Anadolu Efes, Fenerbahçe Ülker’i nasıl yenebileceğini o kadar net planlamıştı ki, sahada Mahmuti’nin istedikleri de harfiyen yerine getirilince rahat bir galibiyet aldı.
Rakibinin boyalı alan zaafiyetini her topu Semih’e geçirerek kullanmak isteyen Efes, 8 serbest atış kaçırmasına rağmen 27 sayıyla kariyer rekoruna ulaşan yıldız oyuncusuyla beklediğini aldı. Boyalı alanda öyle bir hakimiyet kurdu ki Efes, maçı yüzde 70 iki sayı isabetiyle tamamladı. Kerem Gönlüm de oyuna her girişinde görevini eksiksiz yapınca, o üstünlük daha bariz şekilde ortaya çıktı.
Rakibin 4 kısayla oynadığı dönemde de Savanovic’in boyalı alanda Preldzic’e karşı olan fizik üstünlüğünü kullandı, Efes ve yine skor bulmakta zorlanmadı. Fenerbahçe’nin bu alana yığıldığı anlarda ise önce Farmar-Vujacic, ardından da Kerem Tunçeri, her pozisyonda cezayı kesti ve rakibin bu atağını da çaresiz bıraktı.
Savunmada da planları hazırdı Anadolu Efes’in. Özellikle McCalebb’in penetrelerine önlem alınmıştı, tabii ki yine bunu yaparken ABD’linin şutunu riske etme gibi bir koz vardı! Bir tek Bogdanovic atıyordu ama onu da Sinan müthiş savunmasıyla maçtan çıkardı.
Maça yine 4 kısa ile başlayan Fenerbahçe Ülker ilk
Sezon başında Siirt’e gitmişti Fenerbahçe Ülker, anlamlı bir ziyaret için. Panelde bir genç, coach Pianigiani’ye takımın çok fazla sayı yediğini, buna nasıl önlem alacaklarını sormuştu. Coach da ‘basketbolun güzelliği bu, maçlar bol skorlu olsun, herkes keyif alsın’ yanıtını vermişti!
Fenerbahçe’nin TOP 16’daki maçları bol skorlu geçiyor, Barcelona’da 178, dün 190 sayı gördük ama hiç keyif almadık! Ve ne yazık ki, o maçları coach tercihleri yüzünden rakibe bıraktık!
Oyuna 4 kısayla başladık yine... Yıllardır bu düzende oynayan takımı kendi silahıyla vurmaya çalıştık. Sonuçta savunmada da tel tel döküldük ama maçı da o düzende tamamladık. Hücumda olağanüstü bir günündeydi takım, Bogdanovic şutlarıyla büyülerken, Emir ve McCalebb ile sürekli potaya gittik. Ancak savunma yapmadan olmuyor ki; yüzde 68 (25-17) ikilik, 7’de 4 (Yüzde 57) üçlükle oynadığın bir devrede maçı kopartamadıysan, 11 sayılık farkı yakalamışken maçı rakibe sunduysan bu işte bir terslik olduğunu kabul edeceksin.
2. yarının başında 11 sayı arka arkaya attı, maçı 41’le tamamladı Brown, onu izleyeceksin! Yıllardır hem milli takımda, hem sarı lacivertli forma altında, rakip guardlara nefes aldırmayan Ömer hiç
Anadolu Efes için mutlaka alınması gereken bir galibiyetti Abdi İpekçi’deki Panathinaikos mücadelesi. Çünkü zaten son yılların en zayıf kadrosuyla mücadele ettiği çok net ortada olan rakipte, bir de ‘beyni’ kabul edilebilecek Diamantidis sakatlığı nedeniyle forma giymeyince tek bir seçenek kalıyordu geriye...
Bunu yaptı dün Efes ve rahat bir galibiyet aldı. Özellikle maçın başındaki rüzgar, zaten galibiyete kimin ulaşacağını da ortaya çıkarmıştı. Semih ve Savanovic ikilisi, maça Gist ve Lasme ile başlayan rakiplerine çok ağır basıyor, özellikle, geçtiğimiz yıl Fenerbahçe Ülker’deki performansı nedeniyle savunmada neler yapabileceğini bildiğimiz Gist, Türk Basketbolu’na farklı bir forma altında, farklı bir şekilde katkı yapıyordu! Gordon’un art arda çaldığı toplarla 7 dakika içinde 22 sayıya ulaşan Efes, rakibin tüm direncini de kırıyordu.
Panathinaikos, sadece Schortsanitis’in oyuna ilk girişinde etkili oldu. Bunu sağlayan neden de, dev oyuncunun savunmasında içeriye götürülen yardımlara, Bramos’un yüzdeli biçimde cezayı kesip, art arda üçlükleri potamızdan geçirmesiydi. Ancak tam 1.5 yıldır oynasın diye beklenen Barac, nihayet dün sadece bedeniyle değil, ruhuyla da sahaya
HAFTANIN?TAKIMI
BANVİT
Galatasaray Medical Park karşısında etkili savunmasıyla sonuca giden Bandırma ekibi, sahasındaki 8. maçı da kazanmayı başardı, zirveye çok yaklaştı.
HAFTANIN?KARMASI
DEE?BROWN
(TÜRK?TELEKOM)
Başkent derbisinde ön plana çıkan ve takımına rahat bir nefes aldıran oyuncu oldu. Hacettepe maçına 21 sayı, 6 asist, 4 ribauntla damga vurdu.
Beşiktaş, TOP 16 vizesi alarak ilk senesindeki ilk hedefi gerçekleştirmişti. Bu gruptan çıkmak her ne kadar kolay gözükmese de, Khimki mücadelesi ise hedef maçlardan biriydi. Çünkü evinde yenme olasılığının en yüksek olduğu takımlardan birisi Khimki. Yani Beşiktaş, dün en kritik maçlarından bir tanesini kaybetti.
Artık çok net ortada, Kartal dışarıdan şut sokarsa oynar. Çünkü boyalı alanı beslemeyi hiç düşünmeyen, hücumda ilk tercih olarak hep kendisini düşünen Jerrells gibi oyun kurucusu var!
Maçın başında Beşiktaş iyi başladı gözüküyordu, 12 sayılık farkı da buldu. Ancak bu farkı oluşturan yine sadece dış şutlardı. Koskoca Beşiktaş’ın, ilk yarıda uzunlarından bulduğu sayı 6’da kaldı. Sürekli orta ya da uzun mesafe şutlar... Girerse ne ala da, girmezse kriz var! Coach Erman Kunter, belki bu sıkıntıyı gidermek için ikinci periyotta iki guarda döndü. Jerrells ile Ewing yan yana oynadı ama hem yeni ABD’li eskisini aratmadı! Üstüne üstlük, savunma da çuvalladı. Ön alandaki iki isminiz bu kadar yumuşak olur, rakip her pozisyonda kendilerini geçerse, geçmiş olsun. İşte o ikilinin başrolde olduğu 2. çeyrekte tam 31 sayı yedi Beşiktaş ve rakibe ‘bu maç senin’ mesajını verdi. Ancak
Kadın basketbolunda yıllardır ezeli rakibine karşı ezici bir üstünlük kuran Fenerbahçe, bunu yaparken, yerli kadrosunun kalitesi, farkı yaratan etkendi. Nevriye Yılmaz’ın, Galatasaray’a transfer oluşu, bu dengenin sarı-kırmızılı takım lehine dönebileceği sinyalini verse de, yıldız oyuncunun sakatlığı nedeniyle henüz yeni takımının formasını giyememesi, iplerin yine Fenerbahçe’nin elinde kalmasını sağladı. Birsel, Esmeral, Nevin gibi isimler, kazanan taraftı. Aslında sarı-kırmızılı ekip, Işıl’dan müthiş bir katkı aldı ama diğer Türkler’den destek gelmeyince, onun çabası da skora yansımadı.
Derbi öncesinde aslında iki takımın da üstün olduğu noktalar çok bariz ortadaydı. Taraftar desteğini de arkasına alarak maça giren Fenerbahçe, Matovic’in mükemmel oyununa, penetre özelliği olan kısaları da katkı sağlayınca rakibin kozu gibi gözüken boyalı alanı daha iyi kullanan taraftı. Zaten Galatasaray’ın rakibi bir süre durduran alan savunması da, o penetrelerle dağıtıldı.
Galatasaray ise topu Fowles’a geçirdiği anda istediği verimi aldı ancak Fenerbahçe’nin içeriye sürekli yardım götürmesi ve sarı-kırmızılı ekibin de ‘ilk yarıda’ dışarıdan cezayı kesememesi, bu avantajlarını yeterince
HAFTANIN TAKIMI
ANADOLU EFES
Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe gibi devleri yenmeyi başaran Pınar Karşıyaka karşısında, ilk yarıyı geride kapayıp 9 sayı mağlup duruma düşse de kazandı, zirveden kopmadı.
HAFTANIN KARMASI
LIONEL CHALMERS
(ALİAĞA PETKİM)
27 sayı, 7 asist, 3 ribaunt, 2 top çalma ve 1 blok ile takımı için hayati önem taşıyan maçta yıldızlaştı, Tofaş karşısında elde edilen galibiyette büyük rol oynadı.
HAFTANIN?TAKIMI
F.BAHÇE?ÜLKER
Ezeli rakibi Galatasaray’ı devirerek liderlik koltuğunu ele geçirdi. Sarı-kırmızılı ekibin hücumdaki silahlarının durdurulması, çok önemli galibiyeti getirdi.
HAFTANIN?KARMASI
DAVID?HOLSTON
(MERSİN?BŞ BLD.)
Olin Edirne deplasmanında hayati bir galibiyet alan takımını 24 sayı, 10 asistiyle sırtladı. En kritik anlarda sahneye çıkarak, bu sezonki en verimli oyununu oynadı.