Bir fotoğraf ve tarihe düşülen notlar...

17 Mayıs 2025

Trump-Şara görüşmesinin tarihsel önemi malum. ABD ile Suriye arasında devlet başkanları düzeyindeki son görüşme Mart 2000’de Cenevre’de dönemin ABD Başkanı Bill Clinton ile Suriye Cumhurbaşkanı Hafız Esad arasında gerçekleşmişti.11 Eylül saldırıları, ABD’nin Irak işgali ve Suriye iç savaşı gibi krizler sonrası oğlu Beşar Esad ise tam bir diplomatik izolasyona uğradı. Daha bir yıl öncesine kadar da böyle bir fotoğraf karesinden, hele de bunun Türkiye sayesinde geçekleşme olasılığından söz edilse “yürü git, hayal görme, saçmalama “ derlerdi söyleyene... Dolayısıyla bu görüntünün tarihe yeni notlar düşülmesi adına önemi var bir de... Bu bağlamda fotoğraf karesi için yanıtı son derece kritik soru “Türkiye olmasaydı ne olurdu” elbette... Hem kirli oyunları bozmak, hem de şimdilerde Suriye’nin yeni lideri Şara ile temas kurmak için yarışan, atıp tutan ülkeler açısından alınması gereken dersleri de bilip, görmek anlamında... Böyle bakıldığında da

Yazının Devamı

Cenevre’ye değil İstanbul’a bak...

15 Mayıs 2025

Türkiye, son yıllarda yürüttüğü aktif diplomasiyle dünya genelindeki sıcak çatışma ve krizlerde barışın sağlanması adına kritik bir arabulucu aktör haline geldi. Yalnızca bölgesel değil küresel barışa da katkı sunan bir ülke konumunda... Doğudan batıya, Asya’dan Afrika’ya hemen her yerdeki krizlerde Türkiye’nin barış çabası var... Taraflar nezdinde güvene dayalı ilişkileri ve daha önceki başarılı arabuluculuk deneyimleri, Türkiye’yi doğal bir arabulucu aktör haline getiriyor. Bütün devletlere eşit mesafede duran, çıkarlar ve karşılık ya da gizli ajandalar üzerine değil küresel barışa odaklı pozisyon alan bir ülke olduğunu herkes görüyor biliyor... Putin’in Ukrayna ile doğrudan barış görüşmelerinin 2022’de kesildiği noktadan devam etmesi için İstanbul’u adres göstermesinin nedeni de bu zaten... Trump’ın da bunu çok net anladığı, gördüğü ortada... Dolayısıyla dünyanın gözü bir kez daha İstanbul’a çevrilmiş durumda... Kimi kalıcı barış

Yazının Devamı

Tüm kahramanlara saygıyla…

13 Mayıs 2025

PKK’nın ilk silahlı eylemlerini gerçekleştirdiği 1984 yılından başlayarak bölgedeki saldırılarına karşı yapılan birçok harekâtı ve gelişmeleri izleyen, o günlerdeki katliamlara, acılara yakından tanıklık eden bir gazeteciyi örgütün fesih kararını duymaktan daha başka ne mutlu edebilir ki?..

Bu süreçte şehit haberleriyle canımız yandı, acımız çok büyük… Canımızı çok daha yakan ise şehitlerimiz üzerinden yapılan kısır siyasi tartışmalar, polemikler oldu. Hele de sosyal medya mecralarındaki haddini aşan paylaşımlar, yorumlar bu acının daha da artmasına yol açtı. Birileri Türkiye’nin terörle mücadelesine karşı psikolojik harp söylemleri, algı operasyonları yaptı... Kimileri de orada ne işimiz var diye Silahlı Kuvvetlerin sınır ötesindeki varlığını bile tartışmaya açtı... Hatta komplo teorileri havada uçuştu... Oysa tam da orada olduğumuz için bugün ülke sınırları içerisinde huzur ve güven ortamı sağlanmış durumda…

Dolayısıyla herkesin bugünkü manzaraya bakarken, değerlendirirken öncelikle

Yazının Devamı

MOSSAD ve IDF’nin kirli oyunları...

12 Mayıs 2025

ABD Başkanı Trump’un duyurduğu ama karşılıklı ihlal edilen Hindistan ve Pakistan arasındaki “tam ve acil ateşkes” anlaşmasına dünyada üzülen tek ülke İsrail olmuştur kesinlikle... Çünkü İsrail Başbakanı Netanyahu ile Hindistan Başbakanı Modi aynı kafadalar. Netanyahu gibi Modi de kendi ülkesindeki Müslüman nüfusu baskı altına alma yönünde strateji izliyor. Netanyahu’nun Filistin topraklarında uyguladığı demografik dönüşüm politikasının benzerini yapıyor. Çoğunluğu Müslüman olan bölgeye Hindu yerleşimciler, Hindu grupların Müslümanlara saldırılarını görmezden gelme gibi... Bu ideolojik yakınlık, Hindistan ile İsrail arasında son yıllarda giderek derinleşen diplomatik ve askeri ilişkilerle de örtüşüyor. Dolayısıyla Hindistan’ın Pakistan’a saldırma bahanesi, Keşmir’in Hindistan idaresindeki bölgede gerçekleşen terör eylemi de her ne kadar üstlenen bir örgüt olsa da fazlasıyla İsrail tarzı tezgâhı kokuyor... Hatta doğrudan MOSSAD aklı, taktiği sanki... Hindistan’ın

Yazının Devamı

Ankara her şeyi planlamıştı...

10 Mayıs 2025

Terör örgütü PKK kongresini topladığını duyurdu. DEM parti de yaptığı açıklamada “tarihi kararlar alındı” dedi. Ankara’nın beklentisi en başından beri örgütün en kısa süre içerisinde kongresini toplayıp İmralı’dan gelen çağrının gereğini yapmasıydı... Hep yinelenen de şuydu: Bu süreci ne kadar çok konuşursak ne kadar çok tartışmaya açılırsa zarar görme, provoke edilme olasılığı yüksek.. Ki İmralı Heyeti’nden yapılan açıklamalara bakıldığında da yazılı ya da sözlü çok kısa bilgilendirmeler oldu, sadece sürecin devam ettiğine yönelik vurgular öncelendi... 

Bir yandan da Ankara, devlet zirvesi ısrarla şunu yineledi: Eğer çağrının gereği yerine getirilmezse zaten kesintisiz devam eden terörle mücadeleye hız verilecek. Bu bağlamda da b, c, d, hatta z’ye kadar planlar hazırdı bildiğimiz kadarıyla. Mesela Sincar’a yönelik kapsamlı bir süpürge harekatının başlayacağı konuşuluyordu... Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti sabırla ve hassasiyetle süreci

Yazının Devamı

Kutuplaştırma pandemisi!..

8 Mayıs 2025

Siyasette tansiyon yüksek, art arda sıcak gelişmeler yaşanıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik saldırıyla da gerilim pik yapmış durumda… Neyse ki bu son saldırı olayında iktidar ve muhalefet cenahında da liderler aynı refleksi anında gösterdi “saldırı Türk siyasetine yapılmış” diye tepki verdi, herkes lanetledi... Bu anlamda Özel’in olayın sıcaklığında yaptığı sağduyu açıklaması da son derece kıymetliydi... Ama daha sonrasında süren olayın nedenleri, saldırganın profili, güvenlik önlemleri ve koruma zafiyetine odaklı tartışmalara bakıldığında tam anlamıyla bir ideolojik körlük durumu olduğu da ortada. Birinin ak dediğine diğeri hiç sorgulamadan, soruşturmadan anında “Hayır, o kara” yanıtını veriyor. Ya da biri siyaseten yanlış dediğinde, hiç kimse bunun doğruluğuna, yanlışlığına bakmadan, “Tezgâhtır” diyerek savunmaya geçiyor, hatta umursamadan “Ama geçmişte de şu oldu” ya da “öteki de şunu yaptı veya yapmadı” diye pozisyon alıp olayın gazını almaya, kendi lehine çevirmeye

Yazının Devamı

Gelenek ve gelecek iç içe

5 Mayıs 2025

Ülke ve dünyadaki sıcak gelişmeleri izlerken bir solukluk molayla aile arasında MİLLİYET’in 75’inci yıldönümünü kutladık, pastamızı kestik... Ama bu anlamlı günden bahsetmeden önce yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder’in veda töreni sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik alçak saldırıyı kınıyor; siyasetteki gerilim ortamının artık son bulmasını diliyoruz...

★ ★ ★

Cumhuriyet tarihinde 75 yaşına ulaşmış çok az sayıda kurum vardır. Birçok çalkantılı döneme rağmen MİLLİYET yayın hayatına başladığı 3 Mayıs 1950’den bu yana okuruyla kurduğu kuvvetli güven bağı ve onlardan aldığı güç-cesaretle fırtına ne olursa olsun açık denizde yoluna devam etmiş, ekol yaratmış, ismi saygı uyandıran, genel yayın yönetmenini şehit vermiş bir gazete olarak Türk basın tarihine damga vurmuştur… Bunda da temel dayanak MİLLİYET’in haber odaklı yayın anlayışıdır. Yine markalaşmasındaki en büyük etkenlerden biri de sosyal duyarlılığı önceleyen toplumun sesi, daha doğrusu ta kendisi olma

Yazının Devamı

Çocuklar ölürken kavga zamanı mı?..

3 Mayıs 2025

Ateşkesi bozan İsrail, iki aydır Gazze’ye gıda, ilaç, çadır veya başka bir yardım girişine izin vermiyor...

İki milyondan fazla Filistinli açlıktan ölüme mahkum edilmiş durumda. İnsani yardım kuruluşları tarafından yapılan bir çalışmaya göre, sadece mart ayında 4 bin civarında çocuk, akut yetersiz beslenme nedeniyle hastaneye kaldırıldı... Bebekler, çocuklar açlıktan ölüyorlar artık... Bırakalım yağdırdığı bombaları soykırım sürüyor yani... Nitekim BM, daha yeni İsrail’in Gazze’ye iki aydır uyguladığı “acımasız ablukayı kaldırma” çağrısında bulunarak, yardımın bir pazarlık konusu olmaması gerektiğine vurgu yaptı... Ama her zamanki gibi İsrail’in BM’yi taktığı, dinlediği falan yok. Başbakanları katil Netanyahu bunu bir de Hamas’a baskı uygulamak, İsrailli rehineleri kurtarmak amacıyla yaptıklarını söylüyor hiç utanmadan... Bu durumda da normalde dünya ülkelerinden “yeter artık” demelerini bekliyor vicdanlar... Ama başından beri katliamı soykırımı seyrettikleri gibi hiçbirisinden yine tepki

Yazının Devamı