Fenerbahçe nefreti 4 yaşındaki çocuğa ne yaptı?

21 Ekim 2015

Pazar günü oynanan Kayserispor-Fenerbahçe karşılaşması sırasında tribünlerde dört yaşındaki bir çocuğun üzerindeki Fenerbahçe forması ve Van Persie’nin golü sonrasındaki sevincine tahammül edemeyen Kayserispor amigosunun verdiği tepki ile çocuğun döktüğü gözyaşı sporda geldiğimiz noktayı gözler önüne sermesi bakımından anlamlıdır.

Öncelikle her fırsatta 3 Temmuz’a yapılan vurguyu konuşmak gerekiyor.

Türkiye’de öyle bir algı oluştu ki zaten 3 Temmuz Darbesiyle kanıtlanmış olan Sporda Şiddeti önleme amacıyla çıkarılmış 6222 Sayılı Yasa tamamen Fenerbahçe’ye uygulanan bir yaptırım aracına dönüştü ve bunun üzerinden her fırsatta 3 Temmuz’a vurgu yapılarak Fenerbahçe’ye ve taraftarına yönelik her türlü eylem meşru hale getirilir oldu.

Öyle ki bir grup Kayserispor taraftarı yaptığı yazılı açıklama ile Pazar günü yaşanmış 4 yaşındaki çocuğa yönelik çirkin saldırıyı 3 Temmuz vurgusu yaparak aklamaya çalışıyor.

4 yaşındaki bir çocuğu sırf Fenerbahçe forması giydi ve Fenerbahçe’nin attığı gole sevindi diye tepki gösteren zihniyetin yaptığı eylem 6222 sayılı yasanın tarifleri içinde suç olmuşken kalkıp o yasanın sadece Fenerbahçe üzerine yönelmiş yaptırım gücünün arkasına sığınmak

Yazının Devamı

Fenerbahçe'nin pasif ötesi futbolunun sorumluluk paylaşımı

20 Ekim 2015

Fenerbahçe, 2013-14 sezonundan beri hiç bu kadar topu rakibine bırakıp, pasif futbol oynamamıştı. Bu sürecin içinde çok farklı bir kırılım olarak ön plana çıkan Aragones döneminde dahi rakiplerine çok yüksek bir pas üstünlüğü kuran bir takım olmuş ki bunun zirveye çıktığı İnönü Stadyumunda oynanmış ve Fenerbahçe’nin galibiyetiyle sonuçlanmış bir Beşiktaş derbisi vardır sezonun belki de en iyi futboluna adaydır.

Ligin sekizinci haftasının sonunda Fenerbahçe liderin sadece iki puan gerisinde olmasına karşın oynadığı futbol ile hem büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor hem de ilerleyen haftalar için taraftarına umut vermiyor.

Kuşkusuz bunun temelindeki en önemli sorun kadronun büyük oranda değişmesi, çeşitlenmesi; takımın kimyasının bozulması ve buna teknik direktörün kifayetsiz kalmasıdır.

Pereira’nın kafası ya çok karışık ya da hiç rahat değil; daha kötüsü ki bunu ihtimal vermek istemiyorum, olanı göremiyor, fark edemiyor.

Kayserispor karşısındaki Fenerbahçe üç aşağı beş yukarı ligin ilk maçlarındaki kadroydu.

Çift forvetle 4-4-2 gibi dizilmiş, Topal ve Souza’lı kadroda tek fark Markoviç’ti. Gerçekten de Fenerbahçe’nin sahada gözle görülür tek ayırt edici özelliği de

Yazının Devamı

Yıldızın Parladığı Anlar: Ancak Fatih Terim yapabilir!

14 Ekim 2015

Cumartesi gecesi Çek Cumhuriyeti karşılaşması sonrasında şöyle bir hesap vardı masada;

Türkiye, İzlanda’yı, İspanya Ukrayna’yı, Kazakistan Letonya’yı yener ve Hollanda puan kaybederse Paris’teki finallere play off elemesi oynamadan direkt olarak katılıyorduk.

Kuşkusuz böylesi bir ihtimalin gerçekleşmesini kimse beklemiyordu; çünkü kazanması gereken takımların hepsi maçlarını deplasmanda oynuyordu.

Hadi İspanya’nın Ukrayna’yı yenmesi sürpriz olmazdı da ya Kazakistan’ın Letonya’ya karşı zaferle ayrılması, olacak şey miydi?

Dün öyle bir geceydi ki bu maçların üzerine iki handikap maç daha olsaydı muhtemelen onlar da Türkiye’nin istediği şekilde sonuçlanırdı.

Bunu sadece futbol ile açıklarsanız bir tarafını eksik bırakmış olursunuz.

Futbolcularımızın son üç maçta ortaya koydukları yüksek performansın emek değerini asla görmezden gelemeyiz. Hatta bu oyuncular grubun ilk maçından bugüne kadar ellerinden geleni yaptılar ancak bu kadarı oldu.

Fakat bir şey var ki bunun hem hakkını teslim edeceğiz hem de eşi benzeri olmayan bu fenomeni bir kere daha tespit edeceğiz.

Yazının Devamı

3 Temmuz'u yapan organize çıkar örgütünün hesabı ödemesi üzerine

7 Ekim 2015

Cuma günü mahkeme 3 Temmuz Davasıyla ilgili Fenerbahçeli yöneticilerin üzerlerine isnat edilen suçlamalardan beraatına karar verirse ortaya şöyle tuhaf bir durum çıkmış olacak.

Fenerbahçe, şike veya herhangi teşvik suçu işlememiş yöneticileri olmasına rağmen ki CAS kararında da şöyle bir ifade var;

247) Sonuç olarak Kurul, UEFA’nın, elde edilen bilgilerin düzeyinin henüz kişilerle ilgili bir ceza verecek kadar yeterli olmadığını düşünse bile Fenerbahçe’ye bir ceza verebileceği sonucuna varmıştır. (*)

2011-12 ve 2014-15 sezonunda Şampiyonlar Ligi’ne, 2013-14 sezonunda da Avrupa Ligi’ne gitmeyi hak etmesine karşın TFF ve UEFA’nın aldığı karar ve yaptırımlar sonucu katılamamış ve muhtemel kazançlarından mahrum kalmıştır.

Peki, TFF ve UEFA söz konusu yaptırımları neye göre almıştır?

UEFA’nın Yunanistan’da Olympiacos kulübüyle ilgili olarak verdiği kararı da okuyalım mı?

Mahkemenin sonuçlanmamasından dolayı kararın bu yönde çıkarıldığı bildirildi. ‘Yeterli inandırıcılık’ olana kadar kesin delillerin beklendiği dile getirildi. Ayrıca Yunanistan Futbol Federasyonu’ndan giden belgelerde polis tapelerinin 3. şahısların konuşmasından dolayı yeterli bulunmadığı, savcı

Yazının Devamı

Pereira kendisini Sırat Köprüsü'ne getirdi!

5 Ekim 2015

Fenerbahçe’nin bir oyun planı olmadığını birkaç hafta önce yazmıştım. Peki, oyun planı nasıl oluşur? Kendi kendine olan bir şey midir?

Fenerbahçe Revivo, Pierre Van Hooijdonk’dan beri neredeyse 15 yıldır duran topla rakiplerine korku salan, hatta Alex döneminde serbest vuruşların yarı penaltıya dönüştüğü bir takım olmuştu.

En kötü karşılaşmalarda hatta penaltı verilmeyen iki senelik süre boyunca duran toplarla öyle maçları çevirmişti ki Fenerbahçe bu bir oyun planı şekline veya taktiğe dönüşmüştü.

Oysa bu sezonun başından itibaren futbolun en önemli hücum organizasyonlarından biri olan duran vuruşlar Fenerbahçe için sıradan bir paslaşma halini aldı.

Fernandao ve Van Persie gibi iki uzun boylu hücum oyuncusu olmasına rağmen bu toplar ceza sahasına atılmadığı gibi Kjaer ve Alves gibi iki uzun stoperi olan takım yetmiyormuş gibi kendi ceza sahasının içinde hiçbir hava topuna hâkimiyet kuramıyor.

Kuşkusuz bu bir teknik adam sorunudur!

Demek ki bu takım ne hücumda ne savunmada yerleşim çalışmıyor. Bu bir varsayım değil; maçları izlediğimizde ortaya çıkan görüntü, sonuçtur. Bir yerleşim, oyun, duran top bırakın maçta üst üste iki defa tekrar etsin, birkaç maçta bile

Yazının Devamı

Hamza Hoca'ya soluk aldıracak bir sonuç

3 Ekim 2015

Galatasaray’da ligin başından bu yana dalgalanmalar yaşanıyor ve bunun merkezinde kuşkusuz Hamza Hamzaoğlu var.

Yönetimlerin her türlü yanlışının teknik adamlara mâl edilmesi ülkemizin en kolay sorumluluklardan kaçma şekli oluyor. Galatasaray’da her türlü sorunun ana kaynağı yıllardır yönetimler olmasına karşın Hamza Hoca kurtlar sofranın tam ortasına bırakılmış görünüyor.

Öyle olmasa Sinan Gümüş forma bulur muydu emin olmak gerçekten zor?

Galatasaray’ın bu sezon en çok övündüğü Real Madrid’in bir on beş dakikalık bölümünde oynadığı futbol vardı; kuşkusuz bir takım üst düzeyde bir karşılaşmada böyle top oynarsa bunu tekrar etme potansiyelini de taşır. Astana karşısında da küçük bir bölümde topa sahip olup, iyi pas yapılan bir oyun oynandığını da izledik.

Ancak Başakşehir karşısında son yılların en kötü 60 dakikasını oynadı Galatasaray; üstelik Yasin, Bilal, Selçuk, Sneijder ve Podolski gibi top ayağına yakışan oyuncuları varken.

Umut Bulut’un oyuna girmesiyle taşların yeri değişti.

Galatasaray’da Burak ve Umut en uçta görev yaparken, Podolski veya Sneijder hatta Yasin biraz daha rahat pozisyon bulabiliyorlar.

Ancak bunun tersi o kadar kolay olamıyor; Podolski tek f

Yazının Devamı

Deniz Çoban bize hangi gerçeği gösterdi?

1 Ekim 2015

1996 yılında daha önce başvurusunda bulunduğum bir iş görüşmesine çağrılmıştım. Görüşme büyük bir toplantı odasında yapılmıştı. Beni en fazla etkileyen tarafı profesyonel bir insan kaynakları şirketinden alınan danışmanlık hizmetiydi.

Şirket öncelikle bana bir test yaptı. Test sonuçlarını ortamda birlikte değerlendi. Sonra da kişilik özelliklerim başta olmak üzere bir sürü soru sordu.

Aklımda kalan en önemli detay soru da şu olmuştu.

“Bir kriz anında nasıl davranıyor olduğunuzu gösteren, başınızdan geçen olayı paylaşır mısınız?”

Ben de askerlik sırasında başımda geçen bir tecrübeyi anlattım. Etkilendiler ki kısa süre sonra işe başlamam için davet aldım.

Hepimizin birer mesleği var. Profesyonel yaşantı çok acımasız neredeyse vahşi doğada hayatta kalmayla bile kıyaslanabilecek kadar güç bir ortamdır.

Duygulara asla yer yoktur.

Her an bir karar almanız veya vermeniz gerekir.

Yazının Devamı

Güzel futbol ve kaliteli bir derbi

28 Eylül 2015

Pereira geldiği günlerde “Fenerbahçe’nin üç pasta kaleye gidecek bir hücum futbolu oynayacağını” söyleyerek futbol felsefesini ortaya koyuyordu bir anlamda.

Futbolda topa sahip olma, bol pas yapma, etkili hücum organizasyonları, ilk topa basarak rakibe karşı üstünlük kurma gibi oyun tekniklerine puan veriliyor olsaydı dün gece Fenerbahçe yediği gole kadar geçen süreyi 3-4 golle önde tamamlardı.

Ancak öyle olmuyor, futbol bir sonuç oyunu ve aslında tam da Pererira’nın dediği gibi üç pasta gole gidebiliyor olmanız gerekiyor.

Yok, gole gidemiyorsanız o zaman da kolay gol yemeyen bir takım olmanız önem kazanıyor.

Bunu da beceremiyorsanız, en azından yakaladığınız mutlak gol pozisyonlarını gole çevirecek beceriye sahip forvetiniz olmalıdır.

Peki, Fenerbahçe için bunlardan hangisini ön plana çıkarabiliyoruz?

Bir kere Fenerbahçe rakip kaleye gidene kadar bir sürü pas yapıyor.

Hadi hızlı hücuma çıktı diyelim, sonuç?

Yazının Devamı