Akraba ekonomistler, birbirlerini etkileyen veya birbirlerinden etkilenen, ama sonuç olarak, aynı hafta içinde aşağı yukarı aynı şeyleri yazan köşe yazarlarıdır. Sık sık bir araya gelen “akraba ekonomistler”den bazıları lider, bazıları takipçidir. Ortak ekonomik çıkarları olup olmadığını bilmiyorum.
“Akraba ekonomistler”in geçen haftaki hedef tahtası Merkez Bankası idi. Neler demediler:
- Merkez Bankası, uzun vadeli plan açıklamamalı.
- Merkez, “faiz böyle olacak” diye açıklama yapmaz.
- Hedef enflasyondur; faiz olamaz.
- Yüzde 4 enflasyon hedefinin değiştirilmesi ve hedefe alt üst sınırlar konulması kafaları karıştırıyor.
- Merkez Bankası Başkanı çok sık konuşmamalı.
- Faizleri düşürmenin zamanı değil.
- Faizleri düşürmek tehlikeli.
- Faizlerin tek hanede tutulma niyeti var.
- Zaten, faiz indirimine paralel olarak diğer faizler inmiyor.
- Faiz indirimine rağmen, mevduat faizleri ve kredi faizleri halen çok yüksek.
- Hazine’nin faizleri düşüyor ama bu düşüş Merkez Bankası’na paralel olmuyor.
- Merkez Bankası faizi düşük olunca, bankalar Merkez Bankası’ndan borçlanıp Hazine bonosu alıyorlar.
- Merkez, Hazine’yi fonluyor.
- Merkez Bankası, enflasyonla ilgili hedefini unuttu.
- Faizler düşürülürse, güçlü enflasyon çıpası kalmaz.
Merkez Bankası ne diyor?
Merkez Bankası, herkesten daha fazla ekonomik veriye sahip. Global ekonomik gelişmeleri takip etmek zorunda. Ekonomide, büyük ölçüde talep eksikliği var; yeni yatırım yapılamıyor; büyüme sağlanamıyor; işsizlik çığ gibi artıyor. Dışarıda, sendikasyon kredileri yüzde 60 oranında azalmış durumda. Hazine’nin ve özel şirketlerin borçlanması ve kredi bulması lazım. Merkez Bankası’nın hata yapma lüksü yok.
Merkez Bankası, satır aralarında diyor ki:
- Senaryo, yakın dönemde bir miktar daha faiz indirimi yapılıp; yıl sonuna kadar, faizlerin sabit tutulacağı biçiminde.
- Türk Lirası değer kazanmaya devam ettikçe bu politika sürdürülecek. Ama, döviz kuru bizim politika aracımız değil.
- Tek haneli faiz oranlarının sürmesi, mali disipline uyulursa mümkün olacak. Uzun süreli faiz garantisi yok.
- Olası olarak verilecek likidite sayesinde, reel sektörün toparlanma sürecine yardımcı olunacak.
- Hazine borçlanmasının verim eğrisi daha yatay hale gelmeli.
- Yüzde 70 olasılıkla bu yıl enflasyon yüzde 5.9 olacak.
Merkez Bankası’na yapılan eleştiriler, çok abartılı ve neredeyse art niyetli. Banka’nın yaptığı doğru. Ekonomik durum sık sık gözden geçiriliyor ve gerekirse, politika yumuşak geçişlerle değiştiriliyor. Uzun vadeli bir istikrar beklentisi sağlanamazsa, büyüme sağlanamaz. Nitekim, TÜSİAD da Merkez Bankası’na destek verdi. Yıllar boyu faiz gereğinden yüksek tutulmuş ve bu durum garanti edilmişti. İç ve dış rantiye bu politika sayesinde abat oldu. “Yüksek faizci” “akrabalar” da bu uygulamadan çok mutluydu.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025