Yeni yayın dönemi başladı. Şöyle bir gezineyim dedim; “Es-Es” fena değil. Baktım, oyunculuk filan seyrettiriyor. Sonuçta bütün hikâyeler aynı değil mi?
“Balkan Düğünü” Show TV’de deli dolu bir dizi belli ki. Dizilerimizde başarılması zor olan “aksiyon”u komedi ile güzel birleştirmiş. Fragmanlardan böyle bir izlenim edindim. Peki, sever miyim? Yani çok beylik esprilerin yer aldığı bu tarz yapımlardan (Amerikan gişe filmleri mesela) pek hazzetmem. Ama Özgür Çevik bayağı hareketli bir rolde.
Dizilerdeki doğu egemenliği
Bir de şu var, açıkça söyleyeyim; dizilerdeki ağdalı, Güneydoğu soslarından bıktım. Biraz da Rumeli... “Elveda Rumeli” çok önemli bir yapım. O yörelerin kendine has keyfi, güzelliği var. Doğunun o sert, kavruk hali yoktur. Mavi gözlü insanları vardır. Bu açıdan da “Balkan Düğünü” de önemli.
Milliyetçilik yapmıyorum; dürümü çok severim. Hatta bizim dürümcüden ısmarlarım. Ama her yer dürüm oldu. Gündelik yaşamın önemli parçası kebap, lahmacun, çiğköfte, lahmacun... Zeytinyağlı yemeklerin esamesi okunmuyor. Türkü barlar hep doğudan sesleniyor. Rumeli türküsü okunan bir bar var mı? Yemeğinden müziğine “doğu” egemenliğinden dizilerdeki “doğu” egemenliğine çıkılan
Yeni yayın dönemi başladı. Şöyle bir gezineyim dedim; “Es-Es” fena değil. Baktım, oyunculuk filan seyrettiriyor. Sonuçta bütün hikâyeler aynı değil mi?
“Balkan Düğünü” Show TV’de deli dolu bir dizi belli ki. Dizilerimizde başarılması zor olan “aksiyon”u komedi ile güzel birleştirmiş. Fragmanlardan böyle bir izlenim edindim. Peki, sever miyim? Yani çok beylik esprilerin yer aldığı bu tarz yapımlardan (Amerikan gişe filmleri mesela) pek hazzetmem. Ama Özgür Çevik bayağı hareketli bir rolde.
Dizilerdeki doğu egemenliği
Bir de şu var, açıkça söyleyeyim; dizilerdeki ağdalı, Güneydoğu soslarından bıktım. Biraz da Rumeli... “Elveda Rumeli” çok önemli bir yapım. O yörelerin kendine has keyfi, güzelliği var. Doğunun o sert, kavruk hali yoktur. Mavi gözlü insanları vardır. Bu açıdan da “Balkan Düğünü” de önemli.
Milliyetçilik yapmıyorum; dürümü çok severim. Hatta bizim dürümcüden ısmarlarım. Ama her yer dürüm oldu. Gündelik yaşamın önemli parçası kebap, lahmacun, çiğköfte, lahmacun... Zeytinyağlı yemeklerin esamesi okunmuyor. Türkü barlar hep doğudan sesleniyor. Rumeli türküsü okunan bir bar var mı? Yemeğinden müziğine “doğu” egemenliğinden dizilerdeki “doğu” egemenliğine çıkılan
TRT reklam gelirlerini 150 milyon TL’nin üzerine çıkarmayı hedefliyor. Reklam ve pazarlama işini ihale ile özel bir kuruluşa verdi.
Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ise yeni bir tartışma başladı. Fransa’dan sonra İspanya da kamu televizyonlarındaki reklam gelirlerini kaldırdı. Bu kanallara sübvansiyon internet mobil telefon vergilerinden yapılacak. Avrupa Komisyonu ise bu işi gündeme aldı. Aynı sektör içinde yer alan farklı birimlerin birbirlerini “sübvanse etmeleri” komisyon içinde tartışma konusu oldu.
TVE reklamsız
İspanyol reklam pazarından en büyük payı alan TVE’nin bu geliri hükümet tarafından kesildi. Peki nereden gelir elde edecek?
Yüzde 45’ine denk gelen 550 milyon euro devlet bütçesinden karşılanacak, geri kalanın, gelirlerinin yüzde 3’ünü özel televizyonlardan ve gelirlerinin yüzde 0.9’unu telekomünikasyon operatörlerinden sağlayacak.
Ama İspanya bir başka tartışma ortamının da içinde. Reklam şirketleri bu işe pek yanaşmıyor. 18 bin kişinin işssiz kalmasından söz ediliyor.
TRT reklam gelirlerini 150 milyon TL’nin üzerine çıkarmayı hedefliyor. Reklam ve pazarlama işini ihale ile özel bir kuruluşa verdi.
Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ise yeni bir tartışma başladı. Fransa’dan sonra İspanya da kamu televizyonlarındaki reklam gelirlerini kaldırdı. Bu kanallara sübvansiyon internet mobil telefon vergilerinden yapılacak. Avrupa Komisyonu ise bu işi gündeme aldı. Aynı sektör içinde yer alan farklı birimlerin birbirlerini “sübvanse etmeleri” komisyon içinde tartışma konusu oldu.
TVE reklamsız
İspanyol reklam pazarından en büyük payı alan TVE’nin bu geliri hükümet tarafından kesildi. Peki nereden gelir elde edecek?
Yüzde 45’ine denk gelen 550 milyon euro devlet bütçesinden karşılanacak, geri kalanın, gelirlerinin yüzde 3’ünü özel televizyonlardan ve gelirlerinin yüzde 0.9’unu telekomünikasyon operatörlerinden sağlayacak.
Ama İspanya bir başka tartışma ortamının da içinde. Reklam şirketleri bu işe pek yanaşmıyor. 18 bin kişinin işssiz kalmasından söz ediliyor.
Epey düşündüm aslında nasıl bir başlık atayım diye... Biraz esprili, biraz da altında “sen bu dersi bilmiyorsun” mesajı yatan bir tatlı tartışmaya şahit olduk Habertürk’te. Mümtaz Soysal ile Doğu Ergil karşı karşıya geldi. İki ayrı kutup. Ama ne bağırış, ne çağırış vardı. Bu önemli. Mümtaz Hoca da “sert önerileri” olan, (Kürt sorunuyla ilgili) yazılar yazan bir isim. Karşısındaki Doğu Ergil de tam diğer köşede. Ama işte saygı her şeyin önünde.
Bu arada hoş, sivri diyaloglar da oldu. Mümtaz Hoca’nın Kürt sorunuyla ilgili yaklaşımlarının büyük bölümü Doğu Ergil tarafından kabul edilmezdi. “Dersinizi verdiniz, şimdi de ben dersimi vereyim” derken Ergil, hani “eşitiz hocam” mesajını verdi. Mümtaz Hoca’dan ara cevap; “Doğru ver o zaman”. Ve aslında tartışmanın belki de en “sivri” anı. Doğu Ergil; “Siz benim öğrencim olsaydınız, bu dersten kalırdınız” dedi. Mümtaz Hoca cevabı yapıştırdı; “Ama ben sizin hocanız oldum”!
Bu arada Doğu Ergil elini kolunu çok fazla oynatıyor. Elindeki yüzük hayli büyük, dikkatleri çekiyor. Bir de eline kalem aldı mı, hocanın söylediklerinden çok, ışıkta parlayan yüzüğe ve orkestra şefinin bageti gibi oynayan kaleme takılıyor insan.
Efes Pilsen World
Epey düşündüm aslında nasıl bir başlık atayım diye... Biraz esprili, biraz da altında “sen bu dersi bilmiyorsun” mesajı yatan bir tatlı tartışmaya şahit olduk Habertürk’te. Mümtaz Soysal ile Doğu Ergil karşı karşıya geldi. İki ayrı kutup. Ama ne bağırış, ne çağırış vardı. Bu önemli. Mümtaz Hoca da “sert önerileri” olan, (Kürt sorunuyla ilgili) yazılar yazan bir isim. Karşısındaki Doğu Ergil de tam diğer köşede. Ama işte saygı her şeyin önünde.
Bu arada hoş, sivri diyaloglar da oldu. Mümtaz Hoca’nın Kürt sorunuyla ilgili yaklaşımlarının büyük bölümü Doğu Ergil tarafından kabul edilmezdi. “Dersinizi verdiniz, şimdi de ben dersimi vereyim” derken Ergil, hani “eşitiz hocam” mesajını verdi. Mümtaz Hoca’dan ara cevap; “Doğru ver o zaman”. Ve aslında tartışmanın belki de en “sivri” anı. Doğu Ergil; “Siz benim öğrencim olsaydınız, bu dersten kalırdınız” dedi. Mümtaz Hoca cevabı yapıştırdı; “Ama ben sizin hocanız oldum”!
Bu arada Doğu Ergil elini kolunu çok fazla oynatıyor. Elindeki yüzük hayli büyük, dikkatleri çekiyor. Bir de eline kalem aldı mı, hocanın söylediklerinden çok, ışıkta parlayan yüzüğe ve orkestra şefinin bageti gibi oynayan kaleme takılıyor insan.
Efes Pilsen World
Bu isim Orhan Kemal... Kanal D’nin yeni dizisi daha başlamadan büyük ilgi görüyor. “Hanımın Çiftliği” bu yıla damgasını vuracak. Ve büyük olasılıkla Orhan Kemal kitapları çok satmaya başlayacak.
Yalnız şöyle bir olay var; bakalım dizinin senaryosu nasıl olacak? Fragmanlardan anladığım, Güllü (Özgü Namal) ön planda. Ama Orhan Kemal romanları “toplumcu” bir çizgidedir. Yani “sınıf çelişkileri” vardır romanlarında.
Bakalım diziye dönüştürülmüş halinde bunları görebilecek miyiz? Yoksa dediğim gibi Güllü ve Muzaffer Bey (Mehmet Aslantuğ) çerçevesinde bir “aşk ilişkisi” şeklinde mi gidecektir? İlk bölüm özetinden anladığım kadarıyla, “izlenme oranı” gereği ilişkiler ön plana çıkacak.
Ama Özgü Namal bu rolüyle yine kendinden söz ettirecek. Ve yukarıda dediğim gibi ne olursa olsun, ne kadar sulansa da Orhan Kemal romanlarını daha geniş kitle okumaya başlayacak.
Bir dönem dizisi daha
Tomris Giritlioğlu sözünü tuttu ve “Hatırla Sevgili”nin devamı olan “Uyan Sevgili”yi çekmeye başladı. Bu dizi Show TV’de yayınlanacak. Tabii soru şu; tarafsız olunur mu? Hayır olunamaz. Senarist burada sadece “siyaset” ile “aşk hikâyesini” dengeleyebilir. Ama tek başına dönem olaylarında Nilgün
Bu isim Orhan Kemal... Kanal D’nin yeni dizisi daha başlamadan büyük ilgi görüyor. “Hanımın Çiftliği” bu yıla damgasını vuracak. Ve büyük olasılıkla Orhan Kemal kitapları çok satmaya başlayacak.
Yalnız şöyle bir olay var; bakalım dizinin senaryosu nasıl olacak? Fragmanlardan anladığım, Güllü (Özgü Namal) ön planda. Ama Orhan Kemal romanları “toplumcu” bir çizgidedir. Yani “sınıf çelişkileri” vardır romanlarında.
Bakalım diziye dönüştürülmüş halinde bunları görebilecek miyiz? Yoksa dediğim gibi Güllü ve Muzaffer Bey (Mehmet Aslantuğ) çerçevesinde bir “aşk ilişkisi” şeklinde mi gidecektir? İlk bölüm özetinden anladığım kadarıyla, “izlenme oranı” gereği ilişkiler ön plana çıkacak.
Ama Özgü Namal bu rolüyle yine kendinden söz ettirecek. Ve yukarıda dediğim gibi ne olursa olsun, ne kadar sulansa da Orhan Kemal romanlarını daha geniş kitle okumaya başlayacak.
Bir dönem dizisi daha
Tomris Giritlioğlu sözünü tuttu ve “Hatırla Sevgili”nin devamı olan “Uyan Sevgili”yi çekmeye başladı. Bu dizi Show TV’de yayınlanacak. Tabii soru şu; tarafsız olunur mu? Hayır olunamaz. Senarist burada sadece “siyaset” ile “aşk hikâyesini” dengeleyebilir. Ama tek başına dönem olaylarında Nilgün