Böyle bir giriş yapınca, hani kim çalmış gibi anlaşılıyor. Biraz da sansasyon olsun diye böyle bir başlık attım. iki bine yakın şarkı içeren TRT arşivi, Türkiye’nin en geniş içeriklerinden birine sahip Ovi Müzik Kataloğunda müzikseverlerle buluşuyor.
Türkiye’de mayıs ayından itibaren sunulmaya başlanan Nokia’nın müzik servisi Ovi Müzik kataloğu TRT arşiviyle daha da zengin hale geldi. Başka hiçbir dijital ortamda bulunmayan iki bine yakın şarkı artık yalnızca burada yer alıyor. Peki katalogda neler var? İşte bazıları:
Solo Albümler Serisi, Bestekarlar Serisi, Çocuk Korolarından Türkü ve Şarkılar, İl Türkülerimiz Serisi, Klasik Türk Müziği Albümleri ve seçme eserlerden oluşan Karma Türk Halk ve Sanat Müziği. Ayrıca yine TRT’nin arşivinde bulunan 38 adet albüm de fiziksel olarak piyasaya sürülmeden yalnızca Ovi Müzik’ten dinlenebiliyor. Acaba hangi arada derede bu iş oldu? Meraktan yani.
CÜNEYT ÖZDEMiR ŞAŞKIN!
Cüneyt Özdemir, Fethullah Gülen röportajı yaptı, döndü. Bütün oklar üzerinde. Gülen ile konuşmak bir nevi bıçak sırtı oluyor. Özdemir’i iki gündür izledim. Bir telaş içinde. “Ben aslında böyle değilim”, “Bakın şöyle de söyleşi yaptım” diye cümleler kuruyor. Vücut dili
O ilk senenin samimiyeti yok. ‘Ezel’ artık çok izlenen dizi yaldızında. Geçtiğimiz sene dayının ‘tiradları’ değişik geliyordu. Ama bu sene “E, hep aynı laflar” dedirtmeye başladı. Elle tutulur bir nedenim yok. Sadece böyle hissediyorum, dizide geçen senenin tadını alamıyorum. Fazla gizem ağır mı geldi acaba?
Mesela bir soru: Her bölümün bir sinema filmi kadar uzun olması, senaryonun da bol akıl veren cümlelere dayanması ve sürekli bir bilmece içinde bulunmasının zorluğu diziyi şişirmiş olabilir mi?
Belki geçen senenin tümü kadar, bir sene daha geçirilebilir ve senaryo daha rahat ilerlerdi. Palyatif tedbirler almak zorunda kaldıkları Kıvanç Tatlıtuğ’un karakterinden belli. Kıvanç kardeşimiz için iyi bir fırsat oldu. ‘Ben oyuncuyum’ savını ispat etti. Yani ona yaradı; bir nevi antrenman dizisi oldu. Ama bütün içinde bir yama gibi durduğu da gerçek. Dedim ya çok kolay tüketilen dizilerden değildi ‘Ezel’. Ama bizdeki dizi şartları bir senede bu diziyi tüketti.
BU İŞİ TELEVİZYON ÇÖZER
Bir hafta oldu galiba. Sütunlarından Mehmet Barlas ile Ahmet Hakan atışıyormuş. Böyle diyorum, çünkü okumadım. İnternette ilk yazılara şöyle bir baktım. Ama uzadıkça uzadı. Sonuçta artık çağ
Ekranda ‘İkinci CD’yi takın’ diye bir yazı vardı. Nasıl yani? Aynen böyle bir yazıyla karşılaştım. Yayınları uydudan izleyenleri enteresan bir televizyon dünyası bekliyor. İrili ufaklı sayısız kanal. Her kafadan bir ses çıkıyor. Böyle bir zaman diliminde, Engelsiz TV kanalına denk geldim. Gecenin sabaha doğru ilerlediği bir saat dilimindeydim. Uyku tutmamıştı. Otel odasındaydım. ‘Zehra’nın Gözleri’ filmi vardı. Takıldım. Birden film kesildi. ‘İkinci CD’yi takın’ diye bir yazı çıktı. Kanal kendi kendini ele vermiş. Sanki evlere film servisi yapıyor. Birinci CD bitti, şimdi ikinciye geçiyoruz! Bu bir televizyon kanalı. Dedim ya, uydu dünyası tam bir televizyon cangılı. Kimin ne yaptığı belli değil. Kaçak film oynatan, propaganda yapan, sağlık malzemesi satan, ne ararsan var dünyası!
SEDA ÖĞRETiR NE ZAMAN BAŞLIYOR? CNN Türk’ten NTV’ye geçen Seda Öğretir, 4 Ekim’de NTV’de izleyiciye “Merhaba” diyecek. Daha önce de yazdım, Öğretir CNN Türk için büyük kayıp. Gerçekten haberin önüne geçmeyen, ‘önce haber’ diyen bir spiker.
SEVGiLiNiZ BU DURUMA NE DEDi?
‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’nin tecavüz sahnesinde oynayan erkek karakterlerden Buğra Gürsoy ile diziyle ilgili bir söyleşi yapılmış. O sahne
Alev Alatlı’nın 1985 yılında yazdığı roman ‘Yaseminler Tüter mi Hâlâ?’ film olarak çekiliyor. 1985 yılında yazılan roman bir nevi ‘kült’ oldu. Alev Alatlı’nın “Türkler Yunan yanlısı, Yunanlar da Türk yanlısı buldu, kimse beğenmedi,” dediği Kıbrıs‘la ilgili bir roman. Filmi Ay Yapım üstleniyor. Ve önümüzdeki yaz çekimlere başlanıyor. Bloomberg kanalında ‘İkonoskop’ programında Kerem Çatay, Oylum Talu ile Faruk Bayhan’ın konuğu oldu. Senaryoyu Melek Gençoğlu ve Ece Yönenç yazacaklar. Tabii dizilerden vakit bulurlarsa(!) Bu arada Ferzan Özpetek’le görüşmeler olmuş. Türkiye’de film çekmek istiyormuş Özpetek. Ay Yapım başarılı dizilerinden sonra film olayına da soyunuyor. Öyle, “Hadi yapalım” diye adam atmaz Kerem Çatay, işini bilir.
DÜŞÜNCELER KAVGA EDiYOR KANALI
‘Düşünce Fırtınası’, ‘Dinamit’... Beyaz TV açık açık “Kardeşim gelin, burada kavga edin” diyor. Can Ataklı, Rasim Ozan Kütahyalı, ‘Dinamit’i, Şamil Tayyar ve Hulki Cevizoğlu ‘Düşünce Fırtınası’nı yapıyor. Şimdi bunlara bir yenisi daha ekleniyor Vakit Gazetesi yazarı Serdar Arseven ile Türk Solu dergisinin sahibi Gökçe Fırat ‘Yüksek Gerilim’de elektriğe kapılacaklar. Belki de normalleşeciğiz bu sayede. Sonuçta, bu işi
TRT yeni bir program anlayışı geliştirdi. 19.50’de diziyi başlatıyor. Benim yakaladığım kadarıyla iki reklam kuşağı giriyor. Yaklaşık bir saat 20 dakika sonra dizi bitiyor. Ardından bir film yayınlıyor. (perşembe akşamı mesela) Film tahmini 23.15’te bitiyor. Film arasına üç kuşak reklam giriyor. Son final sahnesi öncesi de reklam yok bu arada! O sırada özel televizyonlar hâlâ ikinci dizinin ortalarında. TRT yani iki dizi ile geceyi bitirenler karşılık, bir dizi, bir film ve bir tartışma programını sığdırıyor. Bu iş zor değil. Ama diğerlerinin işlerine gelmiyor bir şekilde!
CNN TÜRK EN İYİ YÜZÜNÜ NTV’YE KAPTIRDI
Seda Öğretir CNN TÜRK’ün önemli bir ismiydi. Haber bülteni sunumu, sade görünümü, haberin önüne geçmeyen duruşuyla bana göre televizyonların en iyi spikerlerinden. Şimdi NTV’de. Bu CNN TÜRK için kayıp NTV için kazanç. İzleyici haberleri ondan izlemeye devam edecek.
Abbas Güçlü ‘Genç Bakış’ açılışını Tolga Çevik’le yaptı İTÜ’de. ‘Komedi Dükkanı’ televizyonumuzun flaşlarından. Bir öğrenci bu formatın başka ülke televizyonlarına satılıp satılmadığını sordu. İki ülke ilgilenmiş. Hatta denemeler de yapılmış. Sorun dil. Altyazı ile tüm esprilerin verilmesi mümkün olmamış. Bir de bazı esprilerin de sadece bize ait olması, yabancıların anlamasının mümkün olmaması da bir başka sorun yaratmış. Ve bu nedenle vazgeçilmiş. Şimdi ilgilenen bir ülke daha varmış.
DUDAKTAN ÖPTÜRMEMiŞ
Sinem Kobal ‘Küçük Sırlar’da oynuyor. Rol arkadaşıyla bir öpüşme sahnesi varmış. Dudaktan öptürmemiş, yanaktan öptürmüş. Bu hikaye uzar gider. Olayın haber olarak gelişiyle kendisi arasında fark olabilir. Bir de Arda Turan faktörü giriyor habere. Ama dizide bir yakınlaşma var. O zaman yakınlaşmasınlar. Ya da dizide kimse Sinem Kobal’a yaklaşmasın. O kendi başına takılsın. Bu da olmaz, ne yapacak Sinem Kobal öyle tek başına? O zaman yanaktan!
KILIÇ GÜNÜ REKLAM YAPMADI
Kimse o sahneyi görene kadar böyle bir çekim olduğundan haberli miydi? Hayır. Yani eşcinsel sahne. Dizinin gidişatı içinde yer aldı sadece. Peki ‘Fatmagül’ün tecavüz sahnesini biz ne kadar zamandır
Türkan Saylan’ın hayatını anlatan ‘Türkan’ bu akşam başlıyor. Ayşe Kulin’in kitabından senaryolaştırıldı. Hem konuşulacak hem de tartışılacak gibime geliyor. (KANAL D/22.15).
KURTLAR VADİSİ DOKUNDURACAK
Bir dizi bu kadar ‘gerçekmiş gibi’ algılanmadı. Onun için Amerika rahatsız oldu. Mesela İsrail TRT’de yayınlanan ‘Ayrılık’ dizisinden rahatsız olmuştu. İsrail askerlerinin küçük bir Filistinli çocuğu babasının kucağında öldürmesi vardı. Ama bu bile ‘Kurtlar Vadisi Pusu’danın yanına bile yaklaşamadı. Polat Alemdar bu akşam yüzünü gözünü değiştiriyor, aksiyon artıyor Amerikan üssü basılıyor. Bu sahne o kadar etkili ki... İzlenme oranı yüksek bu dizinin izleyici kitlesi “lan helal olsun Amerikan üssünü de bastı Polat Abim” diyecekler. ‘Bir değil yüz bin Polat Alemdar var’ demesi boşuna değil yüzünü değiştirmek için masaya yatmadan önce Polat Alemdar’ın. Evet var yüz bin Polat Alemdar var! (ATV/20.00)
NOUMA GİTTİ METİN GELDİ
Cuma akşamları TRT 1’ de yayınlanan ekranlarına Yerden Yüksek dizisi her hafta ünlü bir futbolcu ya da teknik direktörü dizide konuk etmeye devam ediyor. Geçen hafta Pascal Nouma ile sahaya çıkarak fırtınalar estiren Badem İdman Yurdu, 24 Eylül Cuma akşamı
İki tartışma programı; NTV’de ve Habertürk’te 12 Eylül darbesi etrafında konuşmalar. Kaba olacak ama şöyle konuk dağılımına baktım ‘Son Söz’de mesela; BBP, DSİP, Taraf Gazetesi... Habertürk’e geçiyorum; bir tek Ali Sirmen ‘muhalif’. Mehmet Metiner, Nihal Bengisu Karaca, Genç Sivil Turgay Oğur Yiğit bulut’un programında. SHaber’de ya da ne bileyim Ülke TV’de olabilir. Yani ‘tek görüşlerin’ biraraya toplanması durumu. Ama kendisini ‘tarafsız’ diye gösteren haber kanallarında görüşler dengeli yer almalı. DSİP var ama TKP ya da ÖDP yok. Parti olarak. Oy oranları, bulundukları yer vs. göz önüne alındığında DSİP pek revaçta! İşçi Partisi zaten hiç yok. Ben ne TKP’li ne ÖDP’li ne de İşçi Partili’yim. Ama bir izleyici olarak baktığımda böyle bir tablodan ‘sivil’ bir durum çıkmıyor! Mesela yine Birgün gazetesinden bir kişi görmedim. Eğer Taraf yazarları bu kadar yer alıyorsa, eh onun karşılığı Birgün gazetesi yazarları da yer almalı. Bunları onlar da biliyorlar, tereciye tere satmış oluyorum, biliyorum. Yanlız diğer taraf görmezden gelince tabloyu işaret etmek de bana düşüyor!
TENSEL NİRVANA OLAYI
‘Kılıç Günü’nü tekrar yayınında izledim. Bir gecede arka arkaya izlemeye gerek yok.