Çok güzel hareketler bunlar ama...

30 Haziran 2009

Kanal D’nin bu seneki flaş programı finalini yaptı... “Çok Güzel Hareketler Bunlar” BKM’nin genç tiyatro kadrosuna hayal edemeyecekleri bir şöhret kazandırdı. Ama bir de bunun kalıcı olma olayı var. Bu ekip ne bileyim bir “Dostlar Tiyatrosu” değil. Bir şekilde derin esprileri yakalarken, onu orta karar zekâya taşıma arasında gidip geldi. Son olarak mesela, kırmızı nokta parodisi vardı.
Çocuk kumandayı alıyor. Bir yanda Alman erotik olayı, bir yanda haberler. Bunlar televizyon ekranına yansıyor. Ve haberciyle erotik kanal sunucusu halvet oluyor. Yani bakınca bu ayrıntı güzel yakalanmış. Ama sonra işte baba geliyor, anne geliyor, onların muhabbeti falan derken iş o renginden kopuyor. Burada geniş kitleye hitap sorunu var.
Bu arada bu ekibin yakaladığı cult bir tipleme var; Hatçe ile Kazım. İç donu ve dürbün gözlükleriyle Kazım ve bıyıklı eşinin muhabbeti. Mesela bu başka yerlere gidebilir, iyi yakalanmış bir olay. Ekibin seneye daha “sıra dışı” esprilerini ve daha nasıl diyeyim, “Leman” tadını bekliyorum!

Merkez basın ya da merkez kaç

Yazının Devamı

Sisi’nin kanalı neden yok?

29 Haziran 2009

Kanal t Digitürk’te ve D Smart’ta yer alan bir kanal. Sisi devraldı. Ondan sonra da daha kanal yeni yayın dönemine başlamadan “farklı” olacağı anlaşıldı. Gülgün Feyman, Nurseli İdiz, Rana Elik, Meral Konrad, Almula Merter aslında biraz da “uçuk kaçık ve de erotik” bir yayının sinyallerini verdiler. Sonra “Tövbekârlar Yarışıyor” adlı progra-mın yapılacağının duyurulması asıl bomba oldu.
Programda Gülgün Feyman’ın moderatörlüğün-de bir imam, bir papaz, bir budist rahip 10 ateisti “inancıyla ilgili ikna” etmeye çalışacaktı. Diyanet İşleri “bir tane imam gitmez” diyerek tepkisini koydu. Kanal, aslında bir kara mizahı bize sunuyor.
Neyse, sonuçta öyle ya da böyle (ne kadar Engin Ardıç ağabey kızsa da) ‘eğlence buysa, alın size eğlence’ dedirtecek bir kanal!... Baktım son üç gündür Digitürk’ün 51. kanalı boş. Yani Kanal t’nin yer aldığı kanal. Nedenini sordum; “Kanal anlaşma gereği ödemelerini yapmadığı için yayınlarına son

Yazının Devamı

Sisi’nin kanalı neden yok?

29 Haziran 2009

Kanal t Digitürk’te ve D Smart’ta yer alan bir kanal. Sisi devraldı. Ondan sonra da daha kanal yeni yayın dönemine başlamadan “farklı” olacağı anlaşıldı. Gülgün Feyman, Nurseli İdiz, Rana Elik, Meral Konrad, Almula Merter aslında biraz da “uçuk kaçık ve de erotik” bir yayının sinyallerini verdiler. Sonra “Tövbekârlar Yarışıyor” adlı progra-mın yapılacağının duyurulması asıl bomba oldu.
Programda Gülgün Feyman’ın moderatörlüğün-de bir imam, bir papaz, bir budist rahip 10 ateisti “inancıyla ilgili ikna” etmeye çalışacaktı. Diyanet İşleri “bir tane imam gitmez” diyerek tepkisini koydu. Kanal, aslında bir kara mizahı bize sunuyor.
Neyse, sonuçta öyle ya da böyle (ne kadar Engin Ardıç ağabey kızsa da) ‘eğlence buysa, alın size eğlence’ dedirtecek bir kanal!... Baktım son üç gündür Digitürk’ün 51. kanalı boş. Yani Kanal t’nin yer aldığı kanal. Nedenini sordum; “Kanal anlaşma gereği ödemelerini yapmadığı için yayınlarına son

Yazının Devamı

Yaz sıcak geçecek!

26 Haziran 2009

Keyifsiz olaylar yaşanıyor, kocaların yarıştığı program “Kocam Size Emanet”te. Bu kadar antipatik kocayı bir arada görmedim. Eşleri de öyle. Zoraki bir yarışma işte. Yaz sonu kaybolurlar.
Harbi Tivi diye başka bir olay daha var. Fikir fena değil. Ama prime time işi mi? Ya da çok izlenen kanalın “çok izlenen saatlerine” gidecek yapım mı? Amaç, ‘bizden de iyi animasyon yapılır’ı kanıtlamak ise doğrudur. Ama ortalama Türk izleycisinin izlediği bir kanalda bu tarz “avangarde” örnekler tutmaz. 

Şebnem ile devam edilsin
Şimdi ‘ne alaka?’ diyeceksiniz ama ben Şebnem Sunar’ı, bizim Galatasaraylı Emre Aşık’a benzetiyorum. Aşık’a ne zaman görev verilse çıkar, oynar. Profesyonel olmak böyle bir şey. ATV’nin Ana Haber Spikeri Şebnem Sunar da böyle. Fuat Kozluklu’nun yedeği oldu. Bundan gocunmadı. Devam etti. 
Kozluklu gidince haberler ona kaldı. “O gelecek, bu gelecek” laflarına bakmadan akşam çıkıp takır takır sunuyor. Bir kere Sunar her daim Kozluklu’dan daha çok izlenme oranı getirir. Hep

Yazının Devamı

Yaz sıcak geçecek!

26 Haziran 2009

Keyifsiz olaylar yaşanıyor, kocaların yarıştığı program “Kocam Size Emanet”te. Bu kadar antipatik kocayı bir arada görmedim. Eşleri de öyle. Zoraki bir yarışma işte. Yaz sonu kaybolurlar.
Harbi Tivi diye başka bir olay daha var. Fikir fena değil. Ama prime time işi mi? Ya da çok izlenen kanalın “çok izlenen saatlerine” gidecek yapım mı? Amaç, ‘bizden de iyi animasyon yapılır’ı kanıtlamak ise doğrudur. Ama ortalama Türk izleycisinin izlediği bir kanalda bu tarz “avangarde” örnekler tutmaz. 

Şebnem ile devam edilsin
Şimdi ‘ne alaka?’ diyeceksiniz ama ben Şebnem Sunar’ı, bizim Galatasaraylı Emre Aşık’a benzetiyorum. Aşık’a ne zaman görev verilse çıkar, oynar. Profesyonel olmak böyle bir şey. ATV’nin Ana Haber Spikeri Şebnem Sunar da böyle. Fuat Kozluklu’nun yedeği oldu. Bundan gocunmadı. Devam etti. 
Kozluklu gidince haberler ona kaldı. “O gelecek, bu gelecek” laflarına bakmadan akşam çıkıp takır takır sunuyor. Bir kere Sunar her daim Kozluklu’dan daha çok izlenme oranı getirir. Hep

Yazının Devamı

Kurtlar Vadisi teorileri!

25 Haziran 2009

Ne olursa olsun, “Kurtlar Vadisi” lafı geçince kulak-lar dikleniyor. Bu yüzden bunu manşete çektim. İşte “Kurtlar Vadisi” ile ilgili komplo teorileri...
İki hafta içinde
Pana Film resmi bir yazıyla ilk kez, kendi dizisiyle ilgili “sonradan” değil önce davrandı ve açıklama yaptı; “Show TV ile anlaşma bitmiştir. Dizinin geleceği önümüzdeki günlerde belli olacak”... Sanki bir film yeniden başa sarılıyor. Pana Film haklı. Yani malı yeniden pazarlamakta... Şimdi gelelim teorilere;
2008’de benzer durum
Geçen yıl da benzer tartışmalar yaşandı. “Kurtlar Vadisi” hangi kanalda? Kanaltürk, Kanal 7, TRT, ATV... Böyle bir atmosferden dizi (bendeniz yazmıştım !) kanalında kaldı. Peki şimdi ne değişecek?
15 gün içinde
“Kurtlar Vadisi” 15 gün içinde kararını verecek. Yine benzer durum olabilir mi? Edindiğim izlenimlere göre bu sefer zor. Ama “imkansız” değil. Bu kapı açık ise sanırım kanal ve yapımcı firma bir ortak noktada buluşabilir. Bu da mantıklı. Neden?; dizi, Kanal D’de

Yazının Devamı

Kurtlar Vadisi teorileri!

25 Haziran 2009

Ne olursa olsun, “Kurtlar Vadisi” lafı geçince kulak-lar dikleniyor. Bu yüzden bunu manşete çektim. İşte “Kurtlar Vadisi” ile ilgili komplo teorileri...
İki hafta içinde
Pana Film resmi bir yazıyla ilk kez, kendi dizisiyle ilgili “sonradan” değil önce davrandı ve açıklama yaptı; “Show TV ile anlaşma bitmiştir. Dizinin geleceği önümüzdeki günlerde belli olacak”... Sanki bir film yeniden başa sarılıyor. Pana Film haklı. Yani malı yeniden pazarlamakta... Şimdi gelelim teorilere;
2008’de benzer durum
Geçen yıl da benzer tartışmalar yaşandı. “Kurtlar Vadisi” hangi kanalda? Kanaltürk, Kanal 7, TRT, ATV... Böyle bir atmosferden dizi (bendeniz yazmıştım !) kanalında kaldı. Peki şimdi ne değişecek?
15 gün içinde
“Kurtlar Vadisi” 15 gün içinde kararını verecek. Yine benzer durum olabilir mi? Edindiğim izlenimlere göre bu sefer zor. Ama “imkansız” değil. Bu kapı açık ise sanırım kanal ve yapımcı firma bir ortak noktada buluşabilir. Bu da mantıklı. Neden?; dizi, Kanal D’de

Yazının Devamı

Ulusalcı Kırca!

24 Haziran 2009

Levent Kırca klasiği “Olacak O Kadar”, yeni bölümleriyle tam da zamanında başladı. Televizyonda “siyasi mizahın” esamesi okunmazken Kırca, bu boşluğu doldurdu. Her şeyin zamanı vardır. Evet bugün tekrar Kırca’nın zamanı.
Malzeme bol bu alanda. Bu açıdan baktığımda FOX’un işi isabetli olmuş. Olmuş ama şimdi sezon bitti, yeni sezonda bu kadar “müsamaha” olur mu? Komplo teorilerinin içimize işlediği, dinlenme sendromunun benliğimizi sardığı ortamda, bu kadar çok “Ergenekon esprisi” seneye yaptırılır mı bilemem.

Son bölümde dört parodi birden
“Ergenekoncu” olduğu için toplumdan dışlanan bir profesör taksiye biniyor. Taksici onu tanıyor. Arabasından inmesini “sert” bir şekilde söylüyor. Profesör isyanda “beni de içerin atın” diyor.
Bir de “Cumhuriyet Mitingi Ailesi” olayı vardı. Aile dört mitinge gidiyor. Pestilleri çıkıyor. Sonunda ‘adam gibi oy verseydiniz bu mitinglere ihtiyaç olmaz’ gibi bir sonuç çıkıyor. Bence buna gerek yoktu. Zaten

Yazının Devamı