Görünürde, Irak'a asker gönderilmesi tartışılıyor. Oysa, hükümet zaten Irak'a asker göndermek zorunda. Şimdi yapılan, bu konuda kamu oyu oluşturmak ve kendimiz için daha iyi şartlar sağlamaya çalışmak.
Hükümet asker göndermek zorunda. Çünkü, Amerika böyle istiyor. Daha önce yaşanan tezkere krizi, suçun bir ölçüde ordunun, bir ölçüde de Meclis'in üzerine atılmasıyla geçiştirildi. Dolayısıyla, Amerika'nın AKP'ye olan yoğun desteği devam etti. Bu kez, suçun ne orduya ne de Meclis'e atılma olasılığı yok. Irak'a asker gönderme konusunda çıkacak olumsuz bir karar, bundan önceki tezkere krizinde de gerçek engelleyicinin hükümet olduğu savını güçlendirecek ki, hükümet bu sıkıntıyı göğüsleyemez.
Irak'a asker gönderilmesi, ekonomik çıkarlarımız açısından bir zorunluluk. Irak'ın yeniden yapılanmasına katkı sağlamamız, Amerika'nın ekonomik desteğini sürdürmemiz ve hatta, IMF bağlantısını kaybetmememiz için bu elzem.
Asker gönderilmemesi halinde, düzelmeye başlamış olan ekonomik konjonktür tersine dönebilir. Ekonomimiz, faizlerin tekrar yükseleceği, büyümenin yavaşlayacağı, kapasite kullanımının düşeceği, döviz fiatlarının yükseleceği, borsadaki yükselmenin duracağı, özelleştirmelerin zorlaşacağı bir durumla karşılaşabilir. Bu durumla karşılaşmayı da hükümet hiç istemez; hatta belki de göğüsleyemez.
Hükümet ekonomide beklenenden fazla başarı sağladı. Merkez Bankası'nın gereksiz faiz inadı kırıldı. Büyük özelleştirmelere "start" verildi. Vergi barışı ve ek vergiler yoluyla bütçedeki hedeflerin tutturulma olasılığı doğdu. IMF ile ilişkiler korundu. Avrupa Birliği'ne giriş için yoğun çalışma yapıldı. Kıbrıs'la ekonomik birleşmenin temelleri hazırlandı. Aynı zamanda bir medya kontu olmalarına rağmen, Uzanlar'ın üzerine gidilebildi. İcra iflas Kanunu değiştirildi. Orman arazilerinin satışı, Hazine'ye önemli gelirler sağlayabilir. Ekonomide iyi bir dalga yakalandı. Bütün bu elde edilen başarıları yavaşlatmayı veya durdurmayı hükümet göze alamaz. Almamalı da.
Öte yandan, Türkiye'nin verdiği sözlerin arkasında durduğunu ve stratejik müttefiklerini desteklediğini göstermesi bakımından da asker gönderilmesi siyasi bir gereklilik. Bizim arkamızdan, Avrupa Birliği ülkeleri de büyük bir olasılıkla Irak askeri gücüne katkı yapacaklar. Bu nedenle, bu aşamada Irak'a asker gönderilmesine Avrupa Birliği'nden da fazla tepki gelmeyecek.
Amerikan askerleri Irak'daki çöl sıcağına dayanamıyorlar. Amerika, Irak'ta yönetim zorluğu ile karşılaşıyor. Başkan Bush da yaptığı açıklamada, gelecek günlerde Irak'ta başka müttefik güçlerin görev alacağını açıkladı. Bu aşamada, hükümetin pazarlık gücü yüksek. Hangi konularda pazarlık yapılabileceğini ise gerek Dışişleri ve gerekse ordumuz çok iyi biliyor. Bir çok konuda da bizim çıkarlarımız Amerikan çıkarları ile çelişmiyor. Ancak, zaman geçtikçe ve sonbahar gelip, Amerikan askerlerinin rahatsızlığı azaldıkça bizim de pazarlık gücümüz azalacak.
Doğal olarak, bir komşu ülkeye asker göndermenin çeşitli sakıncaları var. Belki de sakıncalar, yararlardan fazla. Ama, hükümetin de başka alternatifi yok.
