Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçtiğimiz kur artışında, Merkez Bankası büyük sorumluluk örneği göstererek, kur artışı olacağını ve bankaların tedbirli olmaları gerektiğini söyledi. Bu sayede, olası sorunların çoğu atlatıldı. Böyle bir uyarı Merkez Bankamızca ilk kez yapıldı. Çok yerinde uygulama biçimiydi. Aynı uyarıyı bundan sonra da bekliyoruz ve Federal Reservein de uyguladığı bu politikanın bizde de kalıcı olmasını umuyoruz. Dolayısıyla, kurla ilgilenenler Merkezi izlesin.İhracat ve ithalat kurdan bire bir etkileniyor. Bu etkide Türk lirasının döviz karşısındaki değeri kadar, dolar - euro paritesi de çok önemli. Geçtiğimiz dönemde, değerli TL ihracatı olumsuz etkiledi ancak, ihracatın çoğu euro bölgesine yapılıyor ve bu etki azalıyordu. Bu yüzden ihracat artışı sürdü. Ama, ithalat daha fazla arttı. Yüksek ithalat yüksek büyümeyi getirdi.Hem ABDde hem de Avrupa Birliğinde ekonomik durum bozuk. Üstelik, ABD savaş yapıyor ve yaklaşan seçimler bu ülkenin parasını karşılaştırmalı olarak güçsüz kılıyor. Seçimleri ve faiz artışlarını takiben doların değeri euro karşısında biraz yükselir. Bu parite oynaması, bizdeki kuru da bire bir etkiler. Cari işlemler ve dış ticaret açığımız daha da artar. TL de eşzamanlı olarak yükselir. Kısacası, parası dövizde olan pariteyle de ilgilensin.ABD seçimlerinin biraz öncesinden başlayarak, seçimlerin sonrasında TLde kur ayarlaması bekleyebiliriz. Kısacası, TLde bundan sonraki kur artışının sonbaharda ve ekimden itibaren gerçekleşmesini bekleyebiliriz. Türkiyede kurlar politik istikrardan ve dış politikadan çok fazla etkileniyor. ABye girmeden karşılaşılabilecek bir sıkıntı, AKPnin yanlış karar alıp erken seçime gitmesi, bizim Ortadoğu savaşına sürüklenmemiz gibi politik unsurlar kurlardaki oynama yönünü biçimlendirebilir veya oynamaları geciktirebilir.Kurlar üzerindeki diğer bir etkiyi TL faizleri oluşturuyor. Enflasyonun yüzde 10un altında olacağı beklenen bir ülkede, Hazine ve Merkez Bankası yüzde 23 faiz verirse, kurlarda da ciddi baskı yaratılır. Bu faizlerle, faize ve rantiyeye karşı olduğunu söyleyen AKP sürekli ve bilinçli anlamda Cumhuriyet tarihinin en yüksek reel faizini vermektedir. Bu faizlerle, yabancıların paraları ödüllendirilmekte, halkımızın tasarrufları dışarıya akıtılmaktadır. Faizler yüzde 12 - 15lere düşürülmek zorunda. O zaman da, kur gerçek seviyelerine gelecektir.Zaten, faizler düşmeden ve kurlarda reel seviye yakalanmadan enflasyon düştü demek, kendimizi kandırmaktan ibarettir. ytoruner@milliyet.com.tr İşte, hepimizin merak ettiği soru. Üstelik, bu konuda herkesin söylediği doğru. Tahminler aynı yönlü ama tarih veren yok. Ancak, kurdaki değişiklikleri mümkün olduğunca erken teşhis etmek önemli. Şahıslar için bu konuda bir hafta - on beş gün yeterliyken bankalar ve büyük kuruluşlar için bunu söylemek zor. Pozisyonlarının büyüklüğü nedeniyle, onların birkaç ay önceden tedbir almaları gerekiyor.