Hidrojen enerjisi kullanılırken, havaya karbon dioksit vermiyor. Aynı miktar hidrojen, doğalgazdan 3 kat fazla enerji sağlıyor. Ancak, şu anda hidrojen enerjisinin konutlara nasıl ulaştırılabileceği sorunu tam olarak çözülebilmiş değil. Öte yandan, hidrojen enerjisi üretmek için halen en geniş biçimde doğalgazdan faydalanılması nedeniyle, üretim aşamasındaki karbondioksit problemi tam olarak çözülememiş vaziyette. Bu iki konuda yoğun araştırmalar var. Hidrojenin elektrikten elde edilmesi ve bu amaçla kullanılacak elektriğin de rüzgâr veya güneş enerjisinden sağlanması düşünülüyor. Nükleer enerji kullanılarak, atık bırakmadan sudan hidrojen enerjisi elde edilebilmesinin ise 2020 yılını bulabileceği anlaşılıyor. Küresel ısınmanın hidrojen enerjisi sayesinde önlenebileceği konuşuluyor. Gelecek yıllarda, konutların da hidrojen enerjisiyle ısıtılması çalışmaları var. Hidrojen enerjisiyle çalışan otomobiller piyasaya çıkmış durumda. Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) 2030 yılına kadar enerji kullanımının % 34'ünün hidrojenden sağlanması planlanıyor. Uzay mekiğinin enerjisi, likit hidrojen kullanılarak elde ediliyor. Ancak, hidrojenin muhafazası petrolün neredeyse 4 katı bir yer gerektiriyor. Hidrojenin sıkıştırılması veya dondurularak sonradan çözülmesi gibi projeler de var. Ayrıca, prototipleri yapılmış olsa da, sudan kendi hidrojenini üretecek olan otomobillerin üretimi zaman alacak. BMW ve Ford gibi otomobil devleri bu konuda araştırmalar yapıyor ve prototip araçlar üretiyorlar.Hidrojenin taşınmasında en ucuz çözüm, boru hatları vasıtasıyla olacak. Halen, ABD'de yaklaşık 1200 km ve Belçika-Fransa arasında da yaklaşık 400 km civarında hidrojen taşıyan boru hattı var.Hidrojen ve oksijenden, hiçbir hareketli parça olmadan elektrik elde edilmesi ilk olarak 1839'da gerçekleştirildi. Ama, bu işlem halen seri üretim yapılacak olsa bile çok pahalı. Birim fiyatı 40.000 dolara yaklaşıyor. Hükümet yardımı olmadan, bütün bu projelerin bitirilmesi ve halkın kullanımına açılması mümkün gibi görünmüyor. Çünkü, üreticiler müşteri olmadan üretim yapmaya yanaşmıyorlar. Müşteriler de yeterli altyapı yatırımı olmadan hidrojeni enerji olarak kullanmaya. Uzay mekiği enerjisi Nükleer, güneş, biyoenerji ve rüzgâr enerjisiyle üretilecek hidrojen üretiminden karbondioksit atığı çıkmazken, kömürden üretimde ton başına 600 milyon ve doğalgazdan üretimde de 300 milyon partikül havaya karışıyor. Kömürden hidrojen üretiminin yer altında yapılması halinde, bu riskten de kurtulunabilecek.Güneş enerjisinden hidrojen üretimi için, 22 trilyon dolar altyapı harcaması gerekirken, bu rakam rüzgârda 3 trilyon dolar, kömürde ve biyoenerjide 500 milyar dolar ve nükleer enerjide 850 milyar doları buluyor.Geleceğin enerji kaynağı hidrojen, yani "su". Buna da karar verilmiş gibi. Petrolün önemi, önümüzdeki 40 yılda giderek azalacak. Ama, 40 yıl boyunca kral hâlâ petrol olacak. ytoruner@milliyet.com.tr Kömürden hidrojen üretimi
