Fenerbahçe hem yorgun hem dağınıktı

13 Kasım 2022

Bu girişi sık sık yenilemekte yarar var; Fenerbahçe 20 Temmuz’da açtığı sezonda dün 25. karşılaşmasına çıktı. 20 Temmuz’dan bu tarafa doğru 16 hafta geçti. Yani çok açık olarak görülüyor ki sezonu haftada 2 maç oynayarak götürüyordu.

Yorgunluklar bir yana, kritik mevkilerdeki sakatlıklar ve bir süredir devreye giren cezalı oyuncularla takımın genel mücadele gücünde de ister istemez dalgalanmalar yaşanması kaçınılmaz hale geldi.

Geçen hafta 0-0 devam ederken eksilen Fenerbahçe galibiyete ulaşmıştı.

Bu sefer 1-0 önde götürdüğü karşılaşmanın 40. Dakikasında 10 kişi kalınca ikinci yarı maçı kaybetti.

Yenilgiyi çok fazla bileşene bağlamak doğru olacaktır.

İlkini girişte yazdım; takımın yorgunluğu çok bariz olarak ortadaydı. Tabii bu tek başına bir neden değildi.

İlk yarı Fenerbahçeli oyuncular sağ kanadı o kadar çok kullanıldı ki zeminin o bölümünün aşınması ihtimal dahilindedir.

Sol taraftaki Alioski ve Rossi ikilisi atak geliştirmede zayıf mı kaldılar yoksa takımın genel yaklaşı

Yazının Devamı

Fenerbahçe ikonik bir sezon yaşıyor

8 Kasım 2022

Fenerbahçe ikonik bir sezon yaşıyor diye bir cümle kurarsak sanırım çok doğru ve anlamlı bir tespitte bulunmuş oluruz.

Dakika 47. Batshuayi tartışmalı bir karar ile oyundan atılıyor. Fenerbahçe 10 kişi kalıyor sahada...
Eee ne olmuş? Dünyanın sonu mu?
Burada bir es verelim; sezonun ikinci haftasına Alanya’ya gidelim. Beşiktaş 31. Dakika 3-0’a getirdiği karşılaşmanın 37. Dakikasında bir kırmızı kart görüyor. İkinci yarı tüm hatlarıyla geri çekilen ve savunma yapan siyah beyazlı ekip 90. Dakikada yediği golle maçı 3-3 tamamlıyor.
Bu kez 2 hafta önce Seyrantepe’de oynanan Galatasaray-Alanyaspor karşılaşmasını hatırlıyoruz.
22. dakika Galatasaray 2-0 öne geçmiş, maçı neredeyse artık koparmış görünüyor. 31. Dakikada Boey kırmızı kart görüyor. Alanyaspor yine 90. Dakikada bulduğu golle rakibini yakalıyor ve karşılaşma 2-2 sonuçlanıyor.
Dünyanın sonu olmaması gerekir evet ama Fenerbahçe’nin ezeli rakiplerinin bu sezon yaşadığı travmatik durum ortada; Alanyaspor, Başakşehir, Sivasspor, Adana Demirspor, Konyaspor Süper Ligin en ters

Yazının Devamı

Fenerbahçe’yi izleme merakı ve heyecanı

31 Ekim 2022

Fenerbahçe Kadın Voleybol takımı 29 Ekim’de oynanan final maçında geçen sezonun her kulvarda şampiyon olmuş Vakıfbank’ı yenerek Şampiyonlar Kupasını kazandı.

Fenerbahçe Erkek Basketbol takımı Euroleague’de son iki sezonun şampiyonu Anadolu Efes’i sahasında yenerek 5’te 5 yaptı ve ligi puan sıralamasında lider götürüyor.

Fenerbahçe futbol takımı da hem Süper Lig’de hem de Avrupa Liginde lider durumda.

Önceki gün Başkan Ali Koç Cumhuriyetin Feneri sloganıyla Stadyumun yanındaki Fener’de şampiyonluk ateşini yakarken taraftarını da bu ateş etrafında toplanmaya ve koşulsuz destek vermeye çağırdı.

Takım olmanın, öncesinde bir Kulüp olduğunu hatırlamanın ve belli bir hedef uğrunda mücadele etmenin birinci koşulunu böylece yerine getirdi Fenerbahçe.

İşler her geçen gün daha doğru bir rotaya otururken Fenerbahçe içte taraftarını mutlu eden, güven veren bir Kulüp haline gelirken, rakipleri için de saygı duyulan bir yapıya bürünüyor.

20 Temmuz’da Avrupa’da ilk karşılaşmasına

Yazının Devamı

Aksiyonu bol bir macera yaşatıyor Fenerbahçe!

28 Ekim 2022

Duygular bu kadar gel gitler içinde dalgalanırken taraftar; karşılaşma içinde zaman zaman içini kemiren çok zor anlar yaşasa da sonu hep kucaklaşmayla, coşkuyla gelen gollerle olan biten tüm sıkıntıları unutup, ileriye hep umutla, kıvançla, mutlulukla ve daha önemlisi daha özgüvenle bakıyor.

Hiç kuşku yok ki 30 dakikada skor 3-0 olunca herkes kendine “ne oluyor şimdi?” diye sormuştur.

Peki ne oldu?

Gerçek hangisi?

Fenerbahçe’nin 3-0 geri düşmesi mi yoksa oradan geri dönmesi mi gerçek?

Fransız takımı 30 dakikada 3-0 yapabilecek bir takım mı?

Evet, tüm takım oyunlarında hatta tenis gibi bireysel mücadelelerinde oyunun kırıldığı, işlerin tamamen geri gittiği ve ne yaparsan yap topun kalenin içine girdiği zamanlar vardır.

İşte o ilk 30 dakika böyle bir dönemin acı reçetesiydi.

Yazının Devamı

Teknik direktör takımı Fenerbahçe

18 Ekim 2022

Takım oyunlarında birbirine uyumlu bir ekip olmak ne kadar önemliyse, teknik direktörünün dediklerini harfiyen yerine getiren “teknik direktör takımı” haline gelmek ondan hem daha önemli hem de değerlidir.

Hele Türkiye gibi futbolu herkesin “çok iyi bildiği” her kafadan bir sesin çıktığı ve müdahale ettiği, çomak soktuğu, bazen ihanette bulunduğu, içten dinamitlediği ortamda, tekrar ediyorum ve üzerine basarak söylüyorum; 10 haftada “teknik direktör takımı” olmak az şey değildir.

Bu kavramı ülkemizde gündeme ilk sokan Aykut Kocaman, üzülerek söylüyorum ki hiçbir zaman Fenerbahçe dahil kendi çalıştırdığı takımlarda tam hakimiyet, koşulsuz bağlılık sağlayamadı.

Çok yaklaşan teknik adamlar da oldu ama bu kadar kısa sürede Jesus kadarını gerçekleştirenini görmedik.

Kuşkusuz daha yarış tamamlanmadı, önümüzde gidilecek çok mesafe, yol var; yarın her şey tam terse de döner.

Konu Fenerbahçe olunca iyi saatte olsunların hep bir yerlerde beklenmedik hamleleri devreye

Yazının Devamı

Bir hamle gerekiyordu. Ve...

14 Ekim 2022

Grup maçlarının tamamlanmasına 2 karşılama kala bir üst tura çıkmayı garantileyen ve bu kulvarda 3 galibiyet bir beraberlik ile Fenerbahçe’nin Avrupa’da yoluna devam etmesinin çok önemli bir başarı olduğunu öncelikle belirtmemiz gerekiyor.

Bu sezon sadece bir yenilgi, onu da uzatmaya giden bir karşılaşmanın son dakikasında aldığını da eklemek sanırım doğru bir hatırlatma olacaktır.

Malum, son yıllarda ülke futbolunun içine girdiği kriz ortadadır.

Daha birkaç hafta önce milli takım seviyesinde Faroe Adaları karşısında yaşadığımız hüsran; öyle, küçük büyük takım demeden Avrupa’da çok zor maç kazandığımız hesaba katılırsa Fenerbahçe’nin bu başarısı küçümsenecek bir sonuç değildir.

Tabii neye kadar gideceğini bilemeyiz hep beraber izleyeceğiz ancak takımın genel olarak havası hepimizi iyimser bir duygu ile sarıp, kuşatıyor.

Kuşkusuz takımın mücadele ettiği kulvarlarda ve maç içlerinde inişli çıkışlı dönemleri oluyor.

Dünkü karşılaşmada da kaleci Altay’ın yaptırdığı penaltı

Yazının Devamı

Ismael ve Jesus’un tercihleri

3 Ekim 2022

Derbinin kağıt üzerindeki avantajlı tarafı kuşkusuz ev sahibi Beşiktaş’tı. Valerien İsmael ile ligi geçen sene istediği bir yerde tamamlayamamış olsa da hem bir alışma devresi geçirdi hem de Süper Ligi gördü, tecrübe kazandı. Takımın eksiklerine göre yeni dönem transferlerini şekillendirdi.

Hem Yönetim ile hem takım ile hem de taraftar ile iletişim kurdu.

Aynı şeyi Jesus için söylemek kolay değil; Fenerbahçe’yi sahada bire bir değil, videolarını izleyerek anlamaya, tanımaya çalıştı.

Eşit şartlar olsaydı Jesus bu sezona bambaşka bir bakış açısı ve planlaması ile başlayacağını tahmin ediyorum.

Bu çerçeveden bakarak ağırlıklı eşit ortalamaya göre derbinin daha iyi tarafının Fenerbahçe olduğunu söyleyebiliriz; ama bu Beşiktaş kötüydü anlamına gelmiyor tabii.

Jesus’un ne yapmaya çalıştığını kafamızda yeni yeni oturtuyorken işler rayında gittiği sürece hangi kadroyu tercih edeceğini önceden kestirmek mümkün olmasa da sahaya çıkan takımın nasıl oynayacağını az çok tahmin edebiliyoruz artık.

Hele orta

Yazının Devamı

Fenerbahçe ve Jesus Olayı!

19 Eylül 2022

Avrupa’nın önemli 5 Ligi; İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya ve Fransa’da genel olarak baktığımızda teknik adamların belirli bir kadro dizilişine sadık kaldıkları daha az rotasyon yaptıkları ve oyun planlarını belirli sayıdaki oyuncu ile sahaya yansıtmaya çalıştıklarını görürüz.

Rostasyon risklidir; her ne kadar Avrupa’nın belli başlı takımlarını “teknik direktör takımı” olarak tarif etmek mümkün olsa da bunlar dahil çoğunlukla yine oyuncular üzerinden planlanan oyunlarla oynanır.

Oyuncu değiştiğinde oyun planının genel anlamda aynı kaldığı sıklıkla görülen bir durum değildir veya çok uzun zamanda oturan bir olgudur.

En bilinen rotasyon uzmanı Guardiola’dır.

Maça göre kadro kurar ve Manchester City’nin sezon içindeki maç planlamasını da gözeterek hem oyuncuların üzerindeki yükü dağıtır hem de aynı oyun planını farklı oyuncularla oynamaya çalışır.

Başarılı da olur.

Ancak bu başarı kaç yılın ürünüdür?

Türkiye gibi teknik direktörün sözde önemli ancak genel ömrünün ortalama 10 maçla sınırlandığı ülkelerde istikrarlı bir yapının kurulması istisnai durumlar hariç mümkün değildir.

Yazının Devamı