Gıda Katkı Maddeleri

11 Şubat 2017

Gıda Katkı Maddeleri

Gıda katkı maddeleri ile ilgili yazmaya karar verdiğimde okuduğum her makalede, her yazıda umutsuzluğum arttıda arttı. Günlerdir debeleniyorum kendimi ve sizleri rahatlatıp çaresizlikten uzaklaştıracak ve bilinçlendirecek birşeyler yazabilmek için. Gıda katkı maddelerine aşağıda okuyacağınız gibi mecburuz. Ama her geçen gün güncellenen çalışmalar ve bilgiler ışığında bazı maddeleri tümüyle hayatımızdan çıkarmamız , güvenilirliği gösterilmiş olanları ise kararınca kullanmamız kaçınılmazdır.

Ksenobiyotik Nedir?

Ben bu yazıda öncelikle ksenobiyotik kavramından bahsetmek istiyorum. Kseno Yunanca’dan gelmiş yabancı anlamına gelen bir sözcüktür. Ksenobiyotik ise besin olarak alınan gıdalar dışında , değişik yollarla vücuda giren maddelerin tümü için kullanılan bir terimdir. Ksenobiyotik bazen gıda katkı maddesi, bazen ilaç, bazen kozmetik , bazen de çevresel veya endüstriyel atıklar olabilir. Ksenobiyotiklerin büyük bölümünü gıda katkı maddeleri (food additives) oluşturur. Dahil olduğu biyokimyasal gruptanda anlaşıldığı gibi bu gıda katkı maddeleri vücudumuz tarafından yabancı olarak kabul edilir.

Gıda Katkı Maddesi Nedir?

Normalde gıdanın bileşiminde

Yazının Devamı

KANSER TARAMA TESTLERİ

11 Ocak 2017

KANSER TARAMA TESTLERİ

Bu yazımda kanserin dünyadaki ve ülkemizdeki hızlı artışından o an için ürküten ama sonrasına hayatımıza olduğu şekilde devam ettiğimiz sayısal verilerden bahsetmeyeceğim . Onun yerine kanserli dokunun çok hızlı büyüdüğünü ve bu büyümeye engel olmamız için tümörün erken tespitinini önemli olduğunu anlatmaya çalışacağım.

Klinik olarak tespit edilebilen en küçük tümör boyutu 1 santimetreküp civarındadır ve bu boyuta ulaşması için DNA’sı hasarlı ilk kanser hücresinin 30-35 kez bölünmesi yeterlidir. Ve sonrasında bir santimetre küp boyutundaki bu tümör kitlesinin içindeki tüm hücreler 10-15 kez daha hep beraber bölünürse tümör iyileşmenin zorlaşacağı bir boyuta ulaşmış olur. Bu nedenle bu hızlı ve kontrolsüz sürecin bir an önce farkedilmesi ve tedavi ile hücre bölünmesinin engellenmesi kritik öneme sahiptir.

Kanserler erkenden tespit edip, erkenden tedavi edilirse bu savaştaki başarı ve tümüyle iyileşmiş bireylerin sayısı gittikçe artacaktır. Erken tanı için etkinliği çokça çalışma ile kanıtlanmış kanser tarama testleri vardır. Bu tarama testlerini belirtilen zamanlarda ve ayrıca önerilen bazı özel durumlarda mutlaka

Yazının Devamı

İnsülin Direnci Şişmanlığa , Şişmanlık İnsülin Direncine Neden Olur!!

2 Aralık 2016

İnsülin Direnci Şişmanlığa , Şişmanlık İnsülin Direncine Neden Olur!!

İnsülin Nedir?

İnsülin pankreasta üretilerek salınan ve görevi kan şekerini düşürerek normal sınırlarda tutmak olan bir hormondur. Kan şekeri yükseldiğinde insülin salınımı artar ve vücutta glukoz kullanım mekanizmaları çalışmaya başlar. Diğer hormonlar gibi insülininde hedef organda etkisini gösterebilmesi için reseptör dediğimiz aracı bir moleküle bağlanması gerekir. Tabi ki bu saydıklarımız herşeyin yolunda gittiği durumlarda geçerli. Peki herşey yolunda gitmez ise ne olur?

İnsülin Direnci

İnsülin direnci denilen olayda insülinin bağlanacağı reseptörlerin sayısı azalmış veya yapısı bozulmuştur. İnsülin düzeyi yeterli olduğu halde etkisini gösteremez. Bu durumda kan şeker düzeyini dengelemek için pankreastan daha fazla insülin salgılanır ve buna rağmen gerekli mekanizmalar çalışmaz . Aynen insülin eksikliğinde olduğu gibi vücudun glukoz kullanım mekanizmaları bozulur , kan şekerinde dalgalanmalar görülür ve ileri evrelerde kan glukoz düzeyi artar.

İnsülin direnci kalıtımsal geçiş gösterir, kadınlarda daha sık görülür.

Yağ Dokusundan Salınan Bazı

Yazının Devamı

Diyabeti tanıyın ve hastalığınızı kendiniz yönetin

14 Kasım 2016

Diyabeti Tanıyın Ve Hastalığınızı Kendiniz Yönetin !

-Şeker hastalığı (diyabetes mellitus) nedir?

Diyabet , kan şekerini düzenleyen insülin hormonunun eksik olmasına veya yeterli olduğu halde hedef organlarda etki gösterememesine bağlı olarak kan şekerinin yükselmesi ile karakterize, ömür boyu devam eden kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Diyabette vücut karbonhidrat, yağ ve proteinlerden yeterince faydalanamaz ve eğer hastalığın takip ve tedavisi düzenli yapılmaz ise ilerleyen dönemlerde göz, böbrek, sinirler , kalp-damar sistemi başta olmak üzere nerdeyse tüm vücut etkilenir, kalıcı sekeller ve hatta ölüme bile neden olur.

Diyabetik hastalarda görülen belirtiler nelerdir?

Çok su içme, sık idrara çıkma, çok yemek yeme ve buna rağmen kilo kaybı, iyileşmeyen yaralar, halsizlik, ağız kuruluğu diyabette en sık görülen belirtilerdir.

Diyabetin kaç tipi vardır?

Diyabetin başlıca iki tipi vardır. Birincisi tip 1 diyabet olarak bilinir. Bunda pankreastan insülin salınımı azalmış veya kalmamıştır. Bu diyabet şekli genellikle çocuklarda ve gençlerde ortaya çıkar.

İkincisi ise tip 2 diyabet olarak bilinir bunda insülin vardır ama insülin etki gösterememektedir. Şişmanlık v

Yazının Devamı

Çocuklarda lisemi

3 Kasım 2016

ÇOCUKLARDA LÖSEMİ

Çocukluk çağında en sık görülen kanser halk arasında kan kanseri olarak bilinen lösemidir. Lösemi tanısı kolay ancak zorlu ve uzun bir tedavi süreci olan bir hastalıktır. Türkiye’de her yıl 1500 yeni lösemi vakası görülmektedir.

Lösemi Nasıl Oluşur?

Kan damarlar içerisinde tüm vücudu dolanan, plazma ve kan hücrelerinden meydana gelen yaşamsal bir sıvıdır. Kan hücrelerinin yapım yeri kemik iliğidir. Kanda üç tip hücre bulunur. Bunlar; beyaz kan hücreleri (lökositler), kırmızı kan hücreleri (eritrositler) ve pıhtılaşmada rol alan hücreler (trombositler) dir. Bu hücrelerin hepsi kemik iliğinde bulunan öncül bir kök hücreden oluşur.

Lösemi halk arasında kan kanseri olarak bilinen bir hastalıktır. Beyaz kan hücrelerinin öncülü olan blastlar ın çeşitli sebepler ile anormal bir şekilde hızla çoğalması ve ölmemesi nedeniyle oluşur. Anormal çoğalan bu malign hücreler bir süre sonra tüm kemik iliğini doldurur ve kemik iliğinde normal kan hücrelerine yer kalmaz, diğer kan hücrelerininde yapımı bozulur ve sayısı azalır. Dolayısıyla hastalık süresince yapımı aksayan bu normal hücrelerin eksikliğine bağlı kansızlık, kanama, sık enfeksiyon gibi

Yazının Devamı

HASTA HAKLARI “ÖNCE ZARAR VERME”

25 Ekim 2016

HASTA HAKLARI

“ÖNCE ZARAR VERME”

Hasta hakları temel insan haklarından ayrı düşünülemeyecek kavramdır.

Hasta Haklarının Tarihçesi

Sümerler’de , Mısır’da, Eski Yunan’da hastalıkların tanrısal bir ceza, hastalıkları tedavi etmenin tanrısal bir güç olduğu kabul edilip, hekimlere itaat edilmesi tavrı öğretilmiştir. MÖ 460. yıllarda yaşayan ve hekimlik andının temelini oluşturan Hipokrat metinlerinde hekimin temel görevinin ayrım yapmaksızın hasta yararına çalışmak olduğu belirtilmiş, ancak hasta faydası için hastaya bilgi vermek yasaklanmıştır. Bu anlayış zaman içerisinde gelişmiş, değişmiş ve 17. Yüzyılda insan haklarının varlığından sözedilmeye başlanmış ve dolayısı ile hasta hakları ile ilgili düzenlemelerde başlamıştır. Hasta hakları konusunda, hastaların bilgilendirilme hakkı konusunda ilk faaliyetler ise Amerikan Birleşik Devletleri’nde başlamıştır.

Hasta hakları ile ilgili ilk resmi kurallar ise 1947 yılında Nuremberg Kanunları ile belirlenmiştir. Nuremberg Kuralları Nazi hekimlerin mahkumlardan onay almadan onlar üzerinde araştırmalar ve deneyler yapması üzerine ortaya çıkmış. Bu kanun hastaya uygulanacak her işlem, yapılacak her araştırma ile ilgili bilgi

Yazının Devamı

MENOPOZU TANIMAK VE KABÜLLENMEK

18 Ekim 2016

MENOPOZU TANIMAK VE KABÜLLENMEK

Sözcük olarak aylık kanamanın son bulması olarak tanımlanabilen menopoz korkulacak bir durum olmaktan ziyade daha verimli bir olgunluk döneminin başlangıcı olarak kabul edilmelidir.

Menopozda Neler Olur?

Menopoz kadın yaşamının önemli dönemeçlerinden biridir. Bu dönemde üreme çağındaki hormon dengesi tersine döner ; yumurtalıkların aktivitesi , oluşturduğu foliküllerin sayısı ve östrojen düzeyi azalır. Yumurtalıklar artık yumurta üretemez olur ve menstruasyon kanaması kalıcı olarak son bulur.

Başlangıç Yaşı Nedir?

Menopozun başlangıcı toplumdan topluma değişmekle beraber genellikle 45-55 yaşları arasında (ortalama 51 yaşında) başlar. Menopoz yaşı genetik faktörlere bağlıdır ve aynı ailenin kadınlarında menopozun başlangıcı hemen hemen aynı yaşlarda olur.

40 yaşından önce görülen menopoza erken menopoz denilir. Beslenme faktörleri, psikolojik faktörler, sigara kullanımı ve bazı hastalıklar vaktinden önce menopoza neden olabilir. Bazende rahim ve yumurtalık ameliyatları, çeşitli tedaviler sonucu bu dönem erken başlar.

Yazının Devamı

UNUTKANLIK, HUZURSUZLUK VE YORGUNLUK ŞİKAYETİNİZİN SEBEBİ VİTAMİN B 12 EKSİKLİĞİ OLABİLİR

14 Ekim 2016

UNUTKANLIK, HUZURSUZLUK VE YORGUNLUK ŞİKAYETİNİZİN SEBEBİ

VİTAMİN B 12 EKSİKLİĞİ OLABİLİR!!'

Vitamin B 12 vücutta çeşitli biyokimyasal olaylar, DNA sentezi, büyüme ve nörolojik fonksiyonlar için gerekli B grubu suda eriyen bir vitamindir.

B 12 vitamininin tek kaynağı hayvansal kaynaklı proteinlerdir. En çok kırmızı et, tavuk, midye ve karaciğerde bulunur. Bitkisel herhangi bir kaynağı bilinmemektedir. Vücutta bir miktar kalın barsakta bakteriler tarafından sentezlenir ama burada sentezlenen B12 vitamini vücut tarafından kullanılamaz .

Vitamin B 12 karaciğerde depolanır. Depo edilebilen miktar vücudumuzun en az 3-4 yıllık ihtiyacını karşılayabilir; bu nedenle B12 vitamini eksikliğine bağlı bulguların ortaya çıkması çok geç olur.

Günlük diyetimiz ile alınması önerilen vitamin B12 miktarı 2-3 mikrogramdır. Sıradan bir diyet bile bu ihtiyacı fazlasıyla karşılar.

Vitamin B 12 Eksikliği Neden oluşur?

-B 12 vitamin eksikliği daha çok katı vegeteryanlarda görülür.

Yazının Devamı