temel kurgunun töre üzerinden gerçekleşmesi kabul edilebilir bir durum. Ancak, ‘töre’ adı altında 49 bölümdür çözümlenemeyen Savaş - Çiçek evliliğinin dayatılmasını artık gereksiz” diyor Akyol. Ve ekliyor: “Kısa vadede gerçekleşmesinden umudu kestiğimiz, ancak sezonun sonuna dolayısıyla dizinin finaline yaklaştığımız şu günlerde en azından son beş bölüm için taşıdığımız beklentilerimizi size iletmek istiyoruz. Son final bölümüne (tek bölüme) sığdırılan ‘onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine’ tarzı bir söylemi, böylesi bir finali istemiyoruz. Biz en azından son beş bölümde bize ilk 34 bölümde hissettirilen büyülü ve tutkulu aşkın geri gelmesini istiyoruz” diye eklemiş özetle. Valla iyi dayanmışlar. Benim gerçekten içim bayılmıştı. Eh, sanırım finalde bu istekler yerine gelir!

FOX HABER’İN BAŞARISI
Arka arkaya özel haberler verdi, salı akşamı. Ayhan Çarkın tabii ki flaştı. Bir gazetede yer alan küçük bir haberden yola çıkmışlar. Daha sonra akşam CNN Türk’te Cüneyt Özdemir de konuk etti. O olay söyleşi gerçekleşti. Fox Haber genç bir ekip.

Yazının Devamı

BAŞBAKAN’LA ‘1’E 1’ FUTBOL MUHABBETi

23 Mart 2011

Hakan Şükür programa çağırdı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuk oldu. Özeti böyle. Demek ki ‘1’e 1 Futbol’da kimin borusu ötüyor? Hakan Şükür’ün. Ne güç! Başka kim Başbakan’ı bir futbol programına getirebilirdi? TRT Genel Müdürü ya da programın yapımcısı mı? Kimse.
Manzara şöyleydi; Ersin Düzen şaşkın. Çünkü ne olursa olsun karşısında Başbakan var ve futbol da konuşulsa, konumu itibarıyle bir ‘aman hata yapmayalım’ telaşındaydı. Sergen köşesine sinmişti. Uzun süre hiç lafa girmedi. Başrolde Hakan Şükür vardı tabii ki. Hani milletvekili olmuş ve Başbakanla futbolumuzun geleceği üzerine planlar yapıyor gibi bir hava sezinledim.
Başbakan Erdoğan’sa fırsat gelmişken iktidarında yapılan spor kompleksleri üzerine bilgiler verdi. ‘Ne kadar çok kapalı spor salonu açıldığından’ bahsetti.
Bazı diyaloglar gülümsetti beni. Mesela Alex örneğinde. Ne kadar mazbut bir hayatı olduğundan bahsedildi. Hakan da, Başbakan da bu konuda hemfikirdi. Benim gözüm Sergen’e gitti. Acaba aklına neler gelmiştir? “Sergen senin at yarışları ne alemde?” diye sorsaydı mesela Başbakan... Ben sonra başka kanala geçtim.

ÖZEL YAYIN HANGİ DİZİYİ ETKİLEDİ? TRT 1’de Başbakan özel konuk olunca akan sular

Yazının Devamı

BKM MUTFAK’IN YENi OYUNCULARI PiŞMEDi

22 Mart 2011

Bir yıdır BKM bünyesinde ders alan ögrenciler ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ın yeni skeçlerinde yer alıyor. Son bölümde, kızlar tuvaletinin ziyaretçileri muhabbeti vardı. Erkek tavlamaya çalışan kızlar, sevgilisiyle kıskançlık kavgasına tutuşan kız ve bir estetik uzmanı, ayna karşısında koyu bir sohbete dalmıştı. Oturdum izledim. Yok, daha olmamışlar.
İzleyicinin “Canım daha yeniler, zamanla olur” diyecek hali yok, diye düşünüyorum. Diğer yandan da Yılmaz Erdoğan’ın cesaretini takdir ediyorum. Kendisi de bunu biliyor. Ama bir şekilde bütün skeçlerin arasına yedirerek onları kazanmaya çalışıyor. Bir de galiba bunu izleyenlerin beynine kazımasını bilmiş. Hangisinin doğru olduğunu zaman gösterecek. Benim ‘yetersiz’ bulmam mı, yoksa Yılmaz Erdoğan’ın ‘ısrarı’ mı?

‘BURHAN PAZARLAMA’YA ÖZGÜRLÜKSesini duyurmak için, vapurlarda satış yaptırmadıkları için Samsung ile anlaşıp iskele önünde Tablet PC satmaya karar vermiş Burhan Pazarlama. İlgi çekmek için viral reklamda oynayan Burhan Abi’nin videosu youtube’da. Ayrıca facebook’ta destek sayfası da oluşturulmuş. İstanbul’un popüler kültür figürlerinden, hem de önemli figürlerinden biridir Burhan Pazarlama. O ne satıcı, ne

Yazının Devamı

TELEViZYONUN EN KALiTELi ŞOVU

21 Mart 2011

Yetenek Sizsiniz final yaptı. Giderek 'yetenek' kalitesinde artış var. Bizde 'yetenek', hip hop ve Michael Jackson danslarıyla sınırlı. Ama yeteneklerini daha ciddi örneklerle gösterenler, yarışmanın ilerleyen bölümlerinde kendilerini fark ettirmeye başladı. Son bölümde finale kalan yedi yarışmacıdan beşi 'ciddi yetenek' testinden geçen isimlerdi bana göre. Sihirbaz Oğuz Engin'in el becerisini izlemek büyük keyifti. 'Şavkar Jimnastik' ekibi kısa yoldan çocuklarını 'ünlü ' yapmak isteyen (ya futbolcu olmasını isterler ya da dizi oyuncusu) anne babalara 'jimnastik' diye bir sporun sahne başarısını ispatlamış oldu. 'Kuzeyin Uşakları', İrlandalıların şov dünyasına armağan ettikleri 'riverdance'ın (ki bizde Anadolu Ateşi bunun en güzel örneğidir) küçük bir benzerini sundular. Ki bunu yapanlar amatördü ve koreografi göze hoş geliyordu. Yarışmanın gurbetçi yeteneklerini 'hip hop'la sınırlıyorlar. Çok örnekleri arasında yarışmada finale kalan 'Tokkio Tekkan' grubu vardı. 12 kişilik bu grup, disiplinli bir dans gösterisi sundu. Yani üç kişinin sahneye çıkıp bir tanesinin çok yetenekli olup diğerlerinin ona eşlik ettiği standartların dışında bir hip hop şöleni sundular. Şu sıralar

Yazının Devamı

NASUH MAHRUKi’NiN SERT YATAĞI

20 Mart 2011

Ünlü dağcımız Nasuh Mahruki ve eşini yatak reklamında görünce, “Eh, iyi para almışlardır” dedim. Başka ‘sosyal bir nedeni’ yok reklamın. Yumuşak yatak mı, sert yatak mı muhabbeti yapılıyor. Öğrendik ki, Nasuh Bey dağ tepe tırmandığı için sert yataktan hoşlanıyor. Eşi ise ne kadar yumuşak yatağı tercih etse de evde Nasuhi Bey’in borusu ötüyor ve Mahruki ailesi sert yatakta uyuyor! Nasuh Mahruki’nin ‘imajının çizildiği’ kanaatindeyim. Mesela aynı yatağın tanıtımını yapan Tülin Şahin ve eşi daha bir uymuş. Bence Nasuh Mahruki için ‘sosyal amacı’ olan reklamlar daha tercih edilesi olabilir. Sert yatak, yumuşak yatak muhabbeti olmamış!

NTV RADYO’DAN CANLI CAZ KONSERLERİ
Hayal Kahvesi’nin 20’nci yılı çaktırmadan kutlandı. Beyoğlu’ndaki mekanın önünde, esprisine kırmızı halı serilmiş. Pek fazla duyurulmadı. Bir de duyurulsa içeriye girmek mümkün olmazdı. Bu mekanla bizim grup (Bulutsuzluk Özlemi) kanka olmuş durumda. “Hayal’de çıkıyor musunuz?” sorusu Bulutsuzluk tarihi kadar eskidir. Burası yıkılıp otel filan gibi şeyler olma durumu varmış. Pek bir üzüldüm. NTV’nin klasikleşmiş ‘Gece Gündüz’ünü hazırlayıp sunan Yekta Kopan’la konuştum davette. NTV Radyo İstanbul’un değişmez caz

Yazının Devamı

PEMBE DiZiLERE HAFiFTEN DÖNÜŞ

18 Mart 2011

Çaktırmadan bir bir geliyorlar... Daha böyle uzun yerli dizilerimiz yokken onlar vardı. Bizi her türlü entrikaya alıştırdılar. Sonra yerlilere devrettiler işi. Şu sıralar yavaş yavaş tekrar görünmeye başladılar. Fox’ta mesela. Şimdi Star yeni bir Meksika dizisine başlıyor; ‘Kalbimin Sahibi’. Bu pembe dizinin babalarından Televisa’nın üretimi oluyor. Epey ses getirmiş. Bizim hanımlar da soğan kavurup düdüklü de ayşe kadın pişerken izlemeye başlar.

KİMİ KİMİ ÜTÜYOR?
Avea’nın reklamında rastgeldim bu söze, “Kimin kimi üttüğü belli”... Yani kazıkladığı. Kim olabilir? O belli!

VEDAT MİLOR SUCUKLARI
Keyifle izlediğim ve de hemen hemen hiç kaçırmadığım ‘Tadı Damağımda’ imzasını taşıyan üstad Vedat Milor şu sıralar sucuk reklamında. Afiyetle yiyor masada. Birçok kişi var, kalabalık masa. Ama ben Vedat Milor’a bakarım. O, “Yiyin gayet güzel” diyorsa yerim. Ya tersi olursa? Bilmem, sonra düşündüm “Acaba çıkmasa bu reklama olmaz mıydı?” dedim.

Yazının Devamı

JÜLiDE GÜLiZAR

17 Mart 2011

O ses tonu, o akıp giden Türkçesi... Haber kanallarının havalı, markalı isimlerine bakıyorum. ‘Eeee’ demekten cümle kuramayan, çatlak kirli ses tonuyla koca bir haber kuşağını sırtlayıp götürdüğünü zanneden, ellerini kollarını nereye koyacağını bilmeden bir telaş içinde çok ciddi sorular sorduğuna inanan isimler. Onlar kendilerini bilirler. Jülide Gülizar’ı kaybettik. Yeri geldi bir öneri; çok izlenen televizyon haber kanalları şöyle baştan aşağı elinizdeki program yapan, haber bülteni sunan isimleri tekrar bir elden geçirin. Sapır sapır dökülüyorlar... Jülide Gülizar’ın anısına diyeyim!

ATV DİZİLERİNE DEVAM EDİYOR
En hareketli kanal şu sıralar atv. Ölçü malum “Ne kadar dizi o kadar köfte”. Biraz yılışık bir laf oldu. Neyse silmeden devam edeyim; bize gelen akışlarda değişiklik olmaz ise cuma günü yeni dizileri ‘Tövbeler Tövbesi’ başlıyor. Fragmanları da döndü. Nasıl mı? Valla biraz karışık kuruşuk geldi. Hani öyle acayip bir şey beklen-mesin. İşini yaparsa ‘yani reyting görevini’ ne âlâ...

HANIMIN ÇİFTLİĞİ NE ZAMAN BİTİYOR?
Işık Öğütçü Orhan Kemal’in oğlu. Şimdi burada resmi olmaya gerek yok. Benim de Basınköy’den komşum. Biz giriş katında onlar da yanlış hatırlamıyorsam bizim

Yazının Devamı

YENi TV SLOGANI: HERHANGi BiR YER, HERHANGi BiR ZAMAN, HERHANGi BiR EKRAN

16 Mart 2011

15 -24 yaş arasındakiler artık televizyon başında oturup program izlemiyor. Daha doğrusu bu eğilim giderek artıyor. Şimdi bilgisayar ve akıllı telefon, televizyon programlarını izleme alanları. Bizde başlayan ‘Tivibu’ yani ‘Catchup TV’ şu an en yaygın olanı... Bugünün televizyon sloganı da şu; herhangi bir yerde herhangi bir zamanda ve herhangi bir ekranda otur televizyon izle. Eğ, bük, yapıştır ve kendi televizyon programına sen sahip çık! Oyunlardan biri yani. Bizim eski kuşakların ekran karşısında olmamızla genç kuşağın televizyon izleme alışkanlığı değişti. Biz televizyonlarla onlar, bilgisayarlarla büyüdü. Ben televizyon önünde büyüdüğümü söyleyemem. Ortaokul çoktan bitmişti tanıştığımda. Neyse, aptal kutusu derdik. Kutuyu aldılar karşımızdan, ekrana, cep telefonuna taşıdılar bir de allayıp pullayıp “Televizyonuna sen sahip çık, sen hükmet” diye uyduruktan bir laf da söylediler. Güya bizi esir almaktan vazgeçtiler! Genç kuşak daha beter durumda. İrili ufaklı ekranların önünde sanki, kendilerine sunulmuş bir özgürlük heyecanı içinde debelenip duruyorlar.

BÜYÜKLER 3 SAAT GENÇLER 1 SAAT
Fransız televziyon araştırma şirketi Mediametrie yapmış araştırmayı; 2010 yılında ebeveynler

Yazının Devamı