Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Amerika’daydım, Erol Sabancı aradı. “Gördün mü? İngiltere’de, bankacılık konusundaki yetkiler, yeniden Bank of England’da toplanıyor” dedi ve Financial Times’ın bu konudaki yazılarını gönderdi.
Erol Bey eskiden beri, bankaların Merkez Bankası tarafından denetlenmesi gerektiğini savunur. Halen BDDK’da bulunan mali sistemi düzenleme ve denetleme yetkisi ile TMSF’de bulunan “sigorta fonu”nun yetkilerinin, Merkez Bankamız tarafından kullanılması gerektiği görüşündedir.
Bu görüşünü de başbakanlar, bakanlar ve üst düzey bürokratlar karşısında da sık sık dile getirmekten kaçınmamıştır. Bir keresinde, Merkez Bankası başkanı olarak katıldığım, Tansu Çiller ile yapılan toplantıda da bu görüşleri dile getirdi. Ben ise Merkez Bankası başkanı olarak, kendisine hak vermiş olsam da, “yetkiler bende toplansın” diyemezdim.

Yetkiler siyasilere aitti
Zaten, o sırada bankaları denetleme yetkisi Hazine’deydi ve Hazine bu yetkisinden vazgeçmek niyetinde değildi. Hazine de, Ekonomiden Sorumlu Bakan tarafından yönetildiği için, bankacılık sistemiyle ilgili yetkiler tamamen siyasilere aitti. Siyasiler, istedikleri kişilere banka kurma yetkisi verebiliyordu.
Daha sonra, Hazine’nin yetkisi İngiltere’dekine benzer biçimde, hükümetten ancak yarı bağımsız olabilen BDDK’ya verildi. Merkez Bankası’nın “sigorta fonu” ile ilgili yetkisi de BDDK’ya geçti.
İngiltere’nin yeni sisteminde olduğu gibi, BDDK Üst Kurul’u siyasiler tarafından atanıyordu. Böyle bir sistemin oluşturulması, daha sonra moda olan“enflasyon hedeflemesi” gibi, o zamanlar “moda” idi. Bir süre sonra da BDDK ile TMSF iki ayrı kurum olarak ortaya çıktı.

Şimdi Sabancı ile aynı görüşteyim
Zaman Sabancı’yı haklı çıkardı. Sonraki yazımda anlatacağım gibi, Amerika ve İngiltere’de global kriz, bankacılık sisteminin ve merkez bankaları politikalarının, gittikçe daha yoğun biçimde sorgulanması sonucunu getiriyor.
Eğilim, mali sistemle ilgili yetkilerin tek elde toplanması, dolayısıyla “tek sorumlu” bir kurumun oluşturulması yönünde. Merkez bankaları da artık, bir ölçüde denetlenecek.
Büyük bir olasılıkla, yetkiler ülkenin merkez bankasında toplanacak; ama gerçek yetki Guvernör’e değil, kurulacak “Mali Piyasalar Komitesi”ne verilecek. 

Yetki karmaşası var
Türkiye’de, büyük yetki karmaşası var. BDDK ve TMSF geçinemiyor. TMSF temel yetkisi olan “mevduat garantisi” yetkisi, Hükümet’te.
Bereket versin, Merkez Bankası ve BDDK iyi çalışıyor. Ancak, teğet geçmeyen ciddi bir kriz sırasında, bu kurumların şimdi İngiltere’de olduğu gibi, yetki kullanmaktan kaçınacaklarını düşünüyorum.
Kısacası, Erol Bey’le aynı görüşteyim. Mali sistemle ilgili yetkilerin, Merkez Bankası’nda toplanmasının yerinde olacağını düşünüyorum.