İstanbul Erkek Lisesi

4 Ağustos 2024

28 Haziran 2024 günü açıklanan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılan merkezî sınav sonuçlarına göre bir milyon 38 bin 193 öğrenciden 352 öğrenci 500 tam puan alır. Bu öğrencilerden 150 tanesi İstanbul Lisesini tercih eder. Öğrenciler ve aileleri niçin İstanbul Lisesini tercih eder? Öncelikle İstanbul Lisesinin eğitim ve öğretim seviyesi çok yüksektir. Lise bitirmenin yanı sıra “Abitur” uygulamasının getirdiği avantaj ile Almanya, İsviçre gibi ülkelerde hiçbir ek sınava tabi olmadan ve üniversite eğitimi için herhangi bir ücret ödemeden eğitim görme imkânına erişilmektedir.  

Selanikli Abdi Kâmil Efendi ile emekli Bahriye Yüzbaşısı Mehmet Nadir Bey’in 1884 yılında birlikte açtıkları “Şemsü’l-Mekâtip Mektebi” ile Nadir Bey’in 1885 yılında Süleymaniye’de açtığı “Nümune-i Terakki Mektebi” bu lisenin öncüleri sayılmaktadır. Başlangıçta birer özel okul olan bu eğitim kurumlarından “Nümune-i

Yazının Devamı

Niyet-okuyucuları

3 Ağustos 2024

Gelişmiş bir toplum özlemi çeken insanlar öncelikle bu niyet-okuma çabalarından vazgeçmelidirler. Çünkü niyet okuyoruz derken gerçekte kendi beklentilerini açıklamakta ve insanları büyük bir tedirginliğe sevk etmektedirler

Amerikalı gazeteci ve yazar Edward Bellamy’nin (1850-1898) ilginç hikâyelerinden biri, 1889 tarihinde yayınlanan “To Whom This May Come / Hikâyem Size” isimli yazısıdır. 

Kalküta’dan New York’a gitmek için yola çıkan gemi, büyük bir fırtınaya yakalanır ve uzun bir süre dalgalar arasında sürüklendikten sonra bilinmedik bir sahilde kayalara çarparak batar. Gemiden tek kurtulan insan, hikâyemizin kahramanı kendini bir kumsalda bulur. Etrafı kendine yardıma gelen çok sayıda insanla çevrilir. Onlarla bildiği tüm lisanlarla konuşmaya çalışır, ama sonuç nafiledir. Birden aklına bu insanların sağır ve dilsiz olabilecekleri gelir ve az da olsa bildiği sağır ve dilsiz alfabesi işaretleriyle iletişim kurmaya çalışır. Müthiş bir karmaşa ortaya

Yazının Devamı

Suriye ve iki kitap

27 Temmuz 2024

Son günlerde ülkemizde Suriye konusu gündemde üst sıralarda yer almaya başladı. Bu konuda çalışanlara ve fikir üretenlere her şeyi bir yana bırakıp önereceğim iki kitabı dikkatle ve ivedilikle okumalarını tavsiye ederim

Son günlerde ülkemizde Suriye konusu gündemde üst sıralarda yer almaya başladı. Yaklaşık on üç yıldır süren iç savaş sonrası özellikle ülkemize yapılan göçler ve bunun yarattığı rahatsızlık konunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını gerektiriyor. 

Ancak yıllar önce yaptığımız hataları bir kere daha yapmamak için bu kez bölgeyi geçmiş dönemleri de göz önüne alarak yeniden ve detaylı bir şekilde değerlendirmemiz lazım. Bu konuda çalışanlara ve fikir üretenlere her şeyi bir yana bırakıp önereceğim iki kitabı dikkatle ve ivedilikle okumalarını tavsiye ederim. Belki daha önce okumuş olabilirler, ancak son yıllarda ortaya çıkan olayları göz önüne alarak bir kez daha okurlarsa konunun çözümü açısından faydalı olacağını

Yazının Devamı

Vergi üzerine

20 Temmuz 2024

Bir mimar olarak projelendirdiğim yapıların her zaman basit çözümler içermesine dikkat etmişimdir. Mimarlık bir anlamda bağlama ve birleştirme tekniklerinin başarı ile uygulanmasıdır. Yaptığım her işi ne kadar basit çözümlerle sonuca ulaştırabilirsem o kadar başarılı olduğumu gördüm. Vergi konusunda da aynı düşünceleri taşıyorum.,

Son günlerde muhalif, muvafık hemen her konuda geçim sıkıntısı çeken insanımızı biraz olsun rahatlatmak ve devletin gelirlerini artırmak amacıyla yeni vergiler konulması gündeme gelmekte. “Vergi” sözcüğü sözlüklerde; “Kamu giderlerini karşılamak üzere yasalara uygun olarak halktan toplanan para” olarak belirtilmekte.

Vergi veya devletin gelirleri açısından ülkemizdeki sorun tahakkuk eden ile tahsil edilen gelirler arasındaki büyük farktır. Devlet ve Yerel Yönetimler kanunlarda belirlenen gelirlerini tahsil etmekte zorlanmaktadırlar. Çoğunlukla istenen vatandaşın beyan ettiği gelir veya işlem üzerinden tahakkuk eden verginin devlete eksiksiz ödenmesidir ki bunda da

Yazının Devamı

Hayat bir salıncaktır

13 Temmuz 2024

Wilhelm Schmid, hayatın bir salıncak olduğunu söylemekte. Kâh sükûnete kavuşuruz, kâh müthiş bir kaos içinde kalırız. Bazı anlar her şey hâkimiyetimiz altında görülürken, bir anda her şeyimizi kaybetmiş gibi oluruz. İşte size bir başka salınma, insan kısa bir an içinde oradan oraya savrulabilir. Salınma ile barışık olmak gerekir, bu hayatın ön koşuludur.

"Karac’aoğlan der ki: Salınıp gezme,

Gören âşıkların bağrını ezme.”

Karacaoğlan

Elime küçük bir kitap geçti. Wilhelm Schmid yazmış; “Salınmak, Hayattan Sevinç Duyma Sanatı”nı. Küçük kızının doğum gününde bir gezintiye çıkarlar ve parkta birdenbire karşılarına bir hatta iki salıncak çıkar. Wilhelm Schmid salıncağı insanın içinde “Heyecan patlamaları” doğuran alet olarak nitelemektedir.

Salıncak insana ister istemez bir ivme verir, ister biri sizi sallasın ister siz sallanmaya başlayın. Salıncağa oturan insan sallanmak ister, eğer biri sizi sallamıyorsa, siz kendi kendinizi ivmelendirip sallanmaya başlarsınız. Hayatta aynı değil midir?

Yazının Devamı

Reşit Saffet Atabinen ve Türk mimarisinin ana unsurları

6 Temmuz 2024

Reşit Saffet Atabinen’in, “Türk Mimarisinin Ana Unsurları” adlı kitabının “Kültür ve mimari” ile ilgilenen herkes tarafından okunması gerekir. Yüz yıla yakın bir süre önce ileri sürülen bazı konuların aradan geçen bunca zamana rağmen yeteri kadar araştırılmamış olması “Acaba bazı gerçeklerin üstü örtülmeye mi çalışılıyor?” sorusunu gündeme getirmektedir.

Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu, Cumhuriyetimizin ilanından sekiz gün sonra, 6 Kasım 1923 günü “Türk Seyyahin Cemiyeti” adıyla Cumhur Reisimiz Mustafa Kemal Paşa’nın himayeleriyle Reşit Saffet Bey’in öncülüğünde kurulmuştur. 2023 yılında hem Cumhuriyetimizin hem de Turing’in kuruluşunun 100. yılını kutlamak amacıyla, Reşit Saffet Atabinen’in bir kitabının tekrar yayımlanması kararlaştırıldı. Çok sayıda kitabı arasından günümüzde de tartışmalara konu olan “Türk Tarihi”nin ana kaynakları konusuna değinen ve 1938 yılında Paris’te yayımlanmış olan Fransızca kitabının basımına

Yazının Devamı

Naziliğin içyüzü

29 Haziran 2024

AB ve onun lideri konumundaki Almanya’nın bir kez daha yaşayacağı sonu anlamak için Ahmet Emin Yalman’ın “Naziliğin İçyüzü” isimli kitabını okumak gerekir. İkinci Dünya Savaşı sırasında yazılan bu kitap aynı zamanda günümüz politikalarını da anlamak açısından faydalı olacaktır…

Ahmet Emin Yalman 1945 yılında “Naziliğin İçyüzü” adında bir kitap yayımlar. Bu kitabının önsözünde; “Tarihin en büyük kasırgası sonuna gelmek üzeredir. Naziliğin çökeceği gün yakındır” dediğine göre henüz savaş bitmemiş, ama sonuna gelinmiştir. Yalman, dünyanın başına bunca felaket getiren, milyonlarca insanın ölmesine neden olan savaşın içyüzünü anlamanın, bir daha tekrarlanmaması için çalışmanın her aklı başında insanın vazifesi olduğunu belirtir. Vatan Gazetesi’nde bir yazı dizisine başlar, ama gazetenin süresiz olarak kapatılması üzerine bu girişimi yarım kalır. Bunun üzerine daha fazla beklememek için muhtemelen 1945 yılı başlarında kaleme aldığı bu

Yazının Devamı

Gümüş balığı

22 Haziran 2024

Gümüş balığı bünyesinde barındırdığı iyot nedeniyle özellikle çocuklar ve hamileler için yenmesi tavsiye edilen bir balıktır. Kalsiyum deposu olduğu ve kemikleri güçlendirdiği bilinmektedir. A, B ve D vitaminleri açısından oldukça zengin bir balıktır

Geçmişte yazdığım  bir yazıda, çocukluğumda Kuzguncuk’taki Üryanizade Ahmed Esat Efendi Camii avlusundan avlanan “Gümüş balığı” macerasından bahsetmiştim. O gün bugün “Ha yazdım ha yazacağım” dediğim “Gümüş balığı” yazısının mevsimi geldi de geçti bile, ancak şimdi yazmak kısmet oldu. Günümüzde muhtemelen İstanbul’da gümüş balığını hatırlayan ve onu yemek isteyen insan sayısı birkaç yüzü geçmez. Yıllar önce gittiğim ünlü bir balık lokantasında gümüş balığı istediğimde, cipse benzer kızartılmış şeylerin olduğu bir tabak geldi. “Bu nedir?” diye sorduğumda “Ayıkladık ve iyice kızarttık” dediler. “Böyle gümüş balığı mı olur?” deyince de “Müş

Yazının Devamı