Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“İstanbul’u alan, Türkiye’yi alır.” Bu her seçim döneminin değişmez sloganı ve gerçeği. O nedenle adaylar önemli. İktidar ya da ana muhalefet kanadında henüz netleşen bir isim yok. Bunda seçime olan yedi aylık süre kadar, partilerin kafasını karıştıran seçim hesaplarının etkisi de büyük. Hesapların odağında ise BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder var. Bu AKP ve CHP için de geçerli.
Çünkü; düne kadar seçimi çantada keklik gören AKP, Gezi olayları sonrasında ortaya çıkan tablodan rahatsız. Olası ittifak ya da aday dayanışmalarından çekiniyor. Dokuz milyon seçmenin bulunduğu İstanbul’da CHP ise belirleyici rol oynayan “Kürt oyları” ve “Gezi ruhunu” etkileyecek isim konusunda kararsız. O nedenle de Sırrı Süreyya Önder’in aday olma ya da olmama kararı önemli.
AKP’ye göre Önder’in adaylığının anlamı; ittifak riskinin kalkması ve muhalif oyların parçalanması. Özellikle de Kürt seçmen açısından. Bunu “AKP’nin açılım dayanışması” diye yorumlayan bile var. Ya Önder aday olursa ya da ittifak gündeme gelirse? O zaman da AKP’nin işi zor. Ancak, dün konuştuğum Önder’in verdiği yanıtlara göre; bu olasılık zayıf. Çünkü, Önder başkanlık konusunda oldukça istekli ve iddialı. İşte yanıtları:
Aday olacak mısınız?
Kararı HDK (Halkların Demokratik Kongresi) verecek. Ölçüler ve kriterler ortaya çıktığında bir sorumluluk verilirse yok demem.
Milletvekiliği ne olacak?
Umurumda değil milletvekilliği.
Adaylığınız AKP’ye yarar iddiası var...
Saçmalık. Bizim derdimiz büyükşehiri almak. Seçime bu iddiayla girilir. Alacağımız parametreler de mevcut. Adaylık herhangi bir partinin ya da yapının malı mı? Çıkarız er meydanına kimin sevinip sevinmeyeceğini görürüz.
CHP’liler oyları bölmekle suçluyor...
Bu benim değil, onların sorunu. ‘Niye Sırrı bizim oyumuzu alıyor ya da HDK seçmeni CHP’ye neden kızgın ve oy vermiyor’ diye oturup düşünsünler.
CHP ile seçim ittifakı olur mu?
İlkesel olarak ittifaka karşı değiliz, çünkü kendimiz bir ittifakız. Kiminle yapacağız ya da yapar mıyız bu karar HDK’nin.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ne ifade ediyor?
Ülkedeki bütün siyasi tıkanıklıklara canlı bir model oluşturabilecek en etkili yer. Nasıl bir ülke hayal ettiğinizi, nasıl bir belediye yönetimi yapacağınızı bütün Türkiye’ye gösterebilme imkanı... Halk onay verirse nasıl olacağını göstereceğiz. Kent rantını kente dönüştürmek gibi temel bir ilkeyle yola çıkacağız. Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak derken retorik bir cümle kurmuyoruz ki.

Haberin Devamı

Sallanınca hatırlıyoruz
Gökçeada sarsıldı, İstanbul panikledi. Ve yine bildik tartışma başladı.
Beklenen depremin habercisi mi? Sarsıntı İstanbul’u tehdit eden fayı tetikler mi?
Uzmanlara göre; değilmiş. Kırılan fay bizimkinin akrabasıymış, ancak bu gibi sarsıntılar biriken enerjiyi açığa çıkarmak açısısından yararlıymış...
Yani bu kez de kurtardık! 17 gün sonra 1999 Körfez Depremi’nin 14. yıldönümü. Gözyaşları içinde yitirdiğimiz 20 bin canı anacağız, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diye atıp tutacağız ama; tartıştığımız konuya bakın.
Ne derdi merhum Deprem Dede; “Deprem öldürmez, bina öldürür,”
Hani biz, acılardan ders almıştık, binalarımızı depreme dayanıklı olarak yapacaktık. Ne kadarı gerçekleşti 14 yılda?

Haberin Devamı

Utanç davası başlıyor
Gölcük’te 13 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisi Ö.Y.’ye tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanan 8 kişi hakkındaki dava başlıyor. Tecavüzcüler arasında asker, memur, öğrenci kimi ararsanız var. Tıpkı Mardinli N.Ç. olayında olduğu gibi. Umarım sonu aynı olmaz. (N.Ç. olayında ‘rızası var’ denilerek, tecavüzcülere alt sınırdan ceza verildi)
Gölcük’ün unutmaya çalıştığı ‘Utanç davası’nın ilk duruşması arifeye denk gelen 7 Ağustos’ta Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde. Kocaeli Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin verdiği bilgiye göre, toplam dört klasörden oluşan dosyada, “telefon dinlemeleri, görüntü, fotoğraf” gibi çok sayıda delil mevcut. Duruşmayla birlikte dava hakkındaki “gizlilik” kararının kalkması da bekleniyor.