Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünyaya bu açıdan bakılınca, Ortadoğu'nun hem petrol rezervleri bakımından hem de rezervlerin kullanım süresi bakımından çok stratejik bir konumda olduğu anlaşılıyor. Suudi Arabistan toplam rezervlerin % 22'sini ve Irak % 10'unu tek başına kontrol ediyor. Büyük Ortadoğu Projesi zaten, hem petrol rezervlerini hem de globalleşmeye kafa tutabilecek ülkeleri kontrol edip, geliştirmek üzerine kurgulanmış.Amerika (ABD) haklı olarak, dünya kaynaklarının sadece bulunduğu ülkenin değil, tüm insanlığın emrine verilmesini savunuyor. Ama, ne bu anlayışı ne de bu amaçla yaptığı girişimleri dünya kamuoyuna açık seçik anlatabiliyor. Üstelik, yardım gereken Büyük Ortadoğu bölgesine dahil ülkelerde:a) Nüfus artışı yoğun ve bu nedenle işsizlik oranı % 12-35 arasında.b) Büyüme hızı neredeyse sıfır.c) Sosyal güvenlik sistemi yok.d) Bölgeyi kontrol altında tutabilecek teşkilatlanma ve ekonomik entegrasyonlar yok.e) Çok sayıda etnik anlaşmazlık ve çatışma var.f) Kaçakçılık ve kayıt dışılık yaygın boyutlarda.Bu bölgenin kontrolü sadece enerji kaynakları bakımından değil, dünyanın güvenliği açısından da çok önemli. Bu nedenle, Amerika bu bölgeyi demokratikleştirme ve ekonomik olarak güçlendirme peşinde. Bu bölgede Avrupa Birliği (AB) benzeri bir ekonomik entegrasyon da destekleniyor.Amerika, haklı olarak, Büyük Ortadoğu'ya dahil genç Kafkas ve Orta Asya devletlerinin de politik ve ekonomik bağımsızlıklarını sağlamalarını istiyor. Ekonomik gelişimin ve demokrasinin, terörizmi (yani, bir bakıma, kurulu düzene karşıtlığı) yok edeceği düşünülüyor. Ama, bu ülkelerdeki kurulu düzeni değiştirme çabaları, her yerde olduğu gibi sancılı oluyor.Öte yandan, gerek Amerika'nın kendisini tam olarak anlatamaması gerek mevcut hükümetin tabanda Amerikan karşıtı olması nedeniyle, ülkemizde "Amerikan karşıtlığı" süratle tırmanıyor. İngiliz The Economist dergisinin bu haftaki sayısında Türkiye, Polonya'dan sonra "Amerikan karşıtlığı"nın en yoğun olduğu ülke olarak gösteriliyor. Türkiye'nin, Amerika ile ilişkileri ve Büyük Ortadoğu yaklaşımı karşısında, kendi destekleyici rolünü kendisinin seçmesi gerekiyor. Bu seçimde de, ağırlık merkezi Batılılaşma olmalı ama Avrasya ilişkileri de sürdürülmeli. Ne olduğunu iyice anlayamadan da Amerikan politikalarına karşı çıkmamalı. ytoruner@milliyet.com.tr British Petroleum'un bu yılki enerji raporuna göre, dünya petrol rezervlerinin % 60'ı Ortadoğu'da bulunuyor. Üstelik, Irak, Kuveyt ve Emirlikler'deki rezervlerin ömrü 100 yıldan fazla. Onları 89 yılla İran, 84 yılla Kazakistan, 71 yılla Venezüella ve 69 yılla Suudi Arabistan izliyor. Libya'da 67, Azerbaycan'da 60, Sudan'da 57 yıllık rezerv var. Dünyanın diğer ülkelerindeki rezervler ise 8 ila 20 yıl içinde tükenecek.