Recep Niyaz'ın golünün anlamı...

13 Aralık 2012

Kuyt’ın topsuz koşusu Göztepespor ceza sahasının hemen önünde Recep Niyaz’ın etrafını bir anda boşaltı verdi. Krasic o boşluğu iyi gördü belki de ver kaç düşüncesiyle genç oyuncuya iletiverdi. Recep’se topu alır almaz sırtını döndü ve Kuyt’ı gördü, ancak hareketini de durdurmadı. Belki Kuyt topu kendisine verir veya kaleye atılan şuttan dönen topta bir pozisyon olur düşüncesiyle ceza sahasına kat etti.

Ve Recep Niyaz Fenerbahçe’deki ilk golünü de takipçiliğinin ve fırsatçılığının karşılığı olarak Göztepe kalesine atmış oldu.

Recep’in golü tribünlerde ve tahmin ediyorum televizyon başındaki bütün Fenerbahçelileri sanki karşılaşmanın ilk golünü atmışçasına sevindirdi.

17 yaşındaki gencecik bir oyuncunun golü sonrasında Aykut Kocaman’a kadar koşusu sırasında kendisine dokunmaması sanki baba ile oğlu arasına kimsenin girmek istemeyişi gibiydi.

Aykut Kocaman ile Recep Niyaz’ın kucaklaşma anı ise başka bir anlam ifade ediyordu.

Öncelikle bütün Fenerbahçelilerin ve futbol kamuoyunun Müjdat Yetkiner ve Semih Şentürk’ten sonra altyapıdan gelen ve takıma uzun yıllar hizmet edecek bir futbolcu beklentisi var.

Fenerbahçe altyapıdan onlarca futbolcu yetiştirmesine, bunların bir

Yazının Devamı

Fenerbahçe Ülker'den Euroleague savunması izledik.

13 Aralık 2012

Koç Pianigiani Khimki deplasmanında son salisede kaybedilen karşılaşmayı bir türlü unutamıyor. Unutulacak gibi değil elbette; o maç kazanılmış olsa bugünkü galibiyet Fenerbahçe Ülker için başka anlamlar ifade edebilirdi.

Üst üste kaybedilen serilerden sonra mutlak surette kazanması gerektiği bir karşılaşmaya dönüşmüştü Cantu finali.

Ve bu maçı kazanmak için birden fazla unsurun bir araya gelmesi ve üst üste de çalışması gerekiyordu.

İlk çeyrek bu saydığımız şeylerin genel anlamda Cantu lehine geliştiği bir bölüm olarak geçti. Fenerbahçe Ülker rakibin sayılarına engel olamazken, savunmada, özellikle pota altında önemli boşluklar verdi. 18-22

Ve ikinci çeyrek...

Pianigiani'nin sahaya sürdüğü beşi görünce çok şaşırdım.

Barış, Ömer, İlkan, Oğuz'la belki de takımın başına geçtiğinde bu yana ilk defa dört yerli oyuncu ile oynuyordu.

Öyle ya da böyle, kadroda ne kadar üst düzey iyi oyuncunuz da olsa takımın içinde taraftarla aynı dili konuşan ve onların coşkusunu bilen adamlara ihtiyacınız var.

Yazının Devamı

Fenerbahçe zirveye iki adım daha yaklaştı.

9 Aralık 2012

İlginç bir sezon yaşıyoruz, bir çok anlamda.

Geçen hafta Fenerbahçe Kayseri'de bir çok gol pozisyonu buldu. Kaleyi bulan şut sayısında sezon ortalamasının üzerine çıktı.

Ancak bir türlü Ertuğrul'u veya üç direğin içinden topu geçiremedi.

Aynı Fenerbahçe'nin daha henüz karşılaşmanın hemen başında geçen haftanın basit golleri kaçıran Baroni'nin ayağından golü bulması bu maç için olabilecek en avantajlı durumuydu.

Hafta içinde rotasyona uğramış kadronun aldığı yenilgi ile az da olsa bozulan morallerin geri kazanılması ve önümüzdeki hafta oynanacak derbiye kafaların daha rahat şekilde hazırlanılması bakımından maçın kısa sürede lehine çevrilmiş olması önemliydi.

Ancak gol sonrasında bu rahatlama gevşemeye dönüştü.

İşte Aykut Kocaman'ın futbolcularına anlatması gereken şeylerden bir tanesi; rahatlama ile gevşeme arasındaki ince fark...

Özellikle Baroni'nin attığı gol sonrası oyununda kendine aşırı güven duygusu gereksiz top kayıplarını da getirdi.

Yazının Devamı

Beşiktaş fenomenal bir takım oldu.

8 Aralık 2012

Nuhiu orta alanda aldığı topla Beşiktaş kalesine doğru ilerlerken karşısında İbrahim Toraman vardı ve biraz sonra ver kaç yapacağı Diego da Sivok’un kontrolündeydi. Nuhiu topu Diego’ya ilettiğindeyse bu sefer her iki Eskişehirsporlu oyuncuyu iki Beşiktaşlı kontrol altına almıştı. Pozisyon itibarıyla Diego’nun topu arkadaşına göndermesi çok zordu. Fantastik bir hareket yapması ve rakibi aldatması gerekiyordu.

Ve Diego o hareketi yaptı, bir topuk pası çıkardı Nuhiu’ya. O pas çıktığında Beşiktaşlılar beş kişiydi. Ama nasıl olduysa o kalabalıktan top geçti ve Eskişehirsporlu oyuncu kaleci Mcgregor ile karşı karşıya kaldı ve gol oldu.

Bu pas arasında Hilbert’in yerde kalması golü Beşiktaş için bir kader durumuna getirdi.

Beşiktaş’ın birinci golünde de Holosko Servet’le bire bir kalmıştı. Ancak Servet o kadar ağır ki, rakibin yön değiştirmesine ataleti karşılık vermeyince Holosko bir anda kaleci ile karşı karşıya kalıverdi, gol oldu.

Beşiktaş ligin en rahat gol atan takımı durumunda; öylesine kolay pozisyona giriyor ki sonucu değiştirmek artık gol becerisine kalıyor.

Almeida, Olcay dün farkı arttıracak pozisyonları rahatça harcadılar.

Beşiktaş ile karşılaşan ve genel

Yazının Devamı

Fatih Terim Galatasaray'ın rölanti ayarını tutturdu.

8 Aralık 2012

Karşılaşmanın 57. dakikasında Yekta'nın orta alanda yaptığı mücadele sonucu iki Sivassporlu oyuncudan kurtardıktan sonra topu boş durumdaki Umut'un önüne yuvarladığında ev sahibi takım için bu maçla ilgili her şeyin sonuna gelindiği bir an yaşanacaktır.

Yekta'nın yapmayı başardığı şey bir önceki gün Oğuzhan'ın da tekrarladığıydı.

Futbolumuzda bu mücadele dozunu, gücünü ve kararlılığını arttırdığımızda Avrupalı rakiplerimizle daha rahat baş edebileceğiz.

Fatih Terim Avrupa maçları yüzünden önce rotasyona gitti sonra da zaman içinde Galatasaray'ın oyun temposunu düşürdü. Sivas'taki karşılaşma sarı kırmızılı ekibin yine aktif olarak dinlendiği bir maçtı.

Burak Yılmaz'ın Trabzonspor'da attığı golleri hatırlarsanız, daha çok Selçuk İnan'ın geriden attığı uzun paslara yapılan boş koşulardan oluyordu.

Burak Yılmaz'ın Galatasaray'a transferi sonrasında oyuncunun Trabzonspor'daki gol karakterinin uyup uymayacağı çok tartışıldı. Genç oyuncu bu polemikten bir şekilde sıyrılmasını başardı. Gollerini her türlü atmaya devam etti. Öyle ki artık Avrupa'nın da gündemine girdi.

Ancak Fatih Terim özellikle deplasman maçlarında Umut olsun Burak olsun, Trabzonspor'da oynadıkları

Yazının Devamı

Aykut Kocaman bu opsiyonu kendisi yarattı.

7 Aralık 2012

Açıkçası formaliteler tamamlansın diye oynanmasına karşın Aykut Kocaman’ın bütün takımı baştan aşağı değiştirerek sahaya çıkmasını hiç beklemiyordum.

M’Gladbach teknik direktörü ilk maçta forma giyen Brouwers, Ring, Tolga, Xhaka isimli dört oyuncusundan vazgeçmemişti. Ancak bu dört oyuncunun da takımın as oyuncusu oldukları söylenemezdi.

Yaşım birkaç sene sonra yeteceği için söylemekte bir sakınca görmüyorum; 40 senedir futbol maçı izliyorum ilk defa bir Avrupa maçında bir teknik direktörün takımın bütün as oyuncularını kenara alarak kenarda beklettiği oyuncularına şans verdiği bir maç izledim.

Böylesi bir avantaja sahip olmak mı yoksa o avantajı kendi eliyle yaratmak mı?

İşte Aykut Kocaman’ın kendisi için yarattığı bu avantajı yine oyuncularının performansını görmek adına kullanmasını çok doğal ve normal karşılıyorum.

Böyle de olabilmeli; büyük teknik direktörler, takımına güvenen hocalar böyle tercihler yapmaktan çekinmezler.

Sonuç belki hayal kırıklığı yaratıyor ancak burada görülmesi gerekenleri de not etmek gerekiyor.

Öncelikle bu oyuncuların neredeyse tamamı sezonun büyük bölümünü kenarda oturarak veya belirli zamanlarda oynayarak geçirdiler.

Yazının Devamı

Euroleague'de Fenerbahçe Ülker'in takım olma sorunu

4 Aralık 2012

TOP16’ya doğru Euroleague’de neler olup bitiyor, biraz konuşalım.

Euroleague’de Fenerbahçe Ülker Madrid deplasmanında son periyotta ortaya koyduğu kötü oyunla sahadan farklı yenik ayrıldı.

Oysa ilk üç çeyrekte başa baş bir oyun oynamış, taraftarını da bu maçı kazanabileceğine yönelik de havaya sokmuştu. Ancak son çeyrekteki 23-9’luk skor bütün bu beklentileri büyük hayal kırıklığına uğrattı.

Fenerbahçe Ülker geçtiğimiz sezonlardan farklı olarak Pianigiani yönetiminde takım oyunundan hızla uzaklaşmaya başladı. Üstelik bu oyuncuların arasında yerlilerin olmaması da takımın genel bütünlüğünü bozuyor.

Fenerbahçe Ülker kâğıt üzerinde Euroleague’in favorileri arasındayken sahada bunun çok uzağında olmasının takım içi uyumdan kaynaklandığını düşünüyorum.

Oyun belirli oyuncuların üzerine yıkılıyor.

Bogdanovic’in ortaya koyduğu performansı elbette alkışlayacağız; Bo McCalebb’in geri dönmesi çok önemli, Emir’in özellikle Euroleague performansının daha kabul edilebilir ancak bunlar dışında geriye bir şey kalmıyor.

Bogdanovic Madrid’de sahada 36.49 dakika kalmış. Bu her anlamda hataya zorluyor oyuncuyu ki son periyottaki oyunu belki de ilk üç periyotta yaptıklarının üzerini ör

Yazının Devamı

Fenerbahçe'nin form, taktik düzen ve oyunu yerleşiyor.

3 Aralık 2012

Kayserispor, Karabükspor’la birlikte ligin en fazla gol yiyen takımı durumunda ve neredeyse bütün maçlarda gol yemiş. Böyle bir takıma karşı Fenerbahçe yeterince gol pozisyonu bulmasına karşın gol atamaması veya topları kendi altyapısından yetişmiş Ertuğrul’a teslim etmesi bu karşılaşmanın çok önemli detaylarından biriydi.

Bu tip maçlarda Beşiktaş sahadan üçer, dörder golle ayrılıyor; yedikleriyle birlikte.

Fenerbahçe de kalesinde çok pozisyon ve açık verdi. Fenerbahçe sever Bobo’nun atamadığı mı diyelim yoksa Volkan’ın çıkardığı mı artık neresinden bakarsanız doğrudur Kayserispor adında maçta belirleyici oldu.

Bobo’nun yakın mesafeden başaramadığını Volkan’dan 30 metre uzaklaştırarak gerçekleştirmesi karşılamanın ilginç notlarındandı.

Fenerbahçe’nin form, yerleşim, taktik oyunu ve kadrosu ligin sonlarına doğru iyice oturdu diyebiliriz.

Fakat hala taktik takımı olmadı.

Meireles’in bulunduğu bölgede alternatifi yok; çıkmasıyla birlikte Fenerbahçe tam da onun bölgesinde büyük açıklar ve boşluklar verdi.

Sezer ve Baroni’nin doğal olarak sadece golü düşünmesi Kayserisporlu oyuncularla Fenerbahçe’nin stoperlerini karşı karşıya getirdi. Bobo’nun attığı gol de anlatmaya ç

Yazının Devamı