Aytunç Altındal, bu sorgulamalar konusunda, dünyada şimdiye kadar ileri sürülen en çarpıcı iddiaları taşıyan ve cesaretle tüm tabuların üzerine giden bir kitap yayımladı. Altındal'ın kitabının adı, "Hangi İsa?". Altındal'ın diğer kitaplarında olduğu gibi, kitabın kısa süre içinde diğer ülkelerde de yayımlanması bekleniyor.Aytunç Altındal'ın açıklamaları şu önemli savları kapsıyor: İsa'nın yaşadığı yıllarda Filistin'de birçok Mesih vardı. Kimi büyücü, kimi, şifacı, kimi mucize yaratıcısı, kimi de Tanrı olduğu iddiasında idi.İsa'nın, sinagoglarda yapılan tefeciliğe, buralara neredeyse zorla, "bağış" adı altında para toplanmasına ve bu paraların din liderleriyle aileleri arasında paylaşılmasına karşı çıkması onu diğerleri arasında sıradışı bir konuma yerleştirdi. Papa'nın ülkemizi ziyareti, Katolik ve Ortodoks Hıristiyanların işbirliği yapmaları temel amacını taşıyor. Bu ziyaret, Hıristiyanlığın ve onların peygamberi Hazreti İsa'nın konumunun yeniden sorgulanmaya başlandığı bir döneme rastlıyor. İsa'nın yaşadığı dönemde, hiç kimse İncil=Bible diye bir sözcük duymamıştı. Bu sözcük, İsa'dan yaklaşık 325 yıl sonra bir İstanbul kilisesinin patriği olan John Chrysostom tarafından icat edildi.Batı Roma Kralı Konstantin tarafından 325 yılında toplanan İznik Konseyi tarafından onlarca sayıda değişik İncil sayısı 4'e indirildi. Şimdi kullanılan İncil ise, İsa'nın ölümünden yaklaşık 700 yıl kadar sonra tamamlanabildi.Yaklaşık 3 yıl civarında peygamberlik yapabilmiş olan Hazreti İsa'dan yazılı bir kitap kalmadı. Havarileri ondan duydukları sözleri, gördükleri olayları yazdıkları mektuplarla veya derlemelerle anlattılar. Bu onlarca, hatta yüzlerce derlemeden 4'ü kabul edilip diğerleri sahte sayıldı.Kilise Babaları, tartışılması mümkün olmayan dogmatik kurallar oluşturdular. Tartışmaya hiç girmediler ve eleştiriyi kabul etmediler. Bu katı kalıplara aykırı ne varsa, göz kırpmadan yok etmeyi yeğlediler. Paganistik ve Helenistik uygulamaları sanki Hazreti İsa istemiş gibi, "Yeni Ahit"e koydular. Örneğin, üçlü tanrı anlayışı, bir pagan uygulamasıydı. Hazreti İsa, kendisine inananların evlenmemesini de istememişti. İncil sözcüğünün icadı! İsa'nın hayatı ise Tyanalı (Kemerhisar) Apollonius'un yaşam öyküsünden alınmıştır. Başta Katolik Kilisesi olmak üzere tüm bağnaz Hıristiyanlar, Apollonius'un adını ve eserlerini gizlediler ve yok etmeye çalıştılar. Onun yaşamı, Hazreti İsa'nın İncil'de geçen yaşamına tıpa tıp uyuyor. İnsanları sevgide ve kardeşlikte bütünleşmeye davet eden de Apollonius'tur. Lici Cascioli isimli bir İtalyanın İsa'nın gerçekten yaşamadığını ve Katolik Kilisesi'nin hiç yaşamamış birini yaşamış gibi göstererek, inananları yanıltıp Kilise Vergisi aldığını iddia ederek dava açması, bu konuda son gelişme oldu. Yerel mahkeme davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) havale etti. 6 Mayıs 2006'da AİHM davayı kabul etti. Aytunç Altındal'ın belgeleri de bu mahkemede delil olarak sunulacak. ytoruner@milliyet.com.tr Dava AİHM'de sürüyor