Taraf gazetesinin “darbe belgesi” ortalığı karıştırdı. Aslında karıştırmıyor. Millet iplemiyor bile. Şöyle ki; ÖTV oranı daha çok ilgisini çekiyor. Bu belgeleri de “James Bond” filmi gibi izliyor. Amcam (Orhan Koloğlu) hep der; “Aydınımız bunalımda”.
Nınınnnn darbeler süreci!
Habertürk “Darbeler süreci kapandı mı?” diye bir başlık ile gönül tellerimizi titretti. Mehmet Altan, Ömer Laçiner ve Süheyl Batum, Erdoğan Aktaş’ın favorileri. Aslında sakin bir ortam vardı. Mehmet Altan “Bundan önceki darbeleri Amerika istedi. Şimdi istemiyor” diyerek “isteyenlerin yakalandığını” söyledi. Amerika istese olurdu yani.
Şimdi darbe görevi başka isimlere ve daha “sivil” insiyatiflere verilmiş bulunuyor. Aman neyse, ben mi bileceğim? Ömer Laçiner de “ordunun içinde darbe isteklisi grup var” dedi. Ordunun kendi içini temizleyemediğini, bunun için parlamentoya yetki verilmesi gerektiğini söyledi. Böyle yekneksak gitti. Kavgasız ender programlardan biriydi. Ama o
Önce takım elbise giydirdiler, maço pozlar verdirdiler, şimdi de sakal bıraktırmışlar. Hem de böyle kadınların pek beğendiği “kirli sakal”dan. Fatih Ürek, Okan Büyülgen’in “disko”sunun vazgeçilmez müşterisi. Neşeli; oynuyor, konuşuyor, şarkı söylüyor. Fatih Ürek’i zorla “adam” yapacaklar. Bir de aşağı püskül gibi sarkan zincir de takmışlar. Kimse akıl hocası? E bari dambıl filan da çalıştırın, üçgen yapın!
Bakın gerçekten trajikomik bir durum. Yani ben Fatih Ürek kimliği ile neşesiyle, kendisi gibi sevdim. Hayatta tanımam kendisini, hiçbir zaman aynı ortamda olmamız da mümkün değil. Belki teğet geçeriz. Sonuçta tanışmamız ekrandan. Sizin de olduğu gibi. Bu da bir nevi, tanışıklık oluyor. Çünkü bize sahnedeki, sohbetteki yüzünü gösteriyor. Kulise gittiği zaman neler olduğunu bilmem. Yani ben onu kendisi gibi izledim. Benim için John Lennon’un “Imagine” şarkısı vardır. Oradaki hayal. Fatih Ürek’in bu sakallı halini trajikomik bulmam
Önce takım elbise giydirdiler, maço pozlar verdirdiler, şimdi de sakal bıraktırmışlar. Hem de böyle kadınların pek beğendiği “kirli sakal”dan. Fatih Ürek, Okan Büyülgen’in “disko”sunun vazgeçilmez müşterisi. Neşeli; oynuyor, konuşuyor, şarkı söylüyor. Fatih Ürek’i zorla “adam” yapacaklar. Bir de aşağı püskül gibi sarkan zincir de takmışlar. Kimse akıl hocası? E bari dambıl filan da çalıştırın, üçgen yapın!
Bakın gerçekten trajikomik bir durum. Yani ben Fatih Ürek kimliği ile neşesiyle, kendisi gibi sevdim. Hayatta tanımam kendisini, hiçbir zaman aynı ortamda olmamız da mümkün değil. Belki teğet geçeriz. Sonuçta tanışmamız ekrandan. Sizin de olduğu gibi. Bu da bir nevi, tanışıklık oluyor. Çünkü bize sahnedeki, sohbetteki yüzünü gösteriyor. Kulise gittiği zaman neler olduğunu bilmem. Yani ben onu kendisi gibi izledim. Benim için John Lennon’un “Imagine” şarkısı vardır. Oradaki hayal. Fatih Ürek’in bu sakallı halini trajikomik bulmam
“Kurtlar Vadisi”, “Tek Türkiye”, “Kollama”... Bir gazetenin manşetiyle gündeme düşen belgeye göre, bu diziler, çok izleniyor ve halk üzerinde çok etkili. O nedenle bu yapımların imajının bozulması gerektiği belirtiliyor. Konunun siyasi boyu-tunu bırakalım, benim alanım değil, ama neden bu üç dizi?
‘Kurtlar’ önce polisi rahatsız etti!
İlk 56 bölüm özellikle, “Bu mafya-devlet ilişkisi ya da çokuluslu ilişkileri nasıldır?” sorusunun küçük küçük cevaplarını veriyordu. Sonra dizinin bireyler bazında etkili olması, kahramanları kendini “bir şey zannetmeye” pek meraklı topluma tam da damardan girdi ve orada zorlanmaya başladı.
‘Şifre’ ile deneme
Show TV’de 2005’te “Şifre” adlı bir dizi yayına girdi. Emin Demirel’in “Kudüs Savaşçıları” kitabından yola çıkılarak çekilmişti. Emniyet içindeki bir grup istihbaratçı 1990-2000 yıllarında ulusal güvenliği tehdit eden 22 faili meçhul cinayeti
“Kurtlar Vadisi”, “Tek Türkiye”, “Kollama”... Bir gazetenin manşetiyle gündeme düşen belgeye göre, bu diziler, çok izleniyor ve halk üzerinde çok etkili. O nedenle bu yapımların imajının bozulması gerektiği belirtiliyor. Konunun siyasi boyu-tunu bırakalım, benim alanım değil, ama neden bu üç dizi?
‘Kurtlar’ önce polisi rahatsız etti!
İlk 56 bölüm özellikle, “Bu mafya-devlet ilişkisi ya da çokuluslu ilişkileri nasıldır?” sorusunun küçük küçük cevaplarını veriyordu. Sonra dizinin bireyler bazında etkili olması, kahramanları kendini “bir şey zannetmeye” pek meraklı topluma tam da damardan girdi ve orada zorlanmaya başladı.
‘Şifre’ ile deneme
Show TV’de 2005’te “Şifre” adlı bir dizi yayına girdi. Emin Demirel’in “Kudüs Savaşçıları” kitabından yola çıkılarak çekilmişti. Emniyet içindeki bir grup istihbaratçı 1990-2000 yıllarında ulusal güvenliği tehdit eden 22 faili meçhul cinayeti
Evet bu ülkede bütün rezilliklere, bütün anlamsız dedikodulara, rüzgâra karşı giden gençler var. ATV’de “Bir Şarkısın Sen”in son programında Fikret Kızılok’un “Bu Kalp Seni Unutur mu?”sundan, “Dönülmez Akşamın Ufkundayım”a oradan, “Donna Donna”ya oradan Mehmet Özbek’in “İki Dağın Arasında Kalmışam” türküsüne uzanan bir müzik ziyafeti vardı... Bu arada bir not; Metin Özülkü eline sağlık ve bu kaydı yapan tonmayster arkadaş... Evet ekranda bir müzik ziyafeti verdiniz bize.
Büyümüş de küçülmüşler şovu
Mahmut Turan 13 yaşında, Özbek’in türküsünü okudu. Aycan Çelik 10 yaşında “Dönülmez Akşamın Ufkundayım” dedi, Münir Nurettin Selçuk’un bu okunması her baba yiğidin harcı olmayan eserini. Küçük Berna hem şovu hem sesiyle bir stardı. Ben bunu bir yarışma olarak görmüyorum. Hepsi birinci. Tek isteğim bu küçük yüreklere reyting kaygısı
Evet bu ülkede bütün rezilliklere, bütün anlamsız dedikodulara, rüzgâra karşı giden gençler var. ATV’de “Bir Şarkısın Sen”in son programında Fikret Kızılok’un “Bu Kalp Seni Unutur mu?”sundan, “Dönülmez Akşamın Ufkundayım”a oradan, “Donna Donna”ya oradan Mehmet Özbek’in “İki Dağın Arasında Kalmışam” türküsüne uzanan bir müzik ziyafeti vardı... Bu arada bir not; Metin Özülkü eline sağlık ve bu kaydı yapan tonmayster arkadaş... Evet ekranda bir müzik ziyafeti verdiniz bize.
Büyümüş de küçülmüşler şovu
Mahmut Turan 13 yaşında, Özbek’in türküsünü okudu. Aycan Çelik 10 yaşında “Dönülmez Akşamın Ufkundayım” dedi, Münir Nurettin Selçuk’un bu okunması her baba yiğidin harcı olmayan eserini. Küçük Berna hem şovu hem sesiyle bir stardı. Ben bunu bir yarışma olarak görmüyorum. Hepsi birinci. Tek isteğim bu küçük yüreklere reyting kaygısı
Cine5 yakalamış. Halil Ergün bir mekândan çıkıyor. O sırada muhabirler etrafını sarıyor, artık çok ünlü, Türkiye'nin en çok izlenen dizisinin başrol oyuncularından biri. Bugüne kadar çektiği filmler bir kenara, bu dizi bir kenara.
Neyse, çıkışta sıradan bir muhabbet oluyor ve sonra Ergün cipine biniyor. Verilen bilgiye göre (yani haber metninde) dizinin bazı çalışanları saldırıya geçiyor. Görüntüde bir arbede var. O sırada baktım Halil Ergün, bir süre bu itiş kakışı seyrediyor. Sonra arabadan iniyor; "Nedir derdiniz?" diye muhabirlere doğru yöneliyor. Cine5 muhabiri hepsini çekmiş, dayak yemesine rağmen. Şimdi kanal saldırganlar hakkında dava açıyor.
Kenan Doğulu söyledi mi?
Fox'un "Bizden Kaçmaz" ekibi bir ayrıntıyı cımbızlayıp çekmiş. Kenan Doğulu'nun katıldığı “Beyaz Show”dan... Muhabbetleri açıkçası pek keyifli geçti denemez. Beyaz’ın, "Tuğla gibi adamsın" gibi esprileri Doğulu'nun keyfini kaçırdı. Şimdi bir laf etse, karizma durumu var.