ABD’ye rağmen barış koridoru

10 Ekim 2019

Mehmetçik, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarından sonra çok zor bir görevi daha üstlendi. Hedef Fırat’ın doğusunda barış koridoru, dolayısıyla da ABD’nin gölgesinde yıllardır bölgeye çöreklenen YPG/PKK’lı teröristlerin oluşturmaya çalıştıkları terör devletçiği hayalini hepten yok etmek. Ve tüm bölge halkını terörün, teröristlerin pençesinden kurtarmak...

Öncelikle Silahlı Kuvvetlerin tüm unsurlarına muvaffakiyetler dileyelim... Kılıçları keskin, yolları açık olsun. Hiçbirinin ayağına taş değmesin. Gittikleri gibi sağ salim geri dönsünler...

Sonra da harekâtla ilgili detaylara ve gerçeklere dönelim. Özellikle de Türkiye’nin bu konudaki kararlılığına... Çünkü Türkiye sınırlarında bir terör devletçiği oluşturulmasına asla izin vermeyeceğini bugüne dek defalarca deklare etti. Hatta dikkate alınmadığında neyi, nasıl yapacağını bile çok açık ve net anlattı. Şimdi de ABD’ye rağmen Silahlı Kuvvetler bunları uygulamaya soktu. Bu

Yazının Devamı

‘Barış Pınarları’nın önünde kimse duramaz

7 Ekim 2019

Fırat’ın doğusunda bir oldubittiye asla izin vermeyeceğini defalarca deklare eden Türkiye, teröristleri hamilikten vazgeçmesi için ABD’yi güzellikle ikna etmeye çabaladı ama olmadı. Göstermelik, tezgâh kokan kara-hava devriyeleri, hatta arada bir kendince cazip tekliflerle Türkiye’yi oyalayan ABD terör örgütü YPG/PKK ile arasındaki kirli ilişkiden vazgeçmedi, vazgeçemedi. Ve Türkiye baktı olmuyor, ABD ısrarla yan çiziyor, dolayısıyla da her zaman var olan harekât seçeneğine döndü. An itibarıyla da Barış Pınarları diye harekâtın kod adı bile konulmuş, hatta talimatlar verilmiş durumda. Yani artık sözün bittiği yerdeyiz. Aslında bu Menbiç deneyiminden de belliydi ama Türkiye önce müttefiklik adına ABD ile bir kez daha masaya oturdu ve bu sıkıntılı süreci sabırla göğüsledi. Dolayısıyla da uzlaşmacı olduğunu, konuyu savaşarak çözmek istemediğini açık ve net herkese göstermiş oldu. O nedenle de bu süreç bazılarınca gereksiz zaman kaybı olarak görülse

Yazının Devamı

Deprem gerçekliği ve kafa karıştıran sözler

5 Ekim 2019

Marmara Denizi’nin içinden geçen fayın tek ya da parçalı olarak kırılacağı senaryo değil, artık bir gerçeklik. Tüm bu gerçekliğe karşın bugüne dek bu konuyu sallantıyla gelen korkular dışında pek önemsemediğimiz veya hafife aldığımız da çok net.

Çünkü 1999’da yaşadığımız felaket sonrasında “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diye verilen sözlerin üzerinden yıllar akıp geçti ama 5.8’lik son sallantıda gördük ki biz hâlâ “Deprem değil, çürük bina öldürür” gibi bir başka gerçekliği ikna noktasındayız. Yani konuşuyoruz ama arzu edilen yolu alamıyoruz, alamadık. Hem devlet hem de vatandaş açısından. Geldiğimiz an itibarıyla yine bir başka gerçeklik ise korkulan depremin büyüklüğü ve felaket senaryoları açısından bazı deprem bilimcilerin diğerleriyle çelişen, özellikle de daha iyimser açıklamaları. Hatta Marmara’daki faylarla ilgili bariz hatalar yapıldığına dönük iddiaları.

Örneğin, daha birkaç gün

Yazının Devamı

PKK’lı teröristlerin inlerine kış baskını

3 Ekim 2019

Güvenli bölge konusunda Fırat’ın doğusuna dönük operasyon zamanı ve seçenekleri tartışılırken Türkiye bir yandan da PKK’ya karşı kuzey Irak’ta ve yurt içinde amansız mücadele veriyor. Bu bağlamda da teröristleri adım adım takip ediyor, buluyor ve etkisiz hale getiriyor. Mücadelede gelinen durum itibarıyla da PKK’nın Kandil’deki tepe kadrosundan pek çok isim susturuldu, yurt içinde ise teröristlerin mevcudiyeti çok aşağılara düştü. Bu arada dağa çıkışlar da azaldı. Bunda da kesintisiz devam eden operasyonların payı büyük. Örneğin, Bakan Soylu’nun verdiği bilgiye göre, sadece bu yılın ilkbahar-yaz döneminde 23’ü büyük toplam 12 bin 382 operasyon gerçekleştirildi. Şimdi de sıra sonbahar ve kış dönemi operasyonlarında. Yani kar kış, her türlü olumsuz hava koşuluna rağmen kesintisiz operasyon stratejisine devam. Amaç, gerek eleman gerek barınak gerekse moral noktasında ağır bir darbe vurulan terör örgütüne soluk aldırmamak. Dolayısıyla da teröristlerin

Yazının Devamı

Kendini örten FETÖ’cüler görevde

30 Eylül 2019

15 Temmuz hain darbe girişi-minden bu yana geçen üç yılda Fetullahçı Terör Örgütü’yle yapılan mücadelede önemli mesafeler kat edilmesine rağmen tehdit bitti demek mümkün değil. Evet, yakalanan, aranan ve yurt dışına tüyen kimlikleri saptanmış çok sayıda “İmam”, “Abi”, “Abla” var, hatta bazıları MİT tarafından paketlenip getirildi ama bu tam anlamıyla örgüt deşifre edildi anlamına gelmiyor.

Çünkü en fazla FETÖ’cü tespitinin yapıldığı TSK’da dahi temizlik bitmiş değil. Örneğin FETÖ’nün firari imamı Adil Öksüz’ü kaçıran astsubay ankesör soruşturmasından daha yeni ortaya çıktı. Yani hala kendini saklayan fazlasıyla FETÖ’cü var.

Dün bu durumu  15 Tem-muz hain darbe girişiminden bu yana geçen üç yılda Fetullahçı Terör Örgütü’yle yapılan mücadelede önemli mesafeler kat edilmesine rağmen tehdit bitti demek mümkün değil. Evet, yakalanan, aranan ve yurt dışına

Yazının Devamı

Sallanınca deprem gerçeğini anımsamak

28 Eylül 2019

ABD ile olan ilişkiler, Fırat’ın doğusuna dönük olası operasyon seçeneklerine odaklanmışken Silivri merkezli sallantılarla korku fayı kırıldı ve büyük panik yaşadık... İletişim çöktü, trafik kilitlendi, sosyal medyadaki yalan yanlış yönlendirmelerle de insanlar sokaklarda sabahladı. Tabii o arada da dikkatler bildik tartışmadaydı:

Sallantılar büyük depremin öncüsü ya da habercisi mi, o fayı tetikler mi?..

Bu bağlamda da deprem bilimciler ağırlıkla “Marmara bölgesinde büyük bir deprem bekliyoruz ama bu onun öncüsü değil” görüşünde birleşirken, “Bu sıkışmanın sonu hayra alamet değil” ya da “Bu depremin fayın iç dinamiklerini etkilemesinden endişe duyuyorum. Bugünkü deprem bu fayda kırılma başlatmıştır, kesinlikle öncü” diyenler de oldu. Sonrasında da yine bir başka tartışma beklenen büyük İstanbul depremini önceden bilmek mümkün mü noktasına uzandık. Bu konuda da “Hayır”cılar kadar, bilimsel çalışmaları örnek gösteren

Yazının Devamı

ABD gerçekte ne yapmak istiyor?

26 Eylül 2019

Türkiye güvenli bölge konusunda kararlı ve kafası net. An itibarıyla flu olan, tek başına mı yoksa ABD ile birlikte mi gerçekleş-tirileceği konusu. Çünkü artık zamanı da verilen olası harekâta dönük hazırlıklar tamam ama bir yandan da ABD’yle görüşmeler devam ediyor. Bu bağlamda da Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve ABD Silahlı Kuvvetleri unsurlarınca Fırat’ın doğusunda ikinci ortak kara devriyesi faaliyeti gerçekleştirildi. Yani bölge emniyette mi, orada YPG/PKK’lı teröristler var mı kontrol edildi. Tabii tam anlamıyla yutturmaca mantığıyla. Şöyle ki; Türkiye’nin arzu ettiği güvenli bölge sınır boyunca 480 kilometrelik hat, 30 kilometre derinlik ama şu anda hem hava hem kara devriyesi faaliyetleriyle ortaya çıkan tablo bunun sadece Telabyad ile Resulayn arasındaki 120-140 kilometreye denk geldiği şeklinde. Dahası, bu faaliyetlerde yerleşim yerlerine girilmiyor, oralar da terör örgütünün kontrolünde. Yani ABD açısından bu aslında bir tampon bölge ve Türkiye’nin kafasındaki güvenli

Yazının Devamı

ABD’nin bitmeyen samimiyet testi

23 Eylül 2019

Fırat’ın doğusunun akıbetini de etkileyecek olan Cumhur-başkanı Erdoğan’ın kritik ABD ziyareti nedeniyle görüş belirten askeri ve istihbari kaynakların kesiştiği nokta şu:

ABD’nin Türkiye’den vazgeçme lüksü yok. Türkiye çok büyük bir devlet. Askeri açıdan NATO’nun ikinci büyük ülkesi. NATO’nun stratejik hedefleri içerisinde coğrafyası bakımından çok önemli bir yere sahip. Stratejik açıdan, siyasi açıdan Türkiye kritik önemde ayrıca ekonomisi açısından 16-17 ülke arasında yer alıyor. Gelişme potansiyeli de güçlü bir ülke o bakımdan her devlet Türkiye’yi ciddiye almak durumunda. Hele hele Ortadoğu’da, Kafkaslar’da ve Avrupa’da hedefleri olan bir süper güç Türkiye’nin bu stratejik imkânlarından, potansiyelinden faydalanmak zorunda...

Peki bölgedeki, özellikle de Fırat’ın doğusundaki gelişmelere baktığımızda ABD’nin bunun farkında olduğunu ya da buna paralel davrandığını söylemek mümkün mü?..

Yazının Devamı