Her 5 seçmenden birinin bulunduğu İstanbul’da Ak Parti yine birinci oldu. Ancak bu kez oylarını artırarak ve açık ara önde gelerek değil, aksine yüzde 9’luk bir oy kaybı ya da yaklaşık 600 bin oy eksiğiyle... Çünkü HDP burada “barajı” yıkarak ezberi bozdu, daha doğrusu patlama yaptı ve İstanbul’da 3. parti konumuna geldi. Ülke genelinde olduğu gibi İstanbul’da da oyunu artıran MHP ise dördüncü sıraya indi. Farklı söylemiyle seçim öncesinde çok konuşulan, konuşturan CHP ise ikinci parti olmasına rağmen 2011’deki günlerini arar hale geldi...
2007 genel seçimlerinde İstanbul’da oyların yüzde 45.26’sını alan Ak Parti 2011 genel seçimlerinde aldığı oy oranını yüzde 49’lara yükseltmişti. CHP de 2007 aldığı yüzde 26.96’lık oy oranını yüzde 31’e çıkarmıştı. Yine bağımsızların aldığı oy oranında az da olsa artış görülmüştü. Bu iki seçim kıyaslandığında oy oranı düşen (yüzde 10.44’de 9.39’a)tek parti ise MHP olmuştu.
HDP’nin parti olarak katıldığı son 2 seçimde de (2014 yerel ve Cumhurbaşkanlığı) HDP’nin varlığını artırarak hissettirmesinin dışında dengeler pek değişmemişti...
O nedenle dün sandıktan çıkan sonuca bakıldığında İstanbul’un geneli için ilk göz çarpan Ak Parti’deki ciddi kan kaybı ya da aldığı ağır yara ve HDP’nin mutlak başarısı... Bunda HDP’de toplanan kürt oyları kadar, CHP’den kayan seçmenin de katkısı var. Şöyle ki;
İstanbul’da hem babam hem annem Kürt diyen seçmenlerin oranı yüzde 17,5. Buna annem kürt diyenleri eklediğinizde 20’yi geçiyor. Yani birinci derecede akrabalık bağı bulunan kürt seçmen sayısı yüzde 22’yi buluyor. Bu da 2 milyon Kürt seçmen demek...
Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar bu kitle Kürt siyaseti partisine biraz daha mesafeli duruyor, oylar yüzde 4-5’i geçmiyordu... Bu nedenle de Kürt oyları ağırlıklı olarak Ak Parti’ye gidiyordu. Yüzde 8-10 civarındaki bir oy da CHP’den yana oluyordu. Ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’ın adaylığından sonra bu ivme tersine döndü ve HDP’nin oyu katlanarak 9’a çıktı. Şimdi ise dengeler tamamen altüst oldu... Çünkü HDP’nin seçime parti olarak girmesi Kürt milliyetçiliğini tetikledi, buna HDP’ye karşı kullanılan sert dile tepki gösterenlerle “Otoriterleşmenin önünü kesmek için HDP’nin barajı geçmesi şart” diye düşünenler de eklendi.
Diyarbakır’da patlayan bombalar ve sonrasındaki Selahattin Demirtaş’ın “Her şeye rağmen barış” çağrıları da CHP ile HDP arasında kararsız kalan seçmeni HDP’ye yöneltti. Yani HDP Ak Parti’ye kısmen zarar verdi ama asıl kayma CHP’den oldu. Bu sonuçlar da doğal olarak Ankara hayali kuran Ak Parti ve CHP adaylarının kimyasını bozdu ve hesaplar alt üst oldu. Ve ünlü birçok isim hüsrana uğrarken, İstanbul’un temsilcisi olmaya hak kazanan 88 ismin çoğu yenilendi... Üstelik de kadın milletvekili sayısını artırarak...
Bölgeler arası bakış
İstanbul geneli seçmen hareketleri açısından çok homojen. Bunu 3 bölge olarak partilerin aldıkları oylar açısından kıyasladığınızda da keskin hatlar yok. Yani bir parti bir bölgede çok zayıf diğerinde çok iyi diye bir durum söz konusu değil. Ya da Ak Parti bir bölgede 35 iken diğerinde 60 ya da MHP bir bölgede 7 iken diğerinde 12 değil gibi... Çünkü ilçeler arasında “kale” ya da “gettolaşma” olarak yorumlanan ve bazı partilerin oy deposu gibi görünen yerler var ama bölge bazında ele alındığında bu durum dengeleniyor. Örneğin her ikisi de 3. bölgede olan Bakırköy’de CHP’nin, Bağcılar’da ise Ak Parti’nin üstünlüğü var ama başka ilçelerde zayıflar.
Aynı görüntü 1. ve 2. bölgelerdeki bazı ilçeler için de geçerli. Bu durumda da her partinin aldığı oylar açısından üç bölgede de sonuçlar birbirine çok yakın. Yani her üç bölgede Ak Parti,CHP, HDP ve MHP’ye çıkan oylar üç aşağı beş yukarı aynı. Nitekim dün sandıktan çıkan sonuçlarla bu bir kez daha ortaya çıktı. Bu nedenle de İstanbul’da bölgelerarası değerlendirme yaparken Ak Parti’nin 3 bölgedeki üstünlüğünün yanı sıra her partinin kendi oylarıyla bağlantılı kıyaslama yapmak da gerekiyor. Böyle bakıldığında da HDP 2. ve 3. bölgelerde 1. bölgeden daha güçlü, ayrıca HDP’nin İstanbul’un 39 ilçesinde varlığı da bir gerçek. Hatta bu HDP’nin Türkiyelileşmesi yolunda önemli bir adım olarak da görülebilir.
Kaleler düşmedi ama...
CHP 1. bölgede diğer bölgelere oranla daha önde, MHP’de ise her bölgenin sonucu küçük artışlarla aynı. İl genelinde sert düşüş yaşayan Ak Parti oyları ise tüm bölgelerde eşit oranda dağılmış durumda... Bu arada dikkat çeken bir başka nokta da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 60 gibi Türkiye ortalamasının üstüne çıkarak açık desteğini gösteren Arnavutköy, Bağcılar, Esenler ve Sultanbeyli’deki 10-15 puanlık kayıplar oldu. Tabii bu oyların büyük bölümü de HDP hanesine yazıldı. Bir başka deyişle Ak Parti kaleleri düşmedi ama duvarları hasar aldı...