Dolapların vazgeçilmezi blazer ceketler son 10 yılda kombinlerin tamamlayıcı parçalarından biri olarak en tepede yerini aldı. Blazer ceketler her sezon benim de favorim. Mevsimine göre kumaş ve renkleriyle farklılık gösteren blazerlar uzun zamandır çok trend. Kalın montların rafa kalkacağı, bahar aylarına yaklaştığımız şu dönemde her kadının dolabında bir blazerı olmalı.
Blazer ceket ile hem spor hem de şık kombinler yapmanız mümkün. Gündelik bir kot pantolon ve beyaz bir tişörtü şık hale getirmenin en kolay yolu bir blazer ile tamamlamak. 2019 yılında geniş omuzlu, vatkalı oldukça uzun ve oversize modeller gördük. Kış sezonunda omuzlar daha normale dönmüştü ama hala oversize modası devam etmekteydi. Hatta dünyaca ünlü trendsetterlar ve influencerlar eşofman takımları ile oversize blazerları fazlaca kombinledi.
Belden oturtmalı blazerların yükselişi!
Gelelim önümüzdeki 2021 İlkbahar/Yaz sezonuna… Bu sezon blazer ceketlerde özelikle bel kavisi belden oturtmalı modeller çok moda. Belde ceketin kendi kumaşından kuşaklar ve kemerler
Kelime anlamı aslında yokmuş duran makyaj demek. Bu tekniğin yolu, yapıldığında yüze çok fazla makyaj yapılmamış, doğal bir görüntü elde etmekten geçiyor. Uygulanması kolay gözüken ama hakkını vererek yapılması oldukça bilgi ve araştırma isteyen bir makyaj.
İlk önce kişinin cildini en önemlisi kendini çok iyi tanıması gerekir. Unutmayın sizi sizden daha iyi tanıyacak kimse yok. Bunu öncelikle iyi deneyimlemek lazım. Bu da deneme yanılma yolundan geçiyor. Tabii ki uzman isimlerin videolarını izleyip kendinize uyarlamanız lazım. Ben doğru makyaj yapma serüvenime sevgili Rıfat Yüzüak videoları izleyerek başlamıştım. Bana göre benim makyaj tarzıma uygun bulduğum doğru bilgiler veren bir makeup artist. Sonrasında bu akıma uyan kitabını da okumuştum. Araştırmalarım sonucunda çok az ürünle çeşitli gölge oyunlarıyla yüzümün hatlarını ortaya çıkarmayı öğrendim. No make up makeup tekniği de tam anlamıyla bunu esas alıyor. Kolay gibi gözüken ama çok detaylı bir makyaj tekniği. Evet hazırsanız no makeup makeup makyaj
Kişiselleştirme uzun yıllardır aksesuar modasında ön planda. Kimisi çocuğunun ismini kolye yapıyor, kimisi en sevdiği figürü yüzük. Ben şahsım adına konuşacak olursam, benimle birlikte yaşayan, karakterimle özdeşleşen takıları seviyorum. Taşların ruhu olduğuna inanıyorum. Ayrıca değerli ya da yarı değerli taşların psikolojik ve bedensel hastalıkları iyileştirdiğine inanıyorum. Eski inanışlara göre bazı aksesuarların ve taşların uğur getirmesi bu yüzden.
Her sezon gelişen moda akımı, kendi aksesuar modasını yaratmaya başladı ve modasına uyumlu aksesuarlarını da beraberinde getiriyor. Aksesuar seçiminde materyal olarak değerli tercihlere gidiliyorsa, kesinlikle zamansız parçalar edinilmeli. Eğer altın modasına değinirsek geçmişe dönüş söz konusu. Annemizin kullandığı kolye, küpe ve bileklikler yeniden moda oldu. Ben zamansız ve klasik modelleri çok seviyorum. Çünkü yeniden moda olması kaçınılmaz oluyor. Bu yüzden de akıllı bir alışveriş yapmış oluyorsunuz. Örnek verirsek her sezon moda olan halka küpeler kesinlikle iyi yatırım. Yazımın başında
Salgının yayılmasını önlemek amacıyla alınan önlemler yüzünden her birimiz evlerimizde zaman geçirmeye çok alıştık. Kimimiz home ofis çalışıyor, kimimiz işe gitmek zorunda kalıyor. İşe giden kısmımız ise işlerini bir an önce halledip evlerine dönüyor. Ülkemizde uygulanan kısıtlamalarda kafe, restoran ve eğlence merkezlerinin kapalı olması giyim tarzımıza çok yansıdı. Hava güzel ise sahilde yapacağımız kısa bir yürüyüş bile bizim için çok büyük bir lüks haline geldi. Hal böyle olunca sportif bir tarzda giyinmeye başladık.
Özellikle bu sezon şardonlu eşofmanlar revaçta. Markalar eşofman takımlarını revize edip çeşitlendirerek piyasaya sunuyor. Kış aylarında özellikle eşofmanların şardonlu olması soğuk hava şartlarına uyum sağlıyor. Eşofman modasında üst alt takım giyinmek çok trend. Hoodie takımlar ya da önden fermuarlı oversize üstleri bu sezon çok gördük, ve görmeye de devam edeceğiz.
Kumaş ve desen açısından bakacak olursak bu sezon her renkten batik kumaşlar görüyoruz. Ben
Son on yıla baktığımızda modanın sadeleşmeye, çabasız ama çarpıcı bir noktaya gittiğini görüyoruz. 2000’li yılların başına gittiğimizdeyse modayı ele aldığımız zaman bugünlerdeki gibi rahatlık ön planda değildi. Örneğin sneakerları sadece spor yaparken, spor salonunda kullanırdık. Oysaki şimdi pullu payetli bir eteğin altına bile giyip çıkabiliyoruz.
Tekstilde öncelikle insan rahatlığı esas alınırken, makyajdaki doğallıktan, saç boyalarındaki doğal tonların insanların yükselen tercihi olduğunu söyleyebilirim. Dünyaca ünlü moda duayenlerinin hayatımıza damga vuran sözleri gibi abartıdan uzak, zarif ve akılda kalıcı akımlar modaya damgasını vurdu. Ama tabii ki çevresel faktörler modaya yaptırım gücü uygulamakta.
Global bir kriz olan Kovid-19 salgınının tüm hayatı ve sosyalleşmeyi etkilediğinden dolayı, eşofman ve ev giysileri şuanda modaya önemli ölçüde yön vermekte. Eşofman takımlarımızın üstüne oversize kaşe kabanlarımızı giyip çıkabiliyoruz. Bunu 2000’li yılların başlarında yapmamız mümkün değildi. Bana