Yeni kitabı çıkmış: “Bunları Kimse Yazamadı”... Hayırlı olsun. Bu vesileyle Okan da bir iki kelam etti. “Televizyonda gördüm, şunu yazdım” demeyen bir yazar olduğundan bahsetti Eğin‘in.
Ben de ister istemez bu kategoriye giriyorum. Kolay bir iş tabii ki, anlayanların deyimiyle “loser” bir iş. Şöyle kanepeye yayılıyorum, elime kumandayı alıyorum, iki dizi izleyip işi bitiriyorum. Bana da bunun için para veriyorlar.
Düşünmeye filan gerçekten gerek yok. Dünyanın en bal işi. Türkçe’yi de bilmiyorum. Ha bire imla hatası var. Yaa bir de bunu katınca, katmerli tembel oluyorsun. Bu saatten sonra da zaten değişecek halim yok. Televizyonda görüp yazmaya devam edeceğim. Sakalım uzamış, onu da bir süre kestirmeyi düşünmüyorum. Sırtım kaşınıyor, sivilceler oluşmuş. Televizyona bakmak taaa siyah beyaz yıllardan beri pek bir keyif vermiştir. Bu arada okulda da tembeldim ben zaten. Ha bire ikmale kalırdım, zor bitirdim. Demek ki, ondan televizyon izlemek benim için tam bir bulunmaz hint kumaşıymış!
Şimdi obua zamanı
Şu sıralar bir reklam var; oğlu obua çalan ve aynı zamanda çok iyi koşan anne ve anlattıkları... Neden flüt değil diye kendime sordum. Obua çalarken koşabiliyor çocuk. Peki neden flüt çalarak koşmasın? Tumba da çalabilir aslında. Bizim sitede obua çalıp koşan herhangi bir çocuk görmedim. Ya da annelerin kısır yapıp, komşu gezmelerinde kendi çocukları için “obua çalıyor ve koşuyor” dediklerini de duymadım. Ama bir şey hoşuma gitti. Şimdi millet obua nedir diye merak edecek. Belki çocuklarına bu enstrümanı öğrenmeleri için ders aldıracaklar ya da konservatuarda obua çalmalarını isteyecekler. Böyle bir yararı olduğu kanısındayım.
Özbek divası
Söz obuadan açılmışken devam edelim; TRT Türk Nevruz özel gecesi yaptı. Özbek sanatçılar vardı. Ben daha önce dinlememiştim Severa Nazarkhan’ı. O ne ses öyle? Hani tam billur gibi derler ya, pürüzsüz, akıp giden... Altyapı muhteşem. Loreena Mc Kenneth’ı anımsattı bana. Yerel enstrüman-larla caz akorları birleşiyor.
2007’de “Sen” albümü çıkmış. Mutlaka alın. Ben de alacağım. BBC kendisini dünyanın en iyi vokalistleri arasında gösteriyor. “World Music” alanında bir türlü böyle bir vokalistimiz olmadı. Bu tabii böyle tepeden inme olmuyor. Bir birikim gerekiyor. Özbekistan da sosyalist blok içindeydi 1991 yılına kadar. Ve çok sesli müzik her daim etkiliydi.
Devlet sanatçısı olmuşum!
Levent Kırca malum DSP’nin Üsküdar belediye başkan adayı. Habertürk’te rastladım kendilerine. Daha önce de izlemiştim. Bir nevi aslında “belediye başkanı mizahı” yapıyor. “İyi bir sanatçı olmuşum, devlet sanatçısı olmuşum” dedi. Yani milletin kendisini nasıl beğendiğini anlattı. Sanatçı olduğu içindir, “devlet sanatçısı” olduğu için değil!
