Ulusalcı Kırca!

24 Haziran 2009

Levent Kırca klasiği “Olacak O Kadar”, yeni bölümleriyle tam da zamanında başladı. Televizyonda “siyasi mizahın” esamesi okunmazken Kırca, bu boşluğu doldurdu. Her şeyin zamanı vardır. Evet bugün tekrar Kırca’nın zamanı.
Malzeme bol bu alanda. Bu açıdan baktığımda FOX’un işi isabetli olmuş. Olmuş ama şimdi sezon bitti, yeni sezonda bu kadar “müsamaha” olur mu? Komplo teorilerinin içimize işlediği, dinlenme sendromunun benliğimizi sardığı ortamda, bu kadar çok “Ergenekon esprisi” seneye yaptırılır mı bilemem.

Son bölümde dört parodi birden
“Ergenekoncu” olduğu için toplumdan dışlanan bir profesör taksiye biniyor. Taksici onu tanıyor. Arabasından inmesini “sert” bir şekilde söylüyor. Profesör isyanda “beni de içerin atın” diyor.
Bir de “Cumhuriyet Mitingi Ailesi” olayı vardı. Aile dört mitinge gidiyor. Pestilleri çıkıyor. Sonunda ‘adam gibi oy verseydiniz bu mitinglere ihtiyaç olmaz’ gibi bir sonuç çıkıyor. Bence buna gerek yoktu. Zaten

Yazının Devamı

Sarhoş taklidi bitiyor mu?

23 Haziran 2009

Gazetelerde yer aldı; Tütün ve Alkol Düzenleme Kurulu, alkollü içki reklamı ilkeleri tebliğinde değişiklikler yapmış. “Alkollü içki içmemek bir zafiyet, içmek statü”, yani içki içmek bir halt gibi gösterilemeyecek. Bu bir şekilde seneye dizileri de etkileyecek, göreceksiniz. Çünkü, TV’de zaten esamesi okunmuyor içki reklamlarının. Eh gazetelerde ve dergilerde de öyle ahım şahım değil. Asıl iş dizilerde olacak. 

“Son Bahar”ın kaptanı içemeyecek!
Mesela yukarıdaki maddeye göre “Son Bahar” dizisinin kaptanı yeni sezonda sandalında zor içki içer. Her bölümde demleniyor. Ziyarete gelen de bir güzel kafayı buluyordu. Yeni bölümlerde biraz zor içer! Ama “içki içen kötü eş ya da baba” figürünün bolca yer aldığı STV’nin cult dizisi “5. Boyut”ta bu anlamda bir sorun yok! Bu arada Ali Rıza, Şevket’e “Hadi iç oğlum” ya da Selena erkek arkadaşına “En azından şarap işe

Yazının Devamı

Sarhoş taklidi bitiyor mu?

23 Haziran 2009

Gazetelerde yer aldı; Tütün ve Alkol Düzenleme Kurulu, alkollü içki reklamı ilkeleri tebliğinde değişiklikler yapmış. “Alkollü içki içmemek bir zafiyet, içmek statü”, yani içki içmek bir halt gibi gösterilemeyecek. Bu bir şekilde seneye dizileri de etkileyecek, göreceksiniz. Çünkü, TV’de zaten esamesi okunmuyor içki reklamlarının. Eh gazetelerde ve dergilerde de öyle ahım şahım değil. Asıl iş dizilerde olacak. 

“Son Bahar”ın kaptanı içemeyecek!
Mesela yukarıdaki maddeye göre “Son Bahar” dizisinin kaptanı yeni sezonda sandalında zor içki içer. Her bölümde demleniyor. Ziyarete gelen de bir güzel kafayı buluyordu. Yeni bölümlerde biraz zor içer! Ama “içki içen kötü eş ya da baba” figürünün bolca yer aldığı STV’nin cult dizisi “5. Boyut”ta bu anlamda bir sorun yok! Bu arada Ali Rıza, Şevket’e “Hadi iç oğlum” ya da Selena erkek arkadaşına “En azından şarap işe

Yazının Devamı

Bu şubat soğuk!

22 Haziran 2009

Fethullah Gülen, “Kırık Testi” başlıklı Mehtap TV’de yayınlanan son konuşmasında “Şubat Soğuğu” adlı diziden bahsetti.
Gülen, dizide Türkiye’de istikrardan, Müslümanların başarısından, huzurdan hoşlanmayanların bulunduğuna dikkat çekti! Bu dizinin kodları ilginç.
Ergenekon’dan önce bu dizi yayındaydı. Bu diziyle ilgili yazım 2005 yılında şöyleydi;
“Şubat Soğuğu” dizisinde “Cemiyet”in başkanının odasında baş köşede Mona Lisa tablosunun yer alması bir tesadüf mü? Bu eser Leonardo Da Vinci’ye ait. Dan Brown’ın “Da Vinci Şifresi” kitabına göre Da Vinci “Tapınak Şövalyeleri” tarikatına üye bir isim. Bu tarikat orta çağda büyük güce sahip olmuş, daha sonra kilise tarafından yasaklanmış. Bir iddiaya göre de “Tapınak Şövalyeleri” tarikatı gizliden gizliye bugün “Masonluk” adı altında yaşıyor.
Bu dizide “Cemiyet”in Türkiye’nin altını oyan bir örgüt olduğu vurgulanıyor. Mona Lisa, Da Vinci’nin en

Yazının Devamı

Bu şubat soğuk!

22 Haziran 2009

Fethullah Gülen, “Kırık Testi” başlıklı Mehtap TV’de yayınlanan son konuşmasında “Şubat Soğuğu” adlı diziden bahsetti.
Gülen, dizide Türkiye’de istikrardan, Müslümanların başarısından, huzurdan hoşlanmayanların bulunduğuna dikkat çekti! Bu dizinin kodları ilginç.
Ergenekon’dan önce bu dizi yayındaydı. Bu diziyle ilgili yazım 2005 yılında şöyleydi;
“Şubat Soğuğu” dizisinde “Cemiyet”in başkanının odasında baş köşede Mona Lisa tablosunun yer alması bir tesadüf mü? Bu eser Leonardo Da Vinci’ye ait. Dan Brown’ın “Da Vinci Şifresi” kitabına göre Da Vinci “Tapınak Şövalyeleri” tarikatına üye bir isim. Bu tarikat orta çağda büyük güce sahip olmuş, daha sonra kilise tarafından yasaklanmış. Bir iddiaya göre de “Tapınak Şövalyeleri” tarikatı gizliden gizliye bugün “Masonluk” adı altında yaşıyor.
Bu dizide “Cemiyet”in Türkiye’nin altını oyan bir örgüt olduğu vurgulanıyor. Mona Lisa, Da Vinci’nin en

Yazının Devamı

Gönül Yazar hayranıydı

19 Haziran 2009

Türkiye’nin ilk beş yıldızlı oteli olan Hilton Oteli’nin ilk yılları CNN Türk’te “Oradaydım”da en yakın tanığıyla ekrana geldi. 15 yaşındayken ‘barboy’ olarak çalışmaya başladığı İstanbul Hilton Oteli’nden ‘bar supervisor’ unvanıyla emekli olan Vefa Zat... O yıllar işadamları, gazeteciler ve İstanbul sosyetesi hep bu mekânda bir araya gelirlerdi. Zat, Nadir Nadi ile ilgili bir anısını anlattı. Otelin Karagöz bar müdavimlerinden biri Nadi olurmuş. Ve her gelişinde Gönül Yazar ile oturmayı çok severmiş. Yazar da bunu bildiği için bara gelince hemen Nadir Bey’in yanına otururmuş. “Tek mi? Çift mi?” oyunu oynarlarmış. 

Güngör Bayrak hostesmiş
Otelin ünlü isimlerinin geldiği bir de English Pub varmış. Vefa Zat, Ayhan Şahenk’in bu mekânın sürekli müşterilerinden olduğunu söyledi. Buraya gelen misafirlere hizmet eden hostesler arasında Güngör Bayrak da varmış. Şahenk’in her gelişinde Bayrak’ın hizmet etmesi hoşuna gidermiş. 

Kırmız ceket ve pantalon
60’lı

Yazının Devamı

Gönül Yazar hayranıydı

19 Haziran 2009

Türkiye’nin ilk beş yıldızlı oteli olan Hilton Oteli’nin ilk yılları CNN Türk’te “Oradaydım”da en yakın tanığıyla ekrana geldi. 15 yaşındayken ‘barboy’ olarak çalışmaya başladığı İstanbul Hilton Oteli’nden ‘bar supervisor’ unvanıyla emekli olan Vefa Zat... O yıllar işadamları, gazeteciler ve İstanbul sosyetesi hep bu mekânda bir araya gelirlerdi. Zat, Nadir Nadi ile ilgili bir anısını anlattı. Otelin Karagöz bar müdavimlerinden biri Nadi olurmuş. Ve her gelişinde Gönül Yazar ile oturmayı çok severmiş. Yazar da bunu bildiği için bara gelince hemen Nadir Bey’in yanına otururmuş. “Tek mi? Çift mi?” oyunu oynarlarmış. 

Güngör Bayrak hostesmiş
Otelin ünlü isimlerinin geldiği bir de English Pub varmış. Vefa Zat, Ayhan Şahenk’in bu mekânın sürekli müşterilerinden olduğunu söyledi. Buraya gelen misafirlere hizmet eden hostesler arasında Güngör Bayrak da varmış. Şahenk’in her gelişinde Bayrak’ın hizmet etmesi hoşuna gidermiş. 

Kırmız ceket ve pantalon
60’lı

Yazının Devamı

TV’de darbe ve ‘Kuşum Aydın’!

18 Haziran 2009

Taraf gazetesinin “darbe belgesi” ortalığı karıştırdı. Aslında karıştırmıyor. Millet iplemiyor bile. Şöyle ki; ÖTV oranı daha çok ilgisini çekiyor. Bu belgeleri de “James Bond” filmi gibi izliyor. Amcam (Orhan Koloğlu) hep der; “Aydınımız bunalımda”. 
Nınınnnn darbeler süreci!
Habertürk “Darbeler süreci kapandı mı?” diye bir başlık ile gönül tellerimizi titretti. Mehmet Altan, Ömer Laçiner ve Süheyl Batum, Erdoğan Aktaş’ın favorileri. Aslında sakin bir ortam vardı. Mehmet Altan “Bundan önceki darbeleri Amerika istedi. Şimdi istemiyor” diyerek “isteyenlerin yakalandığını” söyledi. Amerika istese olurdu yani.
Şimdi darbe görevi başka isimlere ve daha “sivil” insiyatiflere verilmiş bulunuyor. Aman neyse, ben mi bileceğim? Ömer Laçiner de “ordunun içinde darbe isteklisi grup var” dedi. Ordunun kendi içini temizleyemediğini, bunun için parlamentoya yetki verilmesi gerektiğini söyledi. Böyle yekneksak gitti. Kavgasız ender programlardan biriydi. Ama o

Yazının Devamı