Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çılbır gibi hatunlar
Mehmet Ali Erbil’in sarışınları... Sorumuz çılbır. Didem günde sekiz gazete okuyor ve Marilyn Monroe’ya benziyormuş. Valla baktım da, Monreo’ya benzer yanı da yok hani. “Yoğurtlu yumurta” diyeni de vardı... “Çılbır deyip geçmeyin” derken Mehmet Ali Erbil, kızlar bir türlü bilemediler gerçekten.
Eh doğrudur, evlerimizde yapılan bir yemek olmaktan çıkmıştır çılbır. Rahmetli ninem yapardı. Düşünün aradan ne kadar zaman geçti, karşıma bu yarışmada çıktı.

Kolbastı
Son zamanların önemli olayı. Gerçi Trabzonspor şu sıralar pek oynayamıyor, ama olsun! TV8’de “Comedya” programı şu sıralar hani komedi olarak elle tutabilece-ğimiz ender programlardan. Güneri Cıvaoğlu’na kolbastıyı oynattı Yavuz kardeş. Bu kadar hoş olur yani.

Gıpta ediyorum
Bu arada Cıvaoğlu’nun “Şeffaf Oda”da bu haftaki konukları Hıncal Uluç ve Nil Karaibrahimgil’di... Keyifli bir sohbet oldu. Hıncal Uluç kesin giyinmesini bilenlerden. Tabii aynı şekilde Güneri Cıvaoğlu da. Vallahi gıpta ediyorum. Kolay iş değil, farklı renkleri bir şekilde üstüne oturtmak.

Çelebi bir hanım
“Yabancı Gelin” diye ne olduğunu anlamakta zorluk çektiğim bir yarışma var. Bir baktım Sema Çelebi orada. Yarışmacı annesi Necla Hanım ile dalaşıyor.
İnsanlar yarışmalarda jüri olmak için yaratılır diye bir kural mı var diye düşündüm. “Ben kültürlüyüm” diyerek bir yandan da “Seni gidi yelloz” durumlarında olabilmek gerçekten özel bir yetenek ister. Necla Hanım yarışmacı oğlunu savunuyor. Bilmem hangi semtte oturur. Ama Sema Hanım, Teşvikiye, Nişantaşı yörelerinde görülür. Fark etmiyor inanın. “Benim oğluma verdiğim eğitim” diyerek olayı bitiriyor. Seyirci “Sema Sema” diye bağırıyor. Necla Hanım’ın oğlu da annesinin lehinde tezahü-ratta. Yine kapışıyorlar.

Çakar ve Pearl Harbor
Ahmet Çakar’ın kendini bulduğu sorulardan biriydi, Pearl Harbor Çıkartması... “Tora tora dediler Japonlar. Amerikalılar dondu. Kıstırdılar. Karnıyarık gibi yaptılar. Bunun esprisi olmaz, iki tane atom bombası yediler” diyerek yakın tarihimizi özetledi Çakar.
Bundan daha güzel bir yakın tarih özeti olamaz. Derslerde hocalar böyle anlatsa, çocuklarımızın en çok seveceği ders tarih olacaktır.