HÜLYA AVŞAR’IN KULAĞI

7 Aralık 2009

Yetenek Sizsiniz Türkiye’de bu hafta da enteresan yarışmacılar vardı. Pandomim ile cambazlığı iç içe bütünleştiren seramikçi genç, kendi başına org öğrenip taverna havaları çalan küçük Bursalı kardeşimiz, topla muhteşem şov yapan iki genç, Trakya Üniversitesi’ni ayaklandırdı. Mert ve Serdar isimli iki yarışmacımız vardı. Gitar ve klarnet ile bir şarkı seslendirdiler. Sıradan bir yorum. Bir önceki yarışmacı genç kızımız caz söylemeye çalışmış ve detone olmuştu. Hülya Avşar ‘bunun altını çizdi’. Mert ve Serdar hani arkadaş toplantısı standardında çalıp söylerken, Hülya Avşar pek bir mest oldu. Çünkü bildiği bir şarkı çalınıyordu. Hoşuna gitti. Ali Taran “hayır” dedi. Hülya Avşar bu ‘sıradan’ sesi beğenmişti ve hatta klarnetin ne kadar güzel çalındığını da söyledi. Acun Ilıcalı salona döndü. Üniversiteli gençler bildikleri bu şarkıyı pek beğenmişlerdi ve “evet” dediler. Hülya Avşar’ın ‘kulağı’ bende asılı kaldı!



ADLİYE ÇAYCISI ARTIK ÜNLÜ
Eski Kuvvet Komutanları’nın sorgusunun yapıldığı Beşiktaş Adliyesi’nin terasındaki görüntü, NTV kanalında defalarca döndü. Kuvvet Komutanları’nın çay molası görüntüleri. Bir yanda canlı bağlantı, ekranın diğer yanında bu çay molası. Bir

Yazının Devamı

TRT’NİN DERGİSİNDE TV YOK!

6 Aralık 2009

TRT’nin aylık yayın organı, Televizyon, Aylık Radyo ve Televizyon Dergisi adı ile çıkıyor. Derginin bu ayki kapağındaki başlıklar şunlar: ‘GDO ne? Canavar kim?’, ‘Cinsel suçlar neden patladı?’, ‘Filistin’de kadın olmak’ Dergi, TV dışında her konu ile ilgili yazılarla dolu. Yani ben TRT’nin programlarından, dizilerinden (sadece ‘Bahar Dalları’nda Sırma rolü ile dikkatleri çeken Gülden Dudarık’la yapılan röportaj) hiç haber göremedim. ‘Siyaset ekonomi ilişkisinde yeni vizyon arayışları’ başlıklı yazı geliyor ardından. Yani konular ilginç olabilir ya da yazılar değerlidir. Benim derdim, bu derginin kantarın topuzunu televizyonun dışına kaçırmış olması.


‘TANIKLARA MAKYAJ YAPMAM’
TRT’nin dergisindeki en ilginç söyleşi bu. Saba Tümer’e yaptığı yaşlandırma operasyonuyla keşfettiğimiz plastik makyaj ustası Arzu Yurter ile yapılan, Özlem Karadayı Doğan imzalı söyleşi. Ergenekon Davası’nın gizli tanıklarına yüz makyajı ile de gündeme geldi sonra. Bu konuda şunları söylüyor Yurter; “Benim atölyemi gezmek için temasa geçildi. Ama olmadı, istemedim.” Atölyeyi kendi deyimi ile ‘nadasa’ yatırmış ve işlerini evden hallediyor Arzu Yurter.


Yazının Devamı

FARKLI TATLARDA FİLMLER

5 Aralık 2009

Televizyonların film seçimleri içinde çok izlenen, bildik filmlerin yanında böyle sıra dışı örnekler de yer alıyor. Zaman zaman onları da sizlerle paylaşıyorum. Filmden çok anladığım filan yok. Gözüme ilişen farklı örnekleri de anlar durumdayım diye düşünüyorum.
Türkmax’ta “İzlemeyen varsa mutlaka izlesin” diyeceğim bir film; ‘Adem’in Trenleri’ (19.45) var.
Samimi söylüyorum, Nurgül Yeşilçay ve eşi Cem Özer’den hiç hazzetmiyorum. Yani bana soğuk geliyorlar. Ama o ayrı, bu filmde gerçekten etkileyici bir ikili oluşturmuşlar. İzledim, tavsiye ederim.
Digitürk Goldmax’ten ‘Bir Konuşabilse’ (20.15); iletişimsizlik ve yalnızlık üzerine çarpıcı bir film. Çok işlenir bu konu. Bill Murray ve Scarlett Johansson başrolde. Coppola’nın kızı Sofia Coppola’nın filmi ve sürpriz bir şekilde, 2003 yılında dört dalda Oscar’a aday oldu. Bakın ben söylüyorum; film eleştirmeni filan değilim. Hani hissettim, sanki bu filmler farklı tatlar verir diye önerdim.



Yazının Devamı

‘CANIM AİLEM’E NE OLDU?

4 Aralık 2009

Bu akşam Beyaz’ın şovunda (Kanal D / 00.30) Şebnem Bozoklu, İlker Aksum ve Ezgi Mola var. Bu üçlüyü daha önce hatta kısa bir süre önce yine televizyonda gördük. Acaba neden bu üçlü? ‘Canım Ailem’ benim geçen sene çokça yazdığım, beğenerek izlediğim bir diziydi. Ama hikayeyi geçen sene bitirdiler. Yeni sezona heyecan verici bir şey kalmadı. Bu tarz programlara katılanlar gündemde olan isimlerdir (yeni bir albüm, bir oyun, bir dizi, bir film). Mesela bir diğer konuk Funda Arar öyle. Ertem Şener de geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan futbol spikeri (Rüştü’nün her yerini öperek!) oldu . O zaman gerçekten çok sempatik ve iyi bir üçlü karakter çizen ‘Canım Ailem’in bu yönüyle burada yer aldıklarını düşünmüyorum.

KATİP ÇELEBİ HARİTAYI NASIL ÇİZDİ?
Taha Akyol’un ‘Eğrisi Doğrusu’ (CNN Türk / 21.00) programına Medeniyetler İttifakı Türkiye Koordinatörü Prof. Dr. Bekir Karlıağa konuk oluyor. ‘Avrupalılar Amerika kıtasını keşfederken Osmanlılar ne yapıyordu?’, ‘Katip Çelebi Amerika haritasını nasıl çizdi?’ konu başlıkları. Bence bilgi edinilebilecek bir program. En azından dipnot olarak alıp daha genişletme ve bilgilenme açısından kılavuz olacak bir program.

İSVİÇRE VE MİNARE YASAĞI

Yazının Devamı

STAR’DAN SİYASİ DİZİLER

3 Aralık 2009

Bu akşam Saba Tümer’in (CNN / 23.05) konukları Star’ın ‘siyasi’ dizisi ‘Maskeli Balo’nun oyuncuları. Koliba Film çekti diziyi. ‘Köprü’ dizisinin yönetmeni Çağatay Tosun bu dizinin de yönetmeni. Bildiğin yönetmenle çalışmak tabii ki iyidir. Senaryoyu Gamze Özer yazmış. Bence Özer, sanki bu yapımda, ‘portföyümde bir de böyle bir dizi olsun’ diye düşünmüş. Çünkü portföyünde ‘Adak’, ‘Maki’, ‘Sihirli Annem’, ‘Estağfurullah Yokuşu’, ‘Kınalı Kar’, ‘Kuzenler’ ve en son ‘Nefes’ var. Yani piyasanın bildik, tanıdık ismi Gamze Özer. Ama böyle anlı şanlı da bir olayı yok. Şimdi dediğim gibi yelpazeyi genişletmiş. Neden senaristin üstünde duruyorum? Çünkü dizinin neyi, nasıl, ne şekilde anlatacağına karar veren kişi senarist. Siyasetçi babaya karşı çıkan genç bir kızla idealist gazetecinin aşkları üzerine siyasi sos olacak anlaşılan.
Kanalın bir dizisi daha başlamadan konuşuluyor: ‘İhanet’. Sanırım ocak ayında yayına girmesi planlanıyor. Onun da üstü kapalı Sabancı suikastini anlattığı söyleniyor. Mesela karakterlerden biri, örgüt üyesi ve çaycı kızla irtibatı sağlıyor filan. Yönetmen ‘Yok yaaa, eh yani’ gibilerinden yaklaşsa da anlaşılıyor olay. Babası şehit edilmiş polis de karakterlerden

Yazının Devamı

ALGAN’DAN ESTETİK NASİHATİ!

2 Aralık 2009

Sabahları konuklarıyla gündem yaratan programlardan biri ‘Orada Neler Oluyor?’. (Kanaltürk / 09.30) 73 yaşındaki Ayla Algan, programa konuk olarak katıldı. Ajda Pekkan’a estetik konusunda verdiği nasihatı anlattı. Ayla Algan “Yüzümde hiç estetik yok, ama az kırışıklık var. Gençlik sırrımı geçenlerde Ajda Pekkan da sordu. ‘Nasıl genç görünüyorsun?’ dedi. Ben de ‘Ajda botoksu bırak, makarna ye’ dedim. Ajda Pekkan kahkahayla güldü” dedi. “Ben yemek yaparken soyup ayıkladığım meyve-sebzeleri yüzüme sürerim. Bu sayede genç kaldım” şeklinde de ekleme yaptı. Yani her kafadan bir ses çıkıyor bu konuda. ‘Genç kalanların’ verecekleri ögüt çok. Her gençlik iksiri galiba, kişinin kendine kalıyor. Tersi olsaydı bütün 70’likler genç kalırdı!


YENİ ‘LOST’ DİZİMAX’TE

‘Flash Forward’ Amerika’nın pazarladığı yeni dizimiz oluyor. ‘Lost’un tahtına rakip olduğu belirtiliyor. Bu dizi aslında ekim ayında sezonu açtı. Bizde Dizimax’te ekrana geliyor. ‘Kader değiştirilebilir mi?’, ‘Birinin kaderinin değişmesinin diğerlerine nasıl bir etkisi olur?’ gibi soruların cevapları aranıyor dizide. Kanadalı bilimkurgu yazarı Robert Sawyer’in 1999 yılında yazdığı aynı adlı romanından uyarlanmış. Tabii bazı

Yazının Devamı

HER AKŞAM OKAN BAYÜLGEN

1 Aralık 2009

Doğrusunu söyleyeyim, pazar akşamı futbol geyiklerinden başka bir şey yoktu. Hatta baktım benim tanıdığım üç kişi daha Okan Bayülgen’in ‘üçlemesi’nin ikincisi olan ‘Medya Kralı’nı izliyor. ‘Disko Kralı’nın bir devamı gibi. Oturdum, seyre koyuldum. Film tanıtım hali var, briç tanıtım hali var, Okan’ın yerinde duramaz taburenin üstünden hop aşağıya, oradan tekrar tabureye atlama hali var... Sonra ne var? Kısacası Okan Bayülgen eğleniyor. Lüks bir eğlence. Belki de konuklar da etkili oluyor. Hani Okan’ın neşe ve hareketliliğine eşlik etmeleri olsa. E, her konuk da hoptiri hoptiri olacak değil. Ha, bir de ayak uyduracağım derken karizmanın çizilme durumu var.


EN İYİ CANLI YAYINI KİM YAPIYOR?
Bu arada gerçekten tecrübesine ve televizyon birikimine güvendiğim canlı yayın uzmanı bir dostumla konuşuyorduk. ‘En iyi canlı yayın hangi program?’ diye sordum. Tabii bütünüyle değerlendirdi. Çekim kalitesi, ışık, dekor vs... “Okan Bayülgen’in programı” dedi. Bir de maç yayınlarında Musa Çözen’in adını verdi. Bu isim gerçekten piyasanın çok bildik bir ismi, altını çizeyim.


Yazının Devamı

YARIŞMALAR VE ŞOVUN BAYRAMI

30 Kasım 2009

Dizilerin tatilde olduğu bir zaman diliminde bayramda, yarışmalar ve şovlar ekrana damgasını vurdu diyebilirim. Show TV’de bu yılın flaş yarışması ‘Yetenek Sizsiniz’ vardı. Yarışmanın önemi gerçekten yelpazeyi çok geniş tutması. Bizde ‘yetenek’ denince akla rap söylemek, hip-hop yapmak ya da ünlülerin taklidi gelir. Bu yarışmada da bu unsurlar ‘yetenek’ olarak yer almasına karşın, çok daha farklı ve kaliteli yetenekler ekrana geliyor.
Mesela iki tenor kardeşimiz vardı son yarışmada. Bu çocuklar gayet güzel okudular, bitirdiler parçayı. Acun’dan şöyle bir yorum - güya olayın ne kadar önemli olduğunu anlatmak istiyor - geldi: “Türkiye için sıra dışı bir müzik.” Abartmalardan bir demet yani. İbo bile söyledi (hani işin ne kadar popüler olduğunu anlatmak için diyeyim). O heyecanla anlatmak istediği başka bir şeydi belki de Acun’un, ama böyle bir cümle çıkmış oldu ağzından. Sıra dışı!


BAZI YETENEKLER ANLAŞILMIYOR
Ha, bir de bu yönü var yarışmanın. Mesela Mecit diye bir genç çıktı. Fırtı zeka bir şey. Yaptığı gerçekten ilginçti. Bir tiyotro eserini mimikler ve hareketlerle (hatta pandodim öğesini de katarak) anlattı. Seçtiği eser, Shakespeare olunca ve buradaki metni

Yazının Devamı