Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ak Partinin kitle partisi oluşturmayacağı anlaşıldı. Toplum katmanları arasında barış ve hoşgörü sağlanamadı. İşlerin başına bilenler değil, tarikat kardeşleri ve aşırı görüşlü yandaşlar getirilmeye başlandı. Sonuçta, yol kazaları birbirini kovalıyor, Hükümet önceleri Cumhurbaşkanını ve Askeri karşısına almışken sonrasında Üniversiteler ve Yargı Organları da çatışılan toplum katmanları içinde yer aldı. Şimdi de, yavaş yavaş medya desteği yitiriliyor. Herkes yılbaşını bekliyor. Bu durumda, Avrupa Birliğinin vereceği karar ne olursa olsun, yıl sonundan itibaren Hükümet gün geçtikçe güven kaybetmeye başlayacak.Biz bu görüşte değiliz ama bazıları Yeni Türk Lirasının piyasaya çıkmasıyla birlikte ciddi kriz bekliyonlar. Yeni Türk Lirasının piyasaya sürülmesi sırasında hata yapılabileceği söyleniyor. Siyasi risk,ekonomik riski aşmaya başladı. Sonbaharla birlikte, Ak Parti içinde yeni arayışlarla karşılaşabiliriz. Başbakanın Ak Partili bazı milletvekillerine randevu bile vermemesinin ardından, havaalanlarındaki yeni VIP düzenlemesi de milletvekilleri ile Partinin arasını açıyor. Önce milletvekilleri lojmanlarından edildi, lojmanların satılıp gelir elde edileceği söylendi. Ancak, lojmanlar satılamadı. Sonra da, milletvekilerinin kendi paralarıyla ev sahibi olmaları önlendi. Bu güvensizlik sonucu bir çok kişi kasım - aralık aylarında tüm paralarını dövize çevirmeyi düşünüyor. Aslında 1 Liranın hem madeni hem banknot olarak piyasaya sürülecek olması dışında bu konuda yapılan hata yok. Ama, konu topluma yetirince anlatılmış değil ve bardağı taşıran son damla olabilir.Asıl risk, yüksek cari açık ve bunu tutma pahasına verilen yüksek reel faizlerde. Yüksek cari açık riskini IMF bile ekonomi yönetiminin üstüne attı. İngiliz Economist dergisine göre Türk Lirası son iki ayda bile çok değerlenen üçüncü ülke parası durumunda. Toplum aydınlatılmalı Haziran ayı başından itibaren Türk Lirası yüzde 4 daha değer kazanmış bulunuyor. Cari açık ise yıllık 10 milyar dolar civarında gerçekleşecek.Bu da, mevsimsel olarak döviz ihtiyacı artacak olan sonbaharda yeni bir devalüasyon olasılığını düşündürüyor.Merkes Bankası enflasyonun yüzde 10 olduğu ülkede faizleri yüzde 25 civarında tutup, yüzde 15 reel faiz verilmesine göz yumuyor. Bu reel faizi de esas itibarıyla Hazine ödüyor. Devlet hiçbir zaman bu kadar yüksek reel faiz vermedi. Hazine, sadece rantiyeye çalışıyor. Oysa, bu Hükümet güya rantiyeye karşıydı.Ekonomi yönetimindeki bilgisizlik ve tutarsızlık bizi yeni bir tren kazazına doğru sürüklüyor. Bu bilgisizliğe siyasetteki sıkışıklık da eklenirse, varın seyredin, gümbürtüyü. üstelik siyası risk daha da büyük. ytoruner@milliyet.com.tr Mevsimsel talep artışı