TARAFSIZ KONUKLAR!

22 Eylül 2010

İki tartışma programı; NTV’de ve Habertürk’te 12 Eylül darbesi etrafında konuşmalar. Kaba olacak ama şöyle konuk dağılımına baktım ‘Son Söz’de mesela; BBP, DSİP, Taraf Gazetesi... Habertürk’e geçiyorum; bir tek Ali Sirmen ‘muhalif’. Mehmet Metiner, Nihal Bengisu Karaca, Genç Sivil Turgay Oğur Yiğit bulut’un programında. SHaber’de ya da ne bileyim Ülke TV’de olabilir. Yani ‘tek görüşlerin’ biraraya toplanması durumu. Ama kendisini ‘tarafsız’ diye gösteren haber kanallarında görüşler dengeli yer almalı. DSİP var ama TKP ya da ÖDP yok. Parti olarak. Oy oranları, bulundukları yer vs. göz önüne alındığında DSİP pek revaçta! İşçi Partisi zaten hiç yok. Ben ne TKP’li ne ÖDP’li ne de İşçi Partili’yim. Ama bir izleyici olarak baktığımda böyle bir tablodan ‘sivil’ bir durum çıkmıyor! Mesela yine Birgün gazetesinden bir kişi görmedim. Eğer Taraf yazarları bu kadar yer alıyorsa, eh onun karşılığı Birgün gazetesi yazarları da yer almalı. Bunları onlar da biliyorlar, tereciye tere satmış oluyorum, biliyorum. Yanlız diğer taraf görmezden gelince tabloyu işaret etmek de bana düşüyor!


TENSEL NİRVANA OLAYI
‘Kılıç Günü’nü tekrar yayınında izledim. Bir gecede arka arkaya izlemeye gerek yok.

Yazının Devamı

BEHZAT Ç. YENi FENOMEN

21 Eylül 2010

Star’ın yeni dizisi ‘Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi’ bana göre şu yeni yayın döneminde ekrana gelen en iyi yapım. Haa reyting meyting o işler belli olmaz. Ama ‘zeka düzeyi’ ile farkını ortaya koydu. Şimdi gelelim ayrıntılara.

Türkiye’nin en iyi polisiye yazarı
Ahmet Ümit kızmasın darılmasın... Ben demiyorum yaptığım kısa bir araştırma, yazar Emrah Serbes için yapılan yorumların hepsinin bu yönde olduğunu gösteriyor. Bu da onun ilk kitabı. Ben özellikle bu kitabı alacağım. Ve sanırım meraklıları da artacaktır bu kitabın.

İçimizden biri olmuş
Genel geçer bir laftır; içimizden biri. Behzat Ç. izlerken “Ya ben de böyle davranıyorum” dedirten kareler var. Yazar, Türk polisi psikolojisini, tipleri vs. iyi tanıyor. Anladığım kadarıyla kitapta yer alan karakterler diziye iyi yansıtılmış. Tavırlar, diyaloglar...

Samsun 216!
Romanda Behzat Ç.’nin simgelerinden biri Samsun 216... İzlerken göremedim. Ya da ben mi kaçırdım. Ama eğer bu kadar bütünleşmişse, sıkıntılı anında ya da çözüm için düşünürken mutlaka yakması gereken bu sigara yoktu. Fazla buzlanma olmaması için mi?

Dizi fazla kaliteli kalabilir mi?

Yazının Devamı

KIVANÇ TATLITUĞ DAHA ÖLMEMELi!

20 Eylül 2010

Konuk oyuncu olarak geldi ‘Ezel’e. Konuk oyunculuğu bitecekmiş. Olmaz kesinlikle olmaz. Biraz daha kalmalı. Bu kadar çabuk gitmemeli. Ahh bu küçük oyunlara ne gerek vardı ki ‘Ezel’ciler. İş zaten sırada polisiye dizisine dönme yolunda emin adımlarla gidiyor. O ilk zamanlardaki gizem ve gerçekten hani kendine has labirentleri nerede? Karakterlerin karizmaları yerde. Yine bakacağım belki senaryo bir yerde yakalar tekrar o eski havayı. Ama bu hali ile geçen sene olayın bittiği izlenimini bende sonlardırması mümkün değil... Bu nedenle Kıvanç Tatlıtuğ, oynadığı kadar oynasın farketmez! Yeni bölüm 20.00’de bu akşam.

TRT’DEN YENİ BİR PROGRAM; DEDENİN HİKAYESİNİ KAYDET YARIŞMAYA KATIL
Dedemin anlattığı bir hikaye var, çok ilginç... Böyle şeyleri duyarım hep. Gizli kalmış tarihlerdir onlar. Kentinizde veya kasabanızda, köyünüz, mahalleniz ya da evinizde.
Anlatacaklarını değerli bulduğunuz büyüklerinizle yapacağınız sohbeti kaydedip, gönderin. Çekilmek üzere seçilmesi halinde projenin yerel koordinatörü olarak ekibe katılın.
TRT TÜRK tarafından gerçekleştirilecek olan ve Su Yapım’ın Proje Koordinatörlüğü’nü yürüteceği ‘Yaşayan Bellek’ dizisinin yönetmenliğini ise belgesel ve fotoğraf

Yazının Devamı

OKURDAN BANA BiR ELEŞTiRi. KIYAFETE DEĞiL SORULAMIZA NEDEN BAKMADINIZ?

17 Eylül 2010

Referandum gecesi ile ilgili bir yazı yazmıştım. Cem TV’nin iki sunucusunun kıyafetleri ile ilgili satırlar da vardı. Cem TV Ekonomi Direktörü Pınar Işık Ardor’dan cevap geldi;
“12.09 referandum gecesine ilişkin yazınızı büyük bir saygı içinde okudum ve değerlendirdim. Ancak yapmış olduğunuz bir yorumun haksızlığını da sizinle paylaşmak isterim. Kendini göstermeye çalışıyor dediğiniz iki Cem tv sunucusundan birisiyim.(Sarı saçlı olan ve ismim Pınar Işık Ardor) Siz de takdir edersiniz ki televizyon işi biraz görsellik ve kalite gerektirir. Cem Tv büyük olmayıp ama büyük kanallarla yarışmaya girmiş, maddi olanakları son derece kısıtlı olan bir kanal. Emsallerine göre teknik ve insan gücü azlığı da cabası. Ancak bu koşullar altında Referandum Gecesi seyredilen birçok reytingi yüksek kanal arasında başarısını da gösterdi.(Bu imkanlara rağmen) Bize gelince Helin Aslan ve ben Türkiye’nin önemli sayılan üniversitelerin ekonomi mezunlarıyız. İşimizi hem çok seviyor hem de önemsiyoruz. Keşke bizi görüntülerimiz için değil sorduğumuz sorular için yargılasaydınız. Ayrıca Bloomberg, Cnn Türk, Ntv, Habertürk ve Sky Türk ve Fox Tv kanalların haber yayın ve programlarına bakarsanız bizim

Yazının Devamı

DiZi iZLENMELi

16 Eylül 2010

Özetle şunu diyeyim, hayatın kendisi gibi. Senaryolar ‘olayların dibine vurarak’ verilir seyirciye. Bu da aslında kabul gören bir durumdur ‘izlenme oranı’ açısından. Ama bir de zor olanı vardır. ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ işte böyle bir dizi. Bir kere ‘oyuncu seçimi’ belli ki epey bir uğraş sonucu olmuş. Kimin ne yapacağı üzerine kafa yorulmuş. Kendi alanıma biraz giriyor müzik olayı. Bizde genelde dizilerdeki hastalık, altını sürekli müzik ile doldurmak. Dizinin temaları olmalı. Bunu sürekli vermek izleyicide bıkkınlık yapmaz bilakis ona diziyi hatırlatır. Ama bizde öyle değil. Yap kardeşim altına dizi dizi müzik...


OKULUN EN İYİLERİNDEN, HEM DE YETENEKLİ
Bahsettiğim kişi Aras Bulut İynemli. Sanırım onunla ilgili ilk yazıyı ilk Sevgili Yüksel Aytuğ yazmıştı. ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisinin Mete rolünü oynayan genç. ‘Albenisi’ var bir kere. Göze çarpıyor. Genç kızların yeni ‘sevgilisi’ olmaya aday. Onun için bir başlangıç. Ve şanslı bir başlangıç. İyi bir akıl hocasına ihtiyaç zamanı geldi. Aras çok başarılı bir öğrenci. Beşiktaş Anadolu Lisesi gibi köklü bir lisenin 2009 yılındaki en iyi öğrencilerinden biri. Okulun yayınladığı listeyi gördüm. İTÜ Uçak Mühendisliği

Yazının Devamı

KENAN BiRKAN HANGi KiTABI OKUDU ?

15 Eylül 2010

‘Ezel’in yeni bölümü Kenan Birkan’lı haliyle başladı. Ezel, Eyşan, Ali, Cengiz... Hepsi birbirine girmiş durumda. Kenan Bey ortalığı iyi karıştırdı. Benim en çok dikkatimi çeken tren garında oturup milleti ayağına çağıran Kemal Bey’in okuduğu kitap. Önce Ezel geliyor, sonra Eyşan... Hepsi panik halde. Ama Kemal Bey sakin. Gidenin ardından kitabını açıp okumaya devam ediyor: Ivan Turgenyev’in Babalar ve Oğullar’ı. Sanırım Ezel’in bu sezon bize armağanı bu kitap olacak.


KURTLAR VADİSİ YETİŞMEDİ
Perşembe günü yayınlanacağı duyurulan ‘Kurlat Vadisi Pusu’ önümüzdeki hafta ekrana geliyor. Bu gecikmenin nedeni ekibin hem film hem de dizi için yoğun çalışması. İki ayrı ekip kurulmasına rağmen, çok önem verdikleri ilk bölümün çalışmaları tamamlanamadı. Ekip, iyi bir giriş yapmak için bir hafta daha beklemeye karar verdi. Fragmanı ile tartışmalara da yol açan dizi bu yıl da çok konuşulacak.

PASCAL NOUMA MİSAFİR OYUNCU
Pascal Nouma, klasik bir laf olacak ama, üzerine araştırma yapılması gereken bir ‘popüler kültür ikonu’. Bunu kim yaparsa hem iyi satar hem de yararlı bir iş yapmış olur. İşte Nouma bu hafta da, bana göre TRT’nin sezonun en iyi işlerinden biri, ‘Yerden Yüksek’te

Yazının Devamı

REFERANDUM GECESi CANLI YAYIN KAVGASI!

14 Eylül 2010

Referandum gecesi en ateşli ‘kavga’ Beyaz TV’de çıktı. Beyaz TV, Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in koordinatörü olduğu bir kanal. Sadece bilgi için yazdım. Hani amacım bir şeyi çağrıştırmak değil. Referandum sonrası yayında iki isim fena halde dalaştı. Vakit yazarı Serdar Arseven ile YeniÇağ gazetesi yazarı ve art televizyonunda program yapan Nuriye Atabey. Baştan sona izledim tartışmalarını. Gidişattan belliydi. Önce ‘sen’, ‘siz’ tartışması yaşandı. Ne Arseven ne de Atabey birbirlerinden hoşnut değildi. Aralarında baştan bir negatif durum vardı. Bu da doğaldı. Arseven ‘Bana sen diye hitap edemezsin’ lafının ardından ‘lafını bil de konuş’ dedi. Serdar Arseven alttan alta iğnelemeyi sürdürdü. ‘Ben kırıtarak konuşmam’ dediği anda final geldi. Nuriye Atabey, bu zihniyetin kendisine ‘konsomatris’ dediğini vurguladı. Sonra birden ayağa kalktı. Sunucu ‘Yapma etme’ dediyse de Nuriye Atabey bu konuşmadan sonra bulunmasının anlamsız olduğunu söyledi ve mikrofonunu çıkararak stüdyoyu terketti.


TARAFLI TARAFSIZ
Şimdi hiç fazla lafa gerek yok! Haber kanallarında ‘evet’çileri ekrana çıkaran kanallar CNN Türk, NTV, Habertürk’tü... ‘Hayırcı’ları ekrana çıkarmayan ise S Haber.

Yazının Devamı

ZAGORCULAR EKRAN BAŞINA

13 Eylül 2010

Bazı filmler vardır kült olmuştur. Bunlara ulaşmak, bulmak zordur. Ve televizyonda yakalamak imkansızdır. MTV Türkiye, Türk sinemasının renkli kahramanlarıyla hafızalarımıza kazınan filmleri yayınlamaya başlıyor ‘Fantastik Filmler Kuşağı’nda. İlk film ‘Zagor: Kara Korsanın Hazineleri’. 1961 yılında ilk kez yayınlandığı İtalya’dan sonra dünyanın dört bir yanında beğeniyle okunan çizgi roman Zagor, Türklerin de gözdesi olmayı başardı. 1971 yılında Türk sinemasına uyarlanan Zagor’un maceralarında ‘Baltalı İlah’ olarak da tanınan kötülerin bir numaralı düşmanı Zagor’u Levent Çakır canlandırmıştı. Zagor, filmde en yakın dostu ‘Yağ tulumu’ diye adlandırdığı Çiko’yla birlikte Albay Nikola’nın haksız yere cinayetle suçlanan kardeşini kurtarmak için Kazmakürek Bill’in peşine düşüyor.
En başarılı iki Zagor filminden biri (Diğeri ‘Zagor Kara Bela’). Bu filmlerin kopyasının bulunmadığı yönünde iddialar vardı. İşte bulunmaz bir fırsat. ‘Türk Zagor’ Levent Çakır’ı bir daha hatırlamak isteyenler ekran başına. Haa, isterseniz kayıt cihazlarını da hazırlayınKaçıranlara müjde; pazar 11.00’de tekrarı var! (MTV TÜRKİYE / 21.00).


‘1 KADIN 1 ERKEK’ BAŞLIYOR
Demet Evgar ile Emre Karayel’in

Yazının Devamı